ÇEVRE - 20 Ocak 2023 Cuma 12:59

Dalyan Dijital Göçebe Turizminde uluslararası marka olacak

A
A
A
Dalyan Dijital Göçebe Turizminde uluslararası marka olacak

Muğla Valiliği himayesinde yürütülen Dalyan Digital Nomads Destination Projesi ile Dalyan ve çevresinin Dijital Göçebelerin yeni rotası olması hedefleniyor.

Muğla Valiliği himayesinde yürütülen Dalyan Digital Nomads Destination Projesi ile Dalyan ve çevresinin Dijital Göçebelerin yeni rotası olması hedefleniyor.



Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı dünyaca ünlü kral mezarları, Dalyan Kanalı, Caretta kaplumbağaları ve doğa harikası çamur ve kükürt banyosu ile gözde ilçesi Dalyan’da her mevsim turizm için yapılan çalışmalara alternatif olarak dijital göçebelerin ilgisi çekiliyor. İş dünyasında pandemi ile başlayan uzaktan çalışma kavramının popülerleşmesi ile birlikte ‘Dijital Nomad’ yani ‘Dijital Göçebelik’ adıyla başlayan turizm akımının Muğla’da alternatif turizm projesi olarak hayata geçirilmesi amacıyla çalışmalara başlandı.



Dijital göçebeleri Muğla’nın Ortaca İlçesinin Dünyaca ünlü turizm bölgesi Dalyan’a çekebilmek için İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yürütücülüğünde çalışmalara başlandı. Ortaca Belediyesi ve YDA Dalaman Hava Limanı İşletmesinin ortaklığında yürütülen çalışma ile özellikle düşük sezondaki doluluk oranlarının arttırılması, turizm çalışanlarının da sürekli istihdam edilebilmesi hedefleniyor. Dijital Göçebeler en az 2 hafta en çok ise 6 ay bulundukları bölgede kalmayı tercih ediyorlar. Çalışırken gezmeyi, eğlenmeyi ve yeni kültürler tanımayı tercih eden bu yeni nesil çalışanların Dalyan’a gelmesi ile bölgedeki yaz turizmine alternatif yeni bir turizm kaynağı oluşacak.



Muğla Valiliği himayesinde Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından yürütülen projenin ortakları arasında Ortaca Kaymakamlığı ve Ortaca Belediyesi bulunuyor. Projenin iştirakçileri arasında YDA Dalaman Havalimanı İşletmesi, Muğla Ticaret ve Sanayi Odası, Dalyan Otelciler Birliği, Ortaca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, proje destekçileri arasında da Dalyan Turizm Tanıtım, Sosyal Gelişim ve Eğitim Vakfı (TURSEV), Dalaman, Ortaca, Köyceğiz Turistik Otelciler ve Turizm İşletmecileri Birliği (DOKTOB) ve çeşitli personeller bulunuyor.



Ortaca Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı projenin hem Muğla geneline hem de ulusal düzeye yaygınlaştırılarak ülkemize yeni bir turizm politikası kazandırılması planlanıyor. Özellikle saat farkı az olan Avrupa ülkelerindeki dijital göçebelerin rotası bölgeye çevrilerek Dalyan bölgesinin markalaşması sağlanması amaçlanıyor.



‘İlki gerçekleştireceğiz‘


Ortaca Belediye Başkanı Alim Uzundemir dijital göçebelik ile ilgili, "Dijital göçebe dünyada revaçta olan bir turizm. Fakat Türkiye’de hiç olmayan bir turizm, Ortaca Belediyesi olarak projemizi yaptık. Kaymakamlığa ve Valimizle görüştüğümüzde bu projenin çok güzel olduğunu ve desteklediklerini, destekleyeceklerini söylediler ve hakikatten desteklerini esirgemediler. Biz ilki gerçekleştireceğiz. Dijital göçebe ne demek öncelikle onu da söyleyeyim. Şimdi bu pandemi döneminde daha çok revaçta gelen bir turizm kolu. İnsanlar işyerlerine gidemiyorlar ve bilgisayar üzerinden iş yerlerine değil de evlerine çalışıyorlar. İşte biz bunu hem turizme kazanç elde etmek için hem de böyle keyifli bir ortamda, keyifli bir alanda onları çalıştırmak için buraya davet ediyoruz. Hem ülkemiz kazanıyor, hem ilçemiz kazanıyor, hem çalışan kazanıyor" şeklinde konuştu.



