SAĞLIK - 11 Temmuz 2020 Cumartesi 10:49

5 liralık şifa kaynağı

A
A
A
5 liralık şifa kaynağı

Osmanlı İmparatorluğu döneminde savaşlarda kılıç yaralarının tedavisinde kullanılan kantaron yağı, günümüzde de vatandaşlar tarafından bin bir hastalığın tedavisinde kullanılıyor.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde savaşlarda kılıç yaralarının tedavisinde kullanılan kantaron yağı, günümüzde de vatandaşlar tarafından bin bir hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Aktarlarda büyük paralar ödenerek satın alınan kantaron bitkisinin demedi halk pazarında 5 liradan satılıyor.


Hem çay, hem ilaç niyetine kullanılıyor


Muğla yöresinde özellikle kırsal alanlarda Mayıs-Haziran ayı içinde doğal ortamda altın sarısı çiçekleri ile dikkat çeken kantaron bitkisi vatandaşlar tarafından hem çay, hem de ilaç niyetine kullanılıyor. Güneşte cam kavanoz içinde zeytinyağı ile 40 gün bekletilen kantaron yağı; Yara, kanama, yanık, pişik ve saçlarda etkili olurken, gölgede cam kavanozda yine 40 gün bekletilen kantaron yağı ise mide, enfeksiyon ve solunum yolları rahatsızlıklarında kullanılıyor.


Muğla’da bölge halkı tarafından sarı altın olarak da adlandırılan kantaron bitkisi Muğla’daki halk pazarlarında demeti 5 liradan satılıyor. Yeşil yapraklı ve altın sarısı çiçekleri ile taze olarak satılan kantaron bitkisi vatandaşlar tarafından kurutulmuşu çay niyetine, zeytinyağı ile yapılanlar da şifa niyetine kullanılıyor.


Halk pazarında demedi 5 lira


Menteşe Halk Pazarı’nda kantaron otu satışı yapan Elif Tolkay, “Mide ağrısına, yanığa, yaraya, pişiğe, bıçak kesmesinde iki günde yarayı kapatıyor. Günlük bazen alan çok oluyor, bazen olmuyor. Çiçeklerini bir kavanoza koyuyorsunuz. İçine çiçeklerin üzerine çıktığı miktarda zeytinyağı katıyorsunuz. 40 gün güneşte veya gölgede bekletiliyor. Altın sarısı olunca ister iç, ister yara-bereyi sür” dedi.


“Saçları yumuşatır”


Kantaron yağı kullanan Dilek Çimen ise, “Kantaron otunun mideye faydası vardır. Saçlarınıza sürerseniz saçlarınızı yumuşatır. Ayaklarda ağrı olduğunda ayaklara masaj olarak sürülür. Çay niyetine içilir. Faydası çoktur” dedi.


Sarı kantaronun tıbbi değeri var


Muğla Orman Bölge Müdürlüğü Orman Dışı Ürünler Şube Müdürü Yüksel Yanmadık, kantaron bitkisinin ömrünün bir yıl olduğunu söylerken, Muğla bölgesinde sarı kantaronun zeytinyağı ile yapılan karışımının halk tarafından şifa niyetine kullanıldığını açıkladı. Kantaron yağını değişik amaçlar için kullanan vatandaşların mutlaka hekimlere danışması gerektiği söyleyen Yanmadık, “Muğla bölgemizde iki kantaron türümüz var. Bunlardan sarı kantaron türümüz tıbbi değeri olan bir bitkimiz. Mayıs-Haziran aylarında çiçek açar. Çiçek açma döneminde halk tarafından toplanır. Toplanırken sürdürülebilirliğinin sağlanması için hepsinin toplanmaması gerekir. Çünkü nesillerinin devam etmesi için yüzde 20’sinin toplanmaması gerekir” dedi.


