GENEL - 21 Mart 2018 Çarşamba 16:44

Muş’ta renkli nevruz kutlaması

A
A
A
Muş’ta renkli nevruz kutlaması

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) tarafından düzenlenen nevruz kutlaması renkli görüntülere sahne oldu.

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) tarafından düzenlenen nevruz kutlaması renkli görüntülere sahne oldu.


MŞÜ Kütüphanesi önünde düzenlenen etkinlik, Muş Valisi Aziz Yıldırım’ın eşi Selma Yıldırım, Muş Belediye Başkanı Feyat Asya’nın eşi Suna Asya ve MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat’ın eşi Nilüfer Polat’ın nevruz ateşini yakmasıyla başladı. Ateşin yakılmasının ardından Türk Dili Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tamella Aliyeva ve öğrenciler tarafından hazırlanan görsel şov; öğrenci ve davetlilerin büyük beğenisini topladı.


Daha sonra bir konuşma yapan Prof. Dr. Tamella Aliyeva, nevruzun barış günü olduğunu, huzur ve mutluluk olduğunu söyledi. 21 Mart’ın nevruz günü olduğunu ve nevruz hakkında çok araştırmalar yapıldığını ifade eden Aliyeva, "O araştırmalarda herkes bir fikir söylüyor. Aslında fikir sadece budur; nevruz iki çay arasından çıkmış, dünyanın kültür beşiğinden çıkmış, dünyaya ışık saçılan bir yerden, Dicle ve Fırat çaylarının arasından çıkmış. Bilirsiniz ki Avrupa her zaman her şeyi kendi ismine yazdı. Maalesef kültürün iki çay arasından çıktığını kendi adına yazamadı. Çünkü yayımlanan eserlerde gösterilir ki, dünyaya ışık iki çay arasından gitmiştir. Nevruz; sulh, barış, sevgi, öncelikle doğanın uyanışıdır. 21 Mart’tan sonra doğada bir uyanış, bir yeni nefes başlıyor. Bütün canlılar uyanır. Ona göre herkes bütün dünyada, her bir halk kendine göre bahar bayramını kutluyor. Avrupa’dan tut Uzakdoğu, Yakındoğu, Kafkaslar, tüm Türkiye, Türk dünyası ve herkes nevruzu başka bir isimle bahar bayramı olarak kutluyor. Aslında nevruz yeni bir gün demektir. Yeni bir nefes demektir. Doğanın uyanışıdır. Özellikle nevruz ile ilgili çok örf ve adetler var. Nevruz barış günüdür, nevruz huzurdur, mutluluktur" dedi.


Yapılan konuşmanın ardından Muş İl Jandarma Komutanı İsmail Şahin’in eşi Bahar Şahin, nevruz ateşinin üzerinden atladı. Daha sonra Muş Folklor Kulübü (MFK) Derneği tarafından bir gösteri yapıldı. Gösteri sonrası alana inen öğrenciler, nevruz ateşi üzerinden atlayıp, halaylar çekip, eğlenceli dakikalar geçirdi.


Düzenlenen nevruz kutlama programına MŞÜ Rektör yardımcıları Prof. Dr. Abdüllatif Tüzer ve Prof. Dr. Yaşar Karadağ, öğretim üyeleri ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yağmurlu havalarda ıslanmak istemeyen depremzede Meriç’in sesini duyan sağlıkçı Havva’dan afetzede aileye sıcak yuva Hatay’da depremin ilk günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak amacıyla görev alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, yağmurlu havada bir daha ıslanmak istemeyen 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesini sıcak yuvasına kavuşturmayı başardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşları hayata tutundurmak için mücadele etti. Sağlık personeli Ertuğrul, depremin yaralarını sarmak için kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. ATT Ertuğrul, depreme Antakya ilçesi Karaali Mahallesi’nde yakalanan 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesinin isteği üzerine afetzede aileye yuva yapabilmek için çalışma başlattı. Dernek aracılığıyla Altunay ailesine ev yaptırmayı başaran Ertuğrul, 2 odası ve 1 salonu olan evi Altunay ailesine teslim etti. "Yeterli maddi destek sağladığında yıl sonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz" Ülkem Okuyor Derneği olarak 2’nci evi teslim ettiklerini ifade eden Ertuğrul, "Depremin 37’nci gününde çadır okul açmıştık. Bugün ev yaptığımız öğrencimiz de o çadır okula gelen ilk öğrencilerimizden biriydi. Talent ve Meriç okulu açtığımızda koşa koşa gelmişti. Bu enkazlar bir gün kalkıp Hatay normale dönecek dememize neden oldular. Biz 2 aydır ev yapıyoruz. Öğrencilerimiz ve depremzede çocuklarımızın yaşam koşullarını düzeltmeye dert edindik. Çadırda ve barakada yaşayan öğrencilerimize ev yaparak hak ettikleri yaşamları sürmelerini istiyoruz. Bu depremden en çok çocuklar etkilendi. 15 aydır baktıklarında enkaz görüyorlar. Çadırda yaşıyorlar. Deprem üzerine oyunlar kuruyorlar. O yüzden buradaki çocukların daha iyi yaşam koşullarından yaşamaları için emek veriyoruz. ‘Ülkem Okuyor Derneği’ olarak ev yapmaya devam edeceğiz. Haftaya 4 ve 5’inci evlerimizin temelini atacağız. Durmadan yorulmadan Hatay’daki son çocuğun yüzünü güldürene kadar güldürmeye devam edeceğiz. Yeterli maddi destek sağladığında yılsonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz” dedi. "Yeni evim için çok heyecanlıyım ve çok mutluyum" Yeni evlerine kavuşan anne Esmeray Altunay, "Depremde evimiz yıkıldı. Çok kötü bir durumdaydık. Havva abla çocuklara mont ve ayakkabı getirmişti. Okula çağırdı. Oğlum Meriç’in doğum günüydü. O esnada Havva ablayı tanıdım. Eşimle beraber çadırdan suları dışarı atmaya çalışıyorduk. Ellerimiz, ayaklarımız ve çocuklar berbat bir haldeydi. Çocuklar sırılsıklamdı. Çocukların ayaklarında ne ayakkabı ne de çorap vardı. Yeni evim için çok heyecanlıyım. Çok mutluyum" ifadelerini kullandı.