GÜNDEM - 09 Ocak 2025 Perşembe 10:14

Yeni bedelli askerlik ücreti belli oldu!

A
A
A

Yeni yılda uygulanacak bedelli askerlik tutarına ilişkin açıklamalarda bulunan Tuğamiral Aktürk, “Daha önce yapılan düzenleme ile memur maaş katsayısındaki artış oranına sabitlenen bedelli askerlik tutarı, Hazine ve Maliye Bakanlığınca 2025 yılının ilk altı ayı için yayımlanan ‘Mali ve Sosyal Haklar Genelgesi'ndeki memur maaş katsayısı artış oranına göre 243 bin 13 lira 44 kuruş olmuş, 7 Ocak’tan itibaren 2025 yılı bedelli askerlik müracaat işlemleri başlatılmıştır” dedi.

Milli Savunma Bakanlığı tarafından haftalık bilgilendirme toplantısı, "Mavi Vatan-2025 Tatbikatı" çerçevesinde Muğla’nın Marmaris ilçesindeki Aksaz Deniz Üs Komutanlığı’nda TCG Salihreis gemisinde gerçekleştirildi. Basın toplantısında konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, gündeme dair son gelişmeleri aktardı.

Mavi Vatan-2025’te 20 bin personel yer alıyor

Her geçen yıl artan tatbikatlarla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin karada, denizde, havada ve siber alandaki etkinlik ve caydırıcılığının da arttığına dikkati çeken Tuğamiral Aktürk, “Bu kapsamda Mavi Vatan-2025 Tatbikatı; Deniz Kuvvetlerimizin harekâtı sevk ve idare etkinliğinin değerlendirilmesi, tatbikata katılan unsurların çok tehditli ortamda muhakeme, öngörü ve karar verme yeteneklerinin geliştirilmesi, diğer kuvvet komutanlıkları ile birlikte çalışabilirlik usullerinin denenmesi amacıyla 7-16 Ocak tarihleri arasında Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz’de gerçekleştirilmektedir. Tatbikat kapsamında harekâta hazırlık eğitimleri, Seçkin Gözlemci Günü faaliyetleri, liman ziyaretleri, lojistik bütünleme faaliyetleri, fiili silah eğitimleri ile çok tehditli ortamda harekât eğitimleri icra edilmektedir. Tatbikatta Deniz Kuvvetlerimizin yanı sıra Kara ve Hava Kuvvetlerimiz ile Sahil Güvenlik Komutanlığından toplam 90 gemi, 50 hava aracı ve 20 bin personel yer almaktadır. Yine Barbaros Sınıfı Fırkateyn Yarı Ömür Modernizasyon Projesi kapsamında modernize edilen ilk gemimiz TCG Oruçreis de tatbikata katılmaktadır. Mavi Vatan Tatbikatı kapsamında 10-11 Ocak tarihlerinde 59 gemi ile Karadeniz, Ege Denizi, Doğu Akdeniz ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 22 liman ziyareti icra edilecektir. Ayrıca 11 Ocak’ta Türkiye ve Pakistan Deniz Kuvvetleri arasında müşterek çalışabilirliği sağlamak ve iş birliğini geliştirmek amacıyla Doğu Akdeniz’de Turgutreis-11 Tatbikatı gerçekleştirilecektir” ifadelerini kullandı.

Yeni bedelli askerlik ücreti belli oldu!

Tuğamiral Aktürk konuşmasına şöyle devam etti:

“Öte yandan, ülkemizin öncülüğünde Karadeniz’deki mayın tehlikesine karşı oluşturulan ve 6 aydır Deniz Kuvvetlerimiz tarafından komuta edilen Mayın Karşı Tedbirleri Karadeniz Görev Grubu’nun (MCM BLACK SEA) komite toplantısı ve devir teslim töreni 14-16 Ocak tarihleri arasında Varna/Bulgaristan’da icra edilecek, Görev Grubu komutası 6 ay süreyle Bulgaristan’a devredilecektir.”

