YEREL HABERLER - 13 Ocak 2012 Cuma 10:43

VALİ GÜZELOĞLU OKUL İDARECİLERİ İLE BULUŞTU

A
A
A
VALİ GÜZELOĞLU OKUL İDARECİLERİ İLE BULUŞTU

Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, temel hedefin eğitimde kaliteyi artırmak olduğunu belirterek, okul yöneticilerinden değişime kendilerinden başlamalarını istedi.
Vali Güzeloğlu, Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün merkez ilçeler ve kurumlarına ilk kez atanan yöneticilere yönelik düzenlediği üç günlük eğitim seminerinin kapanış konuşmasını yaptı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki toplantıda, okul yöneticilerinin eğitimde kaliteyi artırmaktaki rolü üzerinde duran Güzeloğlu, çağdaş yönetim biliminin ve yönetim metodolojisinin bugün paylaşımcı ve dönüşümcü liderlik kavramları çerçevesinde öne çıktığını söyledi. Okul yöneticilerinden bir çocuğu değiştirmenin bir dünyayı değiştirmek olduğunu iyi kavramalarını isteyen Güzeloğlu, “Sizlere emanet edilen bu dünyaları değiştirecek başlangıcı ve ilk adımı sizler atacaksınız. Bu değişimi de kendinizden başlayarak yapacaksınız. Milli Eğitim Bakanlığı’nın da bu yönde çalışmalarının mevcut. Bunlar, bir kısmı hayata geçen, bir kısmı devam eden, bir kısmı da proje aşamasında olan çalışmalar. Ama unutmayın ki, temel bir hedefiniz var. O da eğitimde kaliteyi arttırmaktır” dedi.
Okulu hayatın ta kendisi olarak görmek gerektiğini vurgulayan Güzeloğlu, bilişim okur-yazarlığının önemine değindi. “Eğer bilişim okur-yazarı değilseniz, dünyanın dilini konuşamıyorsunuz demektir” diyen Güzeloğlu, bugün dünya ticaretinde e-ticaret kavramının yüzdesinin her geçen gün süratli bir aritmetik ortalamayla arttığına işaret ederek, Türkiye’nin e-devlet uygulamasını henüz çok büyük boyutta yapamadığını, bu anlamda da eğitimcilere çok iş düştüğünü kaydetti. Değişimi anlayarak başlayan bu süreci bugün yönetim sorumluluğuna taşımanın gelecek toplumuna katkı sağlamak olduğunu vurgulayan Güzeloğlu, “Her bir çocukla başlayan süreçte, o çocuğun gelecekte en az sizler ve bizler kadar katkı koyacak bir değer olduğunu düşünerek davranacaksınız. Çünkü bizler bir zamanlar çocuktuk. Siz de zamanında bu süreçleri geçerek bu konumlara ulaştınız. Her birimizde bu geçirdiğimiz dönemlerin yöneticisinin ve eğitimcisinin izleri vardır. Birçok kendi kişiliğiniz ve kimliğinizde edindiğiniz değerler bütününde geçmişte sizleri eğiten kişilerin çok önemli etkileri vardır. Bu yüzden bunları çoğaltmamız lazım” diye konuştu.
İnsanı değiştiren en önemli değerin eğitim olduğunun altını çizen Güzeloğlu, bugün eğitimi yönetme sürecinde temel sorunlar bulunduğuna dikkat çekerek, “Bunun için bu üç günlük eğitim, aslında eğitimin herkes için ama eğitim alanında esas sorumlu olan sizler için çok önemli ve değerli bir buluşmadır. Yöntem olarak aktarılan bilgiler şüphesiz bilinmedik değildir, ama bunları uygulamaya taşımak aslında zenginliktir” ifadelerini kullandı.
Günümüzde bilgiye ulaşmanın kolaylığına da vurgu yapan Güzeloğlu, kendi öğrencilik yıllarında bilginin sağlayıcısı olan kütüphanelerden faydalanmanın çok zor olduğunu anlatarak, şu anda eğitim teknolojisinde sıkça kullanılmaya başlanan sesli kitap örneğini verdi. Bilgiye artık her an erişilebildiğini ifade eden Güzeloğlu, buradaki sorunun ise bilgiyi kullanabilmek olduğunu dile getirerek, okul yöneticilerinden, temel hedeflerinin doğru bilgiyi seçerek alanları ile buluşturabilmek ve yönetebilmek olmasını istedi.
