YEREL HABERLER - 16 Ağustos 2017 Çarşamba 18:01

Depremler İstanköy’den Milas’a doğru kaydı

A
A
A
Depremler İstanköy’den Milas’a doğru kaydı

Türkiye’nin deprem haritasını hazırlayan 3 uzmandan birisi olan Türkiye Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof.

Türkiye’nin deprem haritasını hazırlayan 3 uzmandan birisi olan Türkiye Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Koçyiğit, depremlerin İstanköy’den Bodrum’a ve giderek Milas’a doğru kaydığını belirterek, “Güllük-Gökçeler fay hattına kayması durumunda gevşek alüvyon zeminli Ekinambarı Ovasındaki köyler tehlike yaşar. Bölgede deprem için en riskli yerleşim Ören, bu nedenle Ören’in en kısa sürede mutlaka başka bir yere taşınması gerekiyor” dedi.


Ortadoğu Teknik Üniversitesi Jeoloji Bölümünden emekli ve Türkiye’nin önde gelen deprem uzmanlarından olan Prof. Dr. Ali Koçyiğit, Bodrum - Milas arasında bir süredir meydana gelmekte olan depremlerle ilgili çok önemli açıklamalarda bulundu. MİTSO Basın Danışmanı Olcay Akdeniz’in sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Ali Koçyiğit, depremde can güvenliği için en önemli konunun binaların zeminin sağlamlığı olduğunu söyledi.


Prof. Dr. Koçyiğit, depremlerde can ve mal kaybı yaşanmaması için en önemli konunun binanın oturduğu zeminin sağlamlığı olduğunu belirterek, “Eğer binanız sağlam zemine oturuyorsa korkmanıza gerek yok.” dedi. Bodrum’daki depremde can ve mal kaybı yaşanmamasının burada 2 katlı binaların bulunmasına bağlandığını ifade eden Prof. Dr. Koçyiğit "Bodrum’da can ve mal kaybı yaşanmamasının bina yüksekliği ile bir ilgisi yok. Bodrum’daki binaların en az üçte ikisi sağlam zemine oturduğu için bir kayıp yaşanmadı" dedi.


Yunanistan’ın İstanköy Adası ile Bodrum arasında, denizde, 21 Temmuz’da meydana gelen depremin ardından bölgede başlayan depremler halkta büyük bir tedirginliğe yol açarken depremler konusunda yetkili kuruluşlardan açıklama gelmemesi de tedirginliği daha da arttırıyor.



ODTÜ Jeoloji Mühendisliği bölümünde görev yaparken, Türkiye’nin deprem haritasını hazırlamak üzere 1973 yılında başlatılan çalışmada tüm Türkiye’yi inceleyerek bugün halen inşaat mühendislerinin kullanmakta olduğu deprem haritasını hazırlayan üç bilim adamından birisi olan Prof. Dr. Ali Koçyiğit, bölgede yaşanmakta olan depremlerle ilgili çok önemli uyarılarda ve önerilerde bulundu. Kendisinin halen Türkiye Deprem Danışma Kurulu üyesi olduğunu, Bakû - Tiflis - Ceyhan Boru Hattının zemin incelemesini yaptığını anlatan Prof. Dr. Koçyiğit, Bodrum bölgesinde bilinen ve kayda geçmiş olan en eski depremin 1493 yılında Bodrum’un batısında, deniz içinde meydana geldiğini, 1869 yılında da yine büyük bir depremin Ören - Ula depremi olduğunu ve depremin de önce denizde başladığını ve daha sonra Ula’ya doğru ilerleyen 6 büyüklüğünde bir deprem olduğunu anlattı. Bölgede yine büyük bir depremin 1941 yılında meydana geldiğini ve o günden bu yana bu fay hattı üzerinde çok büyük bir enerji birikiminin olmasının mümkün olmadığını, büyük enerji birikimi için en azından 500 / 600 yıl geçmesi gerektiğini ifade etti. 7 büyüklüğündeki depremlerin "büyük" depremler olduğunu açıklayan Prof. Dr. Ali Koçyiğit, "21 Temmuz’da Bodrum açıklarında meydana gelen deprem de 6.5 büyüklüğündedir ve büyük deprem sayılır" diye konuştu.


21 Temmuz’da Bodrum - İstanköy Adası arasında, kıyıdan 16 km. açıkta meydana gelen depremin denizde olması nedeniyle çok büyük yıkıma neden olmadığını, daha yumuşak bir zemine sahip olan İstanköy Adası’nda daha çok hasar verdiğini, buna karışlık en azından üçte ikisi sağlam zemine oturmakta olan Bodrum’da hasara yol açmadığını anlatan Prof. Dr. Ali Koçyiğit "Eğer bu depremin merkezi deniz değil de Bodrum’da, karada olsaydı hasar çok büyük olurdu. Bodrum’da everin iki katlı olması nedeniyle hasar veya tehlike olmadığı söyleniyor. Bu doğru değil. Bina hasarının kat yüksekliği ile değil, binanın oturduğu zeminin sağlamlığı ile ilgisi vardır. Deprem merkezine yakın yerlerde genellikle az katlı, uzak yerlerde ise çok katlı binalar daha çok zarar görür. Bu bir fizik kuralıdır" dedi.


Depremlere karşı bin güvenliği için "Bir kere binanız fayın üzerinde olmayacak, ikincisi sağlam zemine oturacak. Buna rağmen eğer deprem uzun sürerse bina ne kadar sağlam olursa olsun, uzun süre sallandığında mutlaka hasar görür" diyen Prof. Dr. Ali Koçyiğit depremin hızının saniyede 7 km.’yi bulduğunu ifade etti.


Depremlerin açıklanan büyüklükleri hakkında farklı veriler yansıdığına dikkat çeken Prof. Ali Koçyiğit "Bu, deprem ölçüm istasyonlarının deprem merkezine ne kadar uzak olduğu ve ne kadar hassas cihazlarla çalıştıklarıyla ilgilidir. Ayrıca bizim için can güvenliği bakımından depremin büyüklüğü çok önemli değil, bir kez daha belirtmek gerekirse asıl önemlisi, binan oturduğu zeminin durumudur. Binamız sağlam zemine mi oturuyor, yoksa gevşek zemin üzerinde mi, bu önemli" dedi.



Bölgede meydana gelen depremler içinde asıl büyük depremin İstanköy - Karaada arasında 21 Temmuz’da meydana gelen 6.7 büyüklüğündeki depremin deniz içindeki faydan kaynaklandığını hatırlatan Prof. Ali Koçyiğit "Bu deprem de aslında bölgede 1493 yılında meydana gelen büyük depremin bir sonucu olarak oluştu. Buradaki fay hattı, Kos’a doğru eğimli bir fay. Fakat, depremler 26 Temmuz’dan sonra doğuya ve kuzeye doğru göç etti. Bir fay üzerinde birikmiş olan enerji, eğer bir deprem üretecek kadar birikmemiş ise yakındaki bir başka faya akabilir. Bu nedenle 8 Ağustos’ta Bodrum’un doğusundaki Pınarlıbelen’de deprem oldu. Fakat o gün, asıl deprem Bodrum’un Yalıçiftlik bölgesinde oldu. Pınarlıbelen diye açıklanan fakat asıl Yılıçiftlik’te olan deprem 5.2 veya 5.3 büyüklüğünde bir depremdir. O depremde zeminde sıvılaşma da yaşandı. Yani gevşek zemin sarsıntı ile birlikte dip suyunu içine alarak sıvılaşır. Üzerindeki binalar da sıvılaşan zemine gömülür. Bu nedenle gevşek zemin depremlerde çok tehlikelidir.


Bazen halkta panik olmaması için depremin büyüklüğünün farklı açıklanabildiğini ileri süren ve "14 Temmuz’da, saat 05.45’te meydana gelen depremi önce 4.7 olarak verdiler. Bu doğru. Bu bir gün önceki depremin artçısı. Bir önceki 4.7 olursa artçı nasıl 5.1 olur? Burada bir yanlışlık var" diyen Prof. Ali Koçyiğit sözlerine şöyle devam etti: "Burada Mumcular, Beyciler’den Milas - Bodrum Havalimanı’na kadar uzanan faya enerji kayması oldu. Aslında Mumcular’dan göç edecek enerjinin kayacağı fay Gökçeler - Ören fayı. Fakan bunun olmasını asla istemem. Çünkü büyük bir faydır ve büyük faydan daha büyük depremler çıkar. Sonuçları çok ağır olabilir. Aynı zamanda, eğer Ekinambarı Ovasının batısında denizden Gökçeler’e doğru uzanan Güllük - Gökçeler fayına Mumcular’dan enerji kayması da tehlikeli olur. Eğer Mumcular’daki faydan Güllük - Gökçeler fayına enerji kayması olursa, Ekinambarı Ovası gevşek zeminli olduğu için buradaki köyler için çok tehlikeli olabilir"



“Ören’in taşınması gerekiyor"


Mumcular ve Yalıçiftlik faylarından Ören faylarına doğru enerji kaymasının da çok tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini belirten Prof. Ali Koçyiğit, "Ören, Kocaçay’ın taşıdığı alüvyonlarla oluşmuş bir ova. Burada 60 metre kadar bir alüvyon birikimi var. Çok gevşek bir zemin. Üstelik iki fay hattı da burada kesişiyor. Yakında başka faylar da var. Bu nedenle çok tehlikeli bir yer. Ören’in en kısa sürede sağlam zeminli bir yere taşınması gerekiyor. Hem de vakit geçirmeden!" dedi. Ören’de, iki fay hattının kesiştiği yere çok yakın bir mesafede 300 metrelik bacasıyla birlikte Kemerköy (Gökova) Termik Santrali’nin bulunduğunu belirtmemiz üzerine Prof. Ali Koçyiğit "Biz zamanında ne yapılması, ne yapılmaması gerektiğini söyledik. Yıllar önce söylediklerimize kulak verilmedi ve o santral yapıldı" diye konuştu.


Bugün, yarın deprem olur mu, olursa nerede olur, ne kadar yıkıma neden olur şeklinde günlük düşünmemek gerektiğini de sözlerine ekleyen Prof. Ali Koçyiğit, asıl "Türkiye’nin deprem stratejisi ve eylem planı ne olmalı" diye düşünmek gerektiğini ifade etti. Koçyiğit sözlerini şöyle tamamladı: “Günlük düşünmemek gerekir. Öncelikle bina yapmak için doğru yer seçmek gerekir. Şehir kurarken doğru yer seçmek çok önemlidir. Şehirlerin mutlaka deprem analiz haritalarının yapılması gerekir. Şehirlerin sismik inceleme ile deprem tehlikesi haritasının belirlemesi yapılmalıdır. Şehirlerde mikro bölgeleme sistemi ile zemin sağlamlığı incelenmelidir. Bunun için de hiç vakit kaybetmeden şehirlerde çalışma başlatılmalıdır. Bu işin sorumlusu illerde Valiler ve belediyelerdir.”


