YEREL HABERLER - 14 Nisan 2012 Cumartesi 14:56

TÜRKİYE KAMU-SEN NEVŞEHİR İL TEMSİLCİSİ TURGAY ÇETİN:

A
A
A
TÜRKİYE KAMU-SEN NEVŞEHİR İL TEMSİLCİSİ TURGAY ÇETİN:

Sen Nevşehir İl Temsilcisi Turgay Çetin, Nevşehir`deki bazı sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin görev ve sorumluluklarının dışına çıktığını söyledi.
Türkiye Kamu-Sen Nevşehir İl Temsilcisi Turgay Çetin düzenlediği basın toplantısında, geçtiğimiz günlerde sendikaları ve sendikalarının şube başkanlarına yönelik Memur-Sen İl Temsilcisi Mustafa Özdemir ve Vatan Şehitleri ve Gazileri Derneği Başkanı Ramazan Çiftçi`nin açıklamalarına cevap verdi.
Duygu ve düşüncelerinin, Nevşehir`de görev yapan tüm idari ve adli yetkililerin, bütün sivil toplum kuruluşlarının yönetici ve üyelerinin, vatandaşların engin sağduyularıyla değerlendirmesini isteyen Çetin, bağlı bulundukları konfederasyonlarının yetkili kurulları ile yaptıkları İnceleme ve araştırmada; Nevşehir`de faaliyette bulunan bazı sivil toplum kuruluşlarının, kanunlardan kaynaklanan görev ve sorumluluk alanlarının dışına çıktıkları ve sorumlu oldukları kanunları hiçe saydıklarını gözlemlediklerini kaydetti.
Tüm kamuoyunun önünde cereyan eden olaylara ve gelişmelere baktıklarında, bazı sendika ve dernek yöneticilerinin sürekli olarak konfederasyonlarına, şube başkanlarına ve dolayısıyla üyelerine hakaret etmeye özel gayret gösterdiklerini ifade eden Turgay Çetin:
``Yaptıkları tüm açıklama ve demeçlerinde tarafımıza husumet gösterdikleri, eleştiri ve değerlendirme sınırlarını aştıkları, hakkımızdaki duygu ve düşüncelerini açıklamak yerine, içlerindeki kin ve nefreti ortalığa saçtıkları anlaşılmaktadır.Yaptıkları tüm uygulama ve açıklamalarında konfederasyonumuzu ve üyelerini sürekli olarak aşağılamakta ve töhmet altında bırakmaya çalışmakta oldukları, planlı olarak kışkırtıcı açıklamalarla, devlet bürokrasisi içerisinde ve toplum nazarında üyelerimizin ve dolayısıyla konfederasyonumuzun itibar kaybetmesine özel bir gayret göstermekte oldukları anlaşılmaktadır. Halkımızın daha mutlu ve daha müreffeh yaşamasını amaçlamak yerine, hasbelkader ele geçirmiş oldukları mevkilerini, kendi ikballeri için gaddarca kullandıkları, çeşitli nedenlerle ellerine geçirdikleri kamu gücünü, gönülleri kazanmak yerine, gönülleri daha çok nasıl kırarız diye kullandıkları, devlet memurları arasında ve toplum içerisinde sürekli kavga çıkartarak, gerginlikler üzerinden kendi menfaat alanlarını genişletmekte oldukları anlaşılmaktadır.İlimizdeki bazı sendika ve derneklerin, siyasi parti edasıyla açıklamalar yaptıkları, sivil toplum örgütü maskesi takarak her türlü siyasi gelişmelerde öncü kuvvet olarak parti propagandası yaptıkları anlaşılmaktadır. Günümüzdeki ortamdan güç ve cesaret alarak büyük bir gurur ve kibre kapıldıkları, kendilerine katılmayan, kendileri gibi düşünmeyen her kese, her kuruma en ufak bir tahammül göstermedikleri ve sürekli hakaret ettikleri anlaşılmaktadır.Siyasal ortamdan güç ve cesaret aldıkları belli olan bazı mevki sahibi şahısların, kendileri gibi düşünmeyen herkesi dışlamakta ve ötelemekte oldukları, dedikodu, gıybet, yalan, iftira, haset, çekememezlik, kin, nefret, riya, gösteriş ve ğulül günahlarına, gün geçtikçe battıkları anlaşılmaktadır.
Yaptıkları iyilikleri, gazetelerde çarşaf çarşaf anlatarak, hatta anlatmak az kalır, köpürterek, bağırarak haykıran bu mevki sahibi kişiler hakkında ne söylenebilir? Aynı mevki sahibi kişiler, yaptıkları iyilikler üzerinden herkesi suçlarlarsa, buna nasıl cevap verilir? Allah rızası için yapılmışsa bir iyilik, her yerde bunu anlatarak kendilerine paye çıkaran şahıslarda, ar ve haya var mıdır?`` dedi.
Nevşehir Vatan Şehitleri ve Gazileri Derneği Başkanı Ramazan Çiftçi`yi kasteden Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Turgay Çetin, bazı sivil l toplum kuruluşu yöneticilerinin şehit, gazi ve yakınlarına yönelik gerçekleştirmiş oldukları hizmetlerla övündüğünü ifade ederek bundan duydukları rahatsızlığı dile getirdi.Çetin açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
``Söz konusu şahısların, bu tutumlarını ısrarla ve devamla tekrarlamakta oldukları da müşahede edilmektedir. Ayrıca, aynı şahısların, ``Sen iyilik yaptın mı?`` diyerek başkalarını da suçladıkları, başkalarını da töhmet altında bırakmaya çalıştıkları müşahede edilmektedir. Bütün sivil toplum kuruluşlarının yasalardan kaynaklanan görev ve sorumluluklarına odaklanmaları ve bu kapsamda bazı sendika ve dernek başkanlık mevkilerini işgal eden şahısların kendi ikballeri için sağa sola çamur atmaktan vazgeçmeleri konularında, ümidimizi koruduğumuzu belirtiyoruz. Siyasi ortamdan güç bularak gurur ve kibre kapılmamalarını, fitne ve fesat tohumları ekmek yerine, toplumda iyiliği ve güzelliği yaymalarını, siyasi-ideolojik kin gütmemelerini, intikam alma hırsıyla gönüller kırmamalarını, samimi olarak bir kez daha belirtiyoruz``
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Batman Batman’a eksi birinci katta 30 milyonluk "dikey tarım" yatırımı Batman Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan üç katlı dikey tarım serası, hem büyüklüğü hem de teknoloji altyapısıyla Türkiye’nin en dikkat çekici tarım yatırımları arasına girdi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da benzeri bulunmayan, komşu ülkelerde dahi örneği olmayan tesis, bölgenin tarımsal üretim vizyonunu değiştirmeye hazırlanıyor. Yaklaşık 30 milyon TL’lik yatırımla eksi birinci katta hayata geçirilen hidroponik sera, 1100 metrekarelik dikey üretim alanıyla klasik 6 dönümlük seraya eş değer kapasite sağlıyor. Topraksız tarım yönteminin en gelişmiş örneklerinden biri olan tesiste, fesleğen başta olmak üzere pek çok aromatik bitki üç katlı sistemde yıl boyunca kontrollü şekilde yetiştiriliyor. Hidroponik sistem sayesinde bitkilerin gelişim süresi neredeyse yarı yarıya düşüyor. Toprakta 65 günde yetişen fesleğen, bu teknolojik serada 30 günde hasat edilebiliyor. Ayrıca üretimde kullanılan su miktarı da büyük ölçüde azalıyor. Topraklı tarımda bir günde tüketilen su, bu tesiste tüm sezon boyunca kullanılabiliyor. Böylece yüzde 95’e varan su tasarrufu sağlanıyor. Uzmanlar, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerinin belirginleştiği bir dönemde su verimliliği sunan bu tip seraların bölge tarımı için hayati öneme sahip olduğuna dikkat çekiyor. Tesis, şu an 20 kişiye istihdam sağlıyor. Üretim hattında sadece taze fesleğen değil, katma değerli aromatik ürünler de hazırlanıyor. İşletme, bölgede ilk kez üretilen fesleğen reçeli, sütlü fesleğen reçeli, pesto sosu ve fesleğen şerbeti ile gastronomi alanında da yeni bir pazar oluşturmayı hedefliyor. Batman OSB’deki bu yatırımın, hem modern tarımın hem de katma değerli ürün üretiminin bölge ekonomisine uzun vadede ciddi katkı sunması bekleniyor. Firma Yatırımcısı Metin Başak, Türkiye’deki en büyük dikey tarım tesisinin kurmanın mutluluğu ve heyecanını yaşadıklarını söyledi. Yapılan yatırımın yaklaşık 30 milyon olduğunu ifade eden Başak, "Bu tesis sera aydınlatmaları için kullanılan LED ışıkların AR-GE’sini yaptığımız kapalı alan dikey tarım tesisidir. LED verimliliğinin etkisi üzerine farklı bitkileri deneme çalışmalarımız bulunmaktadır. Bu tesis yaklaşık 30 milyonluk bir yatırımdır" dedi. "Topraksız tarım stratejik yatırım haline gelmiştir" Özellikle küresel iklim değişikliklerinin gündemde olduğu bu dönemlerde bu sistemlerin geleceğin sistemleri haline geldiğini vurgulayan Başak, "Küresel iklim değişikliği ve özellikle de kuraklık artmasından dolayı geleceğin tarımı denilen akıllı tarımdır. Dünyada ve ülkemizde topraksız tarım stratejik yatırım haline gelmiştir. Topraklı tarıma göre daha fazla verim elde edilmektedir. Tıbbi ve aromatik bitki grubundan fesleğen üretimi yapılmaktadır. Katma değeri yüksek bir bitkidir. Yetiştirilen ürünler işlenerek reçel, marmelat, şerbet ve fesleğenli süt reçeli gibi gıdalara dönüştürülmüştür. Marul ve çilek gibi bitkiler üzerinde de AR-GE çalışmaları devam etmektedir" diye konuştu. "Yüzde 95 su tasarrufu" Hidroponik ve Dikey Tarım Sistemleri Uzmanı Öğr. Gör. Esra Okudur, topraksız tarım sistemlerinin geleceğin tarım sistemleri olduğunu söyledi. Bu sistemin özellikle su tasarrufu sağladığına dikkati çeken Okudur, "Batman ilinde dikey tarım ile topraksız tarım yöntemleriyle bitkilerin yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bu tesiste fesleğen bitkisinin yetiştiriciliği yapılmaktadır. Kapalı alan dikey tarım sistemlerinde sürdürülebilir tarımın yapılmaktadır. Bu ortamlarda bitkilerin istediği ışık, sıcaklık, CO2 ve oransal nemi ayarlayabilme imkanı sağlamaktadır. Kontrollü ortamlar olduğu için kimyasal ilaç kullanımı minimize edilmektedir. Yapılan yetiştiricilikte yaklaşık yüzde 95 oranında su tasarrufu sağlamaktadır. Gübreleri de etkin bir şekilde kullanmaktayız. Bitkilerin istediği gübreleri ayarlayabilme imkanı sağlanmaktadır. Bitkiler hızlı ve sağlıