GÜNDEM - 24 Haziran 2025 Salı 19:29

Muş’ta muhtarlara "Koruyucu Aile Olmak" eğitimi verildi

A
A
A
Muş’ta muhtarlara "Koruyucu Aile Olmak" eğitimi verildi

Muş Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, "Türkiye Aile Yılı Söyleşileri" kapsamında anlamlı ve bilgilendirici bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.


Muş Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Türkiye Aile Yılı Söyleşileri kapsamında anlamlı bir etkinliğe imza attı. İl Müdürlüğü konferans salonunda, Muş merkeze bağlı mahalle ve köy muhtarlarına yönelik "Koruyucu Aile Olmak" konulu bir eğitim verildi.


Eğitimde, koruyucu aile olmanın önemi, süreçleri ve sağladığı faydalar detaylı bir şekilde ele alındı. Muhtarlara, çocukların sağlıklı bir aile ortamında büyüme hakkının önemi vurgulanarak, koruyucu aile sisteminin bu konuda nasıl bir çözüm sunduğu aktarıldı. Katılımcıların konuyla ilgili soruları da yanıtlandı.


Bu eğitimle, yerel yönetimlerin önemli temsilcileri olan muhtarlar aracılığıyla koruyucu aile uygulamasının daha geniş kitlelere ulaşması ve farkındalığın artırılması hedefleniyor.



