EKONOMİ - 21 Temmuz 2018 Cumartesi 12:08

Yaş meyve sebze sektörü Ortaca’da buluştu

A
A
A
Yaş meyve sebze sektörü Ortaca’da buluştu

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, bölgesel sektörel toplantılarına üretici ve ihracatçıların yoğun olduğu Muğla’nın Ortaca ilçesinde devam etti.

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, bölgesel sektörel toplantılarına üretici ve ihracatçıların yoğun olduğu Muğla’nın Ortaca ilçesinde devam etti. Yaş meyve sektörünün tüm paydaşlarının bir araya geldiği, taze meyve sebze sektörü bilgilendirme ve sorunları değerlendirme toplantısında, ihracatta 2023 hedeflerine ulaşabilmek için yapılması gereken çalışmalar masaya yatırıldı.


Limon, portakal, nar ve domates gibi önemli ürünlerin yetiştirildiği, üreticilerin ve ihracatçıların yoğun olarak bulunduğu Muğla’nın Ortaca ilçesi, sektörel konuların tartışıldığı bilgilendirme toplantısına ev sahipliği yaptı. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği koordinasyonunda ve Muğla İl Tarım Müdürlüğü ev sahipliğinde gerçekleşen toplantı Ortaca Kent Konseyi Toplantı Salonu’nda gerçekleşti.


Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak’ın açılış konuşması ile başlayan ve moderatörlüğünde devam eden toplantıya, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Muharrem Selçuk, Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü İl Müdürü Fırat Erkal, Ortaca İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü İlçe Müdürü Okan Bilgiç, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Şen, Yüksek Ziraat Mühendisi ve Tarım Danışmanı Hüseyin Gültekin, Ortaca Ziraat Odası Başkanı Salim Çöllü, Dalaman Ziraat Odası Başkanı Tevfik Tayfun Tuncay, ziraat mühendisleri ve çok sayıda üretici katıldı.


Sorunlara Karşı Hep Birlikte Mücadele Şart


Bölgede faaliyet gösteren üreticilerin ve ihracatçılarından oluşan yaklaşık 150 katılımcı ile gerçekleşen toplantıda ilk sözü alan Ege Yaş Meyve Sebze ve İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak “Üreticimizin ve ihracatçımızın derdi bizim derdimiz, sorunu bizim sorunumuzdur. Yönetim kurulu olarak tüm çalışmalarımızı bu prensiple yürütüyoruz, yürüteceğiz.” şeklinde konuştu.


Ev sahipliğinden dolayı Muğla Tarım İl Müdürlüğüne ve Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Muharrem Selçuk’a teşekkür eden Uçak, “Toplantıya Ankara’dan katılan Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Muharrem SELÇUK’a ise üreticiye ve ihracatçıya her zaman destek olmasından dolayı teşekkür ederim.” dedi.


Göreve geldiklerinden beri yönetim olarak Kemalpaşa, Alaşehir, Ödemiş ve Selçuk’ta üreticiler ile bir araya geldiklerini vurgulayan Uçak, Ortaca’da da sezon öncesi konuşulması gereken önemli konular olduğunu, akdeniz meyve sineği, tuta gibi zararlılara karşı mücadele konusunda ortak çaba gösterilmesi gereken bir sezonda olduklarını vurguladı.


Bu tür bilgilendirme toplantılarının sektörün gelişimi açısından önemli olduğunu dile getiren Uçak, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu olarak iki ayda bir düzenli hale getirdikleri bilgilendirme toplantılarında üreticilerin, ihracatçıların, STK’ların ayaklarına gittiklerini ve sorunları dinlediklerini ifade etti. Sorunların çözümü için farklı bölgelerde yine üretici ve ihracatçılar ile buluşarak çalışmalarını sürdüreceklerini söyledi.


“Doğru Üretim Metotları Kullanmalıyız”


Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Muharrem Selçuk ise toplu mücadelenin önemine değindi. Genel Müdürlük olarak her zaman üreticiye destek olduklarını ve kendilerine intikal eden konuların doğrudan Tarım ve Orman Bakanlığı’na iletilerek çözüme kavuşturulduğunu belirten Selçuk, zararlılara karşı ekim alanlarının temizliğinin önemli olduğunu, önceki yıldan kalan mahsullerin mutlaka toplanması gerektiğini ve bilincin oluşmasında ortak hareket etmenin önemli olduğunu dile getirdi.


Üreticinin tek başına doğru uygulamaları kullanmasının sorunları ortadan kaldırmadığını ifade eden Selçuk, “Atadan, dededen öğrendiğiniz geleneksel bilgileriniz yanında mutlaka yeni üretim metotlarına geçmeliyiz ki verim alalım. Ancak bunu hep birlikte yapmalıyız. Doğru uygulamalar yapan üreticinin yan komşusu doğru uygulamalar yapmıyorsa sorun devam ediyor demektir. ” şeklinde konuştu.


Selçuk, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı teşkilatının Ziraat Odaları ile işbirliği ile yapısal sorunların çözülebileceğinin altını çizdi.


Seraların Modernizasyonuna Destek Çağrısı


Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü İl Müdürü Fırat Erkal ise bu yıl ekstra bir yıl yaşandığını ve mevsimlerin neredeyse 1 ay öne çekildiğini, bunun da tüm üreticilere ve ihracatçılara yeni görevler yüklediğini belirtti.


Biyolojik mücadele ile ilgili gerekenlerin yapılmasında büyük yol kat edildiğini ancak tam olarak yapamadıklarını ifade eden Erkal, yapısal sorunlar olduğuna dikkat çekti. Erkal, “Seraların modernize edilmesine yönelik destekler var ancak uygulanma şartlarının biraz daha iyileştirilmesi ve bunu için kaynak artırımı yapılması uygun olacaktır.” diye konuştu.


“Hasat Sonrası Kayıp Oranlarını Düşürmeliyiz”


Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Şen, sürdürülebilir üretim için kazancı sağlamanın, bunun için de kaliteli üretim yapmanın şart olduğunu vurguladı. Bu olayın tamamen bir zincir olduğunu ifade eden Şen, “Tüccar, pazarlamacı, depocu, işletmeci, ihracatçı hepsi bir zincirin halkaları, birinin yaptığı hata kaliteyi düşürüyor ve böylece ürünün değeri düşüyor.” ifadelerini kullandı.


Son yıllarda çok iyi gelişmeler olduğuna dikkati çeken Fatih Şen, “Hasat sonrası kayıp oranlarımız düştü. Kayıp oranını daha da indirebilirsek, örneğin 20’lerden yüzde 15’lere bile indirebilirsek bu bizim için büyük başarı büyük kazanç anlamına gelir.” açıklamasını yaptı.


Hasat aşamasında ciddi hatalar yapıldığına değinen Şen, turunçgil hasatında en önemli şeyin ürüne zarar vermemek ya da erken hasat yapmamak olduğunu, ürüne hasat aşamasında zarar verilirse en ufak olumsuzlukta ürünün çürüdüğünün ve bozulduğunun, bunun da ülkenin kaybı anlamına geldiğinin altını çizdi.


Üreticiler Planlı Olmalı


Yüksek Ziraat Mühendisi ve Tarım Danışmanı Hüseyin Gültekin, üreticinin üzerine düşmesi gereken bazı sorunlar olduğunu ve ihracatçıdan beklenen bazı şeylerin doğrudan üreticiyi ilgilendiğini söyledi.


“Para kazanmak ve bunun için kalite ve verimi artırmak zorundayız.” diyen Gültekin üreticilerin bu işe meslek olarak bakmaları, toprak analizi, su analizi ve tüm analizleri yaptırmaları gerektiğini belirtti.


