EKONOMİ - 27 Kasım 2025 Perşembe 11:37

Çakır: "Mersin ekonomik gelişmişlikte büyük sıçrama yaptı"

A
A
A
Çakır: "Mersin ekonomik gelişmişlikte büyük sıçrama yaptı"

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Hakan Sefa Çakır, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Sosyo Ekonomik Gelişme Endeksi (SEGE) Raporunda Mersin’in 12 basamak birden yükselerek Türkiye’nin en gelişmiş 13’üncü ili konumuna geldiğini belirterek, "Göreve geldiğimizden bu yana Mersin’in yüksek potansiyelini her fırsatta dile getirdik. Kentimizi bu noktaya taşıyan etmenlerin arkasında bizler varız, iş dünyasının çabası var. Ortak akılla doğru planlamalar yaparsak ilk sıralara çıkacak durumdayız. Hepimiz tek vücut olup aynı hedefe kürek çekmeliyiz" dedi.


MTSO Kasım Ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Hamit İzol başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda meclis üyelerinin sektörlerine yönelik değerlendirmelerinin ardından söz alan Başkan Çakır, kasım ayında oda tarafından yürütülen çalışmaları özetleyerek ekonomik değerlendirmelerde bulundu.



"Mersin dört ana başlıkta en gelişmiş ilk 8 il arasında"


SEGE Raporunun 8 ana başlık ve 52 değişken üzerinden hazırlandığını kaydeden Çakır, Mersin’in 81 il arasında 25’inci sıradan 13’üncü sıraya yükseldiğini belirtti. Bu artışın çok önemli bir sıçrama olduğuna dikkat çeken Çakır, "SEGE verileri, Mersin’in ekonomideki hızlı büyümesini ve kalkınma potansiyelini bilimsel rakamlarla ortaya koymuştur. Raporda Antalya dışında bölgemizde en gelişmiş ilin Mersin olduğu görülmektedir" ifadelerini kullandı.


Raporun ele aldığı 8 alanı ‘demografi, istihdam, eğitim, sağlık, rekabetçilik ve yenilikçilik kapasitesi, erişilebilirlik, mali durum ve yaşam kalitesi’ olarak sıralayan Çakır, "Genel ortalamada Mersin 13’üncü il olsa da rekabet ve yenilikçilik, mali durum, erişilebilirlik ve yaşam kalitesi başlıklarında en gelişmiş ilk 8 il arasındayız" açıklamasında bulundu.



"SEGE verileri Mersin’in ekonomide lokomotif il olduğunu gösterdi"


Çakır, raporun ayrıntılarını şöyle özetledi: "Mersin mali göstergelerde güçlü bir konumda. Kişi başına vergi ödeme sıralamasında Türkiye 5’incisiyiz. Erişilebilirlikte Türkiye’nin en gelişmiş 9’uncu iliyiz. İhracat rakamlarımız, imalat sanayi payımız, enerji tüketimi, yabancı sermayeli şirket sayısı, Ar-Ge harcamaları, teşvik belgeli yatırımlar ve turizmdeki yatak kapasitemiz gibi çeşitli kriterlerde rekabet ve yenilikçilikte Türkiye 9’uncusuyuz. Turizmde sertifikalı yatak sayısında ve ihracatta 7’nci sıradayız. Tarımda ise Türkiye tarım üretiminin yüzde 3,8’ini karşılayarak 4’üncü sırada yer alıyoruz. Yabancı sermaye çekme kapasitemiz artıyor, orta-yüksek teknoloji sektörlerinde istihdamımız yükseliyor. Güçlü dış ticaret göstergelerine sahibiz. Tüm bu veriler, Mersin’i 2025 yılı itibarıyla Türkiye’nin en gelişmiş 13’üncü kenti konumuna taşımıştır."



"Veriler, Mersin’in sağlık yatırımlarına ihtiyacı olduğunu gösteriyor"


Raporun zayıf alanlara da işaret ettiğini aktaran Çakır, "Eğitimde 2017’ye göre 5 basamak yükselmiş olsak da okullaşma oranı ve öğretmen sayısı gibi konularda eksiklerimiz var. Bu alanda iş dünyası olarak desteğimizi sürdürüyoruz. Sağlıkta ise hastane sayısı ve hekim sayısı gibi konularda açıklarımız var" ifadelerini kullandı.


Mersin’in son 10 yılda geçici koruma altındaki sığınmacılardan depremzedelere kadar yüzbinlerce kişiye ev sahipliği yaptığını hatırlatan Çakır, "Bu eksiklerin devlet tarafından görüleceğine inanıyoruz. SEGE çalışmasının amacı da bu ihtiyaçları tespit ederek kamu yatırımlarının bilimsel verilere göre planlanmasını sağlamaktır. MTSO olarak bu eksiklerin takipçisi olacağız. Mersin’i geleceğe birlikte hazırlamak, bu kente borcumuzdur" dedi.



Çakır: "Mersin ekonomik gelişmişlikte büyük sıçrama yaptı"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Yapılan 10 yıllık çalışma sonucunda artık Eskişehir’de biberiye üretilebiliyor Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Duran Katar, "Eskişehir gibi illerin hiçbirisinde biberiye üretilmiyordu. Biz, 10 yıllık çalışmamızın sonucunda soğuk bölgelere de dayanabilen yeni genotipleri seleksiyonla geliştirdik. Artık Eskişehir’in farklı rakımlarına biberiye üretimi yapılabiliyor" dedi. ESOGÜ Ziraat Fakültesi tarafından yaklaşık 10 yıl önce Eskişehir’e 100 çeşit bitki getirilerek bir çalışma yapıldı. Çalışmalar sonucunda 97 bitki çeşidi kaybedilirken, kışı geçirebilen ve soğuğa dayanabilen 3 tür tespit edildi. Bu bitkiler çoğaltılarak üretilirken, normalde Eskişehir’de üretimi pek mümkün olmayan biberiye ile ilgili olumlu gelişmeler kaydedildi. Gelinen aşamada, farklı rakımlarda biberiye yetiştirilebildiği ve ilerleyen zamanlarda üretimin yaygınlaşacağı belirtildi. "Geliştirdiğimiz biberiye bitkileri artık Eskişehir’in farklı rakımlarında yetiştiriliyor" Yapılan çalışmayla ilgili detaylara değinen ESOGÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Duran Katar, "Biberiye bitkisi, antioksidan özelliği en yüksek olan bitki olarak biliniyor. Herbal çay, uçucu yağ, ilaç ve gıda endüstrisinde farklı amaçlarla, farklı şekillerde kullanılan çok önemli bir bitki. Türkiye’de şu anda doğadan toplanarak kültürü yapılıyor. Biberiye sıcak bölgelerin bitkisi olarak biliniyor ve Eskişehir gibi geçit kuşağı ya da Orta Anadolu gibi soğuk bölgelerde çok yetiştirilmiyordu. Ancak biz 10 yıl önce Eskişehir’de yaklaşık 100 bitki getirerek bir çalışmaya başladık. Bu 100 bitkiden seleksiyonla 97 bitkiyi genotip olarak Eskişehir şartlarına dayanamaması sebebiyle kış dönemlerinde kaybettik. Yapılan seleksiyon sonucunda kalan ve 10 yıllık Eskişehir kışını geçirebilen, soğuğuna dayanabilen 3 bitkiyi genetik olarak bu bölgeye dayanıklı olduğunu tespit ettikten sonra çoğalttık. Böylelikle Eskişehir şartlarında biberiye üretimine başlamış olduk. Geliştirdiğimiz biberiye bitkileri artık Eskişehir’in farklı rakımlarında yetiştiriliyor ve üretimi yapılabiliyor. Bu fakültemizin eseri" şeklinde konuştu. "Arıcılıkta bölgemiz için çok önemli katkılar sağlayacak bir bitki" Prof. Dr. Katar, arıcılık yapan vatandaşları ilgilendiren bilgiler de paylaşarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu dönemde bile üzerinde çiçek olan, yıl boyu 2 defa çiçeklenebilen, özellikle polen ve nektar akımı konusunda arıcılığa büyük hizmeti olan bir bitki. Arıcılıkta bölgemiz için, Eskişehir için gelecekte çok önemli katkılar sağlayacak bir bitkimiz. Arıcılık yapan arkadaşlarımıza seslenmek istiyorum: Taşıma şeklindeki arıcılıkla bu işin verimli bir şekilde sürdürülmesi çok zor. Bu arkadaşlarımızın başta biberiye olmak üzere diğer tıbbi aromatik bitkileri bulundurarak bal verimini ve kalitesini artırabileceklerini bilmelerini istiyorum."
Kütahya "Kütahya Veli Buluşmaları" programının beşincisi gerçekleştirildi Kütahya İl Millî Eğitim Müdürlüğü koordinesinde yürütülen "Kütahya Veli Buluşmaları" programının beşincisi, Beylerbeyi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Programa, Şehit Selim Cansız Anadolu İmam Hatip Lisesi ile bünyesinde bulunan İmam Hatip Ortaokulu velileri yoğun ilgi gösterdi. Programda velilere hitap eden İl Millî Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, çocukların yalnızca akademik başarıyla değil; millî, manevi ve ahlaki değerlerle mücehhez bireyler olarak yetiştirilmesinin önemine dikkat çekti. Dijital çağın beraberinde getirdiği risklere değinen Yılmaz, ekranların ve sosyal medyanın oluşturduğu sahte rol modellere karşı aile, okul ve toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Çocukların birer emanet olduğunu ifade eden Yılmaz, onların bir fidan gibi özenle yetiştirilmesi gerektiğini belirterek, zor zamanların birlik ve beraberlik içinde aşılabileceğini dile getirdi. Çocukların "Türkiye Yüzyılı" vizyonunun temel taşı olduğunu söyleyen Yılmaz, bu neslin ülkenin değerlerine, gelenek ve göreneklerine, dinî ve millî hassasiyetlerine sahip çıkan bireyler olarak yetişeceğini ifade etti. Konuşmasında, "Daha çok çalışmalı, daha çok yorulmalı ve sesimiz daha gür çıkmalı" vurgusu yapan Yılmaz; kar tanelerinin birleşerek çığları, yağmur damlalarının selleri oluşturduğu gibi, birlik olunduğunda güçlü olunacağını söyledi. Çocukları sosyal medyanın olumsuz etkilerinden ve sahte kahramanlardan korumanın ancak bu anlayışla mümkün olacağını ifade eden Yılmaz, çocukları kaybetme gibi bir lükslerinin olmadığını belirtti. Program, velilerin sorularını doğrudan iletebildiği soru-cevap bölümüyle devam etti. Velilerin eğitim süreçlerine ilişkin görüş ve taleplerinin dinlendiği buluşmada, karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu. Samimi bir atmosferde gerçekleştirilen program, aile-okul iş birliğinin güçlendirilmesine katkı sağlarken, katılımcı veliler tarafından memnuniyetle karşılandı.
Adana Alparslan Türkeş Üniversitesi Türkiye’nin en iyi 20 üniversitesi arasına girdi Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ), Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" göre, araştırma kalitesinden Ar-Ge yatırımlarına, erişilebilirlikten kütüphane kaynaklarına kadar 4 farklı alanda Türkiye’nin en iyi 20 üniversitesi arasında yer aldı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" yayımlandı. YÖK’ün Türkiye’deki tüm üniversiteleri 67 farklı göstergeye göre titizlikle değerlendirdiği kapsamlı rapor, ATÜ’nün yükselen grafiğini ve "Bilim ve Teknoloji" odaklı vizyonunu tescilledi. ATÜ, raporda öne çıkan şu temel göstergelerde Türkiye genelinde ilk 20 üniversite arasına girerek dikkatleri üzerine çekti. Yayınların atıf alma oranı, bilimsel üretkenliğin niteliğini simgeleyen bu kategoride ATÜ, yüzde 85,4’lük oranla Türkiye’nin en seçkin akademik kurumları arasında yer aldı. Ar-Ge’ye ayrılan bütçe oranında ise geleceğin teknolojilerine yatırım yapma kararlılığını gösteren ATÜ, bütçesinden Ar-Ge’ye ayırdığı yüzde 6,93’lük pay ile zirvedeki yerini korudu. Erişilebilirlik envanteri kategorisinde ise, "Engelsiz Üniversite" vizyonuyla hareket eden ATÜ, 156 erişilebilirlik envanter sayısı ile kapsayıcı kampüs anlayışında fark oluşturdu. Kütüphane kaynak çeşitliliğinde ise sesli kitap ve engelli dostu kaynak sayısı bakımından 329 bin 40 materyal ile bilgiye erişimde engelleri kaldıran ilk 20 üniversiteden biri oldu. Rektör Prof. Dr. Adnan Sözen: "Kalite odaklı büyümemizin tescili" Elde edilen başarıyı değerlendiren ATÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Sözen, üniversitenin araştırma odaklı bir ekosistem kurma yolunda emin