Zeytinyağı ile 40 cam kavanozda bekletiliyor


Kantaron bitkisinin toplandıktan sonra zeytinyağı ile karışım yapılıp cilt için 40 gün güneşte, iç hastalıklar için gölgede bekletilmesi gerektiğini belirten Yanmadık, “Kantaron bitkisi ile zeytinyağı karışımı güneşte bekletilen açık yaralarda kullanılıyor. Bu çay olarak da içilebiliyor. Çay olarak içilmesi için kurutulması gerekiyor. Bu bitkilerin mutlaka gölgede kurutulması gerekiyor. Bilim insanları güneşte kurutulduğu zaman kanserojen madde oluşturduğunu söylüyor. Eğer çay olarak içilmesi gerekiyorsa mutlaka gölgede kurutmaları gerekiyor. Kantaron yağı yapılması için çiçekler tek tek koparılarak cam kavanoza yerleştiriliyor. Üzerine kaliteli zeytinyağı ile örtecek şekilde dolduruluyor. Yaklaşık 40 gün kalıyor. Kavanozdaki Kantaron yağı süzülerek gölgede saklanarak harici yaralarda, gölgede yapıldı ise vatandaşlarımız bunu iç yaralarda kullanıyor” dedi.


Osmanlı döneminde kılıç yaralarının tedavisinde kullanıldı


Kantaron yağının geçmişte Osmanlı döneminde de kullanıldığını belirten Yüksel Yanmadık, “Osmanlı döneminde askerlerimizin kılıç yaralarını Kantaron yağı ile iyileştirdiklerini literatürde okudum. Bunun daha kaliteli olabilmesi için zeytinyağı içine iki defa ayrı ayrı çiçek koydukları konusunda bilgiler var” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karaman Türkiye’nin ilk kadın Hacivat oyuncusunun sahnedeki performansı büyük ilgi görüyor Türkiye’nin Hacivat-Karagöz oyununda ilk kadın Hacivat oyuncusu olan anasınıfı öğretmeni 2 çocuk annesi Ayşe Gül Küçüksümbül’ün sahne performansı büyük-küçük herkesin beğenisini topluyor. Karaman Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’nda anasınıfı öğretmeni olan Ayşe Gül Küçüksümbül, kendisi gibi öğretmen olan Mustafa Şahin ile birlikte Hacivat olarak 15. sahnesine çıktı. Piri Reis Kültür Merkezi’nde Hacivat-Karagöz oyununda Hacivat’ı canlandıran Küçüksümbül, salondaki çocuklara neşeli dakikalar yaşattı. Oyun sonunda Hacivat ve Karagöz öğrencilerle bol bol fotoğraf çektirdi. “Hacivat olma serüveni bozuk bir prizle başladı” 18 yıllık anasınıfı öğretmeni olan Ayşe Gül Küçüksümbül, kendisinin Hacivat olmasına giden serüvenin geçtiğimiz Ramazan ayından önce bozuk bir prizle başladığını söyledi. Daha önceden Hacivat-Karagöz gölge oyununu sınıfındaki öğrencilerine yıllardır yaptığını anlatan Küçüksümbül, “Yine bir gün öğrencilerime oyunu oynamak için karanlık oda lazım oldu. Okulumuzdaki kütüphaneye çocuklarla birlikte indiğimizde priz çalışmayarak ışıklar yanmadı. En karanlık oda da müdürümüzün odasıydı. Çok tesadüfü bir şekilde oraya çıktık. O sırada da müdür bey yaptığımız oyunu gördü. O da bu durumu milli eğitim müdürümüze aktarmış. Daha sonra Karagöz’ü oynayan öğretmenimiz Mustafa Şahin beni haberlerde görerek, bana Ramazan ayında eğer ona eşlik edersem birlikte bir gölge oyunu oynayabileceğimizin davetini gönderdi. Bir pazar günü kendisiyle buluştuk. Ben de ona bunu önce tiyatro olarak sonrasında da gölge oyunu oynayalım dedim. Bu süreçte tereddüt ve endişelerimiz vardı ve o da bunu kabul etti. Ramazan’da ilk oyunumuza çıktık. Bizim için çok keyifli ve çok stresli bir süreçti. Bu da bizim gölge oyunsuz ilk tiyatro oyunumuz oldu. İzleyen herkesten çok olumlu dönüşler aldık. Aslında biz de hiç beklemiyorduk böyle olumlu düşünceler olacağını. Özellikle çocuklar çok beğendiler ve oynuyorlar. Şimdiden bir hayran kitlemiz oluştu. Ben de bu durum karşısında oldukça şaşkınım. Devamı inşallah gelir. Çocuklardaki o mutluluğu, o neşeyi ve ışığı göründe insan bununla kamçılanıyor“ dedi. “Velimin tavsiyesiyle Karagöz oldum” Sahnede Karagöz rolünü oynayan sınıf öğretmeni Mustafa Şahin ise, “Hacivat ve Karagöz’ü okula geldiğimde küçük denemeler yaparak alıştım. 10 yıl önce bir velimin bana Hacivat-Karagöz sahnesi hediye etmesiyle bu serüven başladı. Benim en büyük şaşkınlığım, Hacivat’ın bir bayan olmasıdır. Belki bu durumun da Türkiye’de ilk olmasıdır. Çok şükür başardık. Beğenildiğimizi ve güzel dönüşler aldığımızı görüyoruz. Karaman’da da Hacivat ve Karagöz oyunu yapan yok. Bu da Karaman’ımıza bizim bir hediyemiz olsun. Bizim işimiz öğretmenlik olduğu için hep çocuklarla. Küçük çocukların bunları seveceğini zaten biliyorduk. Biz güzel başladık. İnşallah bu şekilde devam eder“ diye konuştu.
Mersin ÇBK Mersin, altyapıya önem veriyor Kadınlar Basketbol Süper Ligi ekiplerinden ÇBK Mersin’in Genel Koordinatörü Ender Ünlü, "Bu sezon sadece altyapıya ayırdığımız bütçe 18-19 milyon TL civarı" dedi. ING Kadınlar Basketbol Süper Ligi takımlarından ÇBK Mersin’de Genel Koordinatör Ender Ünlü, açıklamalarda bulundu. Ünlü, bir yandan Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nde mücadele ederken, diğer yandan da altyapıya önem verdiklerini söyledi. Bütçelerinin büyük kısmını altyapının oluşturduğunu belirten Ünlü, "Şu an Türkiye ve Avrupa’da bizim kadar altyapıya yatırım yapan ya da bütçe ayıran takım olduğunu düşünmüyorum. Bu sezon sadece altyapıya ayırdığımız bütçe 18-19 milyon TL civarı" diye konuştu. Yaklaşık 5 yıl önce altyapıya yatırım yapmaya başladıklarının altını çizen Ender Ünlü, "Yaklaşık 5 yıl önce sıfırdan aldığımız oyuncular şu an Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi’nde (TKBL), Basketbol Gençler Ligi’nde (BGL) mücadele ediyorlar. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde A takımda görmeye başlayacaksınız. Altyapı kategorilerinin hepsinden milli takımlarda oyuncularımız var. Zaten biz bunu 5 yıl önce altyapımızı ilk kurduğumuzda söylemiştik, ’Bu oyuncular 6-7 yıl sonra A takım seviyesine geldiklerinde A milli takımın en az 5-6 oyuncusu ÇBK Mersin altyapısında yetişen oyunculardan olacak’ demiştik" ifadelerini kullandı. "Yetenekli oyuncuları bünyemize katıyoruz" Türkiye’yi tarayarak tespit ettikleri yetenekli oyuncuları bünyelerine kattıklarını ifade eden Ünlü, "Onlara burslu kolejler sağlıyoruz, servislerini, yeme içmelerini, yatmalarını ve tesislerimizde antrenman yapmalarını sağlıyoruz. Hem okul takımlarında, hem kulüp takımlarımızda bu oyuncularımızla birlikte mücadele ediyoruz. Şu an U14 takımımız Sinop’ta finallere kaldı. Onlardan Türkiye şampiyonluğu bekliyoruz. U18 Türkiye Şampiyonası Mersin’de yapılacak. Hep birlikte orada da U18 Türkiye Şampiyonu olmak için mücadele edeceğiz. BGL’de yarı finale kaldık. Fenerbahçe ile oynayacağız. Onda da inşallah yine şampiyonluk ipini göğüsleyeceğimizi düşünüyoruz" dedi. Tüm kulvarlarda başarıya imza atmaya çalıştıklarını, ancak asıl amaçlarının altyapıdan oyuncular yetiştirmek olduğunu belirten Ender Ünlü, "Yalnız şunun altını çok kalın ve kırmızı bir çizgiyle çizmek istiyorum. Kulüp başkanımız Serdar Çevirgen, hiçbir zaman altyapıdaki hocalarımıza ve teknik heyete ’Maç kazanın’ dememiştir. Söylediği tek şey, ’Maçın skoru benim için önemli değil, buradan kaç oyuncu çıkarabileceğiz?’ olmuştur. Tabii ki çalıştığınız zaman, bunları bir araya getirdiğiniz zaman otomatik olarak skor da yanında geliyor" diye konuştu.
Ankara Bakan Yerlikaya: “1 Mayıs kutlamalarının bir eylem ve propaganda sahası haline getirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarının bir eylem ve propaganda sahası haline getirilmesine izin verilmeyeceğini bildirdi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla İstanbul’da uygulanacak güvenlik tedbirlerini açıkladı. Bakanlıkta yer alan Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezinde (GAMER) konuşan Yerlikaya, 103 etkinliğe izin verildiğini belirterek, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle, şimdiye dek 55 ilimizde, 103 ayrı etkinlik müracaatı yapılmıştır ve bunların tamamına izin verilmiştir” dedi. “Bu yıl İstanbul’da 40 ayrı yer ve güzergah ilan edilmiştir” Kutlama yapılacak yerlerin daha önceden belirlendiğini söyleyen Bakan Yerlikaya, “Bizim önceliğimiz, İstanbul’un huzuru, güvenliği ve kamu düzenidir. İstanbul genelinde, toplantı ve gösteri yürüyüşü yer ve güzergahı, valiliğimizce her yıl Ocak ayında tespit ve ilan edilmektedir. Bu yıl İstanbul’da 40 ayrı yer ve güzergah ilan edilmiştir. Tıpkı geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi. İşçi konfederasyonları ve onlara bağlı sendikaların ilan edilen yerlere yaptıkları müracaatlara izin verilmektedir. Ancak bu yıl, bir konfederasyon ve bazı sendikalar 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak için hem yazılı başvuruda bulundular, hem de ‘Taksim’de Buluşalım’ çağrısı yapmaya devam ediyorlar. Oysa, kendilerine bu taleplerine izin verilmeyeceği, İstanbul Valiliğimiz tarafından yazılı olarak bildirildi” diye konuştu. “Terör örgütleri ’Taksim Meydanı’na gelin’ çağrısı yapıyorlar” Taksim Meydanı’nda hiçbir gösteri yürüyüşü yaptırılmayacağını belirten Bakan Yerlikaya, şu ifadelere yer verdi: “Görüyoruz ki, terör örgütleri de son bir haftadır 54 ayrı sosyal medya hesabından ’Taksim Meydanı’na gelin’ çağrısı yapıyorlar. Çok açık ve net bir şekilde ifade etmek istiyorum: Taksim Meydanı, ’Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’ kapsamında belirlenen ve ilan edilen, yer ve güzergahlar arasında değildir. Çünkü, Taksim Meydanı ve çevresi, konumu itibarıyla toplantı ve gösteri yürüyüşü için uygun değildir. Araç ve yaya akışının çok yoğun olduğu bu bölge, güvenlik tedbirlerinin alınmasını zorlaştırdığı gibi, kişi hak ve özgürlüklerinin korunmasında da ciddi riskler barındırmaktadır. Bir hak ve özgürlüğü koruma adına, mülkiyet hakkı, serbest ticaret yapma hakkı, seyahat hak ve özgürlüğü ile diğer kişisel hak ve hürriyetleri riske edilemez. Hele ki, sosyal medyadan çağrı yapan terör örgütlerinin, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarını bir eylem ve propaganda sahası haline getirmelerine asla ve asla müsaade etmeyeceğiz.” “İstanbul genelinde 264 noktada toplam 42 bin 434 polisimiz görev yapacaktır” İstanbul’da uygulanacak güvenlik önlemlerini de açıklayan Bakan Yerlikaya, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün, huzur ve güven ortamında kutlanması amacıyla, 1 Mayıs’ta İstanbul’da, toplam 29 cadde ve bu caddelere açılan sokaklar trafiğe kapatılacaktır. Yine il genelinde de 264 noktada toplam 42 bin 434 polisimiz görev yapacaktır. Ayrıca; İstanbul Valiliğine başvuran konfederasyon ve bağlı sendikaların belirli sayıdaki temsilcileri, Taksim Anıtı’na çelenk koyabilecek, basın açıklaması yapabilecek, Kazancı Yokuşu’na karanfil bırakarak, saygı duruşunda bulunulabileceklerdir” diye konuştu.