Prof. Ali Koçyiğit, gelecek ay depremler konusunda kamuoyunu bilgilendirmek üzere Milas’ta bir konferans verecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Konya’da Stadyum-Şehir Hastanesi Tramvay Hattı 1. Etabının temeli atıldı Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından şehre kazandırılacak 11.2 kilometre uzunluğundaki Stadyum-Şehir Hastanesi Tramvay Hattı 1. Etabının temeli düzenlenen törenle atıldı. Konya’nın raylı sistemi için tarihi bir başlangıç yaptıklarını belirten Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, önümüzdeki 5 yılda Konya’nın mevcut 27 kilometre hattına Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile birlikte 105 kilometre hat daha ilave ederek Konya’yı Anadolu’nun raylı sistem ağını en çok kullanan şehri yapmaya söz verdiklerini belirtti. Şehir Hastanesi Köprülü Kavşağı yanında düzenlenen temel atma programında konuşan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, hep birlikte tarihi bir ana şahitlik ettiklerini, verdikleri bir sözü daha yerine getirmenin ve Konya’nın bir hayalini daha gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. “Konya raylı sistem kullanımında Anadolu’nun ilk şehri” Trafiği çözmenin dünyada bulunmuş tek yolunun toplu ulaşım araçlarını artırmak olduğunu belirten Başkan Altay, “Konya, raylı sistem kullanımında Anadolu’nun ilk şehri. 1980’li yıllarda raylı sistem kullanmayı başarmış ve o günden bugüne kadar 27 kilometre uzunluğunda Selçuk Üniversitesi’nden başlayıp Adliyeye kadar uzanan bir raylı sistem yapmayı başarmış bir şehir. Sonrasında yüksek hızlı trenle birlikte raylı sistemde yeni bir dönemi yaşadık ve bugün o konforu hep birlikte yaşıyoruz” dedi. “Yeni hatla insanların sanayi bölgelerine raylı sistemle ulaşmasını sağlamış olacağız” 31 Mart seçimlerinden önce Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığıyla birlikte Konya’nın yeni vizyonunu kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlatan Başkan Altay şöyle devam etti: “Bu 5 yılda mevcut 27 kilometre hattımıza tam 105 kilometre hat ilave ederek Konya’yı Anadolu’nun raylı sistem ağını en çok kullanan şehri yapmak için çaba göstermeye söz vermiştik. Elhamdülillah bugün hep birlikte Adliye-Şehir Hastanesi, Şehir Hastanesi-Stadyum hattının ilk etabının temelini atmış olacağız. Bu etapla birlikte Alaaddin’den Adliye’ye gelen hattımız ilk etapta Şehir Hastanesi’ne ulaşmış ve Şehir Hastanesi’nden de 11.2 kilometre uzaklıkta yeni yaptığımız sanayi sitesine kadar ulaşmış olacak. Bu hattı Büyükşehir olarak biz yapacağız. Yeni Sanayi Sitesi’nden Aksaray yolu, Dr. Sadık Ahmet Caddesi, Halil Ürün Caddesi ve Yeni Stadyuma kadar olan 10 kilometrelik ikinci etap hattı da Cumhurbaşkanımızın onayıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımıza devrettik. O hat tamamlandığında Alaaddin’den başlayıp Adliye-Şehir Hastanesi-Aslım Caddesi ve Yeni Stadyuma kadar; Konya banliyösünü, mevcut hattımızı ve ileride yapacağımız Barış Caddesi hattımızı dikine kesen yeni bir ulaşım aksı oluşacak. Özellikle Aslım Caddesi’ndeki sanayi alanlarında çok büyük bir yoğunlaşma oldu. Konya’nın tarihi dönüşümlerinden birisi olan Eski Sanayi ve Karatay Sanayi’nin bu yılsonu taşınmasıyla birlikte oradaki yoğunluk ciddi manada artmış olacak. Bu yapmış olduğumuz hatla insanların oraya toplu ulaşımla ulaşmasını sağlamış olacağız.” Yeni hattın maliyeti 1.7 milyar tl Temeli atılan hattın Adliye-Şehir Hastanesi kısmını Dünya Bankası’yla, Şehir Hastanesi-Yeni Sanayi etabını da öz kaynaklarla gerçekleştireceklerini kaydeden Başkan Altay, toplam 1.7 milyar TL yatırımla bu raylı sistem hattını Konya’ya kazandırmış olacaklarını ifade etti. “Konya’nın ilk metrosunu inşa etmek için yoğun çaba içerisindeyiz” Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığıyla birlikte çalışmalara kesintisiz bir şekilde çalışmaya devam ettiklerini anlatan Başkan Altay, “Özellikle Alaaddin-Konya Teknik Üniversitesi hattıyla birlikte Konya’nın ilk metrosunu inşa etmek için yoğun çaba içerisindeyiz. İnşallah en kısa sürede buna da başlayıp bir sözümüzü daha yerine getirmiş olacağız. Bununla birlikte Fetih Caddesi-Ahmet Özcan Caddesi-Çeçenistan Caddesi’nde Meram-Karatay bağlantısını sağlayacak ve yeni YHT Gar’a kadar uzanan yeni raylı sistemle ilgili çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Alaaddin-Necmettin Erbakan Üniversitesi hattının da proje çalışmalarına başlamakla ilgili bakanlığımız yazıları yazdı, bununla ilgili çalışmaları yürütüyoruz. Bu süreçte yapımına devam ettiğimiz 17,4 kilometre uzunluğunda KONYARAY Banliyö Hattı’nda da çalışmalar kesintisiz şekilde devam ediyor. İlk etapta Meram Gar’dan başlayan ve Kayacık Lojistik Merkezi’ne kadar ulaşacak hatta artık şehir içi kısmında da çalışmalarına devam ediyoruz. İnşallah 2026 yılında oranın hizmete açılmasıyla ilgili bir çaba içindeyiz” ifadelerini kullandı. “1 yıl içinde 28.1 kilometre hattın inşasına başlayacağız” 16,1 kilometrelik Fırat Caddesi-Beyhekim Hastanesi-Barış Caddesi hattıyla ilgili sürecin de hızla devam ettiğini dile getiren Başkan Altay şu değerlendirmede bulundu: “Böylece 1986 yılında başlayan, bugüne kadar yapılmış olan 27 kilometre raylı sistem hattına sadece Büyükşehir Belediyesi olarak 1 yıl içerisinde 28.1 kilometre hattın inşasına başlamış olacağız. Böylece yüzde yüz bir artış ortaya çıkacak. Ayrıca inşaatı devam eden banliyö hattını da eklediğimizde neredeyse şu an itibariyle Konya’nın mevcut raylı sistemini iki katına çıkarmış oluyoruz. Ulaştırma Bakanlığımızla birlikte yapacağımız 77 kilometreyi de ilave ettiğimizde mevcut hattımıza 4 kat ilave ederek Konya’yı eşsiz bir raylı sisteme kavuşturmuş olacağız.” Büyükşehirler içinde en ucuz toplu ulaşım hizmeti Konya’da Konya Büyükşehir Belediyesi olarak vatandaşların toplu ulaşımda konforunu artırmak üzere çalıştıklarını da aktaran Başkan Altay, 1.3 milyar lira bedelle 180 yeni otobüsü Konya’ya kazandırdıklarını, her yıl 50 yeni otobüs daha alarak otobüs filolarını yenilemeye de devam edeceklerini söyledi. Ayrıca Konya’nın tüm Büyükşehirler içerisinde en ucuz toplu ulaşım hizmeti sunan şehir olarak öne çıktığını, öğrenci biletinin 4, sivil biletin de 8.5 lira olduğunu hatırlatan Başkan Altay, neredeyse muadillerinin 3’te 1’i oranında toplu ulaşım hizmeti sunduklarını kaydetti. “Yeni 5 yıllık hizmet dönemimize böyle hayırlı bir işle başlamanın mutluluğunu yaşıyoruz” Konya’nın raylı sistemi için tarihi bir başlangıç yaptıklarının altını çizen Başkan Altay, “İnşallah bu önümüzdeki 5 yıl boyunca Konya tarihine geçecek toplamda 105 kilometrelik raylı sistem hatlarını yaparak Konya’mızın mevcut 27 kilometre raylı sistem hattına 4 kat daha ilave ederek Konya’yı Anadolu’nun toplu ulaşımda en önde şehri yapma gayretinin başlangıcını birlikte gerçekleştiriyoruz. Konya’ya verdiği kıymet ve önemden dolayı Cumhurbaşkanımıza, Konya’mızın raylı sisteminin yeni dönemde yeni vizyonla ortaya çıkması adına gösterdiği gayret dolayısıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Abdülkadir Uraloğlu’na teşekkür ediyorum. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları’na ve Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’ne (AYGM) teşekkür ediyorum. Bu hattın yapımında emeği geçen çalışma arkadaşlarıma kolaylıklar diliyorum. İnşallah bir an önce tamamlayarak vatandaşlarımızın hizmetine sunmayı arzu ediyoruz. Konya’mıza hayırlı olsun. Yeni 5 yıllık hizmet dönemimize böyle hayırlı bir işle başlamanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz” açıklamalarında bulundu. “Bu proje gerçekten çok büyük bir proje” Konya Valisi Vahdettin Özkan ise, Büyükşehir Belediyesi’nin her alanda özveriyle çalıştığını belirterek, “Büyükşehir Belediyemiz, diğer bütün sosyal hizmetlerde, ekonomik hizmetlerde olduğu gibi ulaşım altyapısını da bu devasa projelerle hep insanlarımızın mutluluğa erişmesine koşar adımlarla uğraşmaktadır. Bu faaliyetlerin artarak devamı yönünde temennilerimi ifade etmek istiyorum. İnşallah şehrimiz, mutlu bireylerin yaşadığı, kırsal anlamda oluğu gibi şehir merkezinde de yaşam kalitesini artıran, bu hizmetlerin daha da artarak devam ettiği ve bu yönden de belediyelerimizin hem sizden almış olduğu teveccüh hem de kurumsal kapasitesini geliştirerek bu nitelikli projeleriyle her gün biraz daha bu hizmetleri artırmaktadır. Büyükşehir Belediyemiz başta olmak üzere, çalışma ekibine, katkı sunan ilgili bakanlıklarımıza teşekkür ederiz. Bu proje gerçekten çok büyük bir proje. Şehrimize ve insanlarımıza çok önemli hizmetler sunan bir proje. Hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından 11.2 kilometre uzunluğundaki Stadyum-Şehir Hastanesi Raylı Sistem Hattı’nın 1. Etabı olan Şehir Hastanesi-Yeni Sanayi Sitesi Tramvay Hattı’nın temeli dualarla atıldı.
Aydın Aydın’da jandarma ekipleri öğrencilerle buluştu Aydın İl Jandarma Komutanlığı tarafından, Jandarma Genel Komutanlığı’nın 185. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında jandarmanın tanıtımı ve lise öğrencilerine Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi hakkında bilgilendirmelerde bulunularak kurulan stantlarda jandarmanın faaliyetleri anlatıldı. Aydın Lisesi konferans salonunda saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Erol Barut, "Köklü kuruluşumuz Jandarma Genel Komutanlığı’nın 185’inci yıl dönümünün hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Görevin ifası sırasında şehit olanlara Allah’tan rahmet, gazi olanlara da minnet duygularımı ifade ediyorum. Halen görevde olanlara da Mevlam ayaklarına taş değdirmesin. Bizim huzur ve güvenliğimiz için çok önemli bir kurum. Allah’ım yokluklarını hissettirmesin. Program doğrultusunda gençlerimize yönelik bu mesleğe giriş ile ilgili, mesleğin ayrıntıları ile ilgili sunum da yapılacak. Özellikle bu mesleğe yönelmek isteyen gençlerimiz için bu sunumlar faydalı olacaktır" diye konuşarak jandarmanın kuruluş yıl dönümünü kutladı. Bulut’un konuşmasının ardından Doç. Dr. J. Bnb. Furkan Fahri Altıntaş ve J. Asb. Kd. Üçvş. İlkay Ilısu tarafından Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’nın tanıtım sunumu gerçekleştirildi. Jandarma Genel Komutanlığı tanıtım video gösterimlerinin ardından son olarak terörle mücadele operasyonlarında üç kez yaralanan, tedavi sürecinde akciğerinin bir kısmını kaybeden ve sol kolundaki işlev kaybını atlatan gazi Astsubay Başçavuş Ferhat Akgül’ün hikayesinin anlatıldığı haber videosu izletildi. Astsubay Başçavuş Ferhat Akgül kendisinin de Aydın Lisesi’nden mezun olduğunu ifade ederek, "Sevgili öğrenciler ben de sizler gibi bu sıralardan çıkıp jandarma astsubay oldum. Vatan savunmasında üzerime düşen tüm görevleri gözümü kırpmadan yerine getirdim. Bundan sonra da verilecek her türlü göreve hazırım. Gururla taşıdığım gazi ünvanı, atamızdan bize intikal en büyük mirastır. Jandarma 185 yıldır olduğu gibi bundan