ÇEVRE - 17 Ağustos 2022 Çarşamba 10:16

Prof. Dr. Deniz Ayas: "Akdeniz değişiyor, tropik bir deniz karakteri kazanıyor"

A
A
A
Prof. Dr. Deniz Ayas: "Akdeniz değişiyor, tropik bir deniz karakteri kazanıyor"

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, Akdeniz’de büyük bir değişimin olduğunu belirterek, "Aklınıza gelen her türlü canlı buraya geliyor. 3-4 tane tür değil, bir besin zinciri göçü diyoruz. Akdeniz değişiyor, tropik bir deniz karakteri kazanıyor. Bu ilginç bir durum. Yani 5-6 milyon yılda oluşan bir Akdeniz, bir insan hayatı içerisinde farklı bir denize dönüşüyor. Aslında olması çok zor


bir şey ama biz denizin karakter değişimini burada görebiliyoruz" dedi.


Türkiye’nin deniz ürünlerinde de önemli bir yere sahip olan Mersin’de istilacı türlerin tüketime ve ekonomiye kazandırılması için başlatılan çalışmalar sürüyor. Bu çerçevede Slow Fish Mersin’in ev sahipliğinde Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) ve Akdeniz Koruma Derneği’nin desteği ile ’Yeni Balıklar Etkinliği’ düzenlendi. Etkinlikte alanında uzman ve tecrübeli ekipleri tarafından, istilacı türler konusunda bilgiler verirken, özellikle Aslan balığı ile uzun dikenli deniz kestanesinin artık insanlar tarafından alındığını ve yenildiğine vurgu yapıldı. Yerel türler üzerinde oluşan baskıyı rahatlatmak için tüketilmesini teşvik etmek amacıyla Mersin Deniz Ticaret Odasında gerçekleştirilen etkinlikte, usta şefler eliyle buharda pişirilen aslan balığı, konuklara ikram edildi. Etkinlikte ayrıca, Silifke ilçesine gerçekleştirilen dalış etkinliğinde toplanan uzun dikenli deniz kestaneleri de sergilendi.


Etkinlikte konuşan Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, son 10 yıldır Mersin körfezinde çeşitli türlerin istilaya başladığını söyledi. Akdeniz’de büyük bir değişimin olduğunu vurgulayan Ayas, “Akdeniz 5-6 milyon yıl önce bu haline ulaştı. Daha önce Tetis Denizi denilen büyük bir okyanus vardı. Tabi Cebelitarık Boğazıyla Atlantik’e bağlanıyor. Süveyş Kanalıyla da Kızıldeniz’e bağlanan bir deniz. Avrupa’daki en büyük deniz olarak değerlendirebiliriz. 22 ülkeye kıyısı var. Akdeniz ilginç bir deniz. Akdeniz aslında sürekli fakirleşen bir deniz. Buradaki mekanizma, Akdeniz’in zengin suyu Atlantik’e gidiyor, Atlantik’in fakir suyu Akdeniz’e geliyor. Bu aslında milyonlarca yıldır Akdeniz’i fakirleştiren bir durum” diye konuştu.



“Akdeniz tropikleşiyor”


Akdeniz’in fakir bir deniz olmasına rağmen 700’e yakın bir balık türü olduğunun altını çizen Ayas, “Toplamda da 8 bin 500 tür var. Bunlar gözle görülebilen türler. Tabi bu kadar çeşitliliğin bir sebebi var. Çok farklı


habitatları barındırdığı için bu kadar çeşitlilik var. Akdeniz 5-6 milyonluk oluşum sürecinde Tetis Denizinin bir mirası olarak bugün ki halini aldı. Bugün ise büyük bir gerçekle karşı karşıyayız, Akdeniz’de büyük bir değişim oluyor, tropikleşiyor. Tropikleşmedeki temel şey, Süveyş Kanalının açılmasıdır. Oradan yeni türler geliyor ve yeni türler Akdeniz’i değiştiriyor. Tabi bu türlerin geçişini hızlandıran bazı faktörler var. Bunlar artan sıcaklık ve tuzluluk oranları. Yeni türler artık Akdeniz’de popülasyon kuruyorlar ve daha görünür hale geliyor” şeklinde konuştu.


Burada bir besin zincirinin göç ettiğine vurgu yapan Ayas, “Yani aklınıza gelen her türlü canlı buraya geliyor. O zaman biz 3-4 tane tür değil, bir besin zinciri göçü diyoruz. Tabi besin zinciriyle birlikte oradaki ilişkileri de geliyor. Akdeniz büyük bir deniz. Burayı 3’e ayırabiliriz. Tropik türler orta ve batı Akdeniz’de çok hakim değiller. En fazla yerleştikleri yer Doğu Akdeniz. Bu yüzden Doğu Akdeniz’de bir tropikleşmeden bahsediyoruz. Akdeniz değişiyor, tropik bir deniz karakteri kazanıyor ama bütün Akdeniz değil. Bu ilginç bir durum. Yani 5-6 milyonda oluşan bir Akdeniz, bir insan hayatı içerisinde farklı bir denize dönüşüyor. Yani bu aslında olması çok zor bir şey ama biz denizin karakter değişimini burada görebiliyoruz. Burada yerli türleri aslında bunlar yemiyor ama besinlerine ortak oldukları için yerli türler azalıyor” ifadelerini kullandı.


Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, bu konuda oda olarak bir süredir çalışma yaptıklarını belirterek, “Hatta bir Ar-Ge grubumuz da var. Akdeniz’i Koruma Derneği’ni bu ekibimiz keşfetti. Biliyorsunuz biz MDTO’yuz ve denizin ticaret kısmıyla ilgileniyoruz ama aynı zamanda da yöremizin denizini korumak ve kollamak istiyoruz. Bu konuda da bu istilacı balıklar konusunda da epey bir çalışma yaptık. İnşallah bunun semerelerini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Resif konusunda çalışmalarımız var. Tabi biz bunları bu yörenin insanları olarak yapıyoruz. Yörenin önemi çok önemli. Biz önce kendi yöremizi toparlayacağız, ondan sonra diğer bölgelere bakacağız. İnşallah çalışmalarımız başarılı olur” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.