GENEL - 16 Nisan 2019 Salı 15:50

Bodrum’da Turizm Haftası etkinlikleri

A
A
A
Bodrum’da Turizm Haftası etkinlikleri

Bu yıl 43’üncüsü düzenlenen Turizm Haftası, Bodrum’da da etkinliklerle kutlandı.

Bu yıl 43’üncüsü düzenlenen Turizm Haftası, Bodrum’da da etkinliklerle kutlandı. Bodrum’daki tarih ve kültür varlıklarını, önümüzdeki dönemde yeniden tartışmaya açacaklarını ifade eden Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, “Bütün yarımadamızı tek tek değerlendirerek turizmle buluşturacağız” dedi.



Her yıl 15-22 Nisan tarihleri arasında “Dünya Turizm Haftası” kapsamında düzenlenen Turizm Haftası etkinliklerine Bodrum Kaymakamı Bekir Yılmaz, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, İlçe Milli Eğitim Müdürü Emin Geçin, Turizm Büro Sorumlusu Başar Erten, BODER Başkanı Halil Özyurt, Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Erdoğan Başeymez, TÜRSAB Bodrum Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Yüksel Aslan, Bodrum Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürü Mehmet Ünal, Muhtarlar Derneği Başkanı ve Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Ahmet Cemil Gündüz, turizm acentesi yetkilileri, otel yöneticileri, turizm sektör temsilcileri ve turizm çalışanları ile vatandaşlar katıldı.



Başkan Aras, “Bodrum’un hikayesini yeniden yazıp dünyaya ulaştıracağız”


Bodrum İskele Meydanı’nda gerçekleşen etkinliğin açılışında turizm haftasına katılan tüm vatandaşlara hoş geldiniz diyerek bir konuşma yapan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, “Bodrum büyük bir tarih, kültür kentidir. Binlerce yıllık geçmişinde birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir coğrafyada yaşıyoruz. Ve bu coğrafyanın son yaşayanları olarak bizler, değerini bilmek zorundayız. Karyalı, Lelegli atalarımızı, Osmanlı atalarımızı, bu topraklarda yaşayan bütün medeniyetlerimizi turizm ile buluşturmak zorundayız. Tarih, turizmde birinci derecede önemli bir konudur. Şu anda önünde durduğumuz Bodrum Kalesi’ndeki çalışmalar tamamlanmak üzere. Bodrum’daki tarih ve kültür varlıklarını, önümüzdeki dönemde yeniden tartışmaya açarak hepsini, bütün yarımadayı tek tek değerlendirerek turizmle buluşturacağız. Şimdiden bunun çalışmalarını başlattık çünkü turizm; tarih, kültür, sanat ve insan faktörünün birleşimi ile ancak ve ancak gerçek değerine ulaşabiliyor. Bodrum gibi aynı yatak sayısına sahip başka destinasyonlar, 2 milyon 500 bin turist ağlayacak potansiyele sahip iken biz 1 milyon turist ağırlıyoruz. Akdeniz’deki başka bir destinasyondan bahsediyorum burada. Demek ki bizim daha yapacak çok işimiz var. Bunun için elimizdeki potansiyelimizi, doğal güzelliklerimizi, tarihimizi, kültürümüzü, gastronomimizi, Bodrum’un bütün değerlerini dünya pazarlarına hep birlikte kolektif bir şekilde sunmak zorundayız. Çünkü sadece oteli pazarlayarak, denizimizi ya da teknemizi pazarlayarak turizm ekonomisinden bu payı yakalayamayacağız. O yüzden bizim yapacağımız iş, Bodrum’u bütünüyle değerlendirmek. Doğal güzellikleri, yerel, kültürel değerleri, yat imalat sektörü, deniz turizmi, kruz turizmi, tarihi, kültürü, sanatı ve insanıyla beraber; Yalıkavak’ı, Turgutreis, Gümüşlük, Myndos, Pasanda ve Pedasa’sı ile birlikte düşünerek Bodrum’un hikayesini yeniden yazıp bunu dünya turizm pazarlarına ulaştırmak zorundayız” dedi.



