EKONOMİ - 04 Ağustos 2022 Perşembe 10:45

Seçer, ’Dijital Beceri Geliştirme Programı’nın sertifika törenine katıldı

A
A
A
Seçer, ’Dijital Beceri Geliştirme Programı’nın sertifika törenine katıldı

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren MERCEK ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) iş birliğinde ve Habitat Derneği’nin destekleriyle, ’MERCEK Dijital Akademi’ çerçevesinde verilen ‘Dijital Beceri Geliştirme Programı’nın sertifika törenine katıldı.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren MERCEK ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) iş birliğinde ve Habitat Derneği’nin destekleriyle, ’MERCEK Dijital Akademi’ çerçevesinde verilen ‘Dijital Beceri Geliştirme Programı’nın sertifika törenine katıldı.


Programda konuşan Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesinin Mersin sınırları içerisinde en büyük işveren konumunda olduğunu belirterek, "Büyükşehir Belediyesi, yaklaşık 11 bin insanın çalıştığı bir kurum. Diğer kurumların yaşadığı sorunlar, önündeki engeller ne ise Mersin Büyükşehir Belediyesi de aynı sorunları yaşıyor. Sadece statü farkımız var. Ben bir kamu görevlisiyim, bir kamu kurumunu yönetiyorum. Ama 2 temel unsur, özel sektördeki gibi bende de önemli. Bir tanesi finans, ikincisi insan kaynağı. Eğer kurumu sağlıklı bir şekilde yönetecekseniz, bu 2 konu çok önemli. Çünkü finans hizmet için lazım, insan kaynağı bu finansı akıllı yönetmesi, doğru yatırımlar yapması, nihayetinde vatandaşa iyi hizmet katabilmesi için gerekli. Demek ki özel sektörden temelde bir farkımız yok ama statü olarak farklıyız. Bizlerde belediyeye, bazı alanlara, ihtiyaç duyduğumuz alanlara eleman sağlamaya çalışırken çok büyük sıkıntılar çekiyoruz. Nedir? Kaynakçı lazım, iyi kaynakçı olması gerekiyor, mühendis gerekiyor, iyi mühendis olması gerekiyor, yazılımcının iyi yazılımcı, musluk tamircisi, yol yapımcısı, aklınıza ne gelirse. Elbette istiyoruz tamamen kalifiye elemanlarla çalışalım. Peki bu mümkün mü? Maalesef çok mümkün değil. Eğitim sistemiyle bağlantılı bir durum” dedi.


“Uygulanan eğitim politikaları çok önemli”


Toplumları makro anlamda şekillendiren ve yönlendirenin merkezi yönetimin eğitim politikaları olduğunu dile getiren Seçer, “Eğitim çok önemli bir alandır, çok ideolojik bir alandır. Günümüzde ülkemizde ara elaman sıkıntısı var, teknik eleman sıkıntısı var. Gençlerin bu yönde eğitilmesi lazım ama maalesef Türkiye çok farklı bir eğitim sistemine doğru evrildi. Bunu görmek, kabul etmek lazım” ifadelerini kullandı.


“Projelerimiz kalıcı, istikrarlı ve sürdürülebilir olsun istiyoruz”


MERCEK hakkında da detaylı bilgiler veren Başkan Seçer şunları söyledi:


“MERCEK, Mersin’e iyi gelecek bir uygulama. Belirli, spesifik alanlarda kurslarımız var. Orada meslek edinebiliyor gençlerimiz ya da mesleklerini geliştirebiliyorlar. Bugün sanıyorum 18-30 yaş grubunda 60 öğrencimize sertifika vereceğiz. Arzu ederiz bu sayı 120 olsun, 150 olsun, 250 olsun. Mersin Büyükşehir Belediyesinin temel politikası; yaptığımız bütün uygulamalarda, projelerimiz kalıcı, istikrarlı, sürdürülebilir olsun ve sonuç alabilelim.”


“Mersin’e daha iyi hizmet etmek için gayret sarf ediyoruz”


Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ile imzaladıkları protokolden ve gerçekleştirilen sertifika töreninden de bahseden Seçer, “Nitelikli, eğitimli insanların Mersin’in sosyo-kültürel yapısını arttıracağını düşünüyorum. Yatırımcıların gelmesini arzu ederim, isterim. Burada değerli, önemli yatırımlar olsun. Mersin’in gerçekten dinamikleri hareketlensin, açığa çıksın. Neden Mersin daha büyümesin, daha tanınmasın? Sadece ülkemde değil, tüm dünyada. Mersin yeteri kadar tanınmıyor. Çok çaba sarf ediyoruz. Biz istiyoruz ki, Mersin’in değeri her yerde bilinsin. Mersin gelecek 10 yılların dünyada yükselen yıldızı. Bizler bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da sizlerin bize görev verdiği süre içerisinde hizmetlerimizi devam ettirmeye gayret edeceğiz” diye konuştu.


Konuşmaların ardından Büyükşehir Belediyesi ve MTSO arasında MERCEK Mesleki Eğitim Merkezleri bünyesinde yürütülecek olan iş birliği protokolü imzalandı. Ardından kursiyerlere sertifikaları takdim edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Dina’nın babası Guy Serge Ibouanga: "Kızım için adalet istiyorum" Karabük’te Gabon uyruklu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın ölü bulunmasına ilişkin soruşturmada sanık Dursun A.’nın tahliye talebinin reddine ve tutukluluk halinin devamına karar verildi. Karabük-Yenice karayolu Yeşilköy mevkiindeki Filyos Çayı’nda 26 Mart 2023 tarihinde cesedi bulunan Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga (17) ile ilgili davanın üçüncü duruşması görüldü. Polis ekipleri adliye önünde ve içerisinde geniş güvenlik önlemleri alırken, duruşmaya Gabon’un Ankara Büyükelçisi Jean Bernard Avouma, İstanbul ve Ankara’dan gelen dernek temsilcileri ile Gabonlu öğrenciler de katıldı. Dina’nın bodrum katından koşarak çıktığını aktaran baba Guy Serge Ibouanga, “Kızım bir arabaya yardım çağrısı yapıyor ve biniyor. Hastaneye götürülmek için arabaya biniyor. Araba hastaneyi geçiyor ve yoluna devam ediyor. Dina da arabadan iniyor. Yolun karşısına koşarak gidiyor. Sanık ise oraya geri dönüyor. Bu durum videolarda da açıkça görülüyor. Ben kızımı okumaya gönderdim ama tabut içinde geri aldım. Gerçeği öğrenmek ve adalet bulmak istiyorum" diye konuştu. Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan sanık Dursun A. ise, Dina’yı yardım etmek için aracına aldığını ve suçsuz olduğunu tekrarlayarak, tahliyesini talep etti. Dursun A., “Ben ölen kızımıza hiçbir şey yapmadım. Arabayı durdurunca karşıya gittiğini gördüm. Arabada en ufak bir taciz içeren kelime kullanmadım. Diğer kişileri de tanımıyorum. Çayın kenarına şeker hastası olduğumdan ihtiyaç gidermek için döndüm. İhtiyaç giderip sigara içtim" dedi. Sanığın tahliye talebinin reddine ve tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 5 Ağustos tarihine erteledi.
İstanbul Muhammed Dursun, Dubai’ye bileniyor Kick boksçu Muhammed Dursun, Dubai’de yapacağı maça hazırladığını belirterek, "Bu yıl kilom ve formum 130 olacak. Çıkacağız yine şampiyon olacağız ülkemize döneceğiz" dedi. Altın kemer sahibi milli kick boksçu Muhammed Dursun, gelecek dönemdeki hazırlıklarına ve hedeflerine dair İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Eylül - Ekim ayı gibi Dubai’de bir şampiyonluk maçı yapacağını söyleyen Dursun, "Dubai için bir hazırlık sürecim var, buna hazırlanıyorum önümüzde Ramazan ayı vardı Ramazan ayını atlattık ve bu seneki formu biraz daha farklı çekeceğim 130 kilo olana kadar çıkıp ve bu kilolarda mücadele vereceğim. Şu an için antrenman süreçlerim güzel gidiyor formum iyi çünkü biliyorsunuz ki rakibim çıkmadı ve ünvan direkt bana geldi. Hiçbir şekilde yorulmadan unvanı kazandık. Dubai’de tahminen Eylül Ekim gibi dövüşeceğim. Oraya bir hazırlık sürecim olacak. Şu an için İstanbul’dayım, 2 gün sonra İran’a gideceğim. Önümde kamp süreçlerim var" diye konuştu. "İnşallah Çin’de şampiyon olacağım" Bu yılki takvimi ve hedefleri hakkında da konuşan Dursun, "Dubai için sözleşme yaptık, geldik. Eylül - Ekim için Dubai’de ringte olacağım. Ondan öncesinde Türkiye’nin en büyük organizatörlerinden Mehmet Müftüoğlu aracılığıyla Çin’den bir maç teklif aldım ve inşallah bir aksilik olmazsa Çin’de dövüşeceğim. Orada ağır sikletle mücadele edeceğim ve inşallah orada da şampiyon olacağıma inanıyorum ama benim için buradaki süreçte en önemlisi Dubai. Çünkü neden, dünyanın birçok dövüş sporlarında en iyi sporcularının olduğu yer Dubai" dedi. "Çıkacağız ve şampiyon olacağız" Milli boksör açıklamalarını şöyle tamamladı: "Biliyorsunuz ki bundan 6 ay önceki maçımda 110 kiloydum ve şu an 130 kiloyum ve kendimi şu an çok iyi hissediyorum. Bu seneki form ve kilom 130 kilo olacak ve bu şekilde dövüşeceğim. Dünyanın çok yerinde dövüşmüş bir sporcuyum ve uluslararası birçok derecem var. İnşallah da çıkacağız yine şampiyon olacağız, ülkemize döneceğiz."
İstanbul Su birikintisine düşerek hayatını kaybeden Edanur Gezer için cenaze töreni düzenlendi Su birikintisine düşerek hayatını kaybedeb 5 yaşındaki Edanur Gezer için Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevinde cenaze töreni düzenlendi. Acılı annenin ayakta güçlükle durduğu görülürken, cezaevinde olan baba da izinli olarak katıldı.Emrah DODUKKüçükçekmece Fatih Mahallesi Menekşe Sahil Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetmişti. Edanur Gezer için bugün Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene; İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, ailesi, yakınları ve cezaevinde olan baba jandarma eşlinde kelepçeli olarak katıldı. Vali Davut Gül acılı anne Nurcan Gezer baş sağlığı diledi. Edanın acılı annesi ayakta durmakta güçlük çektiği görülürken feryatları yürekleri dağladı. Vali Davut Gül tabuta omuz verdi. Kılınan cenaze namazın ardından cenaze defnedilmek için Esenyurt’da mezarlığa defnedildi.İstanbul Valisi Davut Gül, “ Yavrumuz hayatını kaybetti maalesef. Bizlerde Esenyurt’ta cenaze törenine geldik. Allah ailesine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler oluyor. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu kusur var mı yok mu ya da kimlerin kusuru var bu adli süreçte belli olacak. Biz daha çok yavrularımızın bu tür bir hadise ile karşılaşmaması için tedbirleri hangi kurum neler yapması gerek onlara bakacağız. Ayrıca ailenin kendi içerisinde bir çok sıkıntısı var onlarla ilgili Aile, Sosyal Politikalar il müdürlüğümüz üzerine düşen neyse bundan sonraki süreci takip edeceğiz” dedi.Feryat eden acılı anne Nurcan Gezer, “Güvenlikler gelmiş burada ateş yakmayın mangalın içine ateşi yakın demişler. Çocuk yok diye hepsi dağılmışlar çocuğu aramaya bir tane mi iki tanemi güvenlik varmış. Güvenliğe gidip 5 yaşındaki kız çocuğu yok demişler . güvenlikte kuyunun yanına geliyor. kafasını uzatıp çocuğunuz burada içinde diyor. Orada bizimkilerden birisi müdehale etmeye çalışıyor. İçine atlama burası çok derin diyor. Derin olduğunu biliyorsunuz da niye bir şeyler yapmıyorsunuz. Dün gittim oraya çevirmişler orayı önem almışlar. Benim çocuğum olmasa başka birinin çocuk da olabilirdi. Başka bir annenin ciğeri de yana bilirdi. Kim oraya sebepliyse cezasını çeksin” dedi.Eda’yı su birikintisinden çıkaran dayı Selçuk Yaşar, “ Biz ailece piknik yapıyorduk. Baktım kuyunun üzerinde yatıyor. İçinden çıkardım baktım dudakları mosmor. Etrafında koruma yoktu bildiğimiz su birikimiydi. Kimse gelip burada kuyu var demedi. Derinlik beni çekiyordu zaten. Toprağa tutunup tek elimle çıkardım. Bulmamız 20 dakikayı buldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.