EKONOMİ - 12 Ağustos 2021 Perşembe 11:55

Akkuyu NGS’de 4. ünitenin inşası için hazırlıklara başlandı

A
A
A
Akkuyu NGS’de 4. ünitenin inşası için hazırlıklara başlandı

MERSİN (İHA) – Mersin’in Gülnar ilçesi Büyükeceli Mahallesi’nde yapımı devam eden Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olan Akkuyu Nükleer Güç Santralinde (NGS) yeni bir adım daha atıldı.

MERSİN (İHA) – Mersin’in Gülnar ilçesi Büyükeceli Mahallesi’nde yapımı devam eden Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olan Akkuyu Nükleer Güç Santralinde (NGS) yeni bir adım daha atıldı. Akkuyu NGS sahasında 4. ünitenin inşası için temel kazma çalışmaları başladı. Çalışmalar, Türkiye Cumhuriyeti Nükleer Düzenleme Kurumunun 30 Haziran 2021’de verdiği Sınırlı Çalışma İzni uyarınca yürütülüyor.


Akkuyu NGS sahasında 4. ünitenin inşası için hazırlıklara başlandı. 4. ünitenin reaktör binası inşası, türbin binası, yardımcı reaktör binası ve diğer ana tesislerinin inşası için başlayan çukur kazma çalışmaları, 655 metrekarelik bir alan üzerinde yapılıyor. En alçak noktada çukur derinliği yaklaşık 12,5 metre olacak. İşçilerin toplamda yaklaşık 600 bin metreküp toprağı taşıması bekleniyor. Çukur kazma çalışmaları, kayalık zeminin arındırılması ve kazılmasının yanı sıra drenaj kurulumunu da kapsıyor. 4. ünite inşaat alanında halihazırda ekskavatörler, damperli kamyonlar, sondaj makineleri gibi 20’nin üzerinde iş makinesi bulunuyor.


Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve NGS Yapı İşleri Direktörü Sergei Butckikh, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu yıl, 4. ünite için inşaat lisansı almayı ve önümüzdeki yılın başlarında ünitede tam ölçekli inşaat çalışmalarına başlamayı umuyoruz. Yıl sonuna kadar reaktör ve türbin binalarının temel plakaları için beton dökme işlemine başlanacak, ardından plakalar güçlendirilecek. Böylelikle Akkuyu NGS, aynı anda dört güç ünitesinin inşa edileceği dünyanın en büyük nükleer inşaat merkezi olacak. Bu, dünya nükleer sanayi tarihinde benzeri olmayan bir durum. NGS’nin dört güç ünitesinin eşzamanlı inşası, yüksek kaynak konsantrasyonu gerektirecek ancak bunun için tamamen hazırız” dedi.


Çukur kazma süreci kapsamında, zemin iyileştirme çalışmaları da yapılıyor. Bu kapsamda, masife su-çimento karışımı pompalanıyor ve bazı alanlarda jet grouting yöntemi kullanılıyor. Yüksek basınç altında toprağa çimento harcı pompalanıyor, bunun sonucunda da toprağın istenen taşıma kapasitesine ulaşması sağlanıyor. Böylelikle inşa edilen binaların ve yapıların uluslararası standartlarda güvenli ve sağlam olmasını sağlayan masif yığını oluşuyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.