KÜLTÜR SANAT - 12 Eylül 2021 Pazar 17:05

Her notanın bir fidan olması için sahneye çıktılar

A
A
A
Her notanın bir fidan olması için sahneye çıktılar

Sosyal sorumluluk ve toplumsal farkındalık hedefiyle kurulan C-Majör İş’ten Sesler Korosu, bu kez de Bodrum’daki yangın mağdurları için bir araya geldi.

Sosyal sorumluluk ve toplumsal farkındalık hedefiyle kurulan C-Majör İş’ten Sesler Korosu, bu kez de Bodrum’daki yangın mağdurları için bir araya geldi. Recai Çakır önderliğinde kurulan ve iş dünyasından pek çok ismin yer aldığı koro, Bodrum Belediyesi’nin destekleriyle Antik Tiyatro’da ‘Her Nota Bir Fidan’ diyerek yanan ormanlar ve yangından mağdur olan vatandaşlara nefes oldu.


Bodrum Yarımadası Tanıtma Vakfı’na (BOTAV) yapılan bağış karşılığı alınan davetiye ile katılım yapılan konsere ilgi büyüktü. İstanbul Devlet Operası sanatçısı ve koronun şefi Özlem Abacı, konser öncesi yaptığı konuşmada, "Biz çok heyecanlıyız. Çok kısa bir süre içinde hazırlandık. Böyle inanılmaz bir köprü kurduğumuz için çok mutluyuz. Herkes işinden, eşinden, ailesinden ayırdığı vakitlerde benimle çalışmaya geldiler. O insanlar Bodrum’u yeşertmek ve yaraları sarmak için Bodrum’a geldiler. Burada Bodrumlu arkadaşlarımızla birlikte gönül gönüle şarkılar söyleyeceğiz. Bu güzelim antik tiyatronun mistik havası içinde bir iyilik köprüsü kurmuş olacağız" dedi.


Sianji Grup Yönetim Kurulu ve C-Majör İş’ten Sesler Korosu Başkanı Recai Çakır ise konsere destek veren herkese teşekkür ederek, “Çok değerli sanatçı arkadaşlarımız var. Hiçbir ücret almadan buradalar. Ben o sanatçı dostlarımıza sizler adına, BOTAV adına, C-Majör ailesi adına çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.



"Bodrum’da oldukça çok sayıda sanatçımız var"


Bodrum’da sanatçıların fazla olduğunu kaydeden Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, “Ben öncelikle bu güzel koroyu bir araya toplayan ve her zaman kültür sanatın yanında olan Recai Çakır’a teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca bu gecede bize destek veren sevgili Hakan Bilgin, sevgili hocamız Özlem Abacı ve değerli koro ekibinin hepsini kutluyoruz. Aynı zamanda bu güzel nağmeleri bizlere sunan sevgili şefimiz ve orkestrasını da kutluyorum. Biz kültüre, sanata saygıyı Mustafa Kemal Atatürk’ten öğrendik. Kültür ve sanata her zaman muhtacız. Sanat ve sanatçıyla şu zor günlerde, salgın ve yangın gibi afetlerin hemen ardından böylesine güzel bir konserde buluşmak bizleri umuda sevk ediyor. Bir arada olmak sanatın birleştirici ve iyileştirici gücü. Biz burada bir kum tanesiyiz. Asıl bu işi yapan, Allah vergisi yetenekleriyle müzisyenlerimiz, sevgili sanatçılarımızdır. Onları çok seviyoruz. Bodrum’da da oldukça çok sayıda sanatçımız var. İlçemiz son zamanlarda kültür ve sanatla inanılmaz iç içe. Şu anda her köşesinde bir faaliyet var. Gümüşlük’te klasik müzik festivalimiz devam ediyor. Bir taraftan kale konserlerimizi yapıyoruz, bir taraftan resim, heykel gibi sergiler açılıyor. Şu anda Bodrum’da inanılmaz bir sanat iklimi var. Biz belediye olarak bunları bir araya getirip daha görünür kılmakla mükellefiz ve bunu da yapıyoruz. Bodrum’un kurtuluşunun kültür ve sanattan geçtiğini biliyoruz. Son dönemde nüfus ne kadar artarsa artsın, yapısal sıkıntılarımızın ilacı dahi kültür ve sanata verdiğimiz değerdir. Bu yüzden ben böyle etkinlikleri çok fazla önemsiyorum" ifadelerini kullandı.