sonra da vatanımızın her köşesinde milletimizin huzur ve güvenliği için canını seve seve feda edeceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Bu güzel vatanımızı bölgeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Sizlere baktığımda, bu uğurda gözünü kırpmadan ölmeye hazır binlerde Ferhat olduğunu tekrardan haykırmak istiyorum" ifadelerini kullandı. Program Kültür ve Sanat Sokağı’nda jandarmanın stantlarının gezilmesi ve öğrencilere jandarma faaliyetlerinin anlatılması ile son bulurken, öğrenciler de jandarma ekiplerinin yaptıkları çalışmaları ilgiyle dinleyerek çalışmalarında kolaylıklar diledi.
İstanbul Güngören’de dehşet anları kamerada: 5 dakika arayla aynı mahalledeki 2 iş yeri tarandı Güngören’de aynı mahallede bulunan iki iş yeri motosikletli şahıslar tarafından uzun namlulu silahlarla tarandı. Olay anı bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. Olay, Güngören’in Haznedar Mahallesi’nde dün saat 05.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, motosikletli şahıslar önce bir kahvehaneyi uzun namlulu silahlarla taradı. 5 dakika sonra diğer sokaktaki kahvehaneyi de tarayan saldırganlar kayıplara karıştı. İş yeri sahiplerinin şikayeti üzerine polis olayla ilgili inceleme başlattı. İş yerlerinde büyük çaplı hasar oluşurken, bir iş yeri sahibi hasarın çok olması nedeniyle tadilat başlattı. Saldırı anı, bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. Olay hakkında konuşan esnaf Durmuş Ali Türkmen, “Sabaha karşı saat 05.00’e 5 kala uzun namlulu silahla 2 kişi gelip kahveyi tarıyor. Biz böyle duyduk. Olayın ayrıntısını bilmiyoruz. Daha önce buralarda bu şekilde olaylar oluyor ama bu sokakta olmamıştı. Buradan çıkıp karşı sokakta bulunan bir kahvehaneyi de 5 dakika arayla tarıyorlar. Şahısları tanımıyorum. Kasıtlı gelmişler zaten motosikletin plakası da yokmuş. Kahvehaneyi alalı 1 yıl oldu. Bu durum kahvehane sahibiyle alakalı değil çünkü işinde gücünde bir insan. Oraya gelip çay içen kişilerle alakalı olabilir. Kahvehane sahibi kimseyle husumeti olan biri değil. Bir alakası olduğunu düşünmüyorum” şeklinde konuştu.
İstanbul Güngören’de iki ayrı kahvehaneyi uzun namlulu silahla tarayan motosikletli şahıslar kamerada Güngören’de aynı mahallede bulunan iki kahvehane, motosikletli şahıslar tarafından uzun namlulu silahla tarandı. Olay anı bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. Olay, Güngören Haznedar Mahallesi’nde dün saat 05.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre sabaha doğru bir motosiklet ile gelen şahıslar önce bir kahvehaneyi ardından diğer sakakta bulunan kahvehaneyi uzun namlulu silahla tarayıp kayıplara karıştı. İş yeri sahiplerinin şikayeti üzerine polis olayla ilgili inceleme başlattı. İş yerlerinde büyük çaplı maddi hasar oluştu. Bir iş yeri sahibi ise hasarın çok olması nedeniyle tadilat başlattı. Şüphelilerin saldırma anı bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. Olay hakkında konuşan esnaf Durmuş Ali Türkmen, “Sabaha karşı saat 05.00’a 5 kala uzun namlulu silahla 2 kişi gelip kahveyi tarıyor. Biz böyle duyduk. Olayın ayrıntısını bilmiyoruz. Daha önce buralarda bu şekilde olaylar oluyor ama bu sokakta olmamıştı. Buradan çıkıp karşı sokakta bulunan bir kahvehaneyi de 5 dakika arayla tarıyorlar. Şahısları tanımıyorum. Kasıtlı gelmişler zaten motosikletin plakası da yokmuş. Kahvehaneyi alalı 1 yıl oldu. Bu durum kahvehane sahibiyle alakalı değil çünkü işinde gücünde bir insan. Oraya gelip çay içen kişilerle alakalı olabilir. Kahvehane sahibi kimseyle husumeti olan biri değil. Bir alakası olduğunu düşünmüyorum” şeklinde konuştu.