KÜLTÜR SANAT - 03 Ocak 2022 Pazartesi 13:03

Tarsus Kültür Evi’ni 1 yılda 48 bin kişi ziyaret etti

A
A
A
Tarsus Kültür Evi’ni 1 yılda 48 bin kişi ziyaret etti

Tarsus Belediyesince kültürel mirasları gelecek kuşaklara aktarmak ve topluma yeniden kazandırmak amacıyla hayata geçirilen Tarsus Kültür Evi’ni, 2021 yılında 71 ülkeden yaklaşık 48 bin kişinin ziyaret ettiği bildirildi.

Tarsus Belediyesince kültürel mirasları gelecek kuşaklara aktarmak ve topluma yeniden kazandırmak amacıyla hayata geçirilen Tarsus Kültür Evi’ni, 2021 yılında 71 ülkeden yaklaşık 48 bin kişinin ziyaret ettiği bildirildi.


Tarsus Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Kubat Paşa Medresesi’nin tarihi dokusuna müdahale edilmeden modern tasarım ve çalışmalarla dizayn edilerek topluma kazandırılan Tarsus Kültür Evi, turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. Tarsus Kültür Evi’nde yaşayan bir müze misali tablolar, giysiler, eşyalar ve Tarsus’un geçmişini anlatan eserler bölümlere ayrılmış odalarda ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.


Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan’ın unutulmaya yüz tutmuş kültürel ögeleri topluma yeniden kazandırmak, kültürel mirası gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla hayata geçirdiği Kubatpaşa Medresesi Tarsus Kültür Evi, Rusya, İspanya, Polonya, Lübnan ve Almanya başta olmak üzere 71 farklı ülkeden turist akınına uğradı. Sadece 2021 yılında yaklaşık 48 bin ziyaretçiyi ağırlayan Tarsus Kültür Evi, öğrenci gruplarının yanı sıra yerli ve yabancı pek çok konuğu misafir etti.


Özellikle kasım ayında ziyaretçilerin ilgi odağı olan Kubatpaşa Medresesi, Ramazanoğlu Beyi Kubat Paşa tarafından geleneksel Selçuklu mimari tarzında yaptırılarak, yüzyıllar öncesinden günümüze ulaşılabilen tarihi eğitim ve öğretim merkezleri arasında nadide olma özelliğini taşıyor. Yöreye özgü tarım ve ev araçlarından yöresel kıyafetlere, savaş aletlerinden, eski zamanlarda Tarsus’un gündelik yaşamında kullanılan oyun, eğlence, hobi ve iş araçlarına, dokuma ürünlerinden mutfak eşyalarına kadar birçok orijinal eşyalarıyla beğeni toplayan ve 465 yıllık geçmişiyle tarihe tanıklık eden Tarsus Kültür Evi, hafta boyunca 08.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyarete açık tutuluyor.


"Tarihi eserlere ve kültürümüze en iyi şekilde sahip çıkıyoruz"


Kubatpaşa Medresesi Tarsus Kültür Evi’nin, ilçenin önemli mihenk taşlarını barındırdığını belirten Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, "Eğiten, üreten sağlıklı ve kültürlü Tarsus ilkesiyle çıktığımız bu yolda, 10 bin yıllık tarihi geçmişe sahip olan kentimizin tarihi değer ve kültürel miraslarına sahip çıkıyoruz. Tarsus ve yöresinde çok fazla miktarda bulunan medreselerden ayakta kalabilenlerden birisi olan Kubatpaşa Medresesi, Tarsus Kültür Evi’nde sadece 2021 yılında yerli ve yabancı olmak üzere 71 farklı ülkeden 48 bin turist ağırladık. Gelen misafirlerimiz, Tarsus kentimizin kültürünü daha iyi öğrenme ve anlama olanağı bularak geçmişe tanıklık etme imkanı buluyor. Tarsus bir kültür kentidir ve 10 bin yıllık tarihi ile her zerresinde yaşanmışlıklardan bir iz barındırır. Bizde Tarsus Belediyesi olarak tarihimize, geçmişten miras kalan tarihi eserlere ve kültürümüze en iyi şekilde sahip çıkıyoruz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ömer Orkun, “Günlük vücut kontrolleri ile kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz” dedi. Ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgulara neden olan kene kaynaklı Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) vakaları, Nisan ve Mayıs ayında artış gösterdi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Keneler ve Kene Kaynaklı Hastalıklar Araştırma Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Ömer Orkun, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırım-Kongo kanamalı ateşe neden olan kenelerden korunma yöntemlerini açıkladı. “Kene atlamaz, sıçramaz” Kenenin özelliklerini anlatan Doç. Dr. Orkun, “Bu avcı karakterli bir kene olup insanlara yerden yürüyerek geliyor. Bu kene atlamaz, zıplamaz ve sıçramaz. Bu kene otlara ve ağaçlara tırmanmaz. Ağaçlardan da düşmez. Bunun asıl geldiği yer, yerlerden yürüyerek geliyor” ifadesini kullandı. “Avına doğru yürüyerek gidiyor” Tarım yapan vatandaşları da uyaran Orkun, “Tarımsal faaliyetlerin olduğu tarım alanlarının etraflarında daha yoğun görüyoruz. Toprakta, taşın ve yaprağın altında saklanıyor. Hedef canlı grubu, bu insan, sığır, koyun ve keçi olabilir, oradan geçene kadar bekliyor. Oradan geçerken bir takım çok kompleks algaçlarıyla algılıyor. Tabiri caizse avına doğru yürüyerek gidiyor” diye konuştu. “İnsanları onlarca metre takip edebilir” Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı ateşin vektörü olan kene türünün çok hızlı hareket ettiğini ifade eden Orkun, “Hatta dünyada karşılaşabileceğimiz en hızlı ve en uzun yol kat edebilen, yürüyerek veya da koşarak yol kat eden bir türdür. İnsanları onlarca metre takip edebilir. Kene tutulmasının gördüğümüz yerlerde çok karşımıza çıkan bir durumdur. Yakalıyor ve ilk tercihen en çok girdiği yer paçanın içerisinden geliyor ve açık olursa deriye ulaşmaya çalışıyor” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Orkun, Türkiye’de kenenin olmadığı hiçbir yerin olmadığı belirterek, tarım arazisinde vakit geçiren vatandaşların ciddi risk altında olduğunu da kaydetti. “Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Birtakım alınacak önlemler ile vatandaşların keneden korunmasının mümkün olduğunu söyleyen Orkun, şöyle konuştu: “İlk 24 saatten 48-72 saate kadar ulaşan sürelere ihtiyaç var. Günlük vücut kontrolleri ve kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa henüz size ekolojik ajanı, yani iç organizmayı ve mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz.” “Çivi söker gibi çıkarabilirsiniz” Kenenin vücuttan çıkarılmasının profesyonellik isteyen bir durum olmadığına dikkati çeken Orkun, şunları kaydetti: “Keneyi çok kolaylıkla bir cımbız yardımıyla veya onları bulamazsınız eldiven, yaprak ve naylon ile tutup çıkarabilirsiniz. Çivi söker gibi çok kolay. Patlatmamak burada esastır. Çünkü bazen patlattığınızda elinizdeki yarık ve çatlaklarda mikrobiyolojik ajanların girmesi de mümkün olabiliyor. Ama keneden bir an önce kurtulmanız sizin için esas.”