SAĞLIK - 28 Mart 2022 Pazartesi 12:28

İngiltere’den Bodrum’a ameliyata geldi yeniden hayata döndü

A
A
A
İngiltere’den Bodrum’a ameliyata geldi yeniden hayata döndü

İyi huylu prostat büyümesi ameliyatı için uzun yıllardır yaşadığı İngiltere’den gelen Selim Melek, operasyon sonrası adeta hayata yeniden döndüğünü ifade etti.

İyi huylu prostat büyümesi ameliyatı için uzun yıllardır yaşadığı İngiltere’den gelen Selim Melek, operasyon sonrası adeta hayata yeniden döndüğünü ifade etti. Tedavide kullanılan HoLEP yönteminde, Türk doktorların geliştirerek dünya literatürüne geçmesini sağladığı “Omega İşareti” tekniğiyle ameliyat olan Melek, yıllardır çektiği sıkıntıdan kurtuldu.


Uzun yıllardır İngiltere’de yaşayan ve iyi huylu prostat büyümesi sorunu olan 68 yaşındaki Selim Melek, Acıbadem Bodrum Hastanesi’nde geçirdiği ameliyat sonrasında adeta hayata yeniden döndüğünü söyledi. İngiltere’de 3 yılı aşkın süredir prostat tedavisi gördüğünü, ama istenilen sonucu alamadığını belirten Melek, Bodrum’da kendisine önerilen HoLEP ameliyatlarında Türk doktorların geliştirdiği “Omega İşareti” tekniği ile operasyon olmaya karar verdi. Selim Melek, dünyada tanımlanmış teknikler arasında Omega İşareti tekniğinin standardize edilmiş, basamakları belirlenmiş, tekrarlanabilir olduğu gösterilmiş ve kanıtları ile bilimsel dünya literatürüne geçen tek cerrahi ve anatomik teknik olduğunu öğrenmesinin, karar vermesinde etkili olduğunu belirtti.



"İlaçla tedaviden yarar göremedim"


Ameliyatın ertesi günü taburcu olan ve bir hafta içerisinde eski günlerine dönen Selim Melek, bu tekniği Türk hekimlerinin geliştirdiğini öğrenmekten ve bu teknik ile tedavi olmaktan ayrıca mutlu olduğunu ifade etti. Selim Melek, yıllardır iyi huylu prostat büyümesi nedeniyle sıkıntılı günler yaşadığını belirterek, “İngiltere’de iyi huylu prostat büyümesi hastalığım olduğu söylendi. Yapılan tetkiklerde prostat değerlerimin ve prostat büyüklüğümün artığını gördüler. Prostat biyopsisi de yapıldı. İlaçla tedaviden yarar göremedim. İdrarda sıkışıklıklar, idrar yaparken yanma şikayetlerim vardı. İdrar kaçırma sorunu da oluştu. Bir süre bu sorunlarla yaşamaya devam ettim. Bodrum’a geldiğimde yeni bir araştırma yaptım” dedi.



“Tüm rahatsızlıklarımdan arınmış durumdayım”


Acıbadem Bodrum Hastanesi’nde uzmanlarından Doç. Dr. Serdar Yalçın’ın HoLEP yönteminden bahsettiğini belirten Melek, “Kapalı bir yöntem olduğundan ve ayrıca Omega İşareti tekniğinden söz ettiler. Bu tekniğin Prof. Dr. Lütfi Tunç tarafından geliştirildiğini, Prof. Dr. Lütfi Tunç ve Doç. Dr. Serdar Yalçın başta olmak üzere ekip olarak çok sayıda hastayı ameliyat ettiklerini söylediler. Bunları duyunca hem şaşırdım hem sevindim. Hatta Lütfi hocamız İngiltere’de bulunan Birmingham NHS Hospitals’da da eğitim vermek üzere bu teknikle operasyon yapıyormuş. Bunları öğrenince bir hasta olarak ve bir Türk olarak da çok sevindim açıkçası. Ameliyatı oldum. Çok başarılı geçti. İngiltere’de yaşadığım deneyimler nedeniyle bu kadar iyi bir sonuç alacağımı ummamıştım. Tüm rahatsızlıklarımdan arınmış durumdayım. Kendimi gençlik dönemindeki gibi hissediyorum. Hocalarıma ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.



“İyi huylu prostat büyümesinde cerrahi yöntemler gerekebiliyor”


Selim Melek’in ameliyatını gerçekleştiren Acıbadem Bodrum Hastanesi Üroloji ekibinden Doç. Dr. Serdar Yalçın ise iyi huylu prostat büyümesinin erkeklerde sık rastlanan bir sorun olduğunu belirterek şunları söyledi:


“İyi huylu prostat büyümesi 50 yaş sonrası erkeklerde sık görülüyor. Öyle ki, 60’lı yaşlarda erkeklerin yüzde 50’sinde, 70’li yaşlarda ise neredeyse yüzde 90’unda bu soruna bağlı şikâyetler oluşuyor. Hastanın hayat kalitesini düşüren bu sorunun başlangıç evresinde ilaç tedavisine başvuruluyor. Öncelik ilaç tedavisi olmakla birlikte; ilaç tedavisinden yeterli yanıt alamadığımız ya da mesane taşı, kanama, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, böbrek fonksiyon kaybı ve tekrarlayan tıkanma atakları gibi özel durumu olan hastalarda cerrahi tedavi tercih etmekteyiz. Hastamız Selim Melek’in de cerrahi tedavi olması gerekiyordu.”



“Prostat büyümesi sorunu tekrarlanmıyor, idrar kaçırma ve cinsel işlev sorunu oluşmuyor”


Ameliyatı HoLEP yöntemiyle gerçekleştirdiklerini belirten Doç. Dr. Serdar Yalçın, “Hastanın ameliyatını da HoLEP ile yani kapalı ve gelişmiş lazer yöntemlerini kullanarak yaptık. Burada ön plana çıkan prostat ameliyatının lazerle yapılması değil, “Omega İşareti” tekniğinin hayata geçirilmesidir. Bu yöntem sayesinde hastalarımıza çok daha iyi sonuçlar sağlayarak rahat idrar yapabilme haline döndürebiliyoruz. Bu kapalı yöntem ameliyatla, prostat dokusu cerrahi kapsülünden sıyrılarak tamamen çıkarıldığından prostatın bir daha tekrarlama ihtimali de olmuyor” dedi.


Bu yöntemle ameliyat ettikleri hastaların hiçbirinin idrar kaçırma sorunu yaşamadığını belirten Doç. Dr. Serdar Yalçın, “Ameliyat ettiğimiz hastalarımızda idrar kaçırma sorunun oluşmadığını bilimsel olarak da ortaya koymuş durumdayız. Bu yöntemin olumlu sonuçlarından biri de cinsel işlevin korunmasıdır. Ameliyat sonrası hastalarımız, cinsel işlevle ilgili bir sorun yaşamıyorlar” dedi.



“Büyük prostatı olan hastaları da ameliyat edebiliyoruz”


Eski yöntemlerde prostatın büyüklüğüne göre bazı durumlarda açık ameliyat kararı alınmak zorunda kalındığını söyleyen Doç. Dr. Serdar Yalçın, “Omega İşareti” tekniği kullanılan HoLEP yöntemiyle büyük prostatların da ameliyat edilebildiğini belirtti. Bu tekniği geliştiren Prof. Dr. Lütfi Tunç’un 2015 yılından itibaren bin 500 vakalık hasta deneyimi olduğunu ve ekip olarak çok sayıda hastaya uygulamaya devam ettiklerini belirten Doç. Dr. Serdar Yalçın, bu teknikle 400 grama kadar büyümüş prostatın bile ekibimizce yapılan ameliyat sayesinde başarıyla tedavi edildiğini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:


“Eskiden hastalarımız, prostat büyüklüğü 80 gramın üzerindeyse açık ameliyat olmak durumunda kalıyorlardı. Ancak artık 80 gramın üzerindeki prostatı olan bütün hastalarımızı kapalı olarak, “Omega İşareti” tekniği ile lazer enükleasyon yöntemi kullanarak, açık ameliyata başvurmadan operasyonlarını yapabilmekteyiz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Yunusemre’de kırsal kalkınma ve kooperatifçilik masaya yatırıldı Yunusemre Belediyesi ile Yunusemre Kent Konseyi tarafından düzenlenen ’Kırsal Kalkınma ve Kooperatifçilik Çalıştayı’nda, kırsal alanların güçlendirilmesi, yerel üretimin desteklenmesi ve kooperatifçiliğin sürdürülebilirliği ele alındı. Kırsal kalkınmanın güçlendirilmesi ve kooperatifçilik anlayışının sürdürülebilir bir zeminde ele alınması amacıyla Yunusemre Belediyesi ile Yunusemre Kent Konseyi iş birliğinde ’Kırsal Kalkınma ve Kooperatifçilik Çalıştayı’ düzenlendi. Yunusemre Belediyesi Muradiye Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirilen çalıştaya; Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Mesut Doğan, Manisa Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Yılmaz Usta, CHP Yunusemre İlçe Başkanı Yalçın Arcak, MAYEB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Balkan, Yunusemre Kent Konseyi Başkanı Bektaş Kılınç, belediye meclis üyeleri, konuşmacılar ve çok sayıda üretici katıldı. Mustafa Pala’nın sunumlarını yaptığı çalıştayda belgesel gösterimi gerçekleştirilirken, "Yeniden Sürdürülebilir Kooperatifçilik" başlıklı panelle program devam etti. Çalıştayda; kırsal alanlarda sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması, yerel üretimin desteklenmesi ve kooperatifçiliğin güçlendirilmesine yönelik görüş ve öneriler paylaşıldı. Zeyrek ve Durbay anıldı Çalıştayda konuşan Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, kırsal kalkınmayı temel alan bir bakış açısına sahip olduklarını vurguladı. Balaban, göreve geldikten sonra Yuntdağı bölgesindeki 37 köyün kırsal mahalle statüsüne dönüştürüldüğünü hatırlatarak, kooperatif çalışmalarının önünün açıldığını ve belediye imkanları doğrultusunda desteklerin süreceğini ifade etti. Konuşmasında hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ile Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ı da anan Balaban, "Ferdi Başkanımızı altı ay önce, Gülşah Başkanımızı ise kısa bir süre önce kaybettik. Acıları hala yüreğimizde. Her ikisini de saygı ve sevgiyle anıyoruz" dedi. Çalıştay, katılımcıların değerlendirmeleri ve karşılıklı görüş alışverişinin ardından sona erdi.
Bursa İş Sanat Anadolu Sergileri İznik’te düzenlendi Türkiye İş Bankası İznik Şubesi’nde sergilenen "Mavinin Sırları" seçkisi usta sanatçıların çiniden ilham aldıkları eserleri bir araya getirdi. Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu’ndan yapılan tematik seçkileri sanatseverlerle buluşturan Anadolu Sergileri’nin 2025 yılındaki son durağı, 20-21 Aralık’ta Bursa’nın İznik ilçesi oldu. Osmanlı çini sanatının merkezlerinden İznik’teki İş Bankası şubesinde sergilenen "Mavinin Sırları" seçkisinde Şerif Renkgörür, Şevket Dağ, Feyhaman Duran, Selahattin Teoman, Zeki Fındıkoğlu, Nazlı Ecevit, İbrahim Çallı, Melahat Üren, Söbütay Özer, Hulusi Mercan gibi sanatçılar çini motiflerden ilham alan kompozisyonlarına Füreya Koral’ın üçlü yuvarlak panosu eşlik etti. Çininin Türk resim sanatındaki yansımalarına odaklanan sergide, sanat tarihçisi ve eleştirmen Nazlı Pektaş eserler hakkında ziyaretçilere bilgi verdi. Ziyaretçilerin büyük bir ilgiyle izlediği sergide çocuklara yönelik sanat atölyesi de düzenlendi. Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin öğrenme programlarının düzenli faaliyetlerinden biri olan Anadolu Sergileri ilk altı ayında 6 bini aşkın sanatsevere ulaştı. İbrahim Çallı’nın eserlerini Çal ilçesindeki izleyicilerle buluşturan seçkiyle başlayan Anadolu Sergileri, Hocalar ve Öğrenciler (Milas), Mavinin İzinde (Gelibolu), Büyük Zafer (Kocatepe), Aşina Yüzler (Antakya), Çarşı-Pazar (Midyat) ve Ege Havası (Edremit) gibi farklı seçkileri sanatseverlere sundu. MarCom, Sardis, Toplumsal Fayda Ödülleri ve İstanbul Marketing Awards platformlarının farklı kategorilerinde ödüllere layık görülen Anadolu Sergileri, 2026 yılında da ortak kültürel mirasın doğduğu topraklarda bugünün kuşaklarıyla buluşturmayı sürdürecek. Anadolu Sergileri’nin Ocak ayındaki durağı Mersin’in Pozcu ilçesindeki Türkiye İş Bankası şubesi olacak.