Tüm kararlar turizmin yükselmesi ve gelişmesi yönünde alınacak


Turizmin gelişmesi yönünde atılacak bu adımlarla ilgili gerekli çalışmaları başlattıklarını da sözlerine ekleyen Başkan Aras, “Sağ olsun, yine kaymakamlığımız ile merkezi hükümetimiz ve diğer paydaşlarımız olan Deniz Ticaret Odamız, Denizciler Derneğimiz, TÜRSAB Bodrum Bölgesel Yürütme Kurulumuz ile beraber çalışarak çok kısa bir sürede bunu başarabileceğimizi düşünüyorum. Turizm, Bodrum’un başlıca ekonomisi, başlıca sektörüdür çünkü bizim sanayimiz yok tarımımız yok biliyorsunuz. Biz sadece turizmden geçinen bir toplumuz Bodrum’da. Bunun için Bodrum’da aldığımız bütün kararları, yerel yönetim olarak merkezi hükümet ile birlikte turizmi her zaman göz önüne alarak değerlendireceğiz. Bütün kararlarımızı turizmin yükselmesi ve gelişmesi yönünde alacağız. Bunun için ben Bodrum’da yaşayan bütün vatandaşlarımızdan, esnaf, sanatkar, otelci, işadamı, turizmci, denizcilerimiz, ulaşım sektörü ile uğraşanlar, kısacası herkesten büyük bir özveri ve anlayış bekliyorum” şeklinde konuştu.



Aras: “Bodrum’u Atlantis gibi batık bir kıta haline getirmeyelim! …Bodrum’u betonlaştırırsak turizmi de bitiririz”


Turizmi yaralayan betonlaşma sorununu da gündemine alan Başkan Aras, “Bodrumlular olarak her birimiz, Bodrum’un gelişmesi için çalışmak zorundayız. Bu nedenle bir adım atarken -örneğin şu anda imar ile ilgili sıkıntılar var biliyorsunuz- Bodrum’u betonlaştırırsak, turizmi de bitiririz. İmar barışını imar yarışına döndürmeyelim sevgili dostlar. Biz, Bodrumların, Bodrum’da yaşayan herkesin Bodrum’u korumakla görevli olduğunu düşünüyoruz. Lütfen Bodrum’un dağına, tepesine, koyuna, denizine müdahale etmeyin. Lütfen Bodrum’u yağmalamayalım, çocuklarımıza bırakalım. Bodrum’u Atlantis gibi batık bir kıta haline getirmeyelim. Bu çok çok önemli. Biz bunun için hatta kaçak yapı ile mücadele seferberliği başlattık. Bu konuda herkese görev düşüyor. Bizim görevimiz, Bodrum’u Bodrum’da yaşayanlardan korumak. Sonuçta insan eliyle yapılıyor bunlar, gelip de uzaylılar yapmıyor bu işleri! Bu işi yapanlar aramızda şu anda. Eğer o kişi bensem, kendimden de korumak zorundayım Bodrum’u. Biz Bodrum’u gerekirse belediyemizden bile korumak zorundayız. Şunu da belirtmek isterim ki biz belediye olarak üzerimize düşeni yapacağız; alt yapı ise alt yapı, estetik ise estetik, her türlü çöp ise çöp… Kısacası biz her konuya müdahale edeceğiz. Sizlerden de büyük bir hassasiyet ve anlayış bekliyorum sevgili Bodrumlar. Sizler de bizlere bu konuda destek olacaksınız. Çünkü biliyorsunuz ki tek taraflı bu işler başarılmıyor. Bu duygu ve düşüncelerimle Turizm Haftasını kutluyorum” dedi.



Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın ardından söz alan Bodrum Kaymakamı Bekir Yılmaz, turizmin Bodrum ve Türkiye için önemine değinerek, 2019 turizm sezonunun herkese hayırlı uğurlu olmasını diledi. Konuşmaların ardından protokol üyeleri, meydanda açılan stantları gezerken Başkan Aras, özellikle el emeği ürünlerin bulunduğu stantlara büyük ilgi gösterdi.



“Dünya Turizm Haftası” kapsamında “Bodrum ve Turizm” konulu resim yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödüllerin verildiği etkinliklerde ayrıca Bodrum Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Halk Oyunu Ekipleri, Bodrum yöresine has oyunlarını sergiledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Geleceğin Baristaları ve Kahve Tutkunları KBÜ’de “Temel Barista Eğitimi” Aldı Karabük Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (KABÜSEM) bünyesinde Safranbolu Turizm Fakültesi akademisyenleri tarafından kahve sektöründe kariyer yapmayı hedefleyenler ve kahve severler için “Temel Barista Eğitimi” verildi. KABÜSEM bünyesinde Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İrfan Yurt ve Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yılmaz tarafından kahveye ilgi duyan her bireye alanında önemli bir başlangıç yapmak amacıyla 17 kişiye “Temel Barista Eğitimi” verildi. Kursiyerler, kahve sanatları ve endüstri: yetiştirme, işleme, kavurma ve sunum, makine ekipman eğitimi, temel barista hijyen kuralları, espresso alım tekniklerini kavrama, aspresso bazlı sıcak kahveler yapım ve sunum teknikleri, espresso bazlı soğuk kahveler yapım ve sunum teknikleri, 3. nesil kahve yapım ve sunum teknikleri, latte art teknikleri ve uygulamaları, milkshake, smoothie ve kokteyl grubu içeceklerin yapım ve sunum teknikleri, yöresel kahvelerin yapım ve sunum teknikleri ile gıda güvenliği ve hijyen eğitim gibi konularda toplamda 38 saat eğitim aldı. Karabük Üniversitesi bünyesinde KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın destekleriyle kurulan atölyede Safranbolu Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi İrfan Yurt ile beraber barista eğiticiliği yaptıklarını ifade eden Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yılmaz, geçekleşen eğitim süreci ile ilgili konuştu. Yılmaz, “Burada birinci nesil, ikinci nesil ve üçüncü nesil olmak üzere kahvelerimiz var. Bunları tek tek bizzat kursiyerlerimize gösteriyoruz, yapıyoruz, yaptırıyoruz” dedi. Yılmaz, bütün kursiyerlere ilgi gösterdiklerini dile getirerek, “Espresso makinesinde yeni olarak öğüttüğümüz kahveyi temperlemesinden, espressonu nasıl alınacağına kadar bütün aşamaları tek tek göstererek kursiyerlerimize öğretiyoruz. Aynı zamanda da ‘Süt nasıl köpürtülür, kreması nasıl alınır, latte kreması, cappuccino kreması nasıl olur?’ Bunların hepsini tek tek detaylı bir şekilde izah ediyoruz” diye konuştu. 17 kursiyerin eğitim aldığını ve taleplerin her geçen gün arttığını, farklı alanlardan ve bölümlerden kursiyerlerin olduğunu, kahveye ilgi duyan, kahve kültürünü benimsemiş herkesin ilgi ve talepte bulunduğunu söyleyen Yılmaz, “Bu kursta kahve üzerine kahve hazırlama noktasında birçok deneyimi elde ediyorlar. e-Devlet’ten taranan sertifikalarımız var. Üniversite bünyesinde bunları biz veriyoruz. Bu sertifikayla kafelerde barista olarak çok rahat bir şekilde kursiyerlerimiz çalışabiliyorlar, iş bulabiliyorlar. Şu anda kahve yeni bir trend, ciddi bir eğilim var bu alanda. Öğrenci nüfusunun yoğun olduğu yerlerde birçok kafe mevcut. İnsanlar buralara gidip zaman geçiriyorlar. Dolayısıyla bu yoğun olan kafelerde kursiyerlerimiz de çok rahat iş bulabilme imkanına sahip oluyorlar. Kalifiyeli eleman yetiştiriyoruz. Bütün kahvelerimizi her şeyi tek tek gösteriyoruz, yaptırıyoruz. Dolayısıyla onlar da deneyim kazanmak kaydıyla çok rahat bir şekilde iyi bir barista olabiliyorlar” dedi. Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü 2. sınıf öğrencisi Fatma Güler, 38 saatlik bir eğitim aldıklarını ifade ederek, “Burada her çeşit kahve türünü öğrendik. Sıcakları, soğukları, frozenları, meyvelileri, smoothieleri hepsini öğrendik. Kahveleri çok seviyorum. Hepsinin nasıl yapıldığını öğrenmek istedim. Böylelikle hocalarımızın sayesinde bir eğitime tabi tutuldum. Kahvelerin aslında zor bir şekilde yapılmadığını, kolay bir şekilde olduğunu ama el becerisi gerektirdiğini görmüş oldum. Aslında biz tüm öğrenciler için bu, avantaj oldu. Çünkü baristalık ilerideki mesleklerin başında geliyor. Herkes artık kahve içmeye başladı ve ileride büyük bir alanı kaplayacağını düşünüyorum. Bu yüzden iş imkânının daha fazla olduğunu, bu alanda ilerlemek isteyen kişilere öncülük ettiğini, hocalarımızın sayesinde büyük bir şekilde bize katkıda bulunduklarını düşünüyorum. O yüzden ileride iş hayatında önemli yere sahip olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Ardahan Öğrenciler orman temizledi Ardahan’da ’Orman Benim’ kampanyası kapsamında öğrenciler orman temizliği yaptı. Orman yangınlarının önlenmesi ve vatandaşlarda orman yangınlarının çıkmasını önleme bilincinin oluşturulması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığınca gerçekleştirilen "Orman Benim" kampanyası kapsamında Cemal Tural Tabiat parkında bulunan ormanlık alanda öğrenciler çöp topladı. Etkinlikte konuşan Vali Çiçek, toplumsal duyarlılığa dikkat çekerek şunları söyledi; “Biz bu doğayı koruyarak gelecek nesillere güzel bir gelecek bırakmakla mükellefiz, zorunluyuz. Dolayısıyla bugün yaptığımız etkinlikle çevremizde toplumsal duyarlılığı arttırmamız lazım. Tarım ve Orman Bakanımızın 81 il genelinde başlatmış olduğu “Orman Benim, Çöp Atmam Yangını Önlerim” kampanyası çerçevesinde duyarlı çocuklarımız, gençlerimiz, vatandaşlarımızla birlikte tabiata bırakılan atıkları temizleyeceğiz. Bu etkinliği farkındalık amaçlı yapıyoruz. Piknik yapıldıktan sonra maalesef etrafa atıklar bırakılıyor. Çevre temizliği yaparak ulaşabildiğimiz bütün kitleye duyarlılığımız göstereceğiz. Onlardan da bu manada duyarlılık bekleyeceğiz. Vatandaşlarımızdan ricamız, lütfen doğamızı, ormanlarımızı temiz tutalım. Piknik yaptıktan sonra orman yangınlarına sebep olacak ve çevre kirliliğine neden olacak atıkları bırakmayalım” dedi. Etkinliğe katılan öğrenciler ise bu çalışmada yer almakta mutluluk duyduklarını ifade ederek, ormanları temiz tutmanın yangınları önlemek için önemine dikkati çekti. Cemal Tural Tabiat parkında düzenlenen etkinliğe Ardahan Valisi Hayrettin Çiçek, İl Emniyet Müdürü Gökalp Şener, İl Jandarma Komutanı Albay Ramazan Yiğit, Doğa Koruma ve Milli Parklar Ardahan İl Şube Müdür V. Fatoş Okullu, Orman İşletme Müdürü Ömür Temur ile öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
İstanbul Fatih’te yumruk ve kafa attığı kadının çantasını gasp eden şahıs kamerada Fatih’te bir kadın yolda yürüdüğü esnada bir şahıs tarafından saldırıya uğrayarak gasp edildi. Şahıs, yumruk ve kafa attığı kadının çantasını çalarak kaçarken o anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Olay, 1 Mayıs gece 03.00 sıralarında Fatih Katip Kasım Mahallesi’nde meydana geldi. Muzaffer Karaaslan isimli şüpheli, evine gitmeye çalışan Yıldız Haydarova’nın yanına yaklaşıp çantasını çalmaya çalıştı. Çantasını kaptırmamak için direnen Haydarova’ya, Karaaslan tekme, yumruk ve kafa attı. Saldırgan aldığı darbelerin etkisiyle sarsılan kadının çantasını alıp kaçtı. Haydarova’nın şikayeti üzerine harekete geçen Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri inceledikleri güvenlik kamera görüntülerinin ardından şüpheli Muzaffer Karaaslan’ı yakaladı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Karaaslan çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. "Kadını kepenklere vurarak, çantasını alıp kaçıyor" Olayı anlatan esnaf Şuayip Akdaş, “Sabah iş yerimiz açtık, memur arkadaşlar geldi. Burada bir gasp olayının gerçekleştiğini söylediler. Biz de kamera görüntülerimizi açtık, görüntülere baktığımızda bir kadının gece saat 03.00 civarlarında gasp edildiğini gördük. Kadını kepenklere vurarak, çantasını alıp kaçıyor. Adamı tanımıyorum daha önce de burada böyle olaylara şahit olduk” dedi.
Ankara Boğazından bıçaklanan kadının saldırıya uğradığı anlar kamerada Ankara’nın Sincan ilçesinde bir kadının ölümüne sebep olan bıçaklı saldırı an be an güvenlik kamerasına yansıdı.Sincan’da dün akşam saatlerinde meydana gelen olayda S.K. (34) isimli şahıs, bilinmeyen bir nedenden dolayı kavga ettiği Edanur K.’yi (28) boğazından ve vücudunun çeşitli yerlerinden bıçakladı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Edanur K., hastanedeki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Saldırgan S.K. ise polis ekiplerince kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Dün yaşanan olay ise çevredeki güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde S.K.’nin Edanur K.’ye saldırdığı anlar an be an kaydedildi.“Sadece sevgiye ihtiyacı olan bir kızdı”Öte yandan, Edanur K.’nin arkadaşı olan Kader Düzgün, olayın ardından açıklamalarda bulundu. Düzgün, Edanur’un psikolojik sıkıntıları olabilir fakat hiçbir insan bu şekilde öldürülmeyi hak etmiyor. Cinayete kurban giden birçok kadınlarımız, çocuklarımız var. lütfen kadınlarımıza ve çocuklarımıza sahip çıkalım. Edanur daha 27 yalındaydı. Arkadaşları tarafından sevilen, sayılan bir kızdı. Ailesi paramparça durumda, eşi de aynı şekilde. Tabi ki hepimiz hata yapabiliyoruz. Hepimizin psikolojik olarak sorunlarımız var. Kendisi de aynı şekilde psikolojik destek de alıyordu. Sadece sevgiye ihtiyacı olan bir kızdı” açıklamasında bulundu.
Karabük Geleceğin Baristaları ve Kahve Tutkunları KBÜ’de “Temel Barista Eğitimi” Aldı Karabük Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (KABÜSEM) bünyesinde Safranbolu Turizm Fakültesi akademisyenleri tarafından kahve sektöründe kariyer yapmayı hedefleyenler ve kahve severler için “Temel Barista Eğitimi” verildi. KABÜSEM bünyesinde Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İrfan Yurt ve Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yılmaz tarafından kahveye ilgi duyan her bireye alanında önemli bir başlangıç yapmak amacıyla 17 kişiye “Temel Barista Eğitimi” verildi. Kursiyerler, kahve sanatları ve endüstri: yetiştirme, işleme, kavurma ve sunum, makine ekipman eğitimi, temel barista hijyen kuralları, espresso alım tekniklerini kavrama, aspresso bazlı sıcak kahveler yapım ve sunum teknikleri, espresso bazlı soğuk kahveler yapım ve sunum teknikleri, 3. nesil kahve yapım ve sunum teknikleri, latte art teknikleri ve uygulamaları, milkshake, smoothie ve kokteyl grubu içeceklerin yapım ve sunum teknikleri, yöresel kahvelerin yapım ve sunum teknikleri ile gıda güvenliği ve hijyen eğitim gibi konularda toplamda 38 saat eğitim aldı. Karabük Üniversitesi bünyesinde KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın destekleriyle kurulan atölyede Safranbolu Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi İrfan Yurt ile beraber barista eğiticiliği yaptıklarını ifade eden Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yılmaz, geçekleşen eğitim süreci ile ilgili konuştu. Yılmaz, “Burada birinci nesil, ikinci nesil ve üçüncü nesil olmak üzere kahvelerimiz var. Bunları tek tek bizzat kursiyerlerimize gösteriyoruz, yapıyoruz, yaptırıyoruz” dedi. Yılmaz, bütün kursiyerlere ilgi gösterdiklerini dile getirerek, “Espresso makinesinde yeni olarak öğüttüğümüz kahveyi temperlemesinden, espressonu nasıl alınacağına kadar bütün aşamaları tek tek göstererek kursiyerlerimize öğretiyoruz. Aynı zamanda da ‘Süt nasıl köpürtülür, kreması nasıl alınır, latte kreması, cappuccino kreması nasıl olur?’ Bunların hepsini tek tek detaylı bir şekilde izah ediyoruz” diye konuştu. 17 kursiyerin eğitim aldığını ve taleplerin her geçen gün arttığını, farklı alanlardan ve bölümlerden kursiyerlerin olduğunu, kahveye ilgi duyan, kahve kültürünü benimsemiş herkesin ilgi ve talepte bulunduğunu söyleyen Yılmaz, “Bu kursta kahve üzerine kahve hazırlama noktasında birçok deneyimi elde ediyorlar. e-Devlet’ten taranan sertifikalarımız var. Üniversite bünyesinde bunları biz veriyoruz. Bu sertifikayla kafelerde barista olarak çok rahat bir şekilde kursiyerlerimiz çalışabiliyorlar, iş bulabiliyorlar. Şu anda kahve yeni bir trend, ciddi bir eğilim var bu alanda. Öğrenci nüfusunun yoğun olduğu yerlerde birçok kafe mevcut. İnsanlar buralara gidip zaman geçiriyorlar. Dolayısıyla bu yoğun olan kafelerde kursiyerlerimiz de çok rahat iş bulabilme imkanına sahip oluyorlar. Kalifiyeli eleman yetiştiriyoruz. Bütün kahvelerimizi her şeyi tek tek gösteriyoruz, yaptırıyoruz. Dolayısıyla onlar da deneyim kazanmak kaydıyla çok rahat bir şekilde iyi bir barista olabiliyorlar” dedi. Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü 2. sınıf öğrencisi Fatma Güler, 38 saatlik bir eğitim aldıklarını ifade ederek, “Burada her çeşit kahve türünü öğrendik. Sıcakları, soğukları, frozenları, meyvelileri, smoothieleri hepsini öğrendik. Kahveleri çok seviyorum. Hepsinin nasıl yapıldığını öğrenmek istedim. Böylelikle hocalarımızın sayesinde bir eğitime tabi tutuldum. Kahvelerin aslında zor bir şekilde yapılmadığını, kolay bir şekilde olduğunu ama el becerisi gerektirdiğini görmüş oldum. Aslında biz tüm öğrenciler için bu, avantaj oldu. Çünkü baristalık ilerideki mesleklerin başında geliyor. Herkes artık kahve içmeye başladı ve ileride büyük bir alanı kaplayacağını düşünüyorum. Bu yüzden iş imkânının daha fazla olduğunu, bu alanda ilerlemek isteyen kişilere öncülük ettiğini, hocalarımızın sayesinde büyük bir şekilde bize katkıda bulunduklarını düşünüyorum. O yüzden ileride iş hayatında önemli yere sahip olacağını düşünüyorum” diye konuştu. (YE-