Muş’ta muhtarlara "Koruyucu Aile Olmak" eğitimi verildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Didim’de jandarma ve belediyeden işletmelere sıkı denetim Aydın’ın Didim ilçesi Akbük Mahallesi’nde jandarma ekipleri ile Didim Belediyesi zabıta ekipleri tarafından işletmelere yönelik gerçekleştirilen denetimlerde toplam 3 milyon TL’yi aşan idari para cezası uygulandı. Didim İlçe Jandarma Komutanlığı koordinesinde, Didim Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Birimi ekipleri ile birlikte Akbük Mahallesi’nde faaliyet gösteren işletmelere yönelik denetim gerçekleştirildi. Denetimlerde işletmelerin Kolluk Bildirim Sistemi (KBS) terminal ve yetki belgeleri, müzik yayın izinleri ile ses seviyesi (desibel) ölçümleri kontrol edildi. Yapılan denetimler kapsamında 19 işletme kontrol edilerek, 352 şahsın GBT sorgusu yapıldı. Denetimlerde 7 işletmenin müzik yayın izin belgesi olmadan yayın yaptığı, 2 işletmede ise ses seviyesinin yasal sınırların üzerinde olduğu tespit edildi. Bu ihlaller nedeniyle Didim Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Birimi tarafından ilgili 9 işletmeye, 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 20. maddesi kapsamında her biri için 334 bin 287 TL olmak üzere 3 milyon TL’nin üzerinde idari para cezası uygulanacağı öğrenildi. Öte yandan, bir işletmeye KBS sistemine kolluk terminali üzerinden bağlanmaması nedeniyle 136 bin 189 TL, 2 işletmeye de çalışan bildiriminde bulunmaması nedeniyle kişi başı 778 TL olmak üzere ek idari para cezaları kesildi. Yetkililer, halkın huzur ve güvenliğini sağlamak adına denetimlerin artarak süreceğini belirtti.
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta robotik diz cerrahisi başladı Kahramanmaraş’ta HG Hospital bünyesinde robot destekli diz cerrahisi uygulanmasıyla birlikte kentte robotik diz ve kalça protezi ameliyatları dönemi resmen başladı. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ökkeş Bilal’in gerçekleştirdiği ameliyatlarda yapay zeka destekli robotik sistem kullanılıyor. Bu yöntem sayesinde protezlerin hastaya özel açı ve konumlarla yerleştirildiği, ameliyat sonrası iyileşme süresinin ise önemli ölçüde kısaldığı belirtildi. Yeni yöntem sayesinde hastaların ameliyat sonrası aynı gün yürüyebildiği, bağ dokularına daha az müdahale edildiği için hastanede kalış sürelerinin de kısaldığı vurgulanıyor. Prof. Dr. Ökkeş Bilal, "Kahramanmaraş’ta bir ilk olarak robotik diz cerrahisine başlattık. Diz protezlerinde ve kalça protezlerinde artık dünya robot kullanmaya doğru gidiyor. Biz de HG Hospital Hastanesi olarak bunun gerisinde kalmayıp robotik diz protezi ameliyatlarına başladık. Robot kullanıldığında protezi kişiye özel yerleştirebiliyoruz ve bizim kullandığımız noktaları var. Konvansiyon yöntemde yaptığımızda bunları dizi robota tanıdıktan sonra robot kendisi hangi protezi hangi açıda nasıl yerleştireceğini bize öngörüyor. Biz de ona göre robotla beraber kişiye özgü protezleri yerleştiriyoruz. Tabii bu daha çabuk rehabilitasyonu ve hataları minimize etmeye çalışıyor. Hastalar ameliyat olduktan hemen sonra yürüyebiliyor. Bağlarda vesaire çok gevşetme yapmadığımız için hastalar hastanede kalış süresini azaltıyor. Şu ana kadar olan ameliyatlarda hastalar memnun, kendilerinin memnun olduğunu görüyoruz. Bundan sonra zaten dünyada bu trend protez ameliyatları robotla yapılma yoluna doğru gitmeye başladı. Herhalde bir gelecek 20 yılda bu yapay zekanın teknolojinin gelişmesiyle beraber konvansiyonel yöntemlerin kullanılmayacağını düşünüyorum" dedi.
Antalya Antalya Havalimanı tuvaletinde doğum yapan Rus turist tahliye oldu, ilk kez konuştu Antalya Havalimanı’nda 2024 yılında engelli tuvaletinde doğum yaptıktan sonra bebeğini terk ettiği iddiasıyla yargılanan 19 yaşındaki Rus vatandaşı Ekaterina Burnazkina davasında yerel mahkemenin verdiği 15 yıl hapis cezası İstinaf Mahkemesi’nin kararıyla bozuldu. Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, olayın "yakınını öldürmeye teşebbüs" değil, "terk" suçu olduğuna hükmederek Ekaterina Burnazkina’nın tahliyesine karar verdi. İlk kez kameralara konuşan Ekaterina Rusya’ya gönderilen bebeğinin telefondaki fotoğrafını sık sık öpüp duygusal anlar yaşadı. Antalya Havalimanı’nda geçtiğimiz yıl 13 Ekim Pazar günü akşam saatlerinde bir engelli tuvaletinde temizlik görevlisi tarafından klozet içerisinde yeni doğmuş bebek bulundu. İhbar üzerine gelen polis tarafından yapılan araştırmada, bebeğin bulunmadan 12 dakika önce Rusya vatandaşı Ekaterina Burnashkina (18) tarafından terk edildiği tespit edildi. Bebeği terk eden Ekaterina Burnashkina’nın, annesi Elena Burnashkina (47) ile birlikte pasaport kontuarlarına giderek ülkeden çıkış işlemlerini yaptırdığı belirlendi. Moskova’ya gitmeye hazırlanan Ekaterina Burnashkina ile annesi, Antalya Emniyet Müdürlüğü Havalimanı Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındı. Yeni doğan bebek de sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Bebeğin annesi Ekaterina Burnashkina ise başka bir hastaneye götürülerek tedaviye alındı. Havalimanı görüntüleri ortaya çıkmıştı Genç kız ve annesinin dava dosyasına giren Antalya Havalimanı’nda yaşadıkları o anlar güvenlik kameralarına yansımıştı. Görüntülerde, annesiyle birlikte tur operatörünün minibüsüyle havalimanına gelen genç kızın elinde valiz, annesinin elinde ise poşetler görülüyor. Oldukça sakin görünün genç kız, eşyaları kargoya teslim ettikten sonra koridorda bir süre geziniyor. Görüntülerde, bir ara iki eliyle belini tuttuğu da kameralara yansıyor. Ardından engelli tuvaletine giren genç kızı annesinin kapıda beklediği ve ardından tuvaletten çıkan kızının elini tutarak oradan uzaklaştığı görülüyor. Görüntülerin devamında genç kız ve annesinin polis kontrol noktasında gözaltına alındıkları ve polis karakoluna götürüldükleri kameralara yansıyor. Tutuklandılar Hastanedeki tedavisinin ardından poliste ifadesi alınan Ekaterina Burnashkina ile annesi Elena Burnashkina sevk edildiği nöbetçi hakimlik tarafından ‘Yakın akrabayı kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan tutuklandı. Bebek devlet korunmasına alındı, 7 ay sonrası Rus yetkililere teslim edildi Bebek, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından korumaya alınırken, genç kadın ile annesi aynı cezaevine konuldu. Antalya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıkan ikiliden Elena Burnashkina ’nın adli kontrol şartıyla tahliye edilirken, Ekaterina Burnashkina ’nın ise tutukluluk halinin devamına karar verildi. Bebek ise tedavisinin ardından Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce koruma altına alındı ve 7 ay 18 gün süren bakım sürecinin ardından Rusya Federasyonu yetkililerine teslim edildi. Bu arada 9 ay süren yargılama sonunda "Yakın akrabayı kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan Ekaterina Burnashkina 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ekaterina Burnashkina’nın avukatları kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. Tahliye oldu, ilk kez konuştu Tüm bu gelişmelerin ardından yerel mahkemenin verdiği 15 yıl hapis cezasını Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi bozdu. Ceza dairesi olayın "Yakın akrabayı kasten öldürmeye teşebbüs" değil, "terk" suçu olduğuna hükmedip 9 ay cezaevinde kalan Ekaterina’nın tahliyesine karar verdi. Ekaterina tahliyesinin ardından ilk kez İhlas Haber Ajansı (İHA) kameralarına konuştu. Ekaterina: "Gebeliğimi bilmiyordum, kızımı almak istiyorum" Ekaterina, Türkiye’ye tatil amacıyla geldiğini ve gebe olduğunu olay anına kadar bilmediğini belirtti. Havalimanında lavaboya gittiğinde ani sancılarla karşılaştığını ve bilincinin yerinde olmadığını ifade eden Ekaterina, "Lavaboda çocuk doğdu. O an korktum ve oradan ayrıldım. Kendimi toparlayıp çocuğumu almak için geri döndüğümde polisler yanıma geldi" dedi. Cezaevinde kızının fotoğrafını ilk kez gören Ekaterina, duygusal anlar yaşadı. "Kızımı kendim büyütmek istiyorum. Çok güzel bir kızım var. Rusya’ya gider gitmez kızımı alacağım" diyen Ekaterina, yarım Türkçeyi cezaevinde öğrendiğini ve en çok et yemeyi özlediğini sözlerine ekledi. Avukatlardan açıklama: "Adalet gecikmeli de olsa tecelli etti" Ekaterina’nın avukatlarından Ayşegül Kübra Polat, yerel mahkemenin "Yakın akrabayı kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan verdiği cezanın hatalı olduğunu ve başından beri "terk" suçu çerçevesinde savunma yaptıklarını vurgulayarak, "Kamuoyu, olayı eksik ve yanlış bilgilerle öğrendi. Olayın arka planı çok farklıydı. İstinaf Mahkemesi, ilk celsede doğru kararı verdi. Ekaterina’nın annesi de daha önce beraat etmişti, bu karar da onandı" diye konuştu. Polat, bebeğin Antalya Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nde bakıldığını, ancak geçen ay Rusya’ya götürüldüğünü belirterek, Ekaterina’nın bebeğini almak için hukuki mücadelesinin süreceğini ifade etti. Avukat Beyza Nur Polat İlya ise, "9 ayın sonunda Ekaterina özgürlüğüne kavuştu. Bu dosya başından beri karmaşıktı ve Türkiye’de infial uyandırdı. Ancak müvekkilin eylemi ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ değildi. Mahkemede bunu anlattık ve emsal oluşturabilecek bir karar çıktı" dedi. Ekaterina’nın 9 Temmuz’da tahliye olduğunu ve birkaç gün içinde Rusya’ya döneceğini belirten İlya, beraat için Yargıtay’a başvuracaklarını sözlerine ekledi. Kızının fotoğrafını öptü Cezaevinde kızının 9 aylık fotoğrafını gören Ekaterina, fotoğrafı öperken gözyaşlarına hakim olamadı. Annesiyle yaptığı görüntülü görüşmede de duygusal anlar yaşayan Ekaterina, kızına kavuşma umudunu dile getirdi.
Kayseri Başkan Büyükkılıç’tan Erciyes’te hafta sonu ziyareti Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; hafta sonunda Erciyes’e çıkarak hem vatandaşlarla hem de esnafla bir araya geldi. Başkan Büyükkılıç; "Erciyes’in kışı başka, yazı başka güzel" sözleriyle doğa ve huzur arayan herkesi bu eşsiz atmosfere davet etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; şehrin simgelerinden olan Erciyes Dağı’nda hafta sonunu değerlendirdi. Serin yayla havası ve eşsiz dağ manzarası eşliğinde vatandaşlarla buluşan Başkan Büyükkılıç, hem bölge esnafıyla sohbet etti hem de Erciyes’in dört mevsim sunduğu güzelliklere dikkat çekti. Ziyareti sırasında sıcak ve samimi ilgiyle karşılaşan Büyükkılıç, doğayla iç içe zaman geçirmenin önemine vurgu yaptı. Başkan Büyükkılıç, "Erciyes’in kışı başka, yazı başka güzel. Hafta sonunu fırsat bilip Kayseri’mizin gözbebeği Erciyes’e çıkan kıymetli hemşehrilerimizle ve esnaflarımızla selamlaşıp, sohbetler ettik. Bir yanda serin yayla havası, diğer yanda mis gibi dağ kokusu. Erciyes, dört mevsim yaşayan bir güzellik. Doğayla iç içe, huzur dolu anlar yaşamak isteyen herkesi Erciyes’e bekliyoruz" ifadelerini kullandı. Büyükşehir Belediyesi’nin, Erciyes’i yalnızca bir kış turizmi merkezi olarak değil, yılın her döneminde yaşanabilir ve tercih edilen bir destinasyon haline getirme vizyonu doğrultusunda çalışmaları sürüyor.
Antalya Profesörden denizlerin akciğerleri ’deniz çayırı’ uyarısı Akdeniz’in biyolojik çeşitliliğini destekleyen ve oksijen üretimiyle "denizlerin akciğerleri" olarak bilinen deniz çayırları yok olma tehdidiyle karşı karşıya. Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, deniz çayırlarının önemine ve karşı karşıya kaldıkları tehditlere dikkat çekerek, "Bu çayırları kaybedersek Akdeniz tamamen çölleşir" uyarısında bulundu. Deniz çayırlarının, özellikle Posidonia çayırlarının Ege kıyılarından Marmara’ya kadar uzanan sahil şeridinde yaygın olarak görüldüğünü belirten Prof. Dr. Gökoğlu, bu bitkilerin ekosistem açısından kritik bir rol üstlendiğini vurguladı. Gökoğlu, "Deniz çayırları, birçok canlının besinini oluşturuyor. Balıkların yavruladığı, yavrularının saklandığı alanları oluşturuyor. Ekosistemde oksijen sağlıyor, deniz içi erozyonu önlüyor" dedi. Çapalama, kirlilik ve sıcaklık artışı yok oluşu tetikliyor Antalya kıyılarında da yaygın olarak görülen Posidonia çayırlarının özellikle sert zeminlerde tutunduğunu belirten Prof. Dr. Gökoğlu, gemilerin çapa atmasının bu hassas çayırları yok ettiğini ifade etti. Gökoğlu, "Çapalama hem eziyor hem de kırklıyor, yani deniz tabanını sürüyor. Kirlilik ve suyun aşırı derecede ısınması da çayırların ölümüne neden oluyor. Bunları kaybedersek Akdeniz çölleşir, çünkü bu çayırların içerisinde birçok canlı yaşıyor. Hatta köklerinde dahi canlılar barınıyor, birçok canlının da yaşam alanı yok olmuş olur" diye konuştu. "Denizleri havuza çevirdiler, Posidonia’lar yok oldu" Antalya kıyılarındaki bazı bölgelerde yapılan kıyı düzenlemelerinin çayırları yok ettiğini belirten Gökoğlu, şöyle devam etti: "Sıçan Adası’nın batısında güzel Posidonia çayırları vardı, yok oldu. Beldibi’ne doğru olan bölgelerde de aynı durum söz konusu. Alanya tarafında oteller deniz önünü havuz haline getirdi, mendirek yaptılar, doldurdular. Bu uygulamalar su sirkülasyonunu engelliyor, deniz suyunu ısıtıyor ve Posidonia’lara zarar veriyor." Gökoğlu, özellikle nehirlerden gelen kirliliğin Posidonia çayırlarının yapraklarına tortu bırakarak fotosentezi engellediğini söyleyerek, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: "Bu tortular oksijen alışverişini kesiyor, bitkinin fotosentez yapmasını engelliyor. Çapalama ise en fazla tahribatı veriyor."