“Son bir haftada 94 terörist etkisiz hâle getirilmiştir”

Her türlü tehdit ve tehlikeye karşı kesintisiz bir şekilde ve başarıyla mücadele edildiğine vurgu yapan Tuğamiral Aktürk, “PKK/KCK-PYD/YPG/SDG ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere bekamıza yönelen her türlü tehdit ve tehlikeye karşı kesintisiz bir şekilde ve başarıyla icra edilen operasyonlarla Irak ve Suriye’nin kuzeyi dâhil son bir haftada 94 terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Böylece 2024 yılı dâhil etkisiz hâle getirilen terörist sayısı 3 bin 164’e (Irak’ın kuzeyi bin 519/ Suriye’nin kuzeyi bin 645) ulaşmıştır” açıklamasında bulundu. Tuğamiral Aktürk, ayrıca geçen hafta bölücü terör örgütünün barınma alanlarından kaçan 4 teröristin daha hudut karakoluna teslim olduğunu bildirdi. Hudut hattının Cumhuriyet tarihinin en yoğun tedbirleri ile korunduğunun altını çizen Tuğamiral Aktürk, “Hudutlarımızda yılbaşından bugüne kadar yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 108 şahıs yakalanmıştır. Yakalanan şahıslardan 7’si terör örgütü mensubudur. 939 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir” diye konuştu.

“Bölgede hiçbir terör oluşumuna izin vermeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz”

Tuğamiral Aktürk, konuşmasına şöyle devam etti:

“En uzun kara sınırına sahip olduğumuz komşumuz Suriye’de ortaya çıkan yeni süreci memnuniyetle karşıladığımızı, Türkiye olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Suriye halkının yanında olacağımızı, bölgede kalıcı güvenlik ve istikrarın tesisi için desteğimizi yeni yönetimle yakın iş birliği içerisinde ve daha güçlü bir şekilde sürdüreceğimizi, Suriye’nin savunma ve güvenlik kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik hazırlıklara devam edeceğimizi, bölgede hiçbir terör oluşumuna ve hiçbir oldu bittiye asla izin vermeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.” İsrail’in saldırılarına ilişkin Tuğamiral Aktürk, “Öte yandan aylardır Gazze’de masum sivilleri katleden ve 45 binden fazla Filistinlinin ölümüne sebep olan İsrail, uluslararası hukuku ve tüm insani değerleri ayaklar altına almaya pervasızca devam etmektedir. Orta Doğu’yu şiddet ve kaosa sürükleyen İsrail’in saldırılarının durdurulması, Gazze’de kalıcı ateşkes ilan edilmesi ve bölgeye insani yardımların ulaştırılması için uluslararası toplum üzerine düşen sorumluluğu bir an önce yerine getirmelidir. İsrail’in Lübnan’da ilan edilen ateşkese uyması ve Suriye’ye müdahalede bulunmaması bölgemizin istikrarı için şarttır. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin Devleti’nin kurulmasının olmazsa olmaz olduğunu bir kez daha vurguluyoruz” dedi.

Yerli ve milli savunma sanayiinin TSK’nın imkan ve kabiliyetlerini arttırdığını dile getiren Tuğamiral Aktürk, “Taktik Tekerlekli Araçlar Projesi kapsamında muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanan muhtelif miktarda yerli motorlu (Tuna Motor) Kirpi-2 aracı, yarın (10 Ocak) düzenlenecek törenle Kara Kuvvetlerimize teslim edilecektir. Ayrıca Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca çeşitli miktarda T-70 Genel Maksat helikopteri, Dragoneye-2 termal kamera, Zırhlı Tanksavar Aracı-UMTAS CİRİT/Paletli silah sistemi ile modernizasyonu tamamlanan M60T tankının muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanmıştır” ifadelerini kullandı.

Personel ve askeri öğrenci temin faaliyetlerinin planlandığı şekilde devam ettiğini hatırlatan Tuğamiral Aktürk, “Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları ve Milli Savunma Üniversitesi’ne memur temini başvuruları 20 Ocak’a, Milli Savunma Üniversitesi Askeri Öğrenci Aday Belirleme Sınavı başvuruları 27 Ocak’a, bugün başlayan Kara Kuvvetleri Komutanlığı uzman erbaş ve sözleşmeli er temini’başvuruları 29 Ocak’a kadar yapılabilecektir” şeklinde konuştu.

Yeni bedelli askerlik ücreti belli oldu!

Yeni bedelli askerlik tutarı belli oldu

Yeni yılda uygulanacak bedelli askerlik tutarına ilişkin açıklamalarda bulunan Tuğamiral Aktürk, “Daha önce yapılan düzenleme ile memur maaş katsayısındaki artış oranına sabitlenen bedelli askerlik tutarı, Hazine ve Maliye Bakanlığınca 2025 yılının ilk altı ayı için yayımlanan ‘Mali ve Sosyal Haklar Genelgesi’ndeki memur maaş katsayısı artış oranına göre 243 bin 13 lira 44 kuruş olmuş, 7 Ocak’tan itibaren 2025 yılı bedelli askerlik müracaat işlemleri başlatılmıştır” dedi.