Planlı hareket etmenin önemine değinen Gültekin, hedefleri bilmemin önemli olduğunu, tüketicinin beklentilerine uygun olursa malın 1 liraya da 5 liraya da satılabileceğini, kaliteli ürün için doğru zamanda hasat yapılmasının, doğru depolama şartları sağlanmasının ve teknolojik imkanların doğru uygulanmasının büyük önem arz ettiğini sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Tarsus’ta açılan ’Çocuk Gelişim Merkezi’ hizmete başladı Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi koordinesinde Tarsus’ta açılan ‘100. Yıl Atatürk Çocuk Gelişim Merkezi’ faaliyete girdi. Minikler, oryantasyon programıyla etkinliklere başladı. Birbirleriyle tanışıp kaynaşan minikler, öğretmenleri eşliğinde gerçekleşen etkinliklerle eğitime başladı. Günlerine öğretmenleriyle selamlaşma rutini ile başlayan çocuklar, sabah yogası ve zumba danslarıyla etkinliklerine başlıyor. Çocuklar gün boyunca bilişsel ve sanatsal aktiviteler, ana dil etkinlikleri ve bedensel koordinasyonları ile kas becerilerini geliştirecek uygulamalar yapıyor. 36 ay grubu minikler ise günlerinin 1-1,5 saatini dinlenerek geçiriyor. Ailelerin, diğer özel çocuk gelişim merkezlerinden daha güzel olarak değerlendirdiği ’100. Yıl Atatürk Çocuk Gelişim Merkezi’nde minikler, yıl boyunca hem eğlenecek hem de öğrenecek. “Uzman kadromuzla, çocukların yaşına uygun programları uyguluyoruz” Mersin Büyükşehir Belediyesi Çocuk Gelişim Merkezleri Eğitim Koordinatörü Özlem Tanışık, 100. Yıl Atatürk Çocuk Gelişim Merkezi’nde ilk etapta 60 öğrenci ile başladıklarını, ilerleyen süreçte bu sayıyı 100’e tamamlayacaklarını ifade ederek, “Burada çocuklarımıza tam gün hizmet veriyoruz. 08.00-17.00 saatleri arasında, 3 öğün sağlıklı beslenmelerini gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda alanında uzman eğitim kadromuzla birlikte, çocukların yaş aralıklarına uygun programları uyguluyoruz. Bu eğitim içeriklerinde aktif pasif dengesini, aynı zamanda çocuklarımızın gelişimsel özelliklerini de önemsiyoruz” dedi. Çocukların gelişimleriyle ilgili notları, evdeki süreçlerini desteklemek için sürekli olarak aileleriyle paylaştıklarını da aktaran Tanışık, “36-72 ay arası çocuklara hizmet veriyoruz. Burada 36-48, 48-60, 60-72 ay şeklinde 3 sınıfımız yer alıyor. Miniklerimizin ellerini tutarak başladığımız bu yolculukta, onların kalplerine ulaşmayı hedefliyoruz. Onlarla birlikte harika bir dönem geçireceğimize eminiz” ifadelerine yer verdi. “Özel kreşlerle karşılaştırdığımızda, sağlanan imkanlar çok daha iyi” Velilerden Mine İpek Can, 100. Yıl Atatürk Çocuk Gelişim Merkezi’nin imkanlarını çok beğendiğini belirterek, “Mersin Büyükşehir Belediyesinin yaptığı kreşteyiz. Burası 3- 5 yaş aralığındaki çocuklar için açılan bir yer. Özel kreşlerle karşılaştırdığımızda, sağlanan imkanlar çok daha iyi. Çalışan bir anne olarak sabah 08.00 akşam 17.00 arası çocuklarımızı güvenle bırakıyoruz. Bence çok güzel bir proje” diye konuştu. “Kreş çok kaliteli yapılmış ve her şeye önem verilmiş” Yusuf Kenan Bozdağ, oldukça heyecanlı olduklarını ifade ederek, “Çocuklar çok heyecanlı. Fazla bir sıkıntı yaşamadık. Gelir gelmez çocuklar sınıfa giriş yaptı. İçerisi çok güzel. Bu, belediyenin bize vermiş olduğu büyük bir avantaj. Yakında oturuyorum. Dışarıdaki kreşlere göre çok daha güzel, kaliteli yapılmış ve her şeye önem verilmiş. Çok teşekkür ediyoruz” dedi.
İstanbul Başkan Bingöl, Tuzla Belediyesi Spor Akademisi öğrencileri ile spor yaptı Tuzla Belediye Başkanı Av. Eren Ali Bingöl, Tuzla Belediyesi Spor Akademisi’ne bağlı BESYO Akademi Hazırlık Kursları öğrencileri ile spor yaptı. Gençlere başarılar dileyen Başkan Bingöl, “Tuzla, İstanbul’da, Marmara Bölgesi’nde ve hatta tüm Türkiye’de sporun başkenti olma pozisyonuna erişecek” dedi. Tuzla’da Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO), Askeri Lise, Spor Lisesi Polis Meslek Yüksek Okulları (PMYO) ve Milli Savunma Üniversite’sinde okumak isteyen öğrenciler, istedikleri okulların fiziki yeterlilik sınavlarında başarılı olabilmek için Tuzla Belediyesi Spor Akademisi Kurslarında eğitim görüyor. Akademide eğitim gören gençlerle Şelale Park’ta buluşan Başkan Bingöl, tüm öğrencilere başarılar dileyip, onlarla spor yaptı. “Tuzla’da spor en önemli başlıklarımızdan birisi” Sporun, Tuzla’da en önemli başlıklardan biri olduğunu vurgulayan Başkan Bingöl, “BESYO Akademi öğrencileriyle buluştuk. Tuzla’da spor