GENEL - 20 Şubat 2018 Salı 14:53

MŞÜ ailesi çocuk istismarına sessiz kalmadı

A
A
A
MŞÜ ailesi çocuk istismarına sessiz kalmadı

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Öğrenci Konseyi Başkanlığı tarafından çocuk istismarının önüne geçilmesi adına bir basın açıklaması yapıldı.

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Öğrenci Konseyi Başkanlığı tarafından çocuk istismarının önüne geçilmesi adına bir basın açıklaması yapıldı.


MŞÜ Kütüphanesi önünde düzenlenen basın açıklamasına MŞÜ Öğrenci Konseyi, öğrenci toplulukları, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Burada "Çocuk istismarına sessiz kalma!" "Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır" gibi birçok döviz açan öğrenciler tepkilerini dile getirdiler. Öğrenci konseyi adına basın açıklamasını okuyan Kezban Ercan, dünya genelinde çok sayıda çocuğun istismara uğradığını söyledi. Uğradığı tecavüz sonucu hayatını kaybeden, katledilen, susan çocuklar olduğunu ifade eden Ercan, "Bizler susmayalım. Bugün burada Türkiye’de her geçen gün bir yenisinin karşımıza çıktığı çocuk istismarına yönelik vak’alara dur demek, çocukların sesi olmak için toplandık. Şunu unutmamak gerekir, fıtratla savaşan küresel ve yerel seküler ideolojilerin ahlaka ve ahlakın kökenini oluşturan dine karşı sistematik bir savaşın bir tezahürü de çocuk istismarıdır. Bu savaş, son yüzyılda tam anlamıyla sosyo-kültürel soykırımlar üreterek dünya coğrafyasında daha geniş bir zeminde sürüyor. Seküler Batı ideolojisi; ben merkezci hazcılığına ve müfsit fikirlerine alan açmak, dini ve ahlaki değerlerden soyutlanmış hazcı bir toplum ortaya çıkarmak için geleneksel ve dini bütün yapıları yıkmaya çalışıyor. Çocuk istismarı dinden bağımsızlığını ilan eden hatta onun karşısında yer alan bir duruşun tezahürüdür" dedi.


Medyanın cinsel sapkınlığın artmasında rol oynadığını kaydeden Ercan, "Diziler, filmler, reklamlar; içeriklerindeki gayri ahlaki görüntüler ve küçük kız çocuklarının müzik adı altında her türlü cinsel uyaranla toplumun karşısına çıkartılmasını da mevcut sapkınlıkların artmasında bir etken olarak görmek gerekir. Medya bir yandan böyle bir sapkınlığın karşısında görünürken öte yanda sapkınlıkların artmasına ve çeşitlenmesine aracı olabilmektedir. Bu yüzden dini ve ahlaki değerlerin karşısında olmayan tersine bunları besleyen bir medyanın oluşturulması için de mücadele edilmesine gerektiğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yağmurlu havalarda ıslanmak istemeyen depremzede Meriç’in sesini duyan sağlıkçı Havva’dan afetzede aileye sıcak yuva Hatay’da depremin ilk günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak amacıyla görev alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, yağmurlu havada bir daha ıslanmak istemeyen 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesini sıcak yuvasına kavuşturmayı başardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşları hayata tutundurmak için mücadele etti. Sağlık personeli Ertuğrul, depremin yaralarını sarmak için kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. ATT Ertuğrul, depreme Antakya ilçesi Karaali Mahallesi’nde yakalanan 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesinin isteği üzerine afetzede aileye yuva yapabilmek için çalışma başlattı. Dernek aracılığıyla Altunay ailesine ev yaptırmayı başaran Ertuğrul, 2 odası ve 1 salonu olan evi Altunay ailesine teslim etti. "Yeterli maddi destek sağladığında yıl sonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz" Ülkem Okuyor Derneği olarak 2’nci evi teslim ettiklerini ifade eden Ertuğrul, "Depremin 37’nci gününde çadır okul açmıştık. Bugün ev yaptığımız öğrencimiz de o çadır okula gelen ilk öğrencilerimizden biriydi. Talent ve Meriç okulu açtığımızda koşa koşa gelmişti. Bu enkazlar bir gün kalkıp Hatay normale dönecek dememize neden oldular. Biz 2 aydır ev yapıyoruz. Öğrencilerimiz ve depremzede çocuklarımızın yaşam koşullarını düzeltmeye dert edindik. Çadırda ve barakada yaşayan öğrencilerimize ev yaparak hak ettikleri yaşamları sürmelerini istiyoruz. Bu depremden en çok çocuklar etkilendi. 15 aydır baktıklarında enkaz görüyorlar. Çadırda yaşıyorlar. Deprem üzerine oyunlar kuruyorlar. O yüzden buradaki çocukların daha iyi yaşam koşullarından yaşamaları için emek veriyoruz. ‘Ülkem Okuyor Derneği’ olarak ev yapmaya devam edeceğiz. Haftaya 4 ve 5’inci evlerimizin temelini atacağız. Durmadan yorulmadan Hatay’daki son çocuğun yüzünü güldürene kadar güldürmeye devam edeceğiz. Yeterli maddi destek sağladığında yılsonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz” dedi. "Yeni evim için çok heyecanlıyım ve çok mutluyum" Yeni evlerine kavuşan anne Esmeray Altunay, "Depremde evimiz yıkıldı. Çok kötü bir durumdaydık. Havva abla çocuklara mont ve ayakkabı getirmişti. Okula çağırdı. Oğlum Meriç’in doğum günüydü. O esnada Havva ablayı tanıdım. Eşimle beraber çadırdan suları dışarı atmaya çalışıyorduk. Ellerimiz, ayaklarımız ve çocuklar berbat bir haldeydi. Çocuklar sırılsıklamdı. Çocukların ayaklarında ne ayakkabı ne de çorap vardı. Yeni evim için çok heyecanlıyım. Çok mutluyum" ifadelerini kullandı.