Suriye’de son durum ve terör örgütünün Tişri Barajı’nda sivilleri kalkan yapması

Milli Savunma Bakanlığı kaynakları ise Suriye’de son durum ve terör örgütü PKK/YPG’nin Tişrin Barajı çevresinde masum sivilleri kalkan olarak kullanmasıyla ilgili sorular üzerine şunları söyledi:

“Türk Silahlı Kuvvetleri, terörizme karşı küresel iş birliği ve uluslararası dayanışmanın önemine inanmakta, bu bağlamda uluslararası toplumdan PKK/YPG/SDG gibi terör örgütlerinin terörist organizasyonlar olarak tanınmasını ve terörle mücadele konusunda daha etkin bir iş birliği yapılmasını beklemektedir. TSK, terörist grupların desteklenmemesi gerektiğini ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini her fırsatta dile getirmektedir. Suriye’de su kaynakları, enerji üretimi ve bölgesel güvenlik açısından stratejik öneme sahip bir nokta olan Fırat Nehri üzerindeki Tişrin Barajı, terör örgütü PKK/YPG/SDG tarafından son savunma hattı olarak değerlendirilmektedir. TSK, Suriye’nin Tişrin Barajı bölgesinde PKK/YPG/SDG terör örgütü tarafından gerçekleştirilen masum sivilleri canlı kalkan olarak kullanma girişimini şiddetle kınamakta ve bu tür eylemlerin akla ve mantığa, uluslararası hukuka, insan haklarına ve insanlığa aykırı olduğunun altını çizmektedir. PKK/YPG/SDG’nin Tişrin Barajı bölgesinde sivilleri canlı kalkan olarak kullanması, hatta aralarında sivil giyimli terörist grupları da bölgeye sevk etmesi sadece terörist grupların gerçekleştirebileceği bir hareket olup, insan hakları ihlali anlamına gelmektedir. Bu tür eylemler, terör örgütlerinin kendi çıkarları uğruna masum insanların hayatlarını hiçe sayan acımasız yöntemleridir. Kandil zihniyetinin yönlendirdiği bu faaliyet, Kürt kardeşlerimizin lehine olmaktan çok onlara yeni sıkıntıları beraberinde getirmektedir. Terör örgütlerinin sivilleri kendi çıkarları uğruna canlı kalkan olarak kullanması, sadece insanlık dışı bir yaklaşım değil, aynı zamanda terör örgütlerinin çaresizliğini ve ahlaki çöküşünü de gösteren bir eylemdir. Bölgedeki gelişmeler, hem Suriye’nin iç güvenliği hem de Türkiye’nin sınır güvenliği açısından büyük önem taşımaktadır. TSK; PKK/YPG/SDG gibi terör örgütlerinin bu tür stratejik altyapıları kullanarak bölgedeki istikrarı bozma çabalarını engellemeye kararlıdır. TSK, ülkemizin ve hudutlarımızın güvenliğini sağlamak ve ülkemizin hak ve menfaatlerini korumak maksadıyla Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve halkının barışçıl çözüm arayışlarına saygı göstererek, terörist grupların silah bırakmaması durumunda sınır ötesi operasyonlarını sürdürme azim ve kararlılığındadır. Bu kararlılık, uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın meşru müdafaa hakkı ilkesi çerçevesinde terör örgütlerinin faaliyetlerine son vermek amacıyla bölgede barışı tehdit eden tüm terör unsurları ortadan kaldırılıncaya dek sürdürülecektir.”