İş’ten Sesler Korosu‘nun yanı sıra sahne alan birbirinden değerli sanatçılar da seyircilere unutulmaz bir gece yaşattı. Hakan Bilgin’in sunduğu konserde Onur Akın, Nebil Özgentürk, Bekir Ünlüataer, Özlem Abacı, Asiye Palu, Ragıp Arda, Burcu Hancı, Bülent Özdemir sahne aldı. Gecede Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras da yöresel bir türkü seslendirdi. Gecenin sonunda ise koro üyeleri ve vatandaşlar hep bir ağızdan marşlar söyleyerek akşamı noktaladılar.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Ani sıcaklık değişimleri dutun merkezini vurdu Dünyanın önemli dut üretim merkezi olan Tunceli’nin Çemişgezek ilçesine bağlı Ulukale köyünde ani sıcaklık değişimleri dut ağaçlarını vurdu. Çemişgezek ilçesine bağlı Ulukale köyünde tam organik üretilen ve coğrafi işaret alan Ulukale dutu, yılda ortalama 500 ton üretiliyor. Bu dut dünya pazarında "Ulukale dutu" ismiyle talep görüyor. Aroması ve altın sarısı rengiyle birçok ülkeye ihraç edilen Ulukale dutu, bu yıl ani sıcaklık değişimleri nedeniyle meyvesi olgunlaşmadan dökülmeye başladı. Durumun tespiti için Çemişgezek Kaymakamlığı İlçe Tarım ve Ormancılık Müdürlüğü ekipleri tarafından inceleme yapıldı. Ekiplerin yaptığı inceleme sonucunda meyvenin dökülmesinin ani değişiklik gösteren hava sıcaklıkları arasındaki ciddi orandaki farktan kaynaklandığı belirlendi. ’’Dut üretimi ile ilgili sıkıntılarımız var’’ Üreticiler, ani sıcaklık değişiminden kaynaklı gerçekleşen zararın da sigorta kapsamına alınmasını talep etti. Ulukale ve Bozağaç Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı ve aynı zamanda dut üreticisi Necmettin Duman, "Ben Ulukale ve Bozağaç Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Kurucu Başkanı ve aynı zamanda dut üreticisiyim. Bu yıl coğrafi işaret belgesi ve patenti köyümüzde olan ve endemik sayılabilecek Ulukale dutunun üretimiyle ilgili sıkıntılarımız var. Çemişgezek İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri ile birlikte bu sıkıntıları gidermek için çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalar nedeniyle buradayız. Bahçelerimizde bu yıl iklimsel değişikliklerden dolayı sıkıntı yaşıyoruz. Bu sıkıntıları inşallah İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri ile birlikte müştereken halledeceğiz’’ dedi. Dut üreticisi Tarkan Altınoluk ise, ’’Biz Ulukale köyünde dut yetiştiriyoruz. Gece ve gündüz sıcaklık farklarından dolayı ürünlerimizde büyük bir kayıp yaşıyoruz. Bunun sigorta kapsamına alınmasını devlet büyüklerimizden rica ediyoruz. Dolu, don ve fırtına, bunlar sigorta kapsamında. Ancak yağmur ve bu hava sıcaklıklarının değişim göstermesinden dolayı oluşan zararlar sigorta kapsamı dışında kalmış. Bu etkenlerin de sigorta kapsamı içerisine alınmasını rica ediyoruz. Dutumuz çok kaliteli. Birinci kalite dut üretiyoruz. Dutumuz dünyanın birçok ülkesine gidiyor. Ürünümüz bu şekilde zarar gördüğü zaman büyük kayıplar yaşıyoruz" diye konuştu.
Adana Kozanlı öğrenciler "Bağlı ol ama Bağımlı Olma" projesi ile Avrupa’ya açıldı Adana’nın Kozan ilçesinde İsmet İnönü Ortaokulu öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan Erasmus çalışması çerçevesinde "Bağlı ol ama Bağımlı Olma" projesi Türkiye’de 452 proje arasından ilk 8’e girdi. Öğretmen ve öğrenciler dijital bağımlılığa çözüm için dünya ülkeleri çocukları ile bir araya dijital bağlantı kurarak geldi. Birçok projeye imza atan Kozan İsmet İnönü Ortaokulu öğretmen ve öğrencileri, Polonya ve İtalya’daki öğrenciler ile bir araya gelerek ülkelerindeki dijital bağımlılık sorununu konuşarak kendi ülkelerinde bağımlılıkla mücadele için çözüm önerileri hakkında fikir alışverişinde bulundular. Öğrenciler Türkiye’de dijital bağımlılığın gençler arasında daha yoğun gözlemlendiğini ifade ederek Avrupa’da bağımlılıkla mücadele sürerken Avrupalı gençlerin dijital platformları bilgiye ulaşmak için kullandığını gözlemlediler. Polonya ve İtalya’daki eğitimciler ve öğrenciler ile sınıf ortamında hazırlanan dijital platform üzerinden bir araya geldiklerini aktaran okul müdürü Levent Çörekli, "Türkiye Ulusal Ajansına yapmış olduğumuz başvuru kabul edildi. ’Bağlan ama Bağımlı Olma’ adlı proje ile Türkiye’de değerlendirmeye değer bulunan yüzlerce proje arasından onaylanan 8 projeden 1.’si olarak hibe almaya hak kazandık" dedi. Çörekli, koordinatörü olunan proje 60 bin euro bütçeli, İtalya ve Polonya’nın ortak olarak yer aldığı öğretmen hareketliliği ile projenin birinci hareketliliğini 15-19 Nisan 2024 tarihleri arasında İtalya’nın ev sahipliğinde Roma’nın Pitigliano şehrinde gerçekleştirdiklerini ikinci hareketliliği Türkiye ev sahipliğinde sanal toplantı olarak okulda gerçekleştirdiklerini ifade etti. Koordinatör Emrah Gümüş, öğrencilerin de projede yer aldığını kaydederek, "Aynı sorunu yaşayan farklı ülkelerdeki çocuklar birlikte paylaşmış yaparak, ortak bir çözüm arayışı içinde oluyorlar. Amacımız öğrencilerimizi dijitale bağlı ama bağımlı olmadan doğru kullanım ve en az kullanım üzerine çalışma yapmış olduk" diye konuştu. "Bizim ülkemizde bağımlılık maalesef daha çok" Öğrencilerden Mediha Yılmaz, yabancı ülkelerden kendi akranlarıyla bir araya geldiklerini söyleyerek, "Türkiye’de gençlerde bağımlılık daha çok. Yurt dışında gençler daha çok bilgiye ulaşmak için kullandığını gözlemledik, bizim ülkemizde maalesef gençler sosyal medya eğlence için kullanmakta" şeklinde konuştu. "Siber zorbalığın evrensel bir sorun olduğunu gözlemledik" Siber zorbalık üzerine yabancı öğrencilerle konuştuğunu aktaran Öykü Aydın, "Ben de siber zorbalığa maruz kaldım. Dijital bağımlılık sorununu hepimiz yaşıyoruz ama çözümlerimiz var. Özellikle hepimizin dijitalle uzak durmak dışarıda arkadaşlarımızla vakit geçirmeliyiz gibi ortak birçok görüşümüz var. Dijital zorbalık da hem bizim ülkemizde hem yabancı ülkelerde maalesef yaşadığımız bir durum. Bu sorun maalesef evrensel. Bence Avrupa’da bağımlılık oranı bize göre daha az. Orada daha çok araştırma için kullanılıyorlar" dedi.