YEREL HABERLER - 06 Mart 2012 Salı 10:39

YÜKSEK OKUL ÖĞRENCİLERİ GIDA KERMESİ DÜZENLEDİ

A
A
A
YÜKSEK OKUL ÖĞRENCİLERİ GIDA KERMESİ DÜZENLEDİ

Selçuk Üniversitesi Silifke Taşucu Meslek Yüksek Okulu öğrencileri sosyal sorumluluk projeleri kapsamında ’Gıda Kermesi’ düzenledi.
Selçuk Üniversitesi Silifke-Taşucu Meslek Yüksekokulu Dış Ticaret Bölümü öğrencilerinin düzenledikleri sosyal sorumluluk projelerinden üçüncüsü olan "Gıda Kermesi" gerçekleştirildi. Dış Ticaret Programı 2-A Normal Öğretim Programı öğrencileri geçen yıl hayatını kaybeden arkadaşları Mustafa Eeser’in ailesine yarım amaçlı olarak bu etkinliği düzenlediler. Etkinliğe tüm dış ticaret programı öğrencileri ve diğer bölümlerdeki birçok öğrenci de destek verdi. Dış Ticaret Bölümü Bölüm Başkanı Yard.Doç.Dr. Pınar Yardımcı’nın koordinatörlüğünde öğrenciler tarafından gerçekleştirilen projeyi, Yönetim ve Organizasyon Bölümü Bölüm Başkanı Öğretim Görevlisi Tuğba Uslugil yönetti.
Kermesin yanı sıra Yüksekokul öğrencilerinden 2011-2012 Güz döneminde not ortalaması 3.00 üstü olan öğrencilere "Onur", 3.50 üstü olan öğrencilere ise "Yüksek onur" belgeleri takdim edildi. Meslek Yüksek Okul Müdürü Profesör Dr. Halis Oğuz yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Türk insanında var olan ve inancımızla daha da güçlenen örnek duygularımızdan kanaat, şükür, yardımlaşma ve vefa sayesinde toplumumuzun birçok maddi ve manevi krizleri daha az hasarla atlatabildiğini görmekteyiz. Bugünkü etkinlik ve önceki projeler yardımlaşma ve vefanın en güzel örnekleridir. Öğrencilerimizin düzenlemiş olduğu sosyal sorumluluk projeleri onların kişisel gelişimlerin de ve topluma faydalı bir birey olmada çok önemli bir adımdır. Yüksekokulumuz öğrencileri daha önce de huzurevi ziyareti, kimsesizlere yardım, ilköğretim öğrencilerine kaban ve bot yardımı gibi sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirmişlerdi. Bu tür projeler kişilerin sorumluluk bilincinin artmasında teşvik edicidir. Duyarsız ve sadece kendini düşünen değil, duyarlı, bilinçli ve topluma faydalı insanların yetişmesi adına bu günkü kermes etkinliği de oldukça başarılı bir çalışma olmuştur. Emeği geçen tüm öğretim elemanı ve öğrencilere teşekkür ederim."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Hava sıcaklığı yaz-kış değişmiyor, turkuaz rengiyle hayran bırakıyor Antalya’nın İbradı ilçesinde milyonlarca yıllık sürecin izlerini taşıyan ve 16 derecelik sıcaklığı yaz-kış sabit olan Altınbeşik Mağarası, içindeki sarkıtlar ve gölet oluşumlarıyla yerli ve yabancı turistlerin önemli uğrak yerlerinden. Mağara yılın ilk 4 ayında yaklaşık 50 bin ziyaretçi ağırladı. Antalya’nın İbradı ilçesine 9, Ürünlü Mahallesi’ne 4 kilometre uzaklıktaki 2 bin 500 metre uzunluğundaki mağara, içinde görülmeye değer doğa harikası bir yeri barındırıyor. Beyaz renkli kalın traverten oluşumlar, mağaranın görsel açıdan en güzel bölümlerinden birini oluşturuyor. İçindeki gölet oluşumlarıyla da dikkati çeken üç katlı mağaranın yaklaşık 200 metresi ziyaretçilere açık. Su derinliğinin bazı yerlerde 40 metreyi bulduğu mağaraya gelen turistler, etkileyici doğa oluşumunu, İbradı Belediyesinin profesyonel ekibinin önderliğinde turkuaz renkte suyun üzerinde botlarla görme imkanı yakalıyor. Hava sıcaklığı yaz ve kış 16 derece olan mağara, ziyaretçilerine serinleme imkanı da sunuyor. Turkuaz rengiyle hayran bırakan, kuş sesleriyle huzur veren kayalık ve ormanlık alan içindeki Altınbeşik Mağarası, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. İbradı Belediye Başkanı Hatice Sekmen, mağaranın yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından her geçen gün daha da büyük ilgi gördüğüne dikkat çekti. Altınbeşik Mağarası’nın dünyanın 3’üncü, Türkiye’nin ise en büyük yeraltı gölü mağarası olduğunu ve eşsiz bir güzelliğe sahip olduğunu söyleyen Sekmen, "Son yıllarda mağaramıza ziyaretçi bakımından çok büyük yoğunluk yaşıyoruz. Ayda ortalama 10 bin ziyaretçi ağırlıyoruz. Yılın ilk dört ayında ise yaklaşık 50 bin ziyaretçi ağırladık. Özellikle bayramlarda dolup taşıyor. Sadece Ramazan Bayramı’nda günde bin kişiyi ağırladık" dedi. "Alternatif turizmin lokomotifi olacağız" Bu yıl su seviyesinin beklentilerden daha yüksek seviyede olduğunu ve muhteşem bot turları yaptırdıklarını anlatan Belediye Başkanı Sekmen, "Mağaramız yılın 12 ayı açık. Özellikle Başta Almanlar olmak üzere uzak doğu ülkelerinden, Amerika’dan, dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanından ziyaretçi akınına uğruyor. Bu eşsiz güzelliği görmek isteyenleri mağaramızı ziyaret etmelerini bekliyoruz. İlçemiz sadece turizm mağaramız ile sınırlı değildir. Düğmeli evlerimiz, yılkı atlarımız ve doğal ürünlerimiz ile farklı alternatifler sunmaktadır. Biz Antalya bölgesinde alternatif turizmin lokomotifi olarak ilerlemeye devam ediyoruz. Gerçekten burası hem yaz, hem de kış olarak Antalya’da bir numara olmayı hedefliyoruz. Önce turizm denince sadece akla deniz kum güneş geliyordu. Pandemi sürecinden sonra doğa ve alternatif turizm olarak bölgemiz ciddi şekilde rağbet görmeye başladı. İlçemiz şu anda Antalya’nın incisi durumunda. Çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. İlçemizi inşallah turizmde hak ettiği yerlere ulaştıracağız" diye konuştu. Mağaranın işletmesini yürüten İbradı Belediyesi personeli Yılmaz Özdoğan, "Burası dünyadaki en büyük üçüncü büyük yeraltı gölü mağarasıdır. Gelen misafirlerimize özel bir bot gezisi yaptırıyoruz. Muntazam bir dağ bloğunun içerisindeki gölün üzerinde. Pandemiden bu yana İbradı Belediyesi olarak burada hizmet veriyoruz. Sürekli olarak her geçen yıl ziyaretçi sayımız ciddi şekilde artmaktadır. Özellikle geçtiğimiz Ramazan Bayramı’nda çok ciddi bir ziyaretçi ağırladık. Günlük ziyaretçi sayımız bin kişiye ulaştı. Bu bizim için gerçekten ciddi rakamlardır. Burası çok özel bir göl, çok özel bir bölge çok özel bir milli parktır. 600 den fazla bitkiye ev sahipliği yapan ve aynı zamanda yaban hayatının devam ettiği bir milli parktır. Bir tarafında sumak, bir tarafında incir defne, bir tarafında mis kokulu kekikler. Buraya bunların içerisinden geçerek geliyorsunuz. Burası Antalya’ya gelip alternatif turizme merak edip hoşlananlar için paha biçilemez bir bölgedir. Görmek isteyen ziyaretçilerimizi her zaman bekliyoruz" diye konuştu. "Polonyalı turistler büyük ilgi gösterdiler" Turizm rehberi Metin Girişken ise Polonyalı turistleri alternatif turizm kapsamında İbradı bölgesine getirdiklerini söyledi. Bölgeye turlara yeni başladıklarını anlatan Girişken, "Altınbeşik Mağarasına birkaç defa geldik. Buraya turlara yeni başladık. Buraya ilgi oldukça yüksek. Burası inanılmaz bir güzelliğe sahip. Bizim turistler oldukça ilgi gösterdiler. Burayı çok beğendiler. Burası herkesin mutlaka gelip görmesi gereken yerlerden bir tanesi" diye konuştu.