Doğukan Gürel - Gürkan Sayın - Güldemet Kızıl

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Arapçanın evrensel mirası OMÜ’de kutlandı Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) "Dünya Arapça Günü" kapsamında düzenlenen programda, Arapçanın evrensel mirası çeşitli etkinliklerle öğrencilere tanıtıldı. Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünce, "18 Aralık Dünya Arapça Günü" dolayısıyla bir etkinlik gerçekleştirildi. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Mavi Salon’da düzenlenen programa, üniversitenin farklı akademik birimlerinden akademisyenler ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Etkinliğe İlahiyat Fakültesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi ile Yabancı Diller Yüksekokulu paydaş olarak katkı sundu. Söz konusu birimlerden çok sayıda akademik personel ve öğrenci programda yer aldı. "Arapça, farklı coğrafyalar ve kültürler arasında güçlü bir bağ kuruyor" Programın açılış konuşmasını yapan Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hasan Selim Kıroğlu, ’18 Aralık Dünya Arapça Günü’nün, Arapçanın evrensel bir dil olarak taşıdığı kültürel, tarihi ve entelektüel mirası hatırlatmak açısından önemli bir gün olduğunu belirtti. Arapçanın yalnızca bir iletişim aracı olmadığını vurgulayan Kıroğlu, bu dilin yüzyıllar boyunca bilim, edebiyat, felsefe ve sanat alanlarında üretilen önemli eserlerin taşıyıcısı olduğunu ifade etti. Kıroğlu, Arapçanın farklı coğrafyalar ve kültürler arasında güçlü bir bağ kurduğunu belirterek, bu tür etkinliklerin dilin tanıtımına ve öğrencilerin akademik ve kültürel gelişimine katkı sunduğunu söyledi. Etkinlik kapsamında Arapça slayt gösterileri, şiir dinletisi, skeç, şarkı, röportaj ve bilgi yarışması gibi çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Program, katılımcıların ilgiyle takip ettiği gösterilerin ardından hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Demir, OMÜ’de öğrencilerle buluştu Ayrıca İlahiyat Fakültesi tarafından, ’Hitabet ve Mesleki Uygulama’ dersi kapsamında öğrencilere yönelik bir söyleşi programıyla danışman akademisyenlere teşekkür belgesi takdim töreni gerçekleştirildi. Program kapsamında, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet İshak Demir tarafından öğrencilere yönelik bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide, hitabet, mesleki uygulamalar ve din hizmetlerinde sahadaki tecrübelerin önemi üzerine değerlendirmelerde bulunuldu.
Ankara CHP lideri Özel: "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" dedi. Özel, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Asteğmen Kubilay’ın şehit edilişinin 95. yıl dönümüne değinen Özel, "Bugün eğer bu grup toplantımız olmasaydı, Meclis açık olmasaydı pek çoğumuz gibi ben de her yıl olduğum gibi Menemen’de olacaktım. Bugün Asteğmen Kubilay’ın, Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan’ın katledilişlerinin 95’inci yılı. Kubilay Menemen’e asteğmen olarak gitti ve Cumhuriyet’in ay-yıldızlı bayrağına karşı manda ve himaye yanlılarının ellerinde şeriat bayrağı ile dolaştıklarını, Cumhuriyet’e ve kurucusuna meydan okuduklarını, gördükleri yerde Türk bayrağını indirip şeriat bayrağı çektiklerini görünce yanındaki iki bekçi arkadaşıyla birlikte bunların karşısına dikildi. Gözü dönmüş caniler Kubilay’ı önce yaraladılar. Sonra yaralı bedenine işkence ettiler. Kubilay’ı ölümünün, şehadetinin 95’inci yılında Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki ile birlikte rahmet ve minnetle anıyoruz. Kubilay’dan bize emanettir. Cumhuriyet düşmanlarına baş eğmeyeceğiz. Gerekirse baş vereceğiz. Ama baş eğmeyeceğiz" ifadelerini kullandı. "Yönetme kabiliyetlerini kaybetmişler, artık karşımızda bir iktidar partisi yok" Partisinin iktidara hazır olduğunu ifade eden Özel, "Ben Meclis grubumuzun komisyon ve Genel Kurul performansından memnunum. Tahmin ediyorum Erdoğan da görüyordur. Ben AK Parti’nin performansından da çok memnunum. Doğruya doğru, muhalefete hazırlar. İktidar perspektiflerini kaybetmişler. Yönetme kabiliyetlerini kaybetmişler. Artık karşımızda bir iktidar partisi yok. Müstakbel bir muhalefet partisi var. Ana muhalefet olabilirler mi bilmem ama muhalefete hazırlar. Meclis Genel Kurulu’na baktığımızda ya da Plan ve Bütçe Komisyonu’na baktığımızda bir tarafta sorunu gören, isyan eden, edilen isyanı duyan ve çözüm öneren bir parti var, Cumhuriyet Halk Partisi. Öbür tarafta eleştiriyi ya duymayan ya da duyduğu eleştiriye hakaretle cevap veren, kendilerine verilen 70-80 dakika kürsüye çıkıp hakaret eden, muhalefete muhalefet eden, ülkenin ana muhalefet partisine muhalefet eden bir partiyle karşı karşıyayız; Adalet ve Kalkınma Partisi" dedi. "Bu darbenin maliyeti, 160 milyar dolar" AK Parti’nin 2025’te işçiyi, emekliyi yüksek enflasyon ve faize ezdirdiğini dile getiren Özel, "2025 enflasyon hedefi yüzde 17,5 idi. Yüzde 17,5 enflasyon hedefi açıkladılar ve yılı yüzde 30’la bitirdiler. Bunu sorduğunuzda da utanmadan, çekinmeden sanki iki-üç puanmış gibi ’enflasyon hedefimizden biraz saptık’ diyorlar. ’Biraz’ dedikleri sapma, yüzde 77. Hedef yüzde 17,5 ama gerçekleşen yüzde 30. O ’birazcık’ dediğinde fark şu: Bir mal veya hizmet geçen seneden bugüne ne kadar zamlandıysa, yarısını hedeflediler ve öbür yarısını beceriksizliklerinden ve kötü niyetlerinden dolayı sizin sırtınıza yüklediler. Ne oldu geçen sene, geçen sene ne oldu da bu hedef tutmadı? Ne olduğunu söyleyeyim; 19 Mart sivil darbesi oldu. Buradan bütün vatandaşlarımıza hatırlatırım: Bu darbenin maliyeti, 160 milyar dolar. Devasa bir para. Emekliye lazım paranın 70-80 katı, asgari ücretliye lazım paranın 90 katı gibi bir para" şeklinde konuştu. "Asgari ücret Avrupa Birliği’ndeki hiçbir ülkeden yüksek değil" AK Parti’nin iktidara geldiğinde Türkiye’deki asgari ücretin Avrupa’daki 12 ülkeden daha yüksek olduğunu belirten Özel, "Şimdi asgari ücret Avrupa Birliği’ndeki hiçbir ülkeden yüksek değil. Biz de 446 euro, Almanya’da 2 bin 100 euro, Fransa’da bin 800 euro, Yunanistan’da bin 27 euro. Geldiğinde depremden dolayı ÖTV konmuştu. Biliyorsunuz. Özel Tüketim Vergisi. Arabadan da alınıyordu. Yüzde 27 ile en düşüğü, en yükseği yüzde 50. Bugün geldiler, en düşük ÖTV yüzde 60, en yüksek ÖTV yüzde 220. Depremde geçici konan vergiyi yüzde 220 ile uygulamaya devam edip, geldikleri gün 8 çeyrek altın alan asgari ücreti 2 çeyrek altına indirmiş bir iktidardan bahsediyoruz arkadaşlar" diye konuştu. "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" CHP lideri Özel son olarak, "Hem bahis hem uyuşturucu ülkenin ana gündemi haline geldi. Aslında memleketin gündemi çoktan bu; yıkılan aileler, evlatlarını okula yollarken korkan aileler. Okulların önü çete dolu, torbacılar dolu. Çalıştığı iş yerinin kasasından parayı alıp bahis oynayıp batanlar, intihar edenler, evliliği bozulanlar, kaçanlar, korkunç bir ülke haline geldik. Sokağın gündemi nihayet başka vesilelerle ülkenin gündemi haline geldi. Hakemler, futbolcular yasağa rağmen bahis oynuyor. Bir hakem düşünün 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Hafta sonu maç oynatmış, hafta içi 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Bunu yakalayamamışlar, bunu kaydedememişler. 17 bin 999 kez ıskalamışlar. En sonunda 18 binincide ortaya çıkmış. Tam anlamıyla bir çürümüşlük var" dedi.
Ankara Savcıların şifresiyle UYAP’a girip dosya kapattığı iddia edilen zabıt katibinin yargılanmasına devam edildi Ankara Adliyesi’nde savcılara ait kullanıcı bilgilerini kullanarak Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’ne (UYAP) izinsiz şekilde giriş yaptığı ve bazı soruşturma dosyalarını kapattığı iddia edilen zabıt katibinin de aralarında bulunduğu 16 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Ahmet Yılmaz, bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Mahkemede dava dosyasına gelen mazeret dilekçelerinin okumasının ardından tanıklar dinlendi. Sanık Yılmaz’ın nişanlısı tanık N.J.R, "Ben olayları Ahmet boşanma davası açtıktan sonra eski eşinin evimizi basmasıyla öğrendim. Şikayetinden sonra da birkaç kez aradı, buluşmak istedi. O sırada Ahmet’le küstük. Zeliha bana ’Ahmet’i şikayet ettim, ömrünün sonuna kadar içerde yatsın’ dedi. Ben de ’Suçunu bilemem ama ben konuşursam ailesine rezil ederim, söyle karşıma çıkmasın’ dedim. Bu söylediklerim dosyayla alakalı değildi. Benim bu olayla ilgili bilgim yok" ifadelerinde bulundu. Tanık S.F.E. ise sanık Ömer Faruk Bol ile yakın arkadaşı olduğunu ifade ederek, "Ahmet Yılmaz’ı, Muhammet abi yurt dışına gittikten sonra görmeye başladım. Ömer’e lazım olduğunda kredi kartlarımı veriyordum. Bazen Ömer’de kalıyordu. Yakın dostum olduğundan sorgulamıyordum. Tüm gün birlikteydik kartlarımı kullanmasında da bir sakınca görmedim" dedi. Mahkemece dinlenen tanık Y.B.Y. de çalışma vizesi çıkartmak istediğini, internet üzerinden M.F.I’yla tanıştığını, kendisiyle ödeme için iletişime geçtiklerini, parayı sanık Ömer Talha Bol’un alacağını söylediklerini anlattı. Para teslim edilirken Bol’la arasında şifreli konuşma geçmediğini söyleyen Y.B.Y, "Ömer’i tanımıyorum, para teslim edilirken telefonda M.F.I. ile teyitleştik. Ben bu parayı 5 yıllık çalışma vizesi için verdim. Olaylarla alakalı bilgim yok. Ardından ailevi sebepler yüzünden gitmekten vazgeçtim" diye konuştu. Tanık beyanlarının ardından, duruşmaya yarına ertelendi. İddianame geçmişi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame kapsamında, zabıt katibi Ahmet Yılmaz’ın FETÖ firarisi avukat Muhammet Talha Bol’un talebi üzerine, aralarında FETÖ şüphelilerinin de bulunduğu bazı dosyalarda para karşılığı usulsüz işlemler yaptığı ifade ediliyor. Aynı zamanda Yılmaz’ın dosya numaralarını değiştirip evrak sildiği, taraf isimlerini değiştirdiği, dosyaların içini boşalttığı, bu işlemleri ise kendisinin ve birlikte çalışması nedeniyle şifrelerini bildiği savcıların UYAP oturumları üzerinden yaptığı belirtiliyor. Yılmaz hakkında toplam 1190 yıl 5 aya kadar hapis cezası talep edildi.
Zonguldak BEUN’den Finans Merkezine ziyaret Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Finans Topluluğu öğrencileri, Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İstanbul Finans Merkezi yerleşkesine akademik bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret, Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ÜNİDES çerçevesinde yürütülen ve BEUN Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Finans ve Bankacılık Bölümü 3. sınıf öğrencisi Muhammed Yetiş tarafından hazırlanan "Para Politikalarına Yakından Bakış: Merkez Bankası Ziyareti ve Uygulamalı Eğitim" başlıklı proje kapsamında 19 Aralık 2025 tarihinde gerçekleştirildi. Programa, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nin yanı sıra Kastamonu Üniversitesi ve Beykent Üniversitesi öğrencileri de katılım sağladı. Yaklaşık 3 saat süren program kapsamında, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında görev yapan uzmanlar tarafından çeşitli sunumlar gerçekleştirildi. Bu çerçevede Pelin Şenoğlu tarafından TCMB’nın kurumsal yapısı ve kariyer olanakları, Büşra Nur Güllü Çıraklı tarafından işe alım süreçleri ve aranan nitelikler, Gülnihal Tüzün tarafından para politikası ve merkez bankacılığı uygulamaları, Atakan Eren Ölmez tarafından ise TCMB Elektronik Veri Dağıtım Sistemi (EVDS) hakkında kapsamlı bilgiler sunuldu. Program, öğrencilerin merkez bankacılığı uygulamaları ve kariyer süreçlerine ilişkin merak ettikleri konuları doğrudan uzmanlara yöneltebildikleri soru cevap bölümü ile sona erdi.