“MERSİN’DE DAHA YAPACAK ÇOK İŞİMİZ VAR”
Mersin’de göreve başladığı günden bugüne eğitimi de değerlendiren Vali Güzeloğlu, şunları söyledi: “Mersin’de eğitim alanında çok önemli kazanımlar gerçekleştirdik. Çok kısa bir sürede Bakanlığın bütün performans değerlerinde Mersin çok büyük bir başarıyı gerçekleştirdi. Bu başarıyı da sizler gerçekleştirdiniz. Ama daha çok işimiz var. Çünkü bu ülkenin çocuklarının bizden çok büyük beklentisi var. Onların bütün ihtiyaçlarını karşılamada da bizim açık bir kararlılığımız var. Her ay ilçe kaymakamlarımızla birlikte performans değerlendirme toplantılarımız var. Bunun da en önemli gündem maddesi şüphesiz eğitimdir. Bu toplantılar çok verimli geçiyor.”
Mersin’deki zenginliği de arttıracak unsurun nitelikli insan gücü olduğunun altını çizen Güzeloğlu, eğitim konusunda da ilin sahip olduğu değerlere orantılı olarak yatırım yapılması gerektiğini söyledi. Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB) içerisinde inşa edilen ve Türkiye’de ilk olma niteliği taşıyan MTOSB Teknik ve Endüstri Mesleki Lisesi’nin ülke genelinde büyük ilgi uyandırdığına işaret eden Güzeloğlu, şöyle devam etti: “Türkiye genelinde OSB içerisinde birçok okul bulunuyor. Ancak MTOSB’nin ayrıcalığı teorinin dersliklerde, uygulamanın ise OSB’deki fabrikaların içerisinde yapılmasıdır. Öte yandan bu okulumuzdan mezun olan öğrencilerimizin iş garantisi bulunmaktadır.”
Lojistiğin Mersin’de önemli bir yer tutuğunu da dile getiren Güzeloğlu, bu kapsamda Çağ Üniversitesi içerisine lojistik bölümünün açıldığını, ayrıca kentte bir lojistik meslek lisesinin yapımı için gerekli çalışmaların başladığını bildirdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Konteynerinin bulunduğu arazi satılan kadın sokakta kaldı, gözyaşlarına boğuldu Antalya’nın Serik ilçesinde belediye tarafından yaptırılan konteyner evde yaşayan ve kardeşi ile yaşadığı sorunlar nedeniyle evden kovulduğunu söyleyen kadın, 5 gündür parklarda yaşıyor. Annesine bakması karşılığında, arsasının içine belediyenin desteğiyle konteyner yaptırılmasına izin verilen Durdu Bodur, tam hayatını düzene soktuğunu düşünürken, kardeşi tarafından kaldığı evin arsasını satışa çıkartıldı. İddiaya göre kardeşi tarafından sokağa atılan kadın, üniversitede okuyan kızını mezun etmek için halde günde 12 saat çalıştığını anlatırken gözyaşlarına boğuldu. Durdu Bodur, "Kızım üniversiteden ziyarete geldi, arkadaşının yanında kalıyor. Ben kızımı evime götürüp bir poğaça yediremiyorum, ağırlayamıyorum ve ben burada parkta kalıyorum" dedi. Mahalle muhtarının bilgisi var Annesinin arsasında yaşamaya izin verdiğini ve tek şartının kendisine bakması olduğunu söylediğini belirten Durdu Bodur (53), bir süre sonra kız kardeşinin alanı satacaklarını söyleyerek yaşam alanından çıkmasını istediklerini ifade etti. Bodur, "30 yıldır Antalya’da yaşıyordum. Anneme buraya gelip yerleşeceğimi söyledim. O da tamam dedi ve ‘tek şartım bana bakman’ dedi. Ben de tamam dedim. Tüm kardeşlerimle konuştuk. Belediye sayesinde subasman döktürdük ve konteyner koydurduk. Orada yaşıyordum ve hayatımı düzene sokmuştum. Bu kez kardeşim evden çık, tarlayı satacağız demeye başladı. Annemi formaliteden oraya getirdiler, ikametgahı belli. Muhtarımız her şeyi biliyor" diye konuştu. "Herkes sesimi duysun" Kardeşinin kendisini geçtiğimiz Ramazan aynın Kadir Gecesi günü zor kullanarak sokağa attığını iddia eden Durdu Bodur, şöyle konuştu: "Kardeşim, beni ’anlaşmaya uymadı, anneme