adımlarla ilerlediğini belirterek, "YÖK 2025 Raporu’ndaki veriler, üniversitemizin sadece niceliksel değil, asıl önemlisi niteliksel bir gelişim içinde olduğunu göstermektedir. Özellikle yayınlarımızın atıf alma oranındaki yüksek başarı ve Ar-Ge bütçesine ayırdığımız pay, ’Bilim ve Teknoloji’ üniversitesi kimliğimizi akademik sahada ne kadar güçlü temsil ettiğimizin bir kanıtıdır. Bunun yanı sıra, kütüphane kaynaklarımızdan kampüsümüzün erişilebilirliğine kadar her alanda ’insan odaklı’ bir yönetim anlayışı benimsiyoruz. Hedefimiz, bu başarı çıtasını her geçen yıl daha da yukarı taşıyarak hem ülkemizin kalkınmasına katkı sunmak hem de öğrencilerimize dünya standartlarında bir akademik ortam sağlamaktır. Bu başarıda emeği geçen tüm akademik ve idari personelimizi gönülden kutluyorum" dedi.
Konya İsmil GES projesi tamamlandı Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediyesi’nin yenilenebilir enerji alanındaki önemli yatırımlarından biri olan İsmil Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesinde yapım çalışmaları tamamlanarak tesis devreye alındı. Karatay’ın 5’inci Güneş Enerjisi Santrali olma özelliğini taşıyan proje, enerji üretimine başladı. İsmil Mahallesi’nde 105 bin metrekarelik alan üzerine kurulan ve devreye alınan projede, 6 MW kurulu güce sahip santral enerji üretimine başladı. 13 bini aşkın güneş paneliyle faaliyet gösteren proje, Karatay Belediyesi’nin enerji ihtiyacının 1,5 katını karşılayacak kapasiteye sahip. Milyonlarca liralık katma değer sağlanacak Projenin devreye alınmasıyla birlikte enerji üretimi başladı ve milyonlarca liralık ekonomik değer oluşturulması hedefleniyor. Bu sayede Karatay Belediyesi önemli ölçüde mali tasarruf sağlarken, fazla üretilen enerjiyle şehir ekonomisine katkı sunulacak. İsmil GES, karbon salınımını azaltarak çevre dostu enerji üretimine örnek teşkil edecek. Kılca: "Karatay’ın enerjisini güneşle inşa ediyoruz" İsmil GES’in hayırlı olmasını dileyen Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Karatay Belediyesi’nin enerji alanında kendi kendine yeten bir yapıya kavuşma yolunda emin adımlarla ilerlediğini ifade etti. Başkan Hasan Kılca, "Karatay Belediyesi olarak sürdürülebilir projelerle ilçemizin bugünü kadar geleceğini de planlıyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımlarımızı, çevreye duyarlı şehircilik anlayışımızın temel unsurlarından biri olarak görüyoruz. Bugüne kadar hayata geçirdiğimiz dört güneş enerjisi santralimizle önemli bir tecrübe kazandık. İsmil Mahallemizde hayata geçirdiğimiz 5. Güneş Enerjisi Santralimiz ise bu alandaki en büyük yatırımımız olma özelliğini taşıyor. Yeni santralimiz ile tükettiğimiz enerji ihtiyacımızın 1,5 katını güneş enerjisinden karşılayacak bir kapasiteye ulaşmış olacağız" dedi. "Çevre dostu bir kaynak" Yenilenebilir enerji yatırımlarının Karatay’a sağladığı ekonomik ve çevresel katkılara da dikkat çeken Başkan Kılca, güneş enerjisinin belediyeler için stratejik bir kaynak olduğunun altını çizdi. Kılca, "Güneş enerjisi; hem yenilenebilir hem ekonomik hem de çevre dostu bir kaynak. Bu yatırımlarla sadece bugünün enerji ihtiyacını karşılamıyoruz; aynı zamanda belediye bütçemize uzun vadeli katkı sağlayacak, kaynaklarımızı daha verimli kullanacağımız bir altyapı oluşturduk. Enerji maliyetlerini azaltan, karbon salınımını düşüren ve çevreyi koruyan bu yatırımlarımızla Karatay’ı temiz enerji alanında örnek bir ilçe haline getirmeyi hedefliyoruz. GES projelerimiz, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir Karatay bırakma kararlılığımızın somut bir göstergesidir" diye konuştu.