SPOR - 19 Eylül 2018 Çarşamba 16:40

Türkiye Rallisi Muğla’da heyecanlı anlara sahne oldu

A
A
A
Türkiye Rallisi Muğla’da heyecanlı anlara sahne oldu

FIA Dünya Ralli Şampiyonası’na 8 yıllık bir aradan sonra görkemli bir organizasyonla geri dönen Türkiye Rallisi, Muğla ve Marmaris’te 3 gün devam eden kıyasıya mücadelelerle yarış severlere heyecan dolu anlar yaşattı.

FIA Dünya Ralli Şampiyonası’na 8 yıllık bir aradan sonra görkemli bir organizasyonla geri dönen Türkiye Rallisi, Muğla ve Marmaris’te 3 gün devam eden kıyasıya mücadelelerle yarış severlere heyecan dolu anlar yaşattı.


13-16 Eylül 2018 tarihleri arasında Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) tarafından Muğla Valiliği, Marmaris Büyükşehir Belediyesi, Marmaris Belediyesi, Karayolları Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü ve Deniz Ticaret Odası katkılarıyla düzenlenen ralli, şampiyona tarihinin en unutulmaz yarışlarından birine sahne oldu. Marmaris ve Muğla’daki yeşil ve maviyi buluşturan etaplarda koşulan ralli, doğal güzellikleri ve mükemmel organizasyonu ile de hafızalara kazındı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve Uluslarası Motor Sporları Federasyonu (FIA) Başkanı, efsanevi co-pilot ve takım yöneticisi Jean Todt’un katıldığı görkemli podyum töreni, dereceye giren ekipleri kupaları ile buluştururken Türkiye Rallisi’nin başarısını adeta taçlandırdı.


Toplam uzunluğu 875 km’yi bulan Türkiye Rallisi’nde 22 ülkeden 58 ekip, 17 özel etapta yaklaşık 312 km. boyunca zamana karşı yarıştı. Türkiye Rallisi’nde heyecan 11 Eylül Salı günü ekiplerin yol keşfiyle başladı. Diğer rallilerde önceki yıllarda kullandıkları yol notlarını baz alan ekipler takvime yeni eklenen bu yarışta yepyeni yol notları çıkarmak zorundaydı. Ertesi günü yol keşfi devam ederken günün haberi şampiyona lideri Thierry Neuville’den geldi. Belçikalı pilot takımı Hyundai Shell Mobil ile 3 yıllık yeni bir sözleşme imzaladı.


Pilotlardan ’Sürprizlere Açık Yarış’ Yorumu


13 Eylül Perşembe günü, ekipler otomobillerin son ayarlarını belirlemek için, beş kilometrelik Değirmenyanı’nda da shakedown etabını koştu. Shakedown sonrası düzenlenen FIA basın toplantısında konuşan Toyota Gazoo Racing pilotu Jari-Matti Latvala, “2004 yılında Kemer’de yapılan Türkiye Rallisi’nde yarışmıştım. Dört yıl sonra yine Kemer’de ve daha da sonra 2010’da da İstanbul’da yapılana da katıldım. İstanbul çok daha farklıydı. Çok daha geniş yollar ve daha yumuşak bir zemin vardı. Bu yarış bana 2008 Kemer’i hatırlatıyor ama bu çok daha teknik ve sert. Çok hızlı gidebilirsiniz ama otomobile zarar verebilir hatta yolda kalabilirsiniz. Bence Türkiye Rallisi’ni en hızlı olmasa da sorun yaşamadan, lastik patlatmadan tamamlayan pilot kazanacak” dedi.


Ford Fiesta R5 ile WRC2’de mücadele eden Murat Bostancı da “Dünya şampiyonasının herhalde en zor en zorlu etapları söz konusu. Asıl hedefimiz finişe gelmek ve Türk bayrağını dalgalandırmak. Tahminimce zaten finişe gelirseniz bu yarışta ilk beşte olmak çok mümkün.” diye konuştu.


Aynı kategoride yarışa giren Yağız Avcı da yol keşfinden sonra “Etapların yaklaşık yüzde 80’ini 90’ını geçen yıllarda düzenlenen rallilerden farklı. O yüzden bariz bir avantajımız yok. Sadece coğrafyayı ve zemini biliyoruz. Otomobiller ve lastikler açısından oldukça zorlu bir parkur. Otomobili ne zaman kollayıp ne zaman hızlı gideceğiniz çok önemli. Bu nedenle sürprizlere açık bir yarış.” dedi.


Marina’da Start, Meydanda Etap


Türkiye Rallisi’nin start seremonisi Perşembe akşamı Marmaris Marina’da yapıldı. Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Muğla Valisi Esengül Civelek, Marmaris Kaymakamı Celalettin Yüksel, Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar, TOSFED Başkanı Serkan Yazıcı, İl Jandarma Alay Komutanı Tuğgeneral Coşkun Sel, Muğla Emniyet Müdürü Hakan Çetinkaya ve şarkıcı Emel Sayın’ın katıldığı start seremonisinin ardından pilotlar start öncesi hayranlarına imza dağıttı ve ralli birincisinin bir haftalık tatil yapacağı 47 metrelik Bebe adlı yatı gezdi.


Bu güzel gezintinin ardından heyecan, TURSAB sponsorluğundaki Turkey Full Speed Özel Seyirci Etabı ile başladı. Marmaris caddelerinde motor sporları tutkunları ve turistlerin oluşturduğu büyük bir kalabalık önünde gece koşulan etabı Andreas Mikkelsen 2 dakika 3.9 saniyelik derecesi ile kazandı. Norveçli pilot, “Türkiye Rallisi’nin diğer etaplarını sabırsızlıkla bekliyorum. Shakedown’da yaşadığımız sorunlardan sonra şansım döndüğü için mutluyum. Umarım bizim için iyi bir ralli olur” dedi. Start öncesi yağan hafif yağmurun tozlu zemini kayganlaştırdığı etapta İrlandalı Craig Breen, Estonyalı Ott Tanak’ın önünde ikinci sırada bitirdi.


Belçikalı Thierry Neuville, Polonyalı WRC 2 pilotu Kajetan Kajetanowicz ile aynı zamanı elde ederek dördüncülüğü paylaştı. Neuville, “Türkiye Ralli’sinde gireceğimiz mücadeleyi sevdim. Yarın koşulacak etapları sorunsuz ve lastik patlatmadan tamamlamayı umuyorum” diye konuştu. Son beş yılın şampiyonu Ogier, zıplama noktasından sonra kontrolsüz bir inişle ilk 10 dışında kaldı. Fransız pilot “Beklediğimden çok daha fazla zıpladım, bir sonraki viraj için fren yapmaya fırsat bulamadım” dedi.


Neuville-Ogier Düellosu


14 Eylül Cuma gününe, Türkiye Rallisi’nin zorlu karakteri damga vurdu. Türkiye Rallisi, her türlü sürprize gebe, tozlu, mıcırlı, zaman zaman taşlı, kaygan yollar ekipleri hiç alışık olmadıkları bir mücadeleye soktu. Hemen hemen tüm pilotlar, sadece hızlı gitmenin değil, değişken koşullar ve risklerin çok iyi hesaplanması gereken stratejiler geliştirmenin de önem taşıdığı bir ralli ile tanıştı. Ekipler, etapların zorluğu kadar, tempoyu ve ideal ayarları bulmanın zorluğunundan bahsetti. Buna karşın ilk üç pilotun sadece 2.6 saniye içinde sıralanması, Türkiye Rallisi’nin destansı bir mücadele ile açılış yapmasını sağladı.


Zamana karşı yarışılan tam 146.84 km sonrası, Hyundai’nin şampiyona lideri pilotu Neuville, son beş yılın dünya şampiyonu Ogier’in 0.3 saniye önünde yer alırken Norveç’li pilot Andreas Mikkelsen ilk üçü tamamladı. Yarışan pilotlar arasında en deneyimlisi olan Toyota Gazoo Racing’ten Jari-Matti Latvala, sorun yaşamamaya dikkat ederek takım arkadaşı Estonyalı Ott Tanak’ın önünde dördüncü sırasıyı aldı. Son yarışların formda ismi Tanak, günün son etabında en iyi zamanı yaparak ertesi gün için umutlandı. Altıncı Hyundai pilotu Hayden Paddon’ı, Toyota pilotu Lappi izlerken, Citroen C3 WRC’si ile ilk etabı lider tamamlayan İrlandalı Craig Breen, patlattığı lastikler ve otomobilde yaşadığı sorunlar nedeniyle sekizinciliğe geriledi.


