- 03 Ağustos 2022 Çarşamba 13:38

Başkan Aras, Kandilli Rasathanesi Müdürü Özener’i ağırladı

A
A
A
Başkan Aras, Kandilli Rasathanesi Müdürü Özener’i ağırladı

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof.

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ı makamında ziyaret etti.



Bodrum’daki tsunami gözlem çalışmaları hakkında bilgilerin paylaşıldığı, belediyenin afetlere karşı yürüttüğü hazırlık çalışmalarının konuşulduğu buluşmada, Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener ile Kandilli’nin Bodrum’da bugüne kadar yapılan 2 Deprem İstasyonu ile Tsunami Gözlem İstasyonu’nun inşaatlarını gerçekleştiren Muğla Temsilcisi İnşaat Mühendisi Siret Bâlî’de hazır bulundu.



Ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek konuşmasına başlayan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, “Bodrum yarımadamız, Gökova Körfezi ve çevresinin bir deprem bölgesi içinde bulunduğu gerçeğinin farkındayız. 2017’de yaşadığımız deprem de bunun bir göstergesiydi. Belediyemiz, deprem ve sonrasında oluşabilecek tsunami riskine karşı Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener ve ekibiyle birlikte yürütülen her türlü çalışmalara destek oluyor, olmaya da devam edeceğiz. Sadece depreme karşı değil yangın, sel gibi afetlere karşıda her türlü hazırlığımızı yapıyoruz. Bilinçli, eğitimli gönüllülerimizle, teknik araç ve ekipmanlarımızla, su taşkınlarına karşı yaptığımız altyapı çalışmalarımızla halkımızın afetleri en az hasarla atlatmaları için mücadelemiz sürüyor” dedi.



Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü’nün, ülke genelinde 258 tane deprem istasyonu ve bununla birlikte birçok tsunami gözlem istasyonu olduğunu belirterek sözlerine başlayan Prof. Dr. Haluk Özener, “Başkanımıza özellikle bu konuda yaptığımız çalışmalar hakkında bilgi vermek, hem belediyenin de katkısıyla inşaatını yaptığımız mendirek içindeki Tsunami Gözlem İstasyonumuzla ilgili bazı konuları görüştük, enerji kapasitesinin arttırılması konusunda da kendilerinden destek istedik. Sağ olsun kendileri de desteklerini bizden esirgemeyeceklerini söylediler" diye konuştu.



Mendirek’te inşa edilen Tsunami Gözlem İstasyonu’nun amacından bahseden Prof. Dr. Haluk Özener, “Hepinizin yaşadığı 2017 Bodrum-Kos depremini biliyorsunuz özellikle o depremden sonrada enstitü olarak biz buradaki hem deprem hem tsunami çalışmalarını güçlendirmek için Avrupa Birliği’yle ortak bir proje gerçekleştirdik. Bu çerçevede çok parametreli tsunami gözlem istasyonunu mendirekte inşa ettik. Toplamda sadece Bodrum bölgesinde 3 adet deprem istasyonumuz bulunmakta. 2019’da bir deprem tsunami tatbikatı gerçekleştirdik" ifadelerini kullandı.



Tsunaminin ülkemizde çok bilinmeyen ve ciddiye alınmayan bir konu olduğunu ifade eden Özener, konuşmasını şu sözlerle tamamladı;


“Denizlerde olan 5.5 büyüklüğünde bir depremden sonra veya kıyılardan içerde 100 km içerisinde gerçekleşen bir depremden sonra yaşanabilecek tsunami ile ilgili enstitümüz sadece Türkiye’de değil Ege’de, Akdeniz’de, Karadeniz’de ve bağlantılı denizlerde tsunami uyarı mesaj gönderiyor. Bu erken uyarı mesajları 13 farklı ülkeye gönderiliyor. Türkiye’de de Afet Acil Durum Yönetim Başkanlığı’na bu tsunami mesajını iletiyoruz. Benim özellikle söyleyebileceğim, ülkemizde 500’ün üzerinde irili ufaklı diri aktif fay bulunmakta. Bu coğrafyada tarih boyunca deprem oldu ve olacak. Dolayısıyla bizim yapabileceğimiz en önemli şey depremleri önleyemeyeceğimiz için zararlarını azaltmak yönünde çaba sarf etmemiz lazım. Tsunami özelinde de özelikle kıyı bölgelerinde yaşayan vatandaşlarımıza söyleyeceğimiz en önemli mesaj, bir depreme maruz kaldığınız zaman evlerinizden çıkıp kıyı bölgelerine gitmeyin. Meraklı bakışlar içerisinde belki deniz çekiliyor gidiyor geliyor seyretmektense mümkün olduğu kadar kıyıdan uzaklaşıp, daha yüksek rakımlı yerlerde bulunmanız.”



Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener ile İnşaat Mühendisi Siret Bâlî, Başkan Aras’ı ziyaretinin ardından Başkan Yardımcısı Ummahan Yurt’u da ziyaret etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Türkiye’de epidural anestezi tercihi yüzde 1’in altında Diyarbakır Memorial Hastanesinde Anestezi ve Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Ahmet Anaç, epidural anestezi ile ağrısız doğumun diğer ülkelerde çok sık tercih edilen bir yöntem olduğunu, ancak Türkiye’de bu oranın yüzde 1’in altında olduğunu açıkladı. Uzm. Dr. Ahmet Anaç, epidural anestezi denilen bir yöntemle, doğum öncesinde anne adaylarının bel kısmından özel bir iğne kullanılarak omuriliğe takılan bir kateterden anestezik madde verilerek, belden aşağı uyuşturulmaktadır. Bu işlemin doğum öncesi ve doğum sırasında ağrının hissedilmemesini sağlayarak, anne adaylarının doğumlarını kolaylaştırdığını, işlemin halk arasında Prenses Doğum olarak da bilindiğini ifade etti. Prenses doğumun uygulanmasının anne adayları için oldukça ağrısız, sağlıklı ve kolay olduğunu, günümüzde sıklıkla tercih edildiğini, anne ve çocuk için ciddi bir zararı bulunmadığını aktaran Dr. Anaç, diğer ülkelerde oldukça revaçta olan epidural aneztezi yönteminin Türkiye’de nadiren tercih edildiğini belirtti. Epidural Anestezi ile doğumun Fransa’da yüzde 87, Amerika Birleşik Devletleri ve İskandinav ülkelerinde yüzde 90’nın üzerinde olduğunu, Türkiye’de ise bu oranın yüzde 1 dolaylarında olduğunu ifade eden Dr. Anaç, "Ülkemizde epidural anestezi ile yapılan prenses doğum dediğimiz doğumu yeterince tanıtamadığımızın kanaatindeyim. Bu işlemin anne adaylarına doğru ve bilinçli bir şekilde aktarılması gerekmektedir. Devlet tarafından desteklenmesini umuyoruz. Devlet tarafından karşılanmayan epidural anestezi ücretlerinden dolayı anneler bu doğumu yaparken kendi bütçelerinden ödemek durumunda kalıyorlar. Bu yüzden de çok fazla tercih edilmiyor" şeklinde konuştu.
İzmir Milli emlak arazi vaadiyle 25 milyon liralık vurgun Vatandaşları milli emlak arazi vaadiyle 25 milyon lira dolandırdıkları tespit edilen suç örgütüne, aralarında İzmir’in de yer aldığı 6 ilde operasyon düzenlendi. Düzenlenen operasyonda 10 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi. Foça Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, haklarında ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, nitelikli dolandırıcılık, suçtan elde edilen gelirin aklanması’ suçları bulunan suç örgütüne yönelik 6 ay boyunca fiziki ve teknik takip gerçekleştirdi. Yapılan takip sonucunda şüphelilerin, ‘kamu kurum ve kuruluşlarında yüksek mevkide tanıdıkları vasıtasıyla milli emlak arazilerini uygun fiyatla satışa sunabilecekleri’ söylemiyle vatandaşları 25 milyon TL dolandırdıkları tespit edildi. Örgüt şüphelilerinin tamamı yakalandı Ekipler, liderliğini M.Ö’nün yaptığı toplam 18 şüpheliye yönelik geçtiğimiz günlerde, İzmir - Ankara - İstanbul - Bursa - Tokat - Balıkesir illerinde eş zamanlı operasyon düzenledi. Düzenlenen operasyonda, örgüt şüphelilerin tamamı yakalanarak gözaltına alındı. Öte yandan, şüphelilere yönelik yapılan aramalarda; 1 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda sahte dekont ve dokümanlar, suçtan elde edilen ziynet eşyaları, dijital materyaller ve 1 adet 2024 model araca el konulduğu belirtildi. 10 şüpheli tutuklandı İşlemleri tamamlanan 18 şüpheliden 3‘ünün ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldığı, adliyeye sevk edilen 15 şüpheliden 10’unun ise tutuklanarak cezaevine gönderildiği öğrenildi.
Ankara Orman Benim Kampanyasında 313 ton atık toplandı Tarım ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Orman Benim” kampanyasında Türkiye genelinde 313 ton çöp, orman alanlarından toplanıp geri dönüşüme gönderdi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından dün Muğla’da başlangıcı verilen kampanya Türkiye’nin her ilinden yoğun ilgi gördü. Hava muhalefeti nedeniyle sadece 4 ilde gerçekleşemeyen kampanyaya başta gençler olmak üzere 7’den 77’ye herkes katıldı. Yurt genelinde “Orman Benim” diyen binlerce insan valilikler ve orman bölge müdürlükleri tarafından önceden belirlenen adreslerde buluştu. Etkinliğe kimi 3 yaşında çocuğuyla gelirken kimi de torunuyla beraber katıldı. Özellikle orman içinde yer alan yollarda gerçekleşen çöp toplama işleminde Orman Genel Müdürlüğü ekipleri de örtü altı temizliği yaptı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, kampanyanın toplumun her kesiminden yoğun ilgi gördüğünü söyledi. Bakanlık olarak orman yangılarına her sezon öncesi olduğu gibi hazırlıklı girdiklerini aktaran Yumaklı, Orman Genel Müdürlüğü’nün ülke genelinde teyakkuz halinde olduğunu aktardı. Yangınları 3 safha olarak değerlendirdiklerini belirten Yumaklı, “Bu kampanyamız bizim en çok önemsediğimiz yangın öncesi safhaya giriyor. Bizim en büyük amacımız yangınları kısa sürede söndürmek değil başlamamasını sağlamak” diye konuştu. Kampanyaya on binlerce vatandaşın katıldığını vurgulayan Bakan Yumaklı, “Kampanyamızda yaklaşık 313 ton çöp toplandı. Bu çöpler de geri dönüşüme gönderildi” dedi. Yaz aylarının gelmesiyle orman yangınları riski daha da arttığına işaret eden Yumaklı, “Ülkemizde çıkan orman yangınlarının yüzde 90’ı insan kaynaklı. Yani orman yangınlarına engel olmak elimizde. Vatandaşlarımızdan bir kez daha istirham ediyorum. Ormanlar hepimizin” şeklinde konuştu. Kampanyaya özellikle gençlerin ilgisinin sevindirici olduğuna değinen Yumaklı, “Bu gerçekleştirdiğimiz kampanyamız bir ilk ama son değil. Başta gençlerimiz olmak üzere destek veren herkese teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.