en önemli başlıklarımızdan birisi. Mevcutta çok güzel işleyen bir sistem var; bizler de bunu geliştiren olacağız. Tuzla, sporun İstanbul’da, Marmara Bölgesi’nde ve hatta tüm Türkiye’de başkenti olma pozisyonuna erişecek. Gençlerimizin geleceğe daha doğru baktığı, hedeflerine ulaşmalarında Tuzla Belediyesi’nin köprü olduğu, eğitimlerine fırsat verdiği ve böylelikle tüm ilgili alanlarında fırsat eşitliği sağlayan bir Tuzla Belediyesi var; bunu geliştiren bir noktada olacağız. Daha fazla gencimizi buralarda görmek istiyoruz. Bugün gençlerimizle ısınma yaptım, onlar antrenmana devam edecek, ben de pazara, esnafa gideceğim. Antrenman beni de hızlandırmış olacak” şeklinde konuştu. “Eren Başkana teşekkür ederiz” Tuzla Belediyesi Spor Akademisi öğrencisi Atalay Sevindik, “Milli Savunma Üniversitesi sınavına hazırlanıyorum. Bugün uzman hocalarımızla spor yapmak için Şelale Park’a geldik. Başkanımız da bizlere küçük bir sürprizde bulundu. Çok mutlu olduk, bize spor yapabileceğimiz bu hizmeti sağladığı için kendisine çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu. Hazal Gölgen de “Tuzla Belediyesi’nin spor akademisinde de ücretsiz bir şekilde BESYO için çok güzel hazırlanabiliyoruz. Antrenörlerimiz çok iyi, koşuyoruz ve ısınmalarımızı yapıyoruz” dedi. Görkem Yalçıner, “Hem BESYO antrenmanında buraya geliyorum hem de Tuzlaspor’un futbolcusuyum. U 19’da ve A takımına çıkıyorum. Hedefim bir an önce ana takıma yükselip kendimi Türk halkına göstermek olacaktır. Eren başkanımız da bugün geldi, ona da teşekkür ediyorum. Hepimiz de onu çok seviyoruz. Eminim bize destek olacaktır” ifadelerini kullandı. BEYSO Akademi Hazırlık Kursları hakkkında Tuzla’da BESYO, Askeri Lise, Spor Lisesi, PMYO ve Milli Savunma Üniversitesi gibi okullarda okumak isteyen 105 öğrenci, istedikleri okulların fiziki yeterlilik sınavlarında başarılı olmak için antrenmanlarını sürdürüyor. Tuzla Belediyesi Spor Akademileri Kurslarında uzman eğitimciler eşliğinde süren antrenmanların yanı sıra gençlere akademi tarafından üniversite sınavlarındaki başarıları için düzenli olarak deneme sınavları da yapılıyor. Haziran ayındaki sınavlara hazırlanmak amacıyla mart ayında ücretsiz olarak başlayan eğitimler yoğun bir tempoda devam ediyor.
Giresun Giresun’un Çanakçı ilçesinde asırlık imece geleneği yaşatılıyor Giresun’un Çanakçı ilçesinde Kuşdili ile imeceye çağrılan köylüler, kemençe eşliğinde tarlalarını çapaladılar, ekinlerini ektiler. Çanakçı ilçesinin köylerinde hala yaşatılmaya devam eden imece geleneği ile işler kolaylaşırken, kemençenin de devreye girmesiyle adeta şenlik havasına dönüşüyor. Karadeniz’de her yıl bahar aylarından başlayan ve imece usulü ile yapılan ekin ekme bu yılda köylülerin bir araya gelmesi ile şenlik havasında başladı. Giresun’un Çanakçı ilçesine bağlı Düzköy köyü sakinleri Kuşdili ile konuşup anlaşıyorlar, kemençe ile çalışıp, imece usulü ile ekinlerini ekiyorlar. Yöresel kıyafetlerini giyip tarlaya gelen kadınlar hem çalışıyorlar hem de atalarından gördükleri imece usulünü yaşatıyorlar. Köy sakinlerinden Murat Yılmaz, asırlardır bu şekilde mısır ekme geleneğinin devam ettiğini ifade ederek bir gelenek olarak bu anları yaşatmaya çalıştıklarını söyledi. Yılmaz, “Atalarımızdan gördüğümüz geleneğimiz bizim köyle beraber birkaç köyde yaşatılmaya devam ediyor. Çok önceden daha fazla imece sayısı, daha fazla arazi vardı ama daha sonra nüfusun artması nedeniyle araziler küçüldü. Bizde ne olursa olsun gelenekten kopmama açısından imece usulünü devam ettirmedeyiz. Biz bu şekilde mısır, ekiyoruz ardından mısırın otunu kazıyoruz. Burada sadece amaç yardımlaşarak işleri kolaylaştırmak. Tek başına birkaç günde bitirilecek işleri komşuların yardımıyla bir günde bitiriyoruz. Kemençenin de eşlik etmesiyle adeta horon oynar gibi bir ritim ve neşe içerisinde ekinlerimizi ekiyoruz” dedi. Kuşdili ile imeceye çağrılıyor İmeceye Kuşdili ile çağırdığını anlatan Gülizar Kır ise “Bizim bu köylerde hemen hemen herkes Kuşdilini bilir. Zaten hala köylerimizin her yerinde telefon çekmediği için Kuşdili önemli bir iletişim aracımız olmaya devam ediyor. Biz de Kuşdili ile imecemizi çağırdık. Gelenlerle de iki günde kazacağımız tarlayı bir günde kazmış olduk. Buralarda tarlada tüm haberleşmeyi de neredeyse Kuşdili ile yapan köylüler her gün bir başka tarlada bir araya gelip bahar döneminde ekin ekiyorlar” diye konuştu.