bakmadı’ diye Kadir Gecesi sokağa attı. Bütün mercilere şikayetimi yaptım. Ölüm tehdidi aldığımı, beni bıçakla kovaladığını söyledim. En son Cuma günü bıçakla beni kovaladı ve ‘buraya giremezsin’ dedi. ‘Sen annene bakmadın, nereye gidersen git’ dediler. Ne yapacağımı bilmiyorum. İş kıyafetimle kaldım ortada. Halde çalışıyorum, tek amacım üniversitede okuyan kızımın tahsilini bitirtmek, 1 yılı kaldı. Dedim ki, ‘1 yıl müsaade edin, çocuğumu mezun edeyim’. Günde 12 saat çalışıyorum. Kardeşim, beni çalışıyorum diye sokağa atıyor. ‘Çalışmayacaksın, annenin yanında oturacaksın’ diyor. Annem çok şükür yatalak değil, mağdur durumda değil. Her şeyini yapabiliyor. Çocuğum şu an üniversiteden ziyarete geldi, arkadaşının yanında kalıyor. Ben kızımı evime götürüp bir poğaça yediremiyorum, ağırlayamıyorum ve ben burada parkta kalıyorum. Herkes sesimi duysun istiyorum, bana yardım etsinler, ne yapacağımı bilmiyorum."
Eskişehir İş insanlarının vize sıkıntısı Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş, iş insanlarının uzun zamandır mücadele ettiği enflasyonist ortam, artan üretim maliyetleri ve nitelikli iş gücü gibi sorunlara vize sıkıntısının da eklendiğini belirterek konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Eskişehir sanayicisinin 150’den fazla ülkeye 4,3 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdiğini ve 100 bin kişiye doğrudan istihdam sağladığını ifade eden Kesikbaş, son dönemlerde özellikle Avrupa ülkeleri için yaşanan vize temini sorunun ihracat yapan firmalar için ciddi bir engel teşkil ettiğini söyledi. Vize konusu tarife dışı engel haline dönmekte ESO Başkanı Kesikbaş yaptığı açıklamada, “Artan üretim maliyetlerinden nitelikli işgücüne, rekabetçi fiyat oluşturmaktan mevzuatlara, öngörülebilirlikten enflasyona kadar Türk sanayicisi olarak birçok konuyla mücadele ediyoruz. Özellikle son bir yıldır bu sorunlara maalesef artarak devam eden vize alma zorluğu da eklendi. Bizler tüm zorlu şartlar altında yüksek kalitede üretim yapıyoruz ve bunlar için yurt dışında pazar buluyoruz. Ancak iş insanları olarak ironik bir şekilde ürünlerimizi gönderdiğimiz ülkelere bizler gidemiyoruz. Vize konusunun ülkemiz iş insanları için tarife dışı bir engel olarak kullanılmasını düşünmek bile bizleri rahatsız etmekte. İş insanlarımızı maddi ve manevi olarak zarara uğratan bu haksız uygulamanın en kısa sürede son bulmasını istiyoruz” dedi. Vize sorununun en hızlı şekilde çözülmesini bekliyoruz İş dünyası olarak farklı ülkelerle ticari ve ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek, yeni pazarlara açılmak için mutlaka iletişim içinde olunması gerektiğinin altını çizen Kesikbaş, “Özellikle ticari amaçlı yapılan vize başvurularında yaşanan sıkıntıları anlamakta zorlanıyoruz. Başvuru sistemlerinin sürekli kapalı olması, randevu alınamaması, tesadüfen randevu bulunsa bile çok uzak tarihlere verilmesi, yapılan vize başvurularının bazen aylarca bekletilmesi, planlanan toplantı ve iş seyahatlerine bu sebeple gidilememesi, iş insanları tarafından yapılan vize başvurularının beklenmedik şekilde reddedilmesi, vize verilse bile bunların geçerlilik sürelerinin çok kısa tutulması bizleri oldukça zor durumda bırakmaktadır. Bu durum Türk iş insanları için son derece antipatik ve prestij zedeleyici bir durum oluşturmaktadır. Her iki tarafı da yoran ve işletmelerimiz için ciddi kayıplara sebep olan bu tutumun en hızlı şekilde çözüme kavuşturulmasını beklemekteyiz” açıklamasında bulundu.