Ankara 2023 yılında 2 bin 200 çeşit tarım ürünü ile 31 milyar dolarlık ihracat yapıldı Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “2023 yılında 212 ülke ve bölgeye 2 bin 200 çeşit tarım ürünü ihraç ederek yaklaşık 31 milyar dolarlık bir ihracat geliri elde etmiş durumdayız” dedi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar ile Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu ve beraberindeki üyelerle Bakanlık’ta bir araya geldi. Ülkenin gıda arz güvenliğinin teminatı olarak gördükleri hububat, bakliyat ve yağlı tohumlu bitkiler sektörünün gelişiminin kıymetli ve stratejik olduğunu vurgulayan Yumaklı, bu nedenle sektör temsilcileriyle istişareye büyük önem verdiklerini söyledi. Geçen yıl tarımsal üretimle alakalı hem bitkisel üretim hem hayvansal üretim hem de su ürünleri konusunda adeta devrim niteliğinde düzenlemeler yaptıklarına işaret eden Yumaklı, şöyle konuştu: “Bu düzenlemeleri sahaya aktarmak için çok yoğun bir mesai harcıyoruz. Bu yasal düzenlemelerin kabulünden itibaren teşkilat olarak bütün arkadaşlarımızın eğitimine, onların bu konuyu içselleştirmelerine ve doğru bir şekilde anlayıp anlatmalarına önem verdik. Kendimize bir takvim oluşturmuştuk. Bu takvim şu anda hali hazırda herhangi bir aksamaya meydan vermeden yürüyor. Özellikle planlı tarımsal üretime geçilmesi, işlenmeyen arazilerin üretime kazandırılması, tarımsal üretim yapılan alanların kayıt altına alınması ve sözleşmeli üretimin yaygınlaştırılmasıydı. Bu sayede özellikle tarımsal üretimde yeni normal dediğimiz birçok ana başlıktan oluşan hem iklim değişikliği hem de diğer hususlar konusunda bizim dayanıklılığımızı artıracak, daha fazla üretim yaparak ilerleyen yıllarda gıda arz güvenliğine ilişkin herhangi bir problemin olmamasını sağlamak ve bunu garanti altına almak üzere çalışmaktı.” Yumaklı, mevcut çalışmalarla özellikle sektörün tamamı hem üretici hem de sanayi tarafını birlikte hareket ederek Türkiye’de çok önemli başarılara imza attığını geçmiş dönemde gördüklerini belirtti. Geçen yıl bitkisel üretimin 137 milyon tona ulaştığının ve bunun da Cumhuriyet tarihinin rekoru olduğunun altını çizen Yumaklı, şunları kaydetti: “İnşallah bu çalışmalarımız tam manasıyla, sahaya yansıdığında bu rakamları çok daha yukarılara taşıyacağız. Elbette bu konular içerisinde sözleşmeli üretim sizleri de çok yakından ilgilendiren bir konu. Sözleşmeli üretimin, tarımsal üretimin planlanması konusunun ana unsurlarından bir tanesi olduğunu söylemem gerekir. Ülke genelinde yaygınlaşması, üretim kapasitesinin arttırılmasına yönelik çok önemli pozitif bir etki oluşturacak. Ben sizlerin bu konuya vereceğiniz desteği önemsiyorum. Bu dayanışma hem üretim hem de sektörün ana unsuru olarak sanayi kısmını da içinde alan bir bütün halinde hareket etmemizin yegane yolu sözleşme ile üretim.” 2023 yılında 2 bin 200 çeşit tarım ürünü ile 31 milyar dolarlık ihracat yapıldı Türkiye’nin stratejik konumuna işaret eden Bakan Yumaklı, ülkenin yaklaşık 9 trilyon dolarlık bir ticaret hacminin döndüğü bir coğrafyada bulunduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: “Sizlerin de katkılarıyla Türkiye, Doğu Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika bölgesindeki en büyük tarımsal ürünlerin ihracatçısı ülkelerden bir tanesiyiz. 2023 yılında 212 ülke ve bölgeye 2 bin 200 çeşit tarım ürünü ihraç ederek yaklaşık 31 milyar dolarlık bir ihracat geliri elde etmiş durumdayız. Bunlar sizlerin başarınız. Bu tecrübeyi daha da etkin kullanmak gerekiyor. Bakanlık olarak bizler çok farklı vesilelerle sektörün farklı unsurlarıyla bir araya geliyoruz. Özellikle 9 farklı ülkeye tarım müşavirleri atadık. Ancak bu arkadaşlarımız sadece o ülkelerden sorumlu değil. Onlara hinterlantlar belirledik.” Yumaklı, tarım müşavirleri başta olmak üzere Bakanlığın bütün birimlerinin ihracatçıların hizmeti için hazır olduklarını belirterek, “Elbette hububat, baklagiller ve yağlı tohumlu bitkiler sektöründe bizlere düşen önemli sorumlulukların farkındayız. Sektördeki gelişmeleri doğru bir şekilde analiz etmeye çalışıyoruz. Etkin politika ve strateji belirlemeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Türkiye İhracatçılar Meclisi Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu da kabulü nedeniyle Bakan Yumaklı’ya teşekkür etti.