Etaplar ve Organizasyon Takdir Topladı


Türkiye Ralli’sinde gerçek mücadele, yarış öncesi tüm ekiplerin uzunluğu ve zorluğu nedeniyle kritik öneme sahip olduğunu vurguladığı, rallinin en uzun etabı olan, 38 km’lik Çetibeli ile başladı. Gece yağan yağmur ilk sırada start alan Neuville için büyük bir şans gibi görünüyordu. Yol, otomobil arkasından toz kalkmayacak kadar ıslaktı. Arkadan gelen pilotlar için yolu temizlemek zorunda olan Belçikalı pilot, etabın ilk kilometrelerinde beklediğinden çok daha yüksek bir yol tutuş elde etti. Ancak ilerleyen kilometrelerde güneşin yükselmesiyle zemin kurumaya başladı. Neuville kaygan zeminle mücadele ederken arkasından gelen pilotlarsa sis gibi havada asılı kalan toz nedeniyle kısıtlı görüş mesafesi ile boğuştu.


Çok dar ve virajlı yolların yer aldığı etapta pilotların zaman zaman saatte 170 km hıza kadar çıkabildikleri düzlükler de vardı. Bu da pilotları ideal bir ritm bulma konusunda zorlayan başka bir faktör oldu. Dünya Ralli Şampiyonası’nın resmi televizyonu WRC TV’nin dijital kanallarından canlı yayınlanan etapta, Marmaris’in yemyeşil çam ormanlarının tüm güzelliği helikopter kamerasından dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca izleyicinin gözleri önüne serildi. Yayında etabın güzelliğinden ve Türkiye Rallisi organizasyonundan övgüyle bahsedildi.


Etabın galibi 28 dakika 32.3 saniyelik derecesiyle İrlandalı pilot Craig Breen oldu. Citroen C3 WR3 ile yarışan Breen tozdan yolu görmenin zaman zaman imkansız hale geldiği etaptan co-pilotuna olan güveni sayesinde başarı ile çıktığını söyledi: “Ne kadar hızlı gittiğimi bilmiyordum. Otomobili yarış çizgisinde tutarak hayatta kalmaya çalıştım. Sadece Scott’u dinleyerek en iyisini umdum” Günün ikinci, yarışın üçüncü etabı Ula’dan itibaren hafif de olsa esen rüzgar sayesinde toz sorun olmaktan çıkarken başta Neuville olmak üzere tüm pilotlar için yol tutuş problemi başladı. Belçikalı pilotun etap sonundaki “Lastiklerin tutunabileceği bir yarış çizgisi yok. O kadar çok patinaj yaptık ki, gösterge etap uzunluğundan 2,5 km daha fazla yaptığımızı söylüyor” cümleleri bu sorunun çarpıcı bir özetiydi. Dördüncü etabın tozlu ve kumlu yolları ise rallinin lastikleri aşındıran sert zeminine karşın daha yumuşak hamuru tercih eden pilotlara avantaj sağladı.


Serviste Çalıştı Arayı Kapattı


Öğlen servis alında ekiplerin tüm sorunlarını gidermek için 30 dakikası vardı. Mekanikerler arı gibi çalışırken pilotların da dinlenme şansı olmadı. Son beş yılın dünya şampiyonu Ogier, bu yarış için çıkardıkları yepyeni notlara ilk geçişte atladıkları bir çok uyarıyı koymak için co-pilotu ile çalıştığını söyledi. Toyota pilotları, Tanak ve Lappi ise otomobillerini alçaltarak daha iyi bir yol tutuş için risk aldı.


Öğleden sonra Çetibeli, Ula ve Çiçekli etapları birer kez daha geçilirken günün en fazla risk alan ekibi atağa geçerek rakibi Neuville’i kendisine yanıt vermeye ve hataya zorlayan Ogier oldu. Fransız pilot, yüksek temposu ile rakipelerinin bile takdirini kazanırken servis alanında notlarının üstünden geçmekten fazlasını yaptığı anlaşıldı. İlk günün sonunda yapılan basın toplantısında konuşan M-Sport Ford Takım Direktörü Malcom Wilson, “ Hiç kimseyle konuşmadan bilgisayarıyla meşguldü. Kamera kayıtları izlerken zaman kazanabileceği bir çok yer olduğunu anladı sanırım. Öğle yemeği molasını çok iyi değerlendirerek günün en zorlu etaplarında çok iyi bir performans sergiledi” dedi.


Ogier amacına günün son etabında ulaştı. Hyundai pilotu küçük de olsa bir hata yaparak zaman kaybetti. Neuville etap sonunda, “Geri vitese takmak zorunda kaldım bir yerde. Beş, altı saniye kaybettim. Öne geçebilirdim ama riske atmadım. Sadece Ogier büyük miktarda risk alıyor. Biz de karşılık verdik ve tempoyu arttırdık ama hata yapmamız kötü oldu” derken ilk günü rakibinin sadece 0.3 saniye önünde kapattı.


Günün ikinci yarısında pilotların en büyük sorunu, etapların ilk geçişinde virajları keserken parkura taşıdıkları iri taşlar oldu. Lastik patlatmaları ve kırılan süspansiyonlar dengeleri sürekli değiştirirken Türkiye Rallisi’nin pilotlar için olduğu kadar takımlar için de eşsiz bir mücadele olduğunu, Toyota Gazoo Racing’in yöneticisi Tommi Makinen şu sözleriyle özetledi. ”Sabah Citroen’ler hızlıydı. İlk servis sonrasındaysa, ilk etapta Hyundai’ler, ikinci etapta Ford’lar, üçüncü etapta ise biz daha hızlıydık. Ve hala önümüzde iki gün var!”


Motor Sporlarının En Üst Düzey İsmi Marmaris’te


İlk günün sonunda FIA Başkanı Jean Todt da Türkiye Rallisi’ni yerinde izlemek üzere Marmaris’e geldi. Todt şunları söyledi: “Dünya Ralli Şampiyonası kapsamında yapılan Türkiye Rallisi için bu güzel yerde bulunmaktan çok mutluyum. Türkiye Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Dünya Motor Sporları Federasyonu’nun bir üyesi olan Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu TOSFED’in tutkuları, adanmışlıkları, motivasyonları sayesinde bugün buradayız. Sonunda Türkiye Dünya Ralli Şampiyonası takvimine döndü. Türkiye’nin motor sporları alanında önemli bir tarihi var. Burada olmaktan çok mutluyum. Henüz etapları görme şansım olmadı ama çok zor bir ralli olduğunu duydum. Bu da bizim özellikle istediğimiz bir şeydi.”


Sürprizler ikinci gün de devam etti


15 Eylül 2018, FIA Dünya Ralli Şampiyonası tarihindeki en dramatik günlerden biri oldu. Ott Tanak, bir çok ekibin yaşadığı sorunlar nedeniyle zaman ve sıra kaybettiği, hatta yarıştan çekilmek zorunda kaldığı zorlu bir günü sorunsuz atlatttı. Fin pilot, Türkiye Rallisi’nde 13 özel etabın ardından 13.1 saniye farkla liderliğe yerleşti.


Şampiyonluk için çekişen Thierry Neuville ve Sebastien Ogier süspansiyon sorunlarıyla günü tamamlayamazken, Norveçli pilot Andreas Mikkelsen de sorun yaşayarak 11’inci sıraya geriledi. Böylece Tanak, kendini Toyota Gazoo Racing Yaris WRC’si ile, üst üste üçüncü yarış galibiyetinden sadece dört etap uzakta buldu. Takım arkadaşı Jari-Matti Latvala Toyota’ya markalar şampiyonasında değerli puanlar kazandırmak için ikinci sıradaki yerini korumak adına temkinli bir tempoda yarışa devam etti. Benzer bir dikkatli yaklaşımı elden bırakmayan Hyundai pilotu Hayden Paddon da ödülünü üçüncü sıraya yerleşerek aldı. Mikkelsen, öğlen servisinden hemen sonra yaşadığı şanzıman sorunu nedeniyle Ford’dan Suninen’in gerisine düşerken, Craig Breen’in Citroen C3’ü 11’inci özel etap sonrası yolda alev aldı ve tamamen yandı.


Neuville’in şampiyonluk umutları, ilk etabın hızlı bir bölümünde Hyundai i20’sinin amortisörü kaputundan fırlayınca büyük yara aldı. O ana kadar en hızlı pilot olan Neuville etap sonrası otomobilini onarmaya çalışırken çok fazla zaman kaybetti ve dokuzunculuğa geriledi. Sonra da yarıştan o gün için çekilmek zorunda kaldı. Belçikalı pilot, “Bunu hak ettiğimizi düşünmüyorum. Sonuna kadar mücadele etmek çok daha iyi olurdu. Dün otomobildeki her şeyi değiştirmiştik, yıpranmadan kaynaklanan bir sorun olduğunu sanmıyorum. Bir yere de çarpmadık. Yine de finişe kadar her şey bitmiş sayılmaz” diye konuştu.


Ogier, dokuzuncu etap sonrası kırılan salıncağını uzun bir çalışma ile değiştirmeyi başarırken onuncu etapta en iyi zamanı yaparak dördüncü sıraya çıktı. Ancak 11’inci etapta yol dışına çıkarak bir ağaca yandan çarptı ve Ford Fiesta WRC’si bankete oturunca gün onun için de bitmiş oldu. Hening Solberg Ford Fiesta R5’i ile etkileyici bir performans sergileyerek, altıncı sıraya yerleşti.