İstanbul Sancaktepe’de sosyal tesislerde kalite ve uygun fiyat bir arada Sancaktepe Belediyesi, ilçe genelinde hizmet veren sosyal tesisleriyle vatandaşlara kaliteli, modern ve bütçe dostu imkanlar sunmaya devam ediyor. Belediye bünyesinde faaliyet gösteren Samandıra Sosyal Cafe, Sarıgazi Sosyal Cafe, Koru Park Sosyal Cafe, Paşaköy Sosyal Tesisi, Yenidoğan Sosyal Tesisi, Hanımeli Sosyal Tesisi ve Aydos Sosyal Tesisi ve Kasaba Sosyal Cafe; göz kamaştıran mimarileri, şık dekorasyonları ve profesyonel kadrolarıyla ilçe sakinlerine keyifli bir sosyal ortam sağlıyor. Türk ve Dünya mutfaklarından özenle hazırlanan geniş menü seçenekleriyle dikkat çeken sosyal tesisler, kaliteli hizmeti uygun fiyatlarla buluşturarak haftanın her günü vatandaşların uğrak noktası haline geliyor. Sancaktepe Belediyesi, mevcut tesislerin yanı sıra yeni yatırımlarla da sosyal alanlarını genişletiyor. Bu kapsamda 2 Sosyal Cafe’nin inşaat çalışmaları hızla devam ederken, her iki tesisin de yakın zamanda hizmete açılarak ilçe halkına yeni sosyal mekanlar kazandırması hedefleniyor. Başkan Alper Yeğin’den vatandaşlara davet Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin, sosyal tesislerin her kesime hitap eden yapısıyla ilçenin sosyal yaşamına değer kattığını belirterek yeni yılla birlikte değişen konsepti ile vatandaşları tesisleri ziyaret etmeye davet etti. Başkan Yeğin, mesajında şu ifadeleri kullandı: "Belediyemizin sosyal tesisleri, kaliteli hizmeti uygun fiyatlarla bir araya getirerek vatandaşlarımızın aileleriyle birlikte keyifli vakit geçirebileceği nezih mekanlar sunuyor. Modern yapıları, zengin menüleri ve güler yüzlü hizmet anlayışıyla Sancaktepe’mize yakışan bir standart oluşturduk. Tüm komşularımızı sosyal tesislerimizi ziyaret etmeye, bu güzel ortamın tadını çıkarmaya davet ediyorum."
Bolu Bolu’da geliştirilen yapay zeka sistemi, gizli kalp krizi riskini ortaya çıkarıyor Bolu’da düzenlenen sağlık etkinliğinde yapay zeka ile vatandaşların kalp yaşını hesaplayan Kardiyolog Dr. Esad Çekin, obezite, sigara ve kalp krizinden ölümlerde Türkiye’nin Avrupa zirvesinde yer aldığına dikkat çekti. 40 yaşındaki bir kişinin 60 yaşında bir kalbe sahip olabileceğini belirten Dr. Çekin, "Halkın bilinçlenmesi şart. Yapay zeka destekli erken tanı ile kalp hastalıklarını önleyebiliriz" diye konuştu. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi topluluklarından Genç Yeryüzü Doktorları Topluluğu öğrencileri, alışveriş merkezinde "Sağlık Sokağı" adıyla bir etkinlik düzenledi. Öğrenciler etkinlikte; meme kanseri ve diğer kanser türleri, akılcı ilaç kullanımı, ağız ve diş sağlığı hastalıkları ile sigara bırakma konularında vatandaşlara bilgilendirme yaptı ve çeşitli testler uyguladı. Tıp, Diş Hekimliği ve Sağlık Bilimleri fakültelerinde eğitim gören öğrenciler, vatandaşların sağlıkla ilgili sorularıyla yakından ilgilendi. Etkinlik alanında, ailelerin danışmanlık aldığı sırada çocukların vakit geçirebilmesi amacıyla çocuk masası kuruldu. Bu alanda psikoloji bölümü öğrencileri çocuklarla ilgilendi. Bunun yanı sıra il genelinde farklı noktalarda yapay zeka sistemiyle kalp taraması yapan Kardiyolog Doktor Esad Çekin, bu kez yapay zeka destekli sistemle vatandaşların kalp yaşını ölçtü. Sağlık Sokağı etkinliğine; Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Doç. Dr. Oruç Yunusoğlu ile Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) Doktoru Songül Ekmen Kurtoğlu da katılarak bilgilendirme masalarında vatandaşlarla bir araya geldi. "Yapay zekanın desteğini de kullanabiliyoruz" Geliştirdiği yapay zeka sisteminin, kalp rahatsızlıkları olabilecek insanlarda teşhis yöntemi olarak kullanılabildiğini aktaran Kardiyolog Doktor Esad Çekin, "Maalesef ülke olarak Avrupa’da her şeyde birinci sıradayız. Obezitede Avrupa birincisiyiz. Sigara içme oranlarında Avrupa birincisiyiz. Şeker hastalığında Avrupa birincisiyiz. Tabii tüm bunların sonucu olarak maalesef kalp krizi kaynaklı ölümlerde de Avrupa birincisiyiz. Eurostat verilerine göre yüzde 10,8 ile kalp krizi kaynaklı ölümlerde Avrupa birincisi sırasındayız. Tabii bu bize şunu gösteriyor; Toplum sağlığı açısından yapmamız gereken belki de en öncelikli şey, bu kalp hastalıklarını yönetebilmek, kalp krizlerine karşı farkındalık oluşturabilmek diye düşünüyorum. Bunun için yapacağımız iki tane çözüm var. Birincisi, erken tanı imkanlarını artırmamız lazım. Burada artık eskisinden çok daha güçlüyüz. Yapay zekanın desteğini de kullanabiliyoruz. Yapay zeka destekli tanı metotlarıyla kalp hastalıklarını çok erken dönemde tespit edip önleme imkanımız olabiliyor. İkincisi ise belki de en önemlisi, toplumsal düzeyde farkındalığı artırmamız lazım diye düşünüyorum. Yani halkın da bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor" şeklinde konuştu. "Kalp Yaşı isimli uygulamayı geliştirdik" Kardiyolog Doktor Esad Çekin, yeni geliştirdiği yapay zeka sistemini İHA’ya anlattı. Çekin yaptığı açıklamada, "Bu amaca hizmet etmesi için Kalp Yaşı isimli uygulamayı geliştirdik. Kalp yaşı şu demek; Hiçbir hastalığı olmayan kaç yaşında birisiyle sizin kalp riskiniz eşit demektir. Aslında 10 yıllık kardiyovasküler risk sınıflamasına dayanır ama bir insana kalp riskinin yüzde 3, yüzde 5 deyince bir anlam ifade etmeyebilir. Ama onun yerine ‘kalp yaşın 50-60’ gibi ifade edersek, insanlara işleyerek önlem almaya motive edici olabiliyor. Gerçekten 40 yaşında birisi, hiç farkında olmadan 60 yaşında bir kalple yaşıyor olabilir. Keza tam tersi de mümkün. İşte biz bu kalp yaşı 60 olan kişiye, ‘Bak, yanlış yoldasın, bunları değiştirmen lazım. Kalp yaşını 40’a indirmemiz lazım’ dediğimizde çok daha tesirli oluyor. Nitekim ben de son birkaç haftadır kendi polikliniğimde Kalp Yaşı uygulamasını kullanıyorum ve hastalardan da çok güzel geri dönüş alıyorum. Hayatlarına dokunabiliyoruz. Onları hayat tarzını değiştirmek üzerine motive edebiliyoruz. Günün sonunda bizim en büyük amacımız insanları motive etmek, onlarda bir farkındalık oluşturmak diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. "İnsan, damarları kaç yaşındaysa aslında o yaştadır" Kalp Yaşı uygulamasının insanları korkutmaktan ziyade korumak amaçlı olduğunu vurgulayan Esad Çekin, "Kalp Yaşı uygulaması da işte bu yüzden korkutmak amaçlı değil, korumak amaçlı kullanılabilecek bir araç. Tıp fakültesinde öğrendiğimiz çok meşhur bir söz vardır; İnsan, damarları kaç yaşındaysa aslında o yaştadır, diyoruz. Takvim yaşını geriye alamayız ama kalbimizi gençleştirebiliriz. Bu nedenle farkındalık oluşturmamız lazım diye düşünüyorum" dedi. "Esad hocamdan memnunum" Esad Çekin’e bir yıldır tedavi olduğunu ve memnun olduğunu dile getiren Zafer Gülsal da Sağlık Sokağını ziyaret etti. Gülsal yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; "Esad hocamla yaklaşık bir sene önce genel bir kontrolde tanıştım. Kan tahlili ve EKG çekiminden sonra benim durumumu ciddi görerek acil bir anjiyo istedi. Anjiyodan sonra da 3 tane damarımın tıkalı olduğunu ve 3 tane stent taktığını ama bir damara müdahale edilmediğini onu da bir sene sonra yapacağını söylemişti. Çok şükür şu an stentlerden sonra iyiyim geçen hafta bir anjiyo daha oldum Esad hocam sayesinde şu anda durumum gayet iyi. Esat hocamdan memnunum"