- 19 Ağustos 2021 Perşembe 12:28

Dr. Dölek: “1966 depremini hatırlayan birçok insan hala aynı duygu yoğunluğunu yaşamakta”

A
A
A
Dr. Dölek: “1966 depremini hatırlayan birçok insan hala aynı duygu yoğunluğunu yaşamakta”

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Afet Yönetim, Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr.

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Afet Yönetim, Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. İskender Dölek, 2 bin 394 kişinin hayatını kaybettiği ve bin 489 kişinin yaralandığı 19 Ağustos 1966 Varto depreminin birçok dramı da beraberinde getirdiğini ifade etti.


19 Ağustos 1966 yılında Varto ilçesinde meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki depremi değerlendiren MŞÜ Afet Yönetim, Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. İskender Dölek, depremde hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına da başsağlığı diledi.



“Acıları hala taze, hala sıcak”


1966 depreminin ilçede birçok acıya yol açtığını kaydeden Dr. Dölek, “Deprem, sosyo-ekonomik anlamda göçlerin yaşanmasına, ilçenin yapısının değişmesine neden olurken, birçok dramı da beraberinde getirdi. Bugün 1966 depremini yaşamış, 1966 depremini hatırlayan birçok insan o günler söz konusu olduğunda hala aynı duygu yoğunluğunu yaşamakta. Nüfusunun büyük bir kısmını kaybeden, buna rağmen adeta küllerinden doğan Varto ilçesi, bu depremin anılarını hala taze bir şekilde saklamakta. Varto, Türkiye’nin en tehlikeli deprem hatlarından birinin yakınında yer alır. Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fayı olarak ifade ettiğimiz üçlü eklem zonu olarak literatürde yer alan jeolojik alanın Güneydoğu’sunda yer alan Varto ilçesi, Muş’un deprem riskinin ve Türkiye’nin deprem riskinin en yüksek olduğu yerlerden biri” dedi.



“Dünyada afetlerle yaşamak şeklinde bir paradigma değişmesi yaşanmakta”


Ülkede yaşanan son olayların afetlerle mücadele yerine afetlerle yaşama gerekliliğini gündeme getiren süreçler olduğuna dikkati çeken Dr. Dölek, “Son yaşanan olaylarda ülkemizde afetlerle mücadele etmek yerine afetlerle yaşamanın gerekliliğini gündeme getiren süreçleri bize hatırlatmakta ve göstermekte. Özellikle bütün dünyada afetlerle mücadele etmek yerine afetlerle yaşamak şeklinde bir paradigma değişmesi yaşanmakta. Ülkemizde bu değişen paradigmaya uymak zorunda. Ülkemizi afetlere karşı dirençli, afetlere karşı refleksleri sağlam, hızlı tepki veren yapıya dönüştürmemiz gerekiyor. Bunun dışında en önemli özelliklerden biri de acil durum yönetiminden risk yönetimine geçmemiz gerekiyor. Acil durum yönetiminde gerçekten ülkemizde çok ciddi ve önemli işler gerçekleştirilmekte ve önemli adımlar atılmakta. Afet yönetiminde temel ilkelerden bir tanesi yönetime katılım sayısı ne kadar fazla olursa ve yönetimsel süreç ne kadar tabana yayılırsa başarılı olmak şansı, başarılı olma ihtimali o kadar yüksek” ifadelerini kullandı.



“Multidisipliner bir yaklaşımla çözüm süreci üretmemiz gerekiyor”


Afetlerde dirençli bir Türkiye oluşturabilmek için afet okur-yazarı olan insanlar yetiştirmek zorunda olduklarını vurgulayan Dr. Dölek, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Bu eğitimleri anasınıfından başlayarak klasik eğitim algısı ve yöntemlerinden değiştirerek bu işin içerisinde eğitimcileri, program geliştiricileri de dahil ederek multidisipliner bir yaklaşımla çözüm süreci üretmemiz gerekiyor. Bizim yapmamız gereken en önemli şey üniversiteler, STK’lar ve kamu kurum ve kuruluşlarının dahil olduğu bir üst platform oluşturarak Türkiye’nin her bölgesinin, Türkiye’nin her ilinin, her ilçesinin çoklu risk, çoklu tehlike haritalarını oluşturarak bunlara yönetimsel anlamda da bağımlı olabilecek bir kanuni yapı ve düzenlemeyi oluşturmamız gerekiyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Rektör Çomaklı, Özbek heyetini kabul etti Orta Asya Türk dünyası yükseköğretim kurumlarıyla eğitim ve araştırma konularında ikili ilişkileri güçlendirerek yeni anlaşmalar yapmak amacıyla 2023 yılında Özbekistan’ı ziyaret eden ve fahri doktora ile onurlandırılan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı’ya iade-i ziyarette bulunan Özbekistan Beden Eğitimi ve Spor Üniversitesi yöneticileri, Rektör Çomaklı ile bir araya geldi. Özbekistan Beden Eğitimi ve Spor Üniversitesi Yenilik ve Bilimsel İşlerden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Bakhrom Musaev ile Yönetim ve Spor Etkinlikleri Düzenleme Fakültesi Dekanı Prof. Komil Ziyadullaev’den oluşan heyete, Edebiyat Fakültesi Güney-Doğu Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Baydemir ve Spor Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Muharrem Alparslan Kurudirek eşlik etti. Özbekistan Beden Eğitimi ve Spor Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bakhrom Musaev; Atatürk Üniversitesinin uluslararası alandaki prestijine dikkat çekerek, iş birliği fırsatlarının her iki kurum için de büyük fayda sağlayacağını belirtti. Görüşmeler sırasında, özellikle spor bilimleri ve beden eğitimi alanında ortak çalışmalar yapılması için mutabakata varıldı. Spor Bilimleri Fakültesini incelemek ve çeşitli temaslarda bulunmak için Atatürk Üniversitesinde bulunan heyet ayrıca, Kış Sporları ve Spor Bilimleri Enstitüsü, Atletik Performans Test ve Ölçüm Merkezi, Palandöken Kayak Merkezi ile Kayakla Atlama Kulelerini ziyaret ederek temaslarını sürdürdü. Özbek heyetin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Çomaklı, kendisinin de daha önce Özbekistan Beden Eğitimi ve Spor Üniversitesini ziyaret ettiğini ve bu ziyaretlerde, iki üniversite arasında eğitim-öğretim ve araştırma odaklı öğrenci ve akademik personel değişimi ile proje, yayın, patent, marka, kongre, sempozyum vb. ortak bilimsel çalışmaların yürütülmesi konularında fikir birliğine varıldığını hatırlattı. “Özbekistan ile Daima İyi ve Güçlü İlişkiler Kurmak İstiyoruz” İki ülke arasında üst düzeyde yoğunlaşan iş birliği sürecine, yükseköğretim adına katkı sunmak ve ilişkilerin güçlenmesinde pay sahibi olmak amacıyla bu ziyaretleri önemsediğine değinen Rektör Çomaklı şunları aktardı: “Gönül coğrafyasında bulunan üniversitelerle akademik iş birliği imkânlarının ileri noktalara taşınması için her türlü çabayı gösteriyoruz. Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projemizin bizlere kazandırdığı en önemli alışkanlıklar arasında yer alan uluslararasılaşma misyonumuza yönelik olarak Özbekistan ile daima iyi ve güçlü ilişkiler kurmak istiyoruz. Özellikle kış sporları konusunda kendisine rakip tanımayarak hemen her alanda Türkiye birinciliğini hiçbir üniversiteye bırakmayan Atatürk Üniversitesinin bu anlamda örnek alınacak birçok özelliği var. Spor Bilimleri Fakültemizle iyi bir ilişki içerisinde olacağınızı ve yapılacak iş birlikleriyle iki kardeş üniversitenin birbirine destek vereceğine gönülden inanıyorum.” Ziyaret, Rektör Çomaklı’nın konuklarına Doğu Anadolu Gözlemevi hakkında bilgi vermesi ve hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
Antalya Alanya Belediye Başkanı Özçelik: “İki ayda 176 ton akaryakıt tasarrufumuz var” Alanya Belediyesi Haziran Ayı Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. 12 ay boyunca Meclis’te gündem öncesinde geçtiğimiz ayla ilgili kamuoyuna bilgilendirmeler yapacağını belirten Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, “İki ayda geçen yıla göre; 176 ton akaryakıt tasarrufumuz var. Geliri arttıralım diye uğraşmanın haricinde giderleri de azaltmamız lazım diye düşündüğümüz için elimizden geldiğince beytül-malı korumaya gayret ediyoruz” dedi. Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik’in başkanlığında Belediye Haziran Ayı Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantının açılışında konuşan Başkan Özçelik, Kayseri’nin Kocasinan İlçesi’nde düşen ve iki pilotun şehit olduğu elim kazayla ilgili başsağlığı mesajını iletti. Başkan Özçelik, üniversite sınavına girecek öğrencilere de başarılar diledi. “Türk misafirperverliğini göstereceğimize inanıyorum” Turizmcilere çağrıda bulunan Başkan Özçelik, “Alanya tarım ve turizm finansal girdileriyle kendini bugünlere getirmiş bir şehir ve Almanya’nın FTI Turizm Şirketiyle ilgili dün kötü bir haber aldık. Belki beklediğimiz bir sonuçtu ama sezonun tam başında olması turizmle ilgili beklentimizi ve moralimizi bir miktar düşürmüş gibi olabilir. Ancak henüz turizm sezonunun başında olduğumuz için hem acentelerimiz hem otellerimiz hem de bu işle ilgilenen tüm profesyoneller konuyla ilgili önlem alabileceklerdir diye düşünüyorum. Sonucunda tüm otellerimizin içinde ağırladığımız misafirlerimiz var. Geçmiş yıllarda da şanssız bazı iflaslar olmuştu. O zaman göstermiş olduğumuz misafirperverliği şimdi de göstereceğimize inanıyorum. Misafirlerimiz, biz Türklerin Türk Misafirperverliğiyle tatillerini sonuna kadar Alanya’da tamamlayacaklardır” dedi. “Onlar bizim can dostumuz” Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) verilen sokak köpeklerinin uyutulmasıyla ilgili kanun önergesi hakkında da konuşan Başkan Özçelik, “Ben çiçekleri, ağaçları, bitkileri, hayvanları çok seviyorum. Daha önce seçim propaganda dönemimde birkaç yerde gündeme geldi. Hayvan severlerle sohbetlerimiz oldu. Benim kendime ait 12 köpek, 3 kedim olduğunu söylemiştim. Ben, Allah’tan başka hiç kimsenin bir canlının canını alabilme yetkisine sahip olduğuna inanmıyorum. Bizim canımızı kim verdiyse, canımızı o alır diye inanıyorum. Meclisimizde olan ve inşallah söylenen şekliyle çıkmayacağına inandığım bir kanun var. Hayvanların uyutulması ile ilgili bir çalışma var. Bu; bana göre ve inanıyorum ki bu salondaki herkesin inancına göre yanlış bir şey. Önce şahsım adına, sonra meclisimiz adına bunu kabul etmediğimizi söylemek istiyorum. Onlar bizim can dostumuz, onları ölüme götürmek yerine daha iyi koşullarda yaşamları için hep birlikte çalışmamız gerektiğine inanıyorum. Bu temennimin aksine düşüncesi olan herhangi bir arkadaşımızın bu salonda olmadığına inanıyorum. Bunun için sizin adınıza kendime, kendim adına da sizlere bu düşünceye inandığınız için teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. “Tüm raporları artısıyla eksisiyle açıklayacağız” Başkan Özçelik, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) grubu tarafından verilen iki önergeyi de okudu. “Üçüncü göz tarafından yapılacak denetime dair kararın bir an önce uygulanmasını, verilerin kamuoyuna açıkça paylaşılmasını istiyoruz” önergesiyle ilgili açıklama yapan Başkan Özçelik, “Belediyenin içini, dışarıdan üçüncü bir gözle denetletmemiz mümkün değil ama ilk üç ay için talebimiz olmuştu ve bize denetleme ile ilgili arkadaşlarımız, müfettişler gelecek. Belediye şirketlerinin denetlenmesi sürecinde bir hafta on gün içinde bitecektir. Onun denetlenmesi ve kontrolleri bittikten sonra Meclisimize tüm açık yüreklilikle raporları artısıyla eksisiyle açıklayacağımız yönünde şüpheniz olmasın. Belediyenin kendisinin geçmiş on yılının denetlenmesi mümkün değil. Belediyenin kendi içini sadece Sayıştay denetleyebiliyor. 2023 yılı denetlendi. 2024’ün ilk üç ayı denetlenecek. Bittiğinde artısı eksisi açıklanacak. Ancak belediye şirketleriyle ilgili söylediğiniz gibi kurulduğu günden bugüne kadar ki süreçlerini ‘elden geçireceğiz’ diyeyim Alanya deyimiyle” ifadelerini kullandı. Bir başka öneri olan meclis gündeminin siyasi parti başkanlarına da gönderilmesi konusunda Özçelik, “Meclis’te grubu olan tüm arkadaşlarımıza bunu veriyorduk. Değerlendirmeye alalım. Verilmesinde bir sakınca olduğunu düşünmüyorum. Meclis grubu olan arkadaşlarımızın partilerine de gönderilebilir” dedi. “Vatandaşlarımız kaçağa tevessül etmekten vazgeçmeli” Meclis toplantısında Alanya halkına çağrıda bulunan Başkan Özçelik, “Kurban Bayramı’yla ilgili tüm önemleri aldık ve acil şekilde müdahale etmemiz gereken durumlarla ilgili de hazırlıklarımız var. Az önce İmar Müdürlüğü’nün, Yapı ve Denetim Müdürlüğü’nün kaçaklarla ve imara uygun olmayan yapılarla ilgili çalışmalarına devam etmesi dileğinde bulundunuz. Aynı dilekte ben de bulunuyorum. Benim dileğim farklı bir yönde. Bizim işimiz kontrol ve denetlemek. Benim dileğim tüm Alanyalı vatandaşlarımızın; Alanya’ya sahip çıkmak, Alanya’yı güzelleştirmek adına kaçağa tevessül etmemesi yönünde. Bu şekilde elde edeceğiniz miktar çok önemli değil. 10, 100 veya 500 metrekare kaçak olduğu için elde edeceğiniz bu metrekarelerin ekonomik bir faydası olsa da bu Alanya’mızı maalesef çirkinleştirmekte, Alanya’mızın kalitesini aşağı doğru çekmekte ve bunun sonucunda hep beraber kaybetmekteyiz. Benim dileğim de bu yönde ve artık bu tevessülden tüm vatandaşlarımızın vazgeçmesidir. Meclis vasıtasıyla sizin dileğinizin öbür tarafını da ben diliyorum. Elimizden geldiğince kaçakla mücadele edeceğiz. Bunda da haksız değilim herhalde. Çünkü, hepimiz Alanya’da yaşıyoruz, hepimiz Alanya’nın ekmeğini yiyoruz. O zaman Alanya’ya bizler bakmalıyız” dedi. “İki ayda 176 ton akaryakıt tasarrufu yaptık” 12 ay boyunca Meclis’te gündem öncesinde geçtiğimiz ayla ilgili kamuoyuna küçük küçük bilgilendirmeler yapacağını belirten Başkan Özçelik, “Nisan 2024 karşılaştırmasında yüzde 28 mazot tasarrufuna gittik. Yaklaşık 102 ton yapar. Mayıs akaryakıt tasarrufumuz yüzde 19’a dayandı. Yaklaşık 72 ton yapar. Toplamında iki ayda geçen yıla göre; 176 ton akaryakıt tasarrufumuz var. Geliri arttıralım diye uğraşmanın haricinde giderleri de azaltmamız lazım diye düşündüğümüz için elimizden geldiğince beytül-malı korumaya gayret ediyoruz” diye konuştu. Meclis’te daha sonra grup sözcüleri gündeme dair konuşmalarını gerçekleştirdiler ve meclis gündemi görüşüldü. Belediye Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nün önergesiyle, kültürel değerlerin tanıtılması amacıyla 2000 yılından bu yana düzenlenen Alanya Uluslararası Turizm ve Sanat Şenliği’nin adı, oy birliğiyle Alanya Uluslararası Kültür Sanat ve Turizm Festivali olarak değiştirildi. “Alanya Türkiye’deki nadir şehirlerden biri” Bir açıklama yapan Belediye Meclis’i 2. Başkanvekili Abdurrahman Açıkalın, “Alanya Kültür Turizm ve Sanat Festivali hassasiyeti için teşekkür ederim. Alanya’da bir organizasyonun 22.’sini yapabilmek çok değerliydi. O kadar şanslıyız ki Türkiye’deki nadir şehirlerden bir tanesiyiz. Yirminin üzerinde hatta triatlon gibi otuzun üzerinde organizasyonları yapacak bir şehir olmak çok önemli. Bunun değerini biliyoruz ve daha da iyi olması için elimizden geleni yapıyoruz. Bu seneki festival ilk olarak yaşam boyu başarı ödülü ile öğretmen, eğitimci, araştırmacı, yazar fotoğraf sanatçısı değerli Haşim Hocamızı organizasyon seçici kurulu tarafından yaşam boyu başarı ödülü verildi. Hepimiz için bir gurur kaynağıydı. 2000’li yılların başında yapılan ancak daha sonra bir nedenden dolayı iptal edilen Alanya Uluslararası Akdeniz Karikatür Yarışması’nın da devamı konusunda bir girişimde bulunduk. Önümüzdeki yıldan itibaren bu yarışma devam edecek. Ayrıca şehrimizdeki tarihi mekanların içerisinde müzik barındırarak gün yüzüne çıkarmak ve değerlerini başta ülkemiz ve dünyaya tanıtmak adına başlattığımız Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın Tersane ve Kızılkule’de farklı farklı dinletileri oldu. Bunlar halkımızdan çok büyük bir teveccüh gördü. Devamı konusunda prensip kararı alındığını sizlerle paylamak isterim” dedi. Dizdaroğlu Kardeş Şehir Trakai’deki izlenimlerini aktardı Belediye Başkan Danışmanı Sadık Dizdaroğlu, Başkan Yardımcısı Hasan Servet Ünlü ile geçtiğimiz hafta Alanya’nın kardeş şehri Litvanya Trakai’deki izlenimlerini Meclis üyelerine aktardı. Dizdaroğlu, “Kardeş şehir gezileri 1993’te Cengiz Bey’le başlayan daha sonra eklenerek giden bir sayımız var. Kardeş şehir ilişkinlerinin turizm anlamında, siyasal bakış açısı ve vizyon anlamında ne kadar katkısı olacağını hepimiz biliyoruz. Biz, gelişmişliği nüfusa göre yorumlarız ama aslında kalesi olan küçük bir şehir. Yaptıkları gösteriler, ışıklar ve festivallerle on bine yakın nüfusu olmasına rağmen sadece üç günlük turizm festivaline yaklaşık 150 bin kişi geliyor. Belediye Başkanıyla orda görüştüğümüzde, “hayaliniz ne” dedim. “Tarihle teknolojinin birleştiği bir şehir ” dedi. Müzik çalan grupların hepsinin bir sanat okulları var ve eğitimlerini ona göre veriyorlar. Bütün Litvanya’daki festivallere bu mezun olan çocuklarla gidiyorlar. O yüzden vizyon anlamında bizim de bence bu tarz etkinlilerde alt gelişimi çocuklar üzerinden daha iyi yapmalıyız diye düşünüyorum. Bizi orada onure eden şeylerden biri Sayın Büyükelçimiz Görkem Bey çok ilgiliydi. Karaim Türkleri ve Kırım Türkleri yaşıyor. Buradaki Türklerle görüştüğümüzde unutulmadıkları konu 2013 yılında bizim Alanya olarak orada ev sahipliği yaptığımız bir festival vardı. Çok gururlanmışlar. Tekrar orada onunla ilgili bir adım atılmasını istediler. Daha büyük bir organizasyon yani temsilen iki kişinin gitmesi değil de daha büyük bir organizasyon istediler. Büyükelçimiz de bu konuda ne isterseniz ben desteğe hazırım dedi. Azerbaycan Büyükelçimiz, Çek Cumhuriyeti Büyükelçisi ve beş ülkeden 11 tane kardeş şehir vardı. Bizi gerçekten çok ayrı bir noktada tuttular” dedi. Minik ziyaretçiden park isteği Abdurrahman Alaattinoğlu Ortaokulu öğrencileri de meclis salonundaki toplantıyı takip ettiler. Toplantı sonunda Başkan Osman Tarık Özçelik, söz isteyen beşinci sınıf öğrencisi Zeynep Serra Gülnaz adlı öğrenciyi konuşma yapması için davet etti. “Ne istediğini ben de sizinle birlikte öğreneceğim” diyen Başkan Özçelik, meçli makam koltuğuna oturan kız öğrenciyi, medeni cesaretinden dolayı tebrik etti. Zeynep Serra Gülnaz ise, “Burada bulunan Başkanımız ve Meclis Üyelerimiz sizinle gurur duyuyorum. Düzensiz yapılaşma çok var ve bize oynayacak parklar, bahçeler kalmıyor. Biz de huzurlu ve özgür oynayamıyoruz. Buna “dur” diyerek, düzensiz yapılaşmayı durdurmalıyız ve daha çok parklar yapmalıyız” dedi. Minik öğrencinin konuşması mecliste büyük alkış aldı. Başkan Özçelik, “Geleceğin Başkanına huzurlarınızda teşekkür ediyorum ama büyüdüğün zaman inşallah muhalefet olmazsın. Ailene de senin gibi bir evlat yetiştirdikleri için teşekkür ediyorum” dedi.
Bursa Yenişehir’de ‘Hayat boyu öğrenme’ etkinlikleri başladı Yenişehir Halk Eğitimi Merkezi’nin Hayat Boyu Öğrenme Haftası çerçevesinde hazırladığı etkinliklerin açılışında konuşan Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, Hayat Boyu Öğrenme haftasını kutlayarak, tüm kursiyerlere ve usta öğreticilere teşekkür etti. Yenişehir Halk Eğitimi Merkezi, Hayat Boyu Öğrenme Haftası’nda hazırlanan etkinliklerin açılışını Şehit Astsubay Ömer Halisdemir Kültür Merkezi’nde yaptı. Açılışa Yenişehir Kaymakamı Mustafa Güney, Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, protokol üyeleri, okul müdürleri, öğretmenler, kursiyerler ve öğrenciler katıldı. Programda, Yenişehir’deki öğretmenlerin oluşturduğu Kılıç Kalkan ekibinin gösterisi, giyim teknolojisi kursiyerlerinin diktikleri kıyafetlerden hazırlanan defile, bağlama kursunun öğrencilerinin mini konseri ve halk oyunları ekibinin gösterilerisunuldu. Programda konuşan Yenişehir Kaymakamı Mustafa Güney, “1996 yılında tüm dünyada 1-7 Haziran Hayat Boyu Öğrenme Haftası olarak kutlanmaya başladı. Peygamber Efendimiz de beşikten mezara kadar ilim tahsilini tavsiye ediyor. Yani bizim kültürümüzde hayat boyu öğrenme durumu zaten var. Yenişehir’in nüfusa oranla yüzde 12’si Halk Eğitimi Merkezi’nden eğitim almıştır. Bu oran yüzde 10 olan Avrupa ortalamasından bile yüksektir. Öğrenmenin sonu yok. Halk Eğitimi Merkezleri’nde yüzlerce alanda kurs açılabiliyor. Yeterli sayı olan 12 kişi olduğu müddetçe talep edilen kurs açılabiliyor. Daha fazla kişinin bu kurslardan faydalanmasını sağlayalım” açıklamasında bulundu. “Hayatta öğreneceğimiz çok şey var” Programda konuşan Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel de, “Bu hafta boyunca düzenlenecek çeşitli programlarla eğitim ve öğretimin yaşının olmadığını bir kez daha görüyoruz. Halk Eğitimi Merkezi’mizin her yaştan vatandaşımıza ulaşarak, çeşitli öğrenme fırsatları sunuyor. Eğitim sadece okul yıllarıyla sınırlı kalmıyor, hayatımızın her anında da bizimle oluyor. Aslında insan son nefesini verdiğinde değil, öğrenmeyi bıraktığında ölür. Çünkü hayatta daima öğreneceğimiz çok şey vardır” dedi. Hayat boyu öğrenmenin, gelişmenin ve ilerlemenin önemli bir süreç olduğuna vurgu yapan Başkan Ercan Özel, “Hayat boyu öğrenme, her yaşta ve her aşamada gerçekleşebilir. Çocuklar için ilk bilgiler, gençler için yeni bir beceri edinmek, yetişkinler için ise kariyerlerinde ilerlemek adına öğrenmek hayatımızın her anında vardır. Her yeni bir bilgi parçası, bize dünyayı daha iyi anlama ve etkili bir şekilde katkıda bulunma fırsatı sunar. Hz. Ali’nin de dediği gibi, ‘Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum’ derken sadece öğretmenlere verdiği değeri değil, aynı zamanda öğrenmeye verdiği değeri de ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.