ASAYİŞ - 29 Nisan 2024 Pazartesi 12:27

Bakan Yerlikaya: “1 Mayıs kutlamalarının bir eylem ve propaganda sahası haline getirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz”

A
A
A
Bakan Yerlikaya: “1 Mayıs kutlamalarının bir eylem ve propaganda sahası haline getirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz”

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarının bir eylem ve propaganda sahası haline getirilmesine izin verilmeyeceğini bildirdi.


İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla İstanbul’da uygulanacak güvenlik tedbirlerini açıkladı. Bakanlıkta yer alan Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezinde (GAMER) konuşan Yerlikaya, 103 etkinliğe izin verildiğini belirterek, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle, şimdiye dek 55 ilimizde, 103 ayrı etkinlik müracaatı yapılmıştır ve bunların tamamına izin verilmiştir” dedi.



“Bu yıl İstanbul’da 40 ayrı yer ve güzergah ilan edilmiştir”


Kutlama yapılacak yerlerin daha önceden belirlendiğini söyleyen Bakan Yerlikaya, “Bizim önceliğimiz, İstanbul’un huzuru, güvenliği ve kamu düzenidir. İstanbul genelinde, toplantı ve gösteri yürüyüşü yer ve güzergahı, valiliğimizce her yıl Ocak ayında tespit ve ilan edilmektedir. Bu yıl İstanbul’da 40 ayrı yer ve güzergah ilan edilmiştir. Tıpkı geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi. İşçi konfederasyonları ve onlara bağlı sendikaların ilan edilen yerlere yaptıkları müracaatlara izin verilmektedir. Ancak bu yıl, bir konfederasyon ve bazı sendikalar 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak için hem yazılı başvuruda bulundular, hem de ‘Taksim’de Buluşalım’ çağrısı yapmaya devam ediyorlar. Oysa, kendilerine bu taleplerine izin verilmeyeceği, İstanbul Valiliğimiz tarafından yazılı olarak bildirildi” diye konuştu.



“Terör örgütleri ’Taksim Meydanı’na gelin’ çağrısı yapıyorlar”


Taksim Meydanı’nda hiçbir gösteri yürüyüşü yaptırılmayacağını belirten Bakan Yerlikaya, şu ifadelere yer verdi:


“Görüyoruz ki, terör örgütleri de son bir haftadır 54 ayrı sosyal medya hesabından ’Taksim Meydanı’na gelin’ çağrısı yapıyorlar. Çok açık ve net bir şekilde ifade etmek istiyorum: Taksim Meydanı, ’Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’ kapsamında belirlenen ve ilan edilen, yer ve güzergahlar arasında değildir. Çünkü, Taksim Meydanı ve çevresi, konumu itibarıyla toplantı ve gösteri yürüyüşü için uygun değildir. Araç ve yaya akışının çok yoğun olduğu bu bölge, güvenlik tedbirlerinin alınmasını zorlaştırdığı gibi, kişi hak ve özgürlüklerinin korunmasında da ciddi riskler barındırmaktadır. Bir hak ve özgürlüğü koruma adına, mülkiyet hakkı, serbest ticaret yapma hakkı, seyahat hak ve özgürlüğü ile diğer kişisel hak ve hürriyetleri riske edilemez. Hele ki, sosyal medyadan çağrı yapan terör örgütlerinin, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarını bir eylem ve propaganda sahası haline getirmelerine asla ve asla müsaade etmeyeceğiz.”



“İstanbul genelinde 264 noktada toplam 42 bin 434 polisimiz görev yapacaktır”


İstanbul’da uygulanacak güvenlik önlemlerini de açıklayan Bakan Yerlikaya, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün, huzur ve güven ortamında kutlanması amacıyla, 1 Mayıs’ta İstanbul’da, toplam 29 cadde ve bu caddelere açılan sokaklar trafiğe kapatılacaktır. Yine il genelinde de 264 noktada toplam 42 bin 434 polisimiz görev yapacaktır. Ayrıca; İstanbul Valiliğine başvuran konfederasyon ve bağlı sendikaların belirli sayıdaki temsilcileri, Taksim Anıtı’na çelenk koyabilecek, basın açıklaması yapabilecek, Kazancı Yokuşu’na karanfil bırakarak, saygı duruşunda bulunulabileceklerdir” diye konuştu.



Bakan Yerlikaya: “1 Mayıs kutlamalarının bir eylem ve propaganda sahası haline getirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremde tamamen yıkılan Emek Mahallesi, inşa çalışmalarıyla yeniden ışıl ışıl Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan ve depremde yaşanan yıkımlarla yerle bir olan Emek Mahallesi, enkazın kaldırılmasıyla boş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çalışmalarıyla Emek Mahallesi, binalarla doldu ve ışıl ışıl çehreye kavuştu. Kahramanmaraş merkezli depremde en çok yıkımın olduğu Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetti. Asrın felaketinin en çok hasara uğrayan ilçesi olan Antakya kent merkezi, depremden sonra enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kısa sürede çalışmalara başlamıştı. Depremzede vatandaşların yuvalarına kavuşmaları için gece gündüz emek veren ekiplerin çalışmalarıyla Antakya kent merkezi adeta yeni baştan inşa edildi. Depremden önce gecekondu ve harabe evlerin olduğu Emek Mahallesi’nde; asrın inşasının ardından modern, estetik ve sağlam görünümlü yeni konutlar yapıldı. Depremin ardından enkazın kalkmasıyla çorak araziye dönen mahalle, inşa çalışmalarının ardından afetzede vatandaşlarını bekleyen sıcak yuvalara dönüştü. "Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü, devletimiz gücünü burada göstererek evlerimizde ışıklar yanmaya başladı" Depremle birlikte boş araziye dönen mahallesinin yeniden inşa edildiğini söyleyen Emek Mahallesi Muhtarı Celal Sarı, "Cumhuriyet Caddesi üzerindeyiz ve arkamda bulunan yerde Emek Mahallesi. Deprem olduktan sonra bu mahallede hiçbir şey kalmamıştı. Binalarımızın çoğu ağır hasarlı veya yıkılmıştı. Mahallemde de birçok can kaybı da oldu. Mahallemizde birçok yerde sadece ağaçlarımız kalmıştı. Depremden sonra mahallemiz enkazla doluydu ve sonra enkaz kaldırılmıştı. Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Sadece sağlam kalan ağaçlarımızdı. Devletimizin gücünü burada görülmektedir. Evlerimizin ışıkları yanmaya başladı. Allah da en kısa zamanda mahalle sakinlerimizle birlikte oturmamızı nasip etsin. İnşallah böyle acılarda yaşamayız. Bu mahalleyi deprem dümdüz boş araziye çevirdi. Devletimizin gücü o kadar güzel ki burada yapılan işler anlatmakla bitmez. Sadece görmeleri gerekiyor. Emek Mahallesi’ne gelin bakın neler yapıldığını görün. Sayın Cumhurbaşkanıma teşekkür ederim. Depremden önce burası gecekondu ve harabe evler vardı, şimdi ise her şey yapıldı ve dört dörtlük oldu" ifadelerini kullandı.
Kocaeli YEDEP 2026 proje teklif çağrısı yayımlandı: Başvurular 1-31 ocak tarihleri arasında alınacak Kocaeli’de Yerel Destek Programı kapsamında 2026 Yılı Proje Teklif Çağrısı ilan edildi. Sivil toplumun güçlendirilmesi ve katılımcı yerel yönetim anlayışının yaygınlaştırılmasını hedefleyen program için STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitim süreci başlarken, başvurular 1 Ocak’ta başlayacak ve 31 Ocak’ta sona erecek. Yerel Destek Programı (YEDEP) 2026 çağrısı, önceki yıllarda olduğu gibi kentlilik bilincinin artırılması ve katılımcılığın güçlendirilmesi ana temasıyla hayata geçirilecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Kent Konseyi ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle sürdürülen program kapsamında; gönüllülüğün teşvik edilmesi, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi, yerel değerlerin korunması ve tanıtılması, sürdürülebilir kalkınma ve kapsayıcılığın desteklenmesi öncelikli alanlar arasında yer alıyor. 2022 yılından bu yana kesintisiz devam eden YEDEP ile kentte daha bilinçli, katma değeri yüksek ve iş birliğine dayalı projelerin hayata geçirilmesi amaçlanıyor. STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitimler düzenlenecek Proje teklif çağrısının ilan edilmesiyle birlikte, Kocaeli genelinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına yönelik bilgilendirme ve eğitim toplantıları düzenlenecek. Toplantılarda programın kapsamı, hedefleri ve başvuru süreçleri detaylı şekilde anlatılacak, katılımcılara rehberlik sağlanacak. Eğitimlerin yer ve tarihleri, STK’lara SMS ve e-posta yoluyla duyurulacak. YEDEP 2026 için son başvuru tarihi 31 Ocak 2026 olarak belirlendi. Sivil toplum kuruluşları proje başvurularını, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren online olarak yapabilecek. Kimler başvurabilir? YEDEP 2026’ya başvuracak kuruluşların; kar amacı gütmeyen tüzel kişiliğe sahip STK (dernek, vakıf, federasyon veya konfederasyon) olması, Kocaeli’de faaliyette bulunması, son yıla ait beyannamesini vermiş olması, Sivil Dünya Kocaeli platformuna kayıtlı bulunması gerekiyor. Program kapsamında küçük, orta ve büyük ölçekli olmak üzere üç ayrı destek alanı bulunuyor. Küçük ölçekli projeler için STK’nın 2026 yılı veya öncesinde kurulmuş olması, orta ölçekli projeler için STK’nın 2024 yılı veya öncesinde kurulmuş ve mali, proje ile idari kapasite açısından deneyimli olması, büyük ölçekli projeler için ise STK’nın 2023 yılı veya öncesinde kurulmuş ve yeterli deneyime sahip olması şartı aranıyor.