İstanbul Galata’da hastane yolunu işgal edip ’erik dalı’ oynayan sürücülere ceza yağdı Beyoğlu’nda, Galata Kulesi altında araçlarıyla hastane yolunu keserek son ses müzikle ’erik dalı’ oynayan gruba polisten ceza yağdı. 5 araç sürücüsü ve yolcularına toplam, 13 bin 926 lira ceza yazıldı. Önceki gün Beyoğlu’nda Galata Kulesi altında hastaneye giden yolu araçlarıyla kapatarak son ses ’erik dalı’ oyun havası eşliğinde çevreyi rahatsız eden grup, olayın görüntülerinin ortaya çıkmasıyla Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekiplerince tespit edildi. Ekipler görüntüler üzerine, 34 SJ 3951 plakalı araç sürücüsü S.E., 34 EJP 475 plakalı araç sürücüsü Ş.G., 41 AJL 109 plakalı araç sürücüsü İ.Y., 44 EE 916 plakalı araç sürücüsü Ö.F.A., 34 EEB 565 plakalı araç sürücüsü Ö.F.B.’yi ve araçların camlarından sarkan Ö.E ve M.A.B. isimli şahısları tespit eti. Ayrı ayrı cezalar kesildi Suça karışan tüm isimlere polis tarafından ayrı ayrı cezalar kesilip haklarına adli işlem başlatıldı. Araç sürücülerine cam filmi, yasak yerde duraklama, yüksek sesli müzik dinleme ve saygısızca araç kullanmak, araçta ışık donanımından teknik teknik şartlara uymamak suçlarından, araçlarda sarkan yolculara ise emniyet kemeri kullanmadıkları için 690’ar lira para cezası yazıldı. Polis ekipleri tespit edilen 5 araç sürücüsüne ve yolcularına toplamda 13 bin 926 lira ceza kesildi.
Adana Şehit annesinin acı Anneler Günü Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde terör örgütü PKK militanları tarafından gerçekleştirilen saldırıda şehit düşen Halil İbrahim Şık’ın annesi Sıdıka Şık, 6 yıldır Anneler Günü’nü buruk geçiriyor. Üç çocuk sahibi Bekir ve Sıdıka Şık çiftinin ilk çocuğu Halil İbrahim Şık, askerden döndükten sonra sözleşmeli er sınavlarına girerek asker oldu. Sözleşmeli er olarak Hakkari’de göreve başladı. 2018 yılında Şemdinli ilçesi Çam Tepe Üst Bölgesinde görev esnasında bölücü terör örgütü PKK militanları tarafından yapılan saldırı sonucu şehit oldu. Evli ve bir çocuk babası şehit 2018 yılında toprağa verildi. Şehit oğlu olmadan 6. Anneler Günü’nü geride bırakan Anne Sıdıka Şık, “Hakkari’deydi, orada görevinin bitmesine 1 ay kalmıştı. Aradı, ‘Geleceğim’ dedi. Kısmet olmadı. Bazen arıyordum, ’Oğlum dikkat et’ diyordum. ’Anne kötüye bir şey olmaz’ diyordu, şaka yapıyordu. Evliydi ve yeni doğmuş bir kızı vardı. Şehit olduğunda kızı 5 aylıktı. Anneler Günü’nde birlikte olmak kısmet olsaydı güzel olurdu ama olmadı işte" dedi. Ailesinden habersiz asker oldu Oğlunun kendilerinden habersiz olarak sınavlara başvurduğunu ve asker olmayı çok istediğini kaydeden Şık, “Askerden geldikten sonra çok olmadı. Bizden habersiz başvurmuştu. Ben rahatsızdım, hastanede yatıyordum o zamanlar. Babası bana haberim olup olmadığını sordu. ‘Oğlan Ankara’ya sınava gitmiş, hayırdır’ diye sordu. Ben de dua ediyordum ‘inşallah kazanamaz’ diye. Kazandı, gitti. Demek ki kısmeti öyleydi, öyle geçti’ şeklinde konuştu. Evin salonunu oğlunun resimleriyle donattı Evin salonunu eşinin şehit oğlu Halil İbrahim Şık’ın resimleriyle donattığını anlatan Şık, “Babası öyle istedi, ben önce istemedim. Zor oldu benim için, sonra ben de alıştım. Öyle bakıyorum, sanki benim yanımda gibi hissediyorum. Başka odamız yok” dedi. Torunu ile oğlu aynı ismi taşıyor Torununun da şehit olan oğlu Halil İbrahim ile aynı ismi taşıdığını belirten Şık, oğlunun vefatının ardından torununa oğlunun ismi ile seslenmenin tüm aile için zor olduğunu anlattı. Şık, “Zor oldu başlarda ismi ile seslenmek. Yeni yeni ‘Halil İbrahim’ diyoruz. Dedesi sürekli söylüyordu ama ben, annesi ve babası söyleyemiyorduk. Zor oluyor. Babası, ‘Nasıl abimin ismini ben oğluma diyeyim’ diyordu. İnanın ki torun evlattan daha tatlı oluyor. Başka bir şey diyemiyorum” ifadelerini kullandı.