SPOR - 26 Mayıs 2024 Pazar 20:11

AquaChallenge Açık Su Yüzme Şampiyonası Marmaris’te tamamlandı

A
A
A
AquaChallenge Açık Su Yüzme Şampiyonası Marmaris’te tamamlandı

21. Areana AquaChallenge Açık Su Yüzme Şampiyonası’nın son gününde; Martı Hotels 5K Açık Su Yüzme Şampiyonası, Setur Marinas Açık Su Yüzme Şampiyonası 1K, Aroma AquaKids, Quick Finans Kadınlar 4x400m Bayrak ve Quick Sigorta Erkekler 4x400m Bayrak yarışları ile tamamlandı.


Marmaris’in turkuaz sularında yüzlerce sporcunun kulaç attığı 21. Uluslararası Arena AquaChallenge Yüzme Şampiyonası üç gün sürdü. Uluslararası Arena AquaChallenge Şampiyonası’nın ilk günü, Açık Su Yüzme Şampiyonası 10 K‘nın startı Bozburun Yat Kulübü’nden verilirken, 1K, 2K, 3K, 5K, 10K, Gece Yüzmesi, Bayrak Yarışları ve AquaKids gibi farklı parkurlarda 4 bine yakın kulacın atıldığı 10 farklı şampiyona düzenlendi. AquaChallenge Açık Su Yüzme yarışlarında 18 ülke’den yaklaşık 2 bin 758 sporcu katıldı.


Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü, "Yıllardır devam eden bir organizasyonun ilk meclis üyesi olduğum dönemde başladığını görmek gerçekten gurur verici. Bugün belediye başkanı olarak devam ettiğini görmek ise ayrı bir mutluluk kaynağı. Organizasyonun bu noktaya gelmesinde emeği geçenleri takdir etmek gerekir. Bölgemiz, spor ve yüzme adına yapılan bu katkılardan dolayı şükranlarımızı sunuyoruz. Gelecek organizasyonların daha da güçlenmesi için elimizden geleni yapacağız. Başarılarınızın devamını diler, tebrik eder ve teşekkür ederiz’’ dedi.


AquaChallenge Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Demirel, "21. Uluslararası Arena Yüzme Şampiyonası’nı büyük bir coşkuyla gerçekleştirdik. Marmaris bizim için çok değerli, çünkü bu şampiyona ilk kez Marmaris’te düzenlendi. Bu yıl onuncu yılını tamamladı. İlk planlamasını 2014 yılında birlikte yapmıştık ve bugün yine birlikteyiz. Bu, bizim için önemli bir kilometre taşı. Büyük organizasyonlarda nitelik ve sürdürülebilirlik önceliklidir ve bu şampiyonanın da bu misyonu var. Gerçekten rekor katılımlı bir şampiyona oldu, dört bine yakın sporcumuz üç gün boyunca Marmaris’in turkuaz sularında Bozburun’dan seçmelere kadar yarıştı. Dileriz bu çizgiyi daima sürdürür ve Marmaris için artı değer oluşturur. Emeği geçen çok kişi ve kurum var, hepsini tek tek saymak zor ama başkanımızdan başlayarak tüm emeği geçen kişilere, değerli Kaymakamımıza ve resmi özel tüm kurumlara teşekkürlerimizi sunmak isterim" diye konuştu.


Eski Milli Yüzücü Almina Simla Ertan, "AquaChallenge’da birçok kez bulundum ve yarıştım. Şimdi 1 kilometreden çıktım ve bu seferki çok daha rahattı, güzel geçti benim için. Daha önce dün 2 kilometre yüzmüştüm. İnanılmaz dalgalıydı ama bir o kadar heyecanlı, böyle stresli, hepsi bir arada gerçekten çok farklı bir deneyim oluyor. Burada olmaktan çok mutluyum" ifadelerini kullandı.


Yarışmanın farklı kategorilerinde yarışan sporcu Ece Kutlu, "Bu yıl ikinci kez AquaChallenge’da yer alıyorum. Birkaç parkurda yüzme şansım oldu ve inanılmaz bir deneyimdi. Antrenman yapmanın, denizde yüzmenin zorluklarını bir kez daha görmüş oldum ve bu müsabaka, bu ortam, bu katılımcıların coşkusu bir sonraki etaplar için de bana ayrı bir motivasyon kaynağı oldu. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum" dedi.



AquaChallenge Açık Su Yüzme Şampiyonası Marmaris’te tamamlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’da izinsiz gösteri yapan 30 kişi gözaltına alındı Ankara’nın Çankaya ilçesinde yasadışı eylem yapan 300 kişilik gruptan 30 kişi gözaltına alındı. Ankara’da akşam saatlerinde bir grup Konur Sokak’ta toplanarak eylem yaptı. Polisle eylemciler arasında gerginlik yaşanırken Ankara Valiliği olay ile ilgili açıklama yaptı. Valilikten yapılan açıklamada 30 kişinin gözaltına alındığı duyurularak, "25 Nisan 2025 günü saat 21.00 sıralarında Çankaya İlçemiz Konur Sokak üzerinde yasadışı eylem yapan 300 kişilik grubun, polisin dağılmaları yönündeki uyarılarını dikkate almayarak yürüyüşe geçmeleri ve polise karşı mukavemet etmeleri üzerine, gruba müdahale edilmiştir. Olayla ilgili olarak 9 kadın, 21 erkek olmak üzere toplam 30 kişi gözaltına alınmıştır" ifadeleri kullanıldı. "Erkek polislerin kadın şahsı gözaltına alınırken üstü açıldı" şeklinde paylaşım ve haberler ile ilgili olarak valilik şahsın erkek olduğunu belirterek, "Bazı basın ve sosyal medya organlarında, ‘Erkek polis memurlarının sözde kadın bir şahsı gözaltına aldıkları sırada, vücudunun bir kısmının görüldüğü’ görsellerin yer aldığı tespit edilmiştir. Konu ile ilgili yapılan görüntü incelemelerinde ve çalışmalarda, gözaltına alınan şahsın 1998 doğumlu M.B. isimli erkek şahıs olduğu, eylem sırasında yüzünü kırmızı kaşkol ile kapattığı, şahsın üzerinde kot pantolon, deri ceket ve tişört olduğu tespit edilmiştir. Ancak gözaltı işlemi sırasında ilgili şahsın, polise direnmesi sebebiyle ortaya çıkan görüntülerinde kadın iç giyimi kullandığı anlaşılmıştır. Bahsi geçen şahsın daha önce de yasadışı toplumsal eylemlere karıştığı, müstehcen görüntülerin yayınlanmasına aracılık ettiğinden dolayı hakkında devam eden adli davalarının bulunduğu ve 2020 yılında yasadışı örgüt propagandası yapma suçundan gözaltına alındığı şeklinde kayıtlar bulunduğu tespit edilmiştir. Kamuoyunun hassasiyetinin istismar edilerek, kasıtlı olarak yayılan bilgilere itibar edilmemesi önemle rica olunur" ifadelerine yer verildi.
Muğla Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın: "Milleti küçük gören jakobenlerin yanında olmadık" Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Muğla’da Eğitim Bir-Sen Muğla Şubesi’nin Menteşe Öğretmenevi’nde düzenlenen İl Divan toplantısına katıldı. Toplantıya Memur-Sen ve Memur-Sen Sendikasına bağlı şubelerin başkan ve üyeleri katıldı. Eğitim Bir-Sen Muğla Şubesi’nin İl Divan toplantısında konuşan Memur-Sen Genel Başkana Ali Yalçın, Anadolu’nun yerli ve milli değerleri üzerinde şekillenmiş olan 33 yıllık mücadele süresi içerisinde çizgisinden asla sapmayan ve bu karakterin üzerine yolculuğunu sürdürme iradesini her fırsatta ifade eden bir teşkilat olarak bugünlere geldiklerini açıkladı. "Toplumun değerleri ile hiç çatışmadık" Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 33 yıllık süre içinde bu toplumun değerleri ile hiç çatışmadıklarını belirterek, "Memur-Sen ailesi olarak geldiğimiz ana kadar 33 yıllık süre içerisinde hiçbir zaman toplumun değerleri ile çatışmadık. Hiçbir zaman milletle kavga etmedik. Hiçbir zaman bu topraklara yabancı düşmedik. Hiçbir zaman diğer ülkelerin, bazı grupların, emperyalist odakların, Türkiye’deki lejyonerleri gibi onlardan ihale almadık, onlar adına içeride mikser görevi görmedik. Onun için Anadolu’nun yerli ve milli değerleri üzerinde şekillenmiş olan 33 yıllık mücadele süresi içerisinde de bu çizgisinden asla sapmayan ve bu karakterin üzerine yolculuğunu sürdürme iradesini her fırsatta ifade eden bir teşkilat olarak bugünlere geldik. "Milleti küçük gören jakobenlerin yanında olmadık" Memur-Sen’in ücret taleplerinin içine sıkışmış bir sendika olmadığını, millete ‘kömürcü’ diyenler ile hiçbir zaman yan yana gelmediklerini belirten Yalçın, "Memur-Sen ailesi, Gazze olaylarına bugün cereyan ettiği haliyle de dünden bugüne oradaki insan direnişine her zaman sonuna kadar dikkatli davrandı ve toplum vicdanında, kamu vicdanında bu konuda elinden gelen örgütlü gücü ile tüm çalışmalarda ya başı çekti, ya da omuz verdi. Vermeye devam ediyor. Bunu insani bir sorumluluk olarak görüyoruz. Onun için Memur-Sen bu konuda farklı bir aile. Sadece ücret talepleri içine sıkışmış, onun üzerinden toplumun isteği manipüle eden, köpürten ama ideolojik sendikacılık yaparak, bazı uluslararası kirli projelerin içerideki taşeronları gibi hareket ederek bu konuda biz bu milletle ters düşmedik. Tahtayı mora boyayacağız, çocuklara LGBT anlatacağız gibi hiç bir saçmalığın içeresinde yer almadık. Bazı sendika görünümlüler gibi Diyarbakır annelerini ziyarete giden ve annelerin teröre karşı direnişini destek veren, üyelerini ihya eden aymazlar gibi hiçbir zaman davranmadık. Genelde işimiz, ülkenin demokratikleşmesi, korku tünelinden çıkması, ham demokrasinin tam demokrasi olması, vesayet odaklarının millet iradesi üzerinden düşmesi, herkes eşit ama biz biraz daha eşitiz diyen, bu ülkedeki beyaz adamların, egemenlerin, benim oyumla çobanın oyu bir mi diyen aymazların, millete bidon kafalı, kömürcü, makarnacı diyen ve milleti bu anlamda horlayan ve aşağılayan bu anlamdaki bazı jakobenlerin hiçbir zaman yanında olmadık, safında olmadık. Her zaman millet yanında, insan yanında, ergen yanında hareket ettik. Çünkü bizim genelde kuruluş hikayemiz bu ülkenin demokratikleşmesi, özgürleşmesi, devletin insanları ve bütün vatandaşlarını tanıması ve hizmeti bu minvalde yürütebilmesidir. Buradaki mesele temel bakış açısından kaynaklı. Tıpkı bazı liderlerin Avrupa bu işe ne der, Avrupa’ya Türkiye’yi şikayet etmeye çalıştığı gibi eziklik içerisinde hareket ettiği yerde biz kendi coğrafyamızda, kendi toprağımızda medeniyet mefkuremizin geleneği olarak bir durmak, omurgalı olmak, diğer masum ve mazlumların mağdurların da bize tutunarak ayağa kalkması için bunu bir fırsat görürken, onların ne gördüğü ve ne de durduğu konusu onları ilgilendirir ama bizim durduğumuz noktanın erdem ve fazileti bütün toplumun tarafından tespit ve teyit edilmiştir" dedi. Memur-Sen’in yetkiyi almadan önce yetkili olanların hiçbir şey üretmediğini belirten Yalçın, "Sendikal alana ilişkin dokunuşlara gelince. Bizden önce yetkili olanlar, 2001 yılında çıkan yasadan sonra, 2010’a kadarki süreçte masaya gitti, geldiler. Ve biz onu afiş yaptık, gönderdik okullara, okullarda o afişi görüyorsunuz. 4 yıl biri, 5 yıl biri oturdu masaya. 5 yıl sıfır, 4 yıl sıfır. Uzlaştığımız, uzlaşamadığımız toplu sözleşmeler var ama toplu sözleşmede sadece eğitim, hizmet kolundakini ifade edecek olursak, sadece toplu sözleşme kazanımı 88 kazanım diye oraya yazdık ve sıfır sıfırın gerekçesini de Devlet Personel Başkanlığı’nın bu konuda ürettiği, kitabı kamu görevlileri sendikacılığın kitabını oraya resmini koyduk, açın bakın diye. Bu, bizim Memur-Sen’in yetkili oluşuna kadar, çok laf ettiler ama çok iş yaptılar değil" dedi.