Power Stage heyecanı


Yarışın en kısa günü olan 16 Eylül pazar sıralamada önemli bir değiykliğe neden olmazken Power Stage olarak koşulan Marmaris etabının ikinci geçişi pilotlara ekstra puan kazanma şansı verdiği için büyük bir çekişmeye sahne oldu. Etabın galibi Neuville olurken, Ogier, Tanak, Latvala ve Evans onu takip eden pilotlar olarak etaptan puan çıkarmayı başardılar.


Türkiye Rallisi’ni Toyota WRC ile yarışan Ott Tanak kazandı. Estonyalı pilot böylece üst üste üçüncü zaferini kazanırken Dünya Ralli Şampiyonası’nda ikinci sıraya yükseldi. Onu takım arkadaşı Latvala izledi. Yeni Zelanda’lı pilot Hayden Pardon üçüncü olarak bu yıl ilk kez podyuma çıkma başarısını gösterdi. Dünya Ralli Şampiyonası, Türkiye Rallisi sonrası üç pilotun birden şampiyonluk için çok az puan farkıyla sıralandığı, çok heyecanlı bir mücadele haline dönüştü.


Yarış sonrası Ott Tanak, ”Tüm sezon boyunca yaşadığımız, en büyük mücadeleydi. Böyle bir şey beklemiyorduk. Sorun yaşamadan etap kazanmak, piyango kazanmak gibiydi. Otomobiller de çok zorlandı. Sorunsuz finişe gelmeyi başaran her otomobil ve takım bence çok iyi iş çıkardı. Cuma günü işler bizim için çok yolunda görünmüyordu. İstediğimiz hızı yakalamakta zorlandık. Biraz stresliydi ama yarışın başlangıcından bu yana en hızlı değil en akıllı sürücünün bu yarışı kazanacağını biliyorduk. Otomobil ve lastikleri koruyarak finişe gelmeyi başardık” dedi.


İkinci sırada yer alan takım arkadaşı Latvala ise, “İlk iki sırayı alarak takım için tarihi bir sonuç elde ettik. Başlangıçta istikrarlı bir tempo yakalayıp risk almamak önemliydi. Bu biraz Monte-Carlo’ya benziyor. Orada da atak yaparak büyük fark yaratabilirsiniz ama büyük riskler de sizi bekler. En ufak hatanızda cezayı keser” diye konuştu.


Üçüncü sırayı alan Paddon ise kendini “Bugün yavaş sürmeye çalışmak bana çok acı verdi. Ama otomobili korumak için bunu yapmak zorundaydık. Planımıza sadık kaldık. Cuma günü kimsenin yarış dışı kalmamasına şaşırdık ama ikinci günden itibaren işler değişti. Hiç lastik sorunu yaşamadık” sözleriyle ifade etti.


FIA WRC 2’de Skoda Motorsoprt II adına yarışan Jean Kopecky, gençler şampiyonası JWRC’de ise Emil Bergkvist Ford Fiesta R2T ile yarışı kazandı.


Türkiye Rallisi görkemli bir podyum töreni ile sona erdi. Yarışı kazanan Estonyalı ekip Ott Tanak ve Martin Jarveoja’ya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ikinci olan Fin ikili Jari-Matti Latvala ve Miika Anttila’ya Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, üçüncü sırada fişe ulaşmayı başaran Yeni Zelandalı pilot Hayden Paddon ve İngiliz co-pilot Sebastian Marshall’a Uluslarası Motor Sporları Federasyonu Başkanı Jean Todt kupalarını takdim etti. Markalar Kupası’nda birinciliği kazanan Toyota Gazoo


Racing Takım Direktörü Tommi Makinen’e ise kupasını Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu Başkanı Serkan Yazıcı verdi.


WRC 2’de mücadele eden tecrübeli Türk pilotlar Murat Bostancı ve Yağız avcı yaşadıkları kazalar ve mekanik sorunlar nedeniyle finişe ulaşamazken; Türk Pilotlar arasında en iyi sonucu Burak Çukurova, WRC 2’de altıncı genel klasmanda 14’üncü olarak elde etti. Çukurova Türkiye Ralli Şampiyonası’nı da birincilikle bitirmiş oldu. WRC 2’de Bora Manyera sekizinci, Erkan Gürel ise dokuzuncu; genel klasmanda 22’inci ve 27’inci oldu. Dünya Gençler Ralli Şampiyonası’nda (JWRC) mücadele eden Buğra Banaz ise altıncı, genel klasmanda 24’üncü oldu. Uzun bir aradan sonra ralli parkurlarına geri dönen Burcu Çetinkaya ise bu zorlu yarışı genel klasmanda 31’inci sırada tamamlamayı başardı.


2018 Türkiye Ralllisi Genel Klasmanı


1. Ott Tnak/Martin Jrveoja / Toyota Yaris WRC ... 3s 59dk 24.5sn


2. Jari-Matti Latvala/Miikka Anttila / Toyota Yaris WRC ... 3s 59dk 46.8sn


3. Hayden Paddon/Sebastian Marshall / Hyundai i20 Coupe WRC ... 4s 01dk 10.8sn


4. Teemu Suninen/Mikko Markkula / Ford Fiesta WRC ... 4s 03dk 35.4sn


5. Andreas Mikkelsen/Anders Jaeger Synnevaag / Hyundai i20 Coupe WRC ... 4s 06dk 36.2sn


6. Henning Solberg/Ilka Minor / koda Fabia R5 ... 4s 13dk 05.1sn


7. Jan Kopeck/Pavel Dresler / koda Fabia R5 (WRC 2) ... 4s 17dk 49.7sn


8. Simone Tempestini/Sergiu Itu / Citron C3 R5 (WRC 2) ... 4s 19dk 01.6sn


9. Chris Ingram/Ross Whittock / koda Fabia R5 (WRC 2) ... 4s 19dk 45.8sn


10. Sebastien Ogier/Julien Ingrassia / Ford Fiesta WRC ... 4s 20dk 15.7sn


2018 FIA Dünya Ralli Şampiyonası Puan Durumu


1. Thierry Neuville177


2. Ott Tanak164


3. Sebastien Ogier154

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde kültür söyleşilerine Prof. Dr. Halil Berktay konuk oldu Eskişehir’de ‘Kültür Söyleşileri’ kapsamında düzenlenen ’Tarih ve İdeoloji’ başlıklı söyleşi Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi (İBF) Şener Şen Salonu’nda gerçekleştirildi. Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜDAM) Müdürü Prof. Dr. Haşim Şahin’in moderatörlüğünü yaptığı etkinliğe İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Berktay konuk oldu. Söyleşiye İBF Dekanı Prof. Dr. Bülend Aydın Ertekin başta olmak üzere çok sayıda akademisyen ve öğrenci de katılım gösterdi. “Tarihçilik ve tarih yazıcılığı bugün ile geçmiş arasında sürekli bir ilişkidir” Tarihçinin özelliklerinden ve tarihi ideolojilerden kurtarmanın mümkün olup olmadığına değinen İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Berktay konuşmasında şunlara yer verdi: “Bilimde objektiflik apriori değildir aposteoridir. İyi bilim insanı ise sadece yanıldığını kabul etmekle kalmaz, yanıldığının düzeltilmesinden sevinç duyar. Kendisini aşağılanmış hissetmez gerçeğe daha fazla yaklaşmak uğruna hatasının düzeltilmesinden sevinç duyar. Sadece gerçeği bilmek söz konusu değildir. Tarihte niyet ve bağlayıcı meslek etiği önemlidir. Tarihçilik ve tarih yazıcılığı bugün ile geçmiş arasında sürekli bir ilişkidir; geçmişin nötr bir şekilde incelenmesi yerine bugün ile geçmiş arasında sürekli diyalogdur ve bu ilişki bugünden kurulur. Günümüz olayları, ideolojik politik cereyanları tarihi belirli bir ortamla kuşatır ve ona bazı fikirleri, konuları, temaları ilham eder. Duyarlılıklar doğrultusunda her nesil kendi tarihine ilişkin sorular sorar. 1960-1968 Paris Vietnam savaşı ve protestoları birer dalgalanma örnekleri. 1950’lerin sonundan itibaren birçok İlkçağ Tarihine yönelen genç araştırmacılar, kölelik ve köle isyanını çalışıyor çünkü 1960’ların, o dönemin solcu terminolojisi, aşağıdan yukarı patlak veren isyanları, özellikle klasik Atina’nın ve Roma’nın kölelik düzeni ve köleleri ile zihinsel ve duygusal bir bağlantı kuruyorlar. Böylelikle İlkçağ Tarihçiliğinde yoksulluk, sınıflar, sınıfsallaşma, köylü isyanları gibi konular öne çıkar. Sovyetler Birliği çökünce ve bütün Doğu Avrupa’daki komünist tek partili rejimleri de transformasyona uğratınca demokrasiye geri dönüş gerçekleşti. Bunun sonucunda İlkçağ Tarihçiliğinde, ilkçağ demokrasisi yeniden değer kazandı.” ‘Tarih ve İdeoloji’ söyleşisi soru-cevap kısmının ardından İBF Dekanı Prof. Dr. Bülend Aydın Ertekin’in Prof. Dr. Halil Berktay’a teşekkür belgesi ve hediye takdim etmesiyle sona erdi.
Ankara Bakan Tunç’tan Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Khan’a "Gazze çağrısı" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Asad Ahmad Khan’a, "Acilen soruşturma açılmalı, tedbir kararları alınmalı, suçluların tutuklanması sağlanmalıdır" çağrısında bulundu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, X hesabından yaptığı paylaşımda, Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Asad Ahmad Khan’a Gazze’de yaşanan olaylara ilişkin çağrıda bulundu. Bakan Tunç, "Khan’ın Filistin’de işlenen insanlık suçları karşısında soruşturmayı tamamlayarak davayı açmaması Gazze’deki dramın giderek artmasına, çocuk katliamının devamına neden olmaktadır. Davanın gecikmesi İsrailli saldırganları cesaretlendirmekte, Uluslararası Hukuka olan güveni ortadan kaldırmakta, UCM’yi etkisizleştirmektedir" ifadelerini kullandı. "Lütfen çocuklar öldürülmesin, suçlular adalet önünde hesap versin" "15 bini çocuk 37 bin sivilin öldürüldüğü 77 bin masum insanın yaralandığı" ifadesini kullanan Tunç, paylaşımında şunları aktardı: "Milyonlarca insanın açlık ve susuzluğa maruz bırakıldığı, hastanelerin, ibadethanelerin, okulların, mülteci kamplarının bombalandığı saldırılarda harekete geçilmeyecekse ne zaman geçilecektir. Tüm suç delilleri ortada iken davayı açmamakta direnmek, katliama sessiz kalmak, işlenen suça ortak olmak anlamına gelecektir. Artık tahammül kalmamıştır, insanlık vicdanı dünyanın her yerinde, üniversitelere, sokaklara, meydanlara taşmaktadır. Çocukların katlini önlemek UCM’nin elindedir, soykırım suçunu önlemek UCM’nin varlık sebebidir, UCM bunun için kurulmuştur, bu yetkisi vardır. Suçlular da bellidir, acilen soruşturma açılmalı, tedbir kararları alınmalı, suçluların tutuklanması sağlanmalıdır. Bir gün bile gecikmek, yüzlerce çocuğun hayattan koparılması demektir. Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Asad Ahmad Khan, beklemeniz için hiçbir neden yok, dünya hukuk tarihine kara bir leke olarak değil; insan haklarını ve adaleti savunan biri olarak geçmek istiyorsanız bir dakika bile beklememeniz gerekir. Lütfen çocuklar öldürülmesin. Suçlular adalet önünde hesap versin."
Ankara CHP lideri Özel: (Kılıçdaroğlu ile görüşmesi) "Cumhurbaşkanı ile yaptığım görüşmeyle ilgili kendisine bilgi verdim, detayların önemli bir kısmını paylaştım" Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeye ilişkin, "Cumhurbaşkanı ile yaptığım görüşmeyle ilgili kendisine bilgi verdim. Detayların önemli bir kısmını paylaştım, kendisinin görüşlerini aldım" dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’ı 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nin ardından ilk kez ziyaret etti. Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından Özel ve Yavaş, Belediye Meclis Salonunda CHP’nin Ankara ilçe belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri ile bir toplantı yaptı. Toplantının çıkışında ise Özel ve Yavaş basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. ABB Başkanı Mansur Yavaş, Özel’in seçimlerin ardından hayırlı olsun ziyaretinde bulunduğunu ve kendisine belediye olarak yaptıkları çalışmalar ile finansal raporlara ilişkin bilgiler verdiğini kaydetti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise ziyarette Yavaş’ın kendisine Ankara’nın 5 Beyazı’nı temsil eden Ankara tavşanı, Ankara balı, Ankara keçisi, Ankara kedisi ve Ankara güvercinini simgeleyen bir plaket takdim ettiğini, kendisinin ise Atatürkçü Düşünce Derneği ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne yaptığı bağışın sertifikasını hediye ettiğini bildirdi. "Ben de olumlu buluyorum" Açıklamaların ardından Özel ve Yavaş, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Mansur Yavaş, Özgür Özel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki görüşme hatırlatılarak, "Bu görüşmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizin Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmeniz gerçekleşecek mi?" şeklindeki soruya, şu yanıtı verdi: "Kamuoyu gibi ben de olumlu buluyorum. Genel Başkanımızın yaptığı konuşmada belediyelerimizin sorunları da Cumhurbaşkanımıza anlatıldı. Önümüzdeki günlerde bizim de bakanlıklarla ilgili bazı bekleyen yazılarımız var. Onlarla ilgili eğer görüşmenin sonucu olumlu olursa biz de olumlu sonuç bekliyoruz. Olumlu sonuçlanmazsa ondan sonra tekrar bir randevu istemeyi düşünebilirim. Görüşmenin sonucu inşallah olumlu olur iki taraftan da diye bekliyorum eğer hükümet kanadından olumlu bir yaklaşım olursa zaten problemlerimiz çözülecek o zaman görüşmeye gerek kalmayacak." "Yargı talimatı kendi vicdanından alsın" Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesinde Gezi Parkı Davası tutuklularının gündeme gelip gelmediği ve atılacak olumlu bir adım konusunda umutlu olup olmadığı sorulan Özel, "Bu konuda en yoğun beklenti, iş adamlarından tutun Türkiye’nin ekonomisi iyiye gitsin isteyen herkesin beklentisidir. Gezi Davası, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı ve Anayasa Mahkemesi kararı ayrı ayrı uygulanmadığı için Türkiye’de hukukun üstünlüğü olmadığını, hukuki öngörülebilirlik olmadığını, insanların önünü göremediğini böyle bir ülkeye yatırım yapılamayacağını, kredi verilemeyeceğini, verilen kredinin riskinin yüksek olduğunu ve doğrudan ekonomiye dahi olumsuz etkisi olan bir durum olduğunu bir kere bu yönüyle hatırlatalım. Yargı talimatı kendi vicdanından alsın. Yeniden yargılama mı? yargılamanın yenilenmesi mi? En doğrusunu hukukçular bilir ama bu bir yol bulunsun, Türkiye bu cendereden kurtulsun" dedi. "Cumhurbaşkanının düşüncelerini ifade etmek bana düşmez" Erdoğan ile görüşmesinde hasta tutuklular konusunun gündeme gelip gelmediği sorusunu yanıtlayan Özel, "Ben tabii kamuoyuna mal olmuş konularda kendi düşüncelerini söyleyebilirim ancak Cumhurbaşkanının düşüncelerini ifade etmek bana düşmez bu sorunun muhatabı kendisi. Ben büyük dramı anlattım ve bu konuda kendisinin gerekeni yapmasının çok yerinde olacağını nezaketli bir dille kendisinden talep ettim. Ancak kendisinin değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaşmaya ben yetkili değilim" ifadelerini kullandı. "Çok defa yemek yedik, bu kadar keyifli bir yemek yememiştik" Dün Ahlatlıbel’de CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede Kılıçdaroğlu’nun 31 Mart’taki seçimleri ve Erdoğan’la görüşmesini nasıl değerlendirdiği sorulan Özel, şunları aktardı: "Genel Başkanımızla hem çok faydalı hem de bugüne kadar en rahat ve en keyifli yemeğimizi yedik. İki taraf da kazanan tarafta sonuçta. CHP kazanınca mevcut genel başkanı da bir önceki genel başkanı da keyifleniyor. Çok keyifli bir sohbet oldu. Hem Sayın Meclis Başkanı ile hem de Sayın Cumhurbaşkanı ile yaptığım görüşmeyle ilgili kendisine bilgi verdim. Detayların önemli bir kısmını paylaştım, kendisinin görüşlerini aldım. O Twitter meselesiyle ilgili ben onu hiç üstüme almamıştım almamakla doğru yapmışım. Sayın Genel Başkanı telefonla aradığımda görüşmeyle ilgili zaten bunu önerilerde bulundu. ’Şu söylenebilir, şunu söylerlerse bunu hatırlatmayı unutmazsak iyi olur’ dediğine göre, görüşmeyi yanlış bulmuyor. Yoksa ’benim söyleyecek bir sözüm yok ne gidiyorsunuz?’ derdi. Genel Başkanlar her tweeti üstüne almazlar. İkincisi, dün de kendisiyle yaptığım görüşmenin değerlendirmesinde kendisinin son derece yapıcı, son derece katkı, verici geleceğe dönük ışık tutucu bir yaklaşımı vardı. O yüzden böyle bir sorun alanımız yok. Bundan sonra partiyle ilgili, partinin geleceğiyle ilgili partinin iktidara gelmesi ile ilgili umutlarımız var. Çok defa yemek yedik, bu kadar keyifli bir yemek yememiştik."