"Doğasının yanı sıra tarihi ile de ön planda olması gereken bir kent"


Başkan Uzundemir, ‘Arkamızda gördüğünüz gibi Kaunos harabelerimiz var, Kanuni Sultan Süleyman Rodos seferine buradan çıktığı söylenir Dalyan’a girmeden önce Okçular diye bir mahallemiz var. Kanuni Sultan Süleyman Okçuların orada konakladığı söylenir. Sarıgerme diye Lidyalıların yaşadığı bir bölge var. Alman bir arkeoloğun söylediğini ben size burada aktarabilirim. İlk gümrük deniz gümrüğü olduğu yer olarak belirlenen bir yer. Yer altı şehrimiz var yine Sarıgerme bölgemizde doğasıyla, deltasıyla, yemeğiyle Akdeniz ve Ege’nin birleştiği bir bölgedeyiz. Kaplumbağaların, nesli tükenen kaplumbağaların yaşam merkezindeyiz’’ diyerek kentin hem muhteşem doğası ile hem de tarihi ile cazibe merkezi olduğunu belirtti.



‘Dijital göçebe projesinin desteklenmesinden çok mutluyuz’


Dalaman, Ortaca ve Köyceğiz Turizm Otelciler ve Turistik İşletmeciler Derneği (DOKTOB) Başkanı Yücel Okutur "Dijital Nomad Dalyan’da olması bize mutluluk ve heyecan veriyor. Çünkü artık buradaki altyapıdaki bununla ilgili bütün çalışmalar başlamış durumda. Belediye Başkanımız başta olmak üzere Muğla Valimiz Orhan Tavlı olmak üzere hepsi çok ciddi anlamda destek veriyorlar. Bu dostlarımız buraya bundan sonra bilgisayarlarını rahatlıkla alıp gelip hem burada tatil yapacaklar, hem doğayı yaşayacaklar. Dalyan’da bir yılda toplam güneşsiz olan yani bulutlu olan gün sayısı yirmi civarında. Burada dijital bir göçebenin canı sıkılması mümkün değil diye düşünüyorum. Çünkü burada her gün isterse dijital göçebe hem bilgisayarı ile istediği yere ulaşacak aynı zamanda koltuğunun altına alıp gittiği zaman her yerden bu bölgemizin en güzel, mükemmel noktalarını hem gözlemleyecek, en fotoğraflayarak hem de bu konuyla ilgili bilgilerini alabilecektir. O nedenle ben 40 küsur yıldır bu bölgedeyim. Halen daha gidemediğim çok mükemmel, hiç el dokunulmamış koyları, denizleri, dağları ve ormanları var, inşallah ömrüm yeterse oraları da göreceğiz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hülya Koçyiğit: "Berrin Menderes’i canlandırmak içimde ukde kaldı" Esenler Film Festivali kapsamında düzenlenen panelde konuşan usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Halit Refiğ’in yazdığı senaryoda Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini ancak "Şeytan Aldatması" filminin çekilemediğini belirterek, "Bu rol içimde ukde kaldı" dedi. 6. Esenler Film Festivali; sinemanın estetik, teknik ve düşünsel boyutlarını bir araya getiren çok yönlü programıyla üçüncü gününde de sinemaseverlerden yoğun ilgi gördü. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde "Onuruna Filmler" bölümü kapsamında bu yıl ‘Jüri Özel Ödülü’ kendisinin adına verilen efsane yönetmen Halit Refiğ’in "Bir Türke Gönül Verdim" filmi izleyiciyle buluştu. Filmin ardından düzenlenen "Bir Yorgun Savaşçı: Halit Refiğ" başlıklı panelde, usta yönetmenin sinemaya yaklaşımı ve Türk sinemasındaki yeri; usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Gülper Refiğ ve Suat Köçer’in katılımıyla ele alındı. "Refiğ popüler kültüre hizmet etmiyordu" Halit Refiğ’i zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamı olarak tanımlayan Koçyiğit, "O sıradan bir yönetmen, günün popüler kültürüne hizmet eden bir sinemacı değildi. Hem ülkesi hem dünya için özgün fikirleri olan bir düşünce adamıydı. Ülkemizin yetiştirdiği nadide değerlerden biriydi. Sinema yoluyla insanlarla iletişime geçerek bütün erdemleri, güzel düşünceleri, saygıyı, sevgiyi vicdanı paylaşmak istedi. O yorgun bir savaşçıydı. Zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamıydı. O günlere değil, bugünlere seslenmek istedi" şeklinde konuştu. Usta yönetmenin öngörüsü sayesinde Altın Portakal aldığını anlatan Koçyiğit, ‘Karılar Koğuşu’ filminde Perihan Savaş’ın oynadığı Hanım karakterini beğendiğini; ancak usta yönetmenin Töze karakterinde ısrar ettiğini söyledi. Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini usta yönetmen ile paylaştığını ve Refiğ’in çok güzel bir senaryo yazdığından bahseden Koçyiğit, "Muhteşem bir senaryo yazdı. Ancak o dönem, ben de sinemacı olarak çaldığım kapılardan olumlu dönüş alamadım. Bu nedenle ’Şeytan Aldatması’ filmi çekilemedi ve içimde ukde olarak kaldı" dedi. "Agresif karakterler beni rahatsız ediyor" Türk sinemasında son dönemlerde yer alan karakterleri gerçekçi bulup bulmadığı sorusu üzerine, dizi izleyicisi olmadığını belirten Koçyiğit, "Kanallar arasında gezinirken gözümün takıldığı, şaşırdığım ve beğendiğim işler oluyor. Ancak günümüzde hayat şartları, insan ilişkileri, var olma kaygıları insanları o kadar bunaltmış ki; bu karakterlere de yansımış. Agresif, kıskanç, kavgacı, sürekli gizli işler peşinde olan karakterlerin izlenmesi beni rahatsız ediyor. Böyle olmamalı bence. Toplum içinde bu tarz insanlar olabilir; ama herkes böyle değildir" ifadelerini kullandı.
Bursa Bursa Büyükşehir’den çiftçiye ‘çevreci’ destek Bursa Büyükşehir Belediyesi, tarımda verimliliği artıran suyu koruyan ve çevreye nefes aldıran projeleriyle örnek olmaya devam ediyor. Bursa’da her alanda çiftçiyi destekleyen projeleri hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, üretici maliyetlerinin düşürülmesi, suyun verimli kullanılması ve bereketli toprakların yeniden hayat bulması amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’ye örnek proje Parklardan ve terminalden toplanan plastik atıkları, Damla Sulama Boru Üretim Tesisi’nde (Tarım Plast Fabrikası) modern teknolojilerle işleyerek damla sulama borusu olarak çiftçinin hizmetine sunan Büyükşehir Belediyesi, geliştirdiği çevreci ve doğa dostu projelerle Türkiye’ye örnek olmaya devam ediyor. Hem çiftçi hem çevre dostu Tarım Peyzaj AŞ’nin hayata geçirdiği ‘Eskiyi Getir, Yeniyi Götür’ projesiyle 17 ilçede ömrünü tamamlamış plastik borular toplanarak yenisiyle değiştiriliyor. Proje çerçevesinde kilosu 10 liradan hesaplanan plastik borular, yüzde 30 fire uygulanarak yeni damla sulama hortumu alımında çiftçiye sağlanan yüzde 50 hibe desteğine ek olarak fiyattan düşülüyor. Böylece üreticilerin yeni borulara çok daha uygun ve erişilebilir fiyatlarla ulaşması sağlanıyor. 110 bin kilogram plastik geri dönüşüme kazandırıldı Böylece hem atıklar geri dönüşüm sürecine dahil ediliyor hem de üreticilere ekonomik katkı sağlanıyor. Proje kapsamında şimdiye kadar 110 bin kilogram hurda damla sulama borusu toplanarak geri dönüşüm sürecine kazandırıldı. Geri dönüşümü teşvik eden uygulamayla üreticilerde çevre bilincinin artırılması, hava ve toprak kirliliğine karşı duyarlılığın güçlendirilmesi ve modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması hedefleniyor.