EKONOMİ - 03 Haziran 2020 Çarşamba 13:46

Muğla yerel tohumdan sonra çiçek üretim merkezi oluyor

A
A
A
Muğla yerel tohumdan sonra çiçek üretim merkezi oluyor

Muğla Büyükşehir Belediyesinin, Köyceğiz Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile birlikte ürettiği alım garantili çiçekler Ege ve Akdeniz Bölgesini süslerken, yerel tohum merkezinden sonra sera çiçek üretim merkezi oluyor.

Muğla Büyükşehir Belediyesinin, Köyceğiz Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile birlikte ürettiği alım garantili çiçekler Ege ve Akdeniz Bölgesini süslerken, yerel tohum merkezinden sonra sera çiçek üretim merkezi oluyor.


Muğla Büyükşehir Belediyesinin Köyceğiz Beyobası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile birlikte ürettiği alım garantili çiçekler, Ege ve Akdeniz bölgelerini güzelleştiriyor.


Muğla Büyükşehir Belediyesinin 2015 yılında Beyobası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile 3 sera ve 3 üretici ile başlattığı alım garantili sera çiçekçiliği üretiminde bugün 24 serada çoğunluğu kadın 60 çalışana ulaştı. 30 bin 500 metrekare kapalı alanda üretilen bine yakın çiçek türünden bu güne kadar 18 milyon çiçek üretimi gerçekleştirildi.



Seralarda mevsimlik çiçek üretiminin yanında çalı grubu süs bitkisi üretimine de başlandı. Alım garantili çiçek üretimi hizmetinden ilk başlarda Muğla il genelindeki belediyeler ve oteller yararlanırken, büyüyen pazarla birlikte Aydın Didim ve Kuşadası, Burdur Altınyayla, Antalya, Korkuteli, Tefenni, Gölhisar, Isparta’nın Yalvaç, Denizli’nin Çameli, Afyonkarahisar’ın Dazkırı ve Dinar ilçelerinin belediyelerine de Muğla’da üretilen çiçeklerden satılmaya başlandı.



Köyceğiz Beyobası’ndaki sera çiçek üretim merkezini ziyaret eden Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, talep edilen ve olmayan çiçeklerin de üretiminin yapılması gerektiğini söylerken, Muğla’nın şu anda Türkiye’de yerel tohumda merkezi durumunda bulunduğunu, sera çiçek üretiminde de önümüzdeki süreçte alım garantili sera çiçek üretim merkezi olması için çalışmaların devam ettiğini açıkladı.



“Binin üzerinde çiçek türü var”


Başkan Gürün, “Muğla’da ilk başladığımız tarımsal faaliyetlerin için alım garantili sera çiçek üretimi vardı. Tarımsal faaliyet derken, kooperatifleşmeyi teşvik eden ve uyuyan kooperatifleri harekete geçiren bir politikamız vardı. Burada çeşit olarak binin üzerinde çeşit var. Ama daha da arttırarak ne talep ettiyse o anda yoksa onu da üreterek burada yok dememek gerekiyor. Bunun yanında çiçeklerimizi diğer illerimize de göndermeye başladık. Ege Bölgesi ve Antalya’ya kadar çiçek gönderiyoruz. Bu sera adedi daha da artacak. GEKA projesi ile bir makinalaşmaya gidildi. Saksıların oluşmasında ve toprağın oluşmasında çok daha pratik hale geldik. 2015 yılından beri yaptığımız tarım ile ilgili genel bir bakış var. Öncelikle biz bir toprak, yaprak ve su tahlil laboratuvarı kurduk Üniversitemizde. Önce toprağımızı bilmemi, o toprak neye ihtiyacı var onu bilmemiz ve ona göre de o toprakta o iklimde hangi ürünlerin yetişeceği ve en fazla gelir elde edebileceği dönüm bönüm başı tespitinin yapıyoruz. Bunu da üreticimize rapor olarak veriyoruz” dedi.



“Tarlanı satma, ürününü sat”


2015 yılında tarımsal faaliyetlere başlarken kendilerine burun kıvıranların olduğunu belirten Başkan Gürün,”Biz Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak tohum ile ilgili önemli bir çalışma yaptık. Şu anda 800’den fazla geçmiş kadim tohumlarımız var. Onları gönüllü çiftçilerimiz ile birlikte üretiyoruz ve bu tohumların geleceğe taşınmasını sağlıyoruz. Ayrıca eksi 193 derecede bu yerel tohumları geleceğe taşıyacak şekilde tohum bankası olarak kullanıyoruz. Tarımda mutlak surette 2015 yılında geleceğimiz buna bağlı derken bize burun kıvıranlar oldu. Bugün dünyanın geldiği noktada herkesin söylediği tarım ve tarım toprakları. Yani kendin üret ve ürettiğinin karşılığını al. Bu formülü biz 5 yıldır söylüyoruz. Belli bir noktaya geldik. Seracılık 2 sera ile başladı ve geldiği nokta muazzam. İlk başta sadece Muğla Büyükşehir Belediyesine verirken, şimdi bütün illere ve kurumlara dağıtmaya başladı. Bizim amacımız şu. Önce üretim kooperatiflerini diri hale getirmek. Şu anda yaptığımız çalışma ile tüketim kooperatiflerini kurmak. Bizim sloganımız ‘Tarlanı satma, ürününü sat’ diyoruz. Bizim burada üretemeyeceğimiz tüketim maddesi yok. Kırsalda üretelim kıyıda tüketelim” dedi.



“Muğla turizmin yanında bir tarım kenti”


Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Muğla’nın turizmin yanında bir tarım kenti olduğunun altını çizerken, Büyükşehir Belediyesi olarak tarımsal faaliyetlere de büyük destekler verdiklerini söyledi. Başkan Gürün, “Türkiye’nin en kapsamlı yerel tohum merkezini kurduk. Şu anda Türkiye’nin 81 iline ücretsiz yerel tohum gönderiyoruz. Ata yadigarı yerel tohumlara sahip çıktık. Alım garantili çiçek üretiminde 18 milyon rakamına ulaştık. Bunun yanında tıbbi ve aromatik ürünler ile yine kırsalda yaşayan vatandaşlarımızın gelir elde etmesini sağladık. Üniversitede kurduğumuz laboratuvarda Muğla dışından 38 ilden ve 2 ülkeden tahlil için gelen ve analizi yapılan ürünler var. Kırsal bölgelerdeki özellikle kadınlarımızın ev ekonomisine katkı için kıl keçisi dağıtımı gerçekleştirdik. Fethiye Üzümlü’de bağcılık projesi ile şarap üretimini teşvik etmek için çalışmalarımız devam ediyor. Üzümlü’de önümüzdeki dönemde bir şarap fabrikası açarak yöremizin kendi adı ile anılan şarabını üretmek istiyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir Türk Ocağı 2024 Milli Kültür Bilgi yarışmasının final etapları düzenlendi Eskişehir Türk Ocağı’nın düzenlediği Milli Kültür Bilgi yarışmasında, liselerde Eskişehir Atatürk Lisesi, ortaokullarda ise Şehit Teğmen Subutay Alkan Ortaokulu şampiyon oldu. Eskişehir Türk Ocağı ile Millî Eğitim Müdürlüğünün iş birliğiyle yapılan Millî Kültür Bilgi yarışması final turları düzenlendi. Ortaokullar Arası 17’inci, Liseler Arası 2’inci kez yapılan yarışmaya, Millî Eğitim Müdürü Sinan Aydın, Millî Eğitim Müdür Yardımcısı Muhammet Büyük, finale kalan okulların idareci, öğretmen ve öğrencilerinin katılımıyla Hacı Süleyman Çakır Kız Anadolu Lisesi salonunda gerçekleşti. Yarışma sonunda Liselerde, Eskişehir Atatürk Lisesi 1. olurken, Cevat Ülger Uluslararası İmam-Hatip Lisesi 2., Eskişehir Eti Sosyal Bilimler Lisesi 3. ve Eskişehir Anadolu Lisesi 4. oldu. Ortaokullarda ise Şehit Teğmen Subutay Alkan Ortaokulu 1. olurken, Vehbi Koç Ortaokulu 2., Dr. Halil Akkurt Ortaokulu 3. ve Ali Fuat Cebesoy Ortaokulu 4. oldu. Yarışmaların ardından ödül töreni gerçekleştirilirken, Türk Ocağı Başkanı Nedim Ünal, çocukların yetişmesinde emeği geçenlere teşekkür ettikten sonra milli kültürün önemine değindi. Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın, "Bu tür yarışmaların çocuklarımızın milli kimlikleri için önemli olduğunu, ister Türk Ocağında ister okulların kendi bünyesinde, ister sınıf düzeyinde olsun bu tür yarışmaların devam etmesi gerekir” dedi. Yarışmacı öğrencilere madalya, başarı belgesi, kitap ve para ödülü verilirken, okul müdürlüklerine ise plaket ve teşekkür beratı takdim edildi.
İstanbul "Hatırla" sergisi Esenler’de kapılarını açtı Esenler Belediyesi, milli şair Mehmet Akif Ersoy’un “Safahat” adlı eserindeki kelimeler kullanılarak dilimizin zenginliklerini tipografi sanatı ile ortaya koyan “Hatırla" sergisinin açılışına ev sahipliği yaptı. Esenler Belediyesi, milli şair Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerini bir araya getirdiği Safahat’ı tipografi sanatıyla buluşturan “Hatırla” adlı serginin açılış programına ev sahipliği yaptı. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşen serginin açılış töreni, ESEV Genel Sanat Yönetmeni Abdülbaki Kömür, eserleri sergilenen Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi öğretim görevlisi Yasin Avcı ve çok sayıda sanatseverin katılımıyla gerçekleşti. Türk edebiyatında en çok baskısı yapılan eserlerin başında gelen Safahat’taki kelimeler seçilerek Türkçemizin zenginliklerini tipografi sanatıyla ortaya koyan 17 eser, 26 Mayıs’a kadar ziyaret edilebilecek. "Kelimelerin bir ruhu var" Serginin açılış töreninde konuşan ESEV Genel Sanat Yönetmeni Abdülbaki Kömür, kültürümüzde dilin çok önemli olduğunu söyleyerek, “Kelimelerin de bir ruhu vardır. Yaşanmışlığın sonucu ortaya çıkan terimlerdir. Anlam taşıyan sözcüklerdir. Ancak geçmişte kullanılan kelimeler hayatın her anını kuşatan kavramlardı. Eğer hayatı, hiçliği, uzayı ve aklımıza gelebilecek her şeyi yaratan Allah ise kelimeleri de Allah’tan bağımsız düşünemeyiz. Geçmişte bu toplumda yaşayan insanlar kavramları Rableriyle irtibatlı kullanmışlardır. Bu kavramları, bu hayat biçimlerini gençlere de anlatmamız lazım. Onların anladığı dille konuşmalıyız. Onların anladığı dil ise sanat, edebiyat, spor. Bunların arasına koyup da vermeliyiz. Bu hususta teşebbüste bulunan Yasin beyi ve sanatçılarımızı tebrik ediyorum” dedi. "Derin anlamlar taşıyor" Eserleri sergilenen Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi öğretim görevlisi Yasin Avcı ise, “Bazı kelimeler günlük kullanımından daha derin anlamlar taşıyor. Eser kelimesi üzerinden bir tanımlama yapmak istiyorum. Eser kelimesinin manası, aslında bir emek sonrası ortaya çıkan üründür. Daha derin manası ayak izi demektir. Yani bir emek sonrası ortaya çıkmasından ziyade eser, dokunduğumuz her şeydir. Dokunduğumuz her şey olduğu için bu nedenle çok dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü dokunduğumuz her şeyde bizden bir iz kalıyor. Bugün ben de bir ayak izini kaydetmek için böyle bir çalışma içerisine girdim. İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ‘Safahat’ adlı eserinde bulunan 17 kelimeyi tipografi sanatıyla ifade etmeye çalıştım. Serginin açılışına katılan herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.