GENEL - 11 Temmuz 2016 Pazartesi 08:00

Azmak tekne turları tavan yaptı

A
A
A
Azmak tekne turları tavan yaptı

Muğla’da Mavi Tur ve Dalyan kanalı tekne turundan sonra son yıllarda en yoğun ilgiyi gören Gökova Körfezi kenarındaki Ula’nın ‘Sakin Kent’ unvanlı Akyaka Mahallesi Azmak tekne turları, 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinde yerli turistin adeta akınına uğradı.
Tekne turları kaynak suyun denizle buluştuğu noktadan başlayarak tekrar aynı noktada sona eriyor. Özel Çevre Koruma alanı içinde yer alan Kadın Azmağı tekne turları özellikle son yıllarda tatilcilerin önemli ziyaret noktası oldu. Turlar dışında günübirlik ziyaretçilerin tekne ile gezinti yaptığı Azmak tekne turları esnasında bir tarafta sazlıklar, diğer tarafta azmak kenarındaki restoranlar arasında yeşille mavinin her tonu tatilcilerin ilgisini çekiyor. Yüksek debideki akıntının olduğu Azmak derinliğinin 40 santim ile 10 metreye kadar ulaştığı, levrek, kefal ve yılan balığı başta olmak üzere değişik balık çeşitlerini yaşadığı azmaktaki sazlıklarda başta su tavuğu, kaz, ördek olmak üzere çok değişik türde kuşların yaşam alanı durumunda.
Tekne turunda Azmak ile ilgili tekne kaptanları tarafından detaylı bilgiler verilirken, yosunların arasında yapılan tekne gezisinde tatilciler Azmak içindeki balıklar gözle görme fırsatı da yakalıyor. Tekne kaptanlarından Şadi Durmaz, “Bayram tatilini şükür iyi geçirdik. Bu geçiş döneminde sıkıntı olur olmaz tartışmaları yaşanırken her şey iyi gitti. Azmak tekne turu için randevu alıp da gelen de var, turlar ile gelen de var. Biz genelde yerli turiste hizmet veriyoruz. Burası Muğla’mızın yükselen değeri” dedi.
Tekne turuna Eskişehir’den katılan emekli öğretmen, “Daha önce gelmiştim. Ama yine gelmek istedim. Almanya’da idim. Almanya’dan burayı görmek için tekrar geldim. Ülkemizin her köşesi cennet gibi” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Depremde yaşadıklarını unutmak için sanata yöneldi Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ve çok sayıda akrabasını kaybeden 3 çocuk annesi Nazan Taştan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak seramik ustası oldu. Asrın felaketinden önce özel okulda ve kurs merkezinde öğretmenlik yapan Nazan Taştan Yapıcı, depremde evi yıkılınca ailesiyle Mersin’e yerleşti. Bir yıl Mersin’de yaşadıktan sonra tekrar memleketi Adıyaman’a dönen Yapıcı, öğretmenlik yerine seramik ve çini sanatına yöneldi. Depremin acılarını unutmak için başlarda terapi amaçlı başladığı seramik ve çini sanatında ustalaşan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak atölye kurdu. Kendi elleriyle yaptığı eserlere şekil veren ve bunları vitrin ve raflara dizerek satışını yapan Yapıcı, bir taraftan da başka kadınlara bu sanatı öğretmeye başladı. Çocuk ve eğitim üzerine kitap da yazan Nazan Taştan Yapıcı’nın hayatı depremden sonra değişti. Öğretmenliği bırakıp sanata yönlendiğini söylendiğini söyleyen Nazan Taştan Yapıcı, "Deprem sürecinde öğretmenlik mesleğini icra ediyordum. Depremden sonra hepimizin bir çıkış yolu araması gibi Mersin’e gittik. Bir yıl oraya yerleştik. Çocuklarım vardı. Sonra bir yıldan sonra memlekete dönmek zorunda kaldık. Sonra dönünce seramik sanatıyla, çini sanatıyla, öğretmenlik mesleği arasında gidip geldim. Hatta bir sürede devam ettim öğretmenliğe. Ancak sonrasında sanatın daha ağır bastığını gördüm. Çünkü belki depremden sonra yaşadığım tramvaydı, o acılarla o üzüntülerle inanılmaz derece ruhumu rehabilite ediyordu. Bana çok iyi geliyordu çini ve seramikle uğraşmak. Ve neden olmasın ki dedim? Başkaları da neden faydalanmasın? Başkaları da neden iyi gelmesin? Bana iyi geldiyse başkalarına da iyi gelebilir diye düşündüm. Bunu bir mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Hali hazırda zaten gerekli eğitimleri almıştım. Ondan sonra işyeri açma kararı aldım. Çevremdeki insanların desteğiyle beraber. Sonra işyerini açtıktan sonra böyle güzel bir konseptimiz oldu. İnsanlar gelip burada isterlerse çini ve seramik yapabiliyorlar. Yardım isterlerse yardımcıda olabiliyorum veya ürün satın alıp götürebiliyorlar. Bende hem gelenlere yardımcı oluyorum, hem ürün yapıp satışını yapıyorum" dedi. Zozan Tümüç isimli vatandaş, "Sanatıyla da buluşturduğu eserleri görmek, böyle tanımak, iç detayını öğrenmek böyle bana çok şey kattı açıkçası. Buraya geldikten sonra bir çalışma yaptım. Bir bardak boyama yaptım. Bir de kendimce bir sevgi tabağı hazırladım. Kendi el emeğimle. Kendisi bu süreçte bana yardımcı oldu. Açıkçası çok keyif aldım. Tekrar da gelip yapmayı istiyorum. Fırsat buldukça ilk geldiğim yer açıkçası burası" diye konuştu.