Erzurum Çığlık: “EİT 2025 Erzurum’a çok şeyler katacak” Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 2025 Erzurum Turizm Başkenti Koordinatörü olarak atanan Muharrem Çığlık, 2025 Turizm Başkentliği süresince yürütülecek proje ve faaliyetlerle ilgili açıklamalar yaptı. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 4. Turizm Bakanları Toplantısı’nda "2025 EİT Turizm Başkenti" olarak ilan edilen Erzurum’da kollar sıvandı. Erzurum’un 2025 EİT Turizm Başkenti seçilmesi ve diğer turizm hareketliliklerini değerlendirmek üzere oluşturulan çalışma geçtiğimiz aylarda başlatılmıştı. EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti Koordinatörü Muharrem Çığlık, turizm sektörünün dünya genelinde sağladığı istihdam ve ulaştığı hacim ile dünyadaki en aktif sektörlerden biri olduğu dile getirerek, “Orta ve uzun vadede şehrimizde turizm sektörünün ekonomik büyümeyi yönlendirmesi ve iş imkânları oluşturması bakımından öncü sektörlerden olması beklenmektedir.” dedi. “Turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi önemli” 2025 Erzurum Turizm başkenti süreci şehrin turizmi çeşitlendirme hedefi doğrultusunda gerçekleştirilen alt yapı, çevre, tanıtım ve yatırım faaliyetlerine önemli ölçüde katkı sağlayacağını dile getiren Çığlık, “Erzurum, coğrafi konumu itibariyle doğal güzellikleri, yüzyıllar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmasına bağlı olarak tarihi ve kültürel zenginlikleri, zengin bitki örtüsü, gastronomisi, insanımızın sıcakkanlılığı ve misafirperverliği gibi birçok artısıyla ulusal ve uluslararası turizminde rekabet üstünlüğü sağlayacak potansiyele ve avantajlara sahiptir. İhtiyaç ve beklentilerin hızla değiştiği turizm sektöründe, potansiyelin avantaja dönüştürebilmesi, Erzurum gibi birçok turistik ürün çeşidini bünyesinde barındıran ve halen daha bakir sayılabilecek turizm bölgelerinde turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesine bağlıdır.” şeklinde konuştu. “Şehrimizle özdeşleşmiş ürünlerimiz korunacak” Erzurum’un; tarihi geçmişi ve bulunduğu konum itibari ile olarak Türkiye’nin en zengin gastronomi, tarihi ve ticari geçiş güzergâhında bulunması sebebi ile sahip olduğunu anlatan EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti Koordinatörü Muharrem Çığlık, şöyle konuştu, “Zenginliklerin farkında olduklarını hatırlatan ve şehrimizle özdeşleşmiş ürünlerimizin korunarak ileriki dönemlere aktarılabilmesi için çalışmalarımızı ve planlamalarımızı bu doğrultuda yapmaya çalışıyoruz. 2025 Erzurum Turizm Başkenti hedefleri ve turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi doğrultusunda EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti ana komisyonu tarafından; EİT 2025 İstişare Kurulu , EİT 2025 Danışma Kurulu ve EİT 2025 Alt Komisyon Kurulu oluşturulmuştur. EİT 2025 Alt Komisyon grubu süreç içerisinde gerçekleştirdiği istişare ve değerlendirme toplantıları ile 2025 yılı içerisinde düzenlenmesi planlanan etkinlik ve organizasyonların takvimini oluşturmaya çalışmıştır.” Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) nedir Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, 1985 yılında İran, Pakistan ve Türkiye tarafından kurulan uluslararası bir kuruluş olup üye sayısı Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Afganistan’ın da katılımı ile 10’a ulaştı. Teşkilatın amacı üye ülkelerin kalkınmalarına katkıda bulunmak, EİT Bölgesi içindeki ticari engelleri kaldırarak bölge içi ticareti geliştirmek ve EİT bölgesinin küresel pazarlarla bütünleşmesini teşvik etmek suretiyle üye ülkeler arasındaki kültürel ve tarihi bağları güçlendirmek olarak ifade ediliyor. Bu bakımdan EİT, Türkiye’yi Orta Asya Cumhuriyetleri ve Güney Asya ülkeleri ile bir araya getiren önemli bir platform niteliği taşıyor. (MEK-NK)