YEREL HABERLER - 09 Kasım 2013 Cumartesi 15:38

Yemenli Kadın Aktivist Muş’ta

A
A
A
Yemenli Kadın Aktivist Muş’ta

Yemenli kadın aktivist Tevekkül Karman, Muş Alparslan Üniversitesi’nin (MŞÜ) davetlisi olarak geldiği Muş’ta, ‘Arap Baharı: Sosyolojik olgu mu? Politik kurgu mu?’ konulu bir konferans verdi.
Muş Alparslan Üniversitesi Sebahattin Zaim Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinliğin açılış konuşmasını yapan MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, Yemen'deki devrimde aktif rol oynadığını belirttiği Tevekkül Karman ile 1 yıldır görüştüklerini söyledi. Karman’ın çok ciddi bedeller ödeyerek Yemen devriminde özellikle gençlere ön ayak olduğunu kaydeden İnanç, “Şüphesiz ki gerek coğrafyalarda gerek ülkelerde gerekse insan hayatındaki değişimler çok kolay gerçekleşmiyor. Çoğu zaman bunda bedel ödemek gerekiyor. Eğer bedel ödemeseniz zaten bir değişimin, bir dönüşümün kıymeti de olmuyor. Eğer bir şey değişecekse, bir şey dönüşecekse muhakkik herkesin başta kendi nefsinde olmak üzere toplumun bir bedel ödemesi gerekir. Basit bir ticaretin bile bir bedeli vardır” diye konuştu.
İslam dünyası diye tanımlanan coğrafyada herkesin büyük sıkıntılar içerisinde olduğunu belirten İnanç, İslam ülkelerini idare edenlerin Batılıların etkisini altında kaldığını kaydetti. Bu durumun başta İslam coğrafyası olmak üzere hiçbir toplumun kaderi olmadığını söyleyen MŞÜ Rektörü İnanç, “İşte bugün bedel ödeyecek, ben olmaktan çıkıp topluma mal olmak isteyen şahsiyetlere ihtiyaç vardır. Tevekkül bacımız da bunlardan birisidir” ifadelerini kullandı.
Daha sonra konferansa başlayan Karman, katılımcıları hem Türkçe hem de Kürtçe selamladı. Türkiye’de ve Muş’ta olmaktan mutluluk duyduğunu vurgulayan Karman, İslam ülkelerinde yaşayanların aynı rüyayı görmek istediklerini söyledi. Aynı rüyadan kastının demokratik, özgür ve insanca yaşanan ülkeler olduğunu belirten Karman, “Arap Baharı'nın yaşandığı ülkelerdeki gençler, adalet, özgürlük ve hürriyetlerini elde etmek için bir karar almışlardır. Bu gençler; genç erkekler ve genç kızlar, rüyalarını gerçekleştirmek için kesinlikle şiddete başvurmuyor ama değerleri için yollarda, caddelerde öldürülmeyi göze alıyorlar. Bu insanlar çağımızın en sert diktatörlerinden birini Yemen’de indirmeyi başardılar. Tunus, Libya, Mısır ve Yemen’de diktatörleri indirmeye başardılar, en son olarak inşallah Suriye’deki Beşar Esed denilen diktatör de indirilecektir. Evet. Başaracaklar. Bu yüce insanlığın rüyasını görenler, en son Esed’i de düşürecekler, buna inanıyorum” şeklinde konuştu.
Devrimin bir günde veya bir gecede olmayacağını vurgulayan Karman, sürenin haftalar, aylar hatta senelere varacak kadar uzayabileceğine dikkat çekti. Devrimin devam eden bir süreç olduğunu söyleyen Karman, “Aslında devrim diktatörlerin devrilmesi ile başlar. Bu sadece başlangıçtır, son değil. Bir diktatörün devrilmesi, bir devrimin başarısının başlangıcıdır. Tabii peşinden başka aşamalar da onu izleyecektir. İkinci aşama ise diktatörün, zamanında yerleştirdiği devletin içerisinde bulunan örgüt ve kişilerin temizlenmesi aşamasıdır. Sivil ve askeri idaredeki yolsuzluğun bertaraf edilmesi de bir aşamadır” şeklinde konuştu.
Mısır’da yaşanan olaylara da değinen Tevekkül Karman, Mısır’daki darbenin sadece Mursi ve İhvan’a karşı gerçekleşmediğini belirtti. Karman, “Darbe aynı zamanda 25 Ocak'ta başlayan gençlik hareketlerine karşı da gerçekleşti. Aynı zamanda barışçıl ve insan hak ve hürriyetlerini engellemeye yönelik bir hamle oldu. En önemli şey ise olağanüstü hal icrasının gerçekleşmesidir. Mısır’daki darbe insanların en temel hakkı olan yaşama hürriyetine dahi engelleme koymaktadır. Darbe ile Rabia ve Nahta Meydanı'nda 3 binden fazla insan öldürüldü. Mısır halkı ve Mısır gençliği bunun karşısında umutsuzluğa kapılmadı” açıklamasını yaptı.
Konuşmasının sonunda Mısır’da meydanlarda halk tarafından seslendirilen özgürlük şarkısını okuyan Karman, Rabia işareti yaparak Mısır devrimine destek verdiğini açıkladı.
Ardından soru cevap bölümüne geçildi. Bir dinleyicinin, "Arap Baharı diş güçler tarafından destekleniyor mu?" sorusuna cevap veren Karman, batının kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini belirterek, yaşanan devrimde sadece Türkiye’nin maddi hiçbir beklenti içerisinde olmadan halkın yanında olduğunu söyledi. Karman, “Türkiye, maddi zarara uğramasına rağmen diktatörlerin yanında değil de halkın yanında olduğunu göstermiş ve buna göre hareket etmiştir. Ben Türkiye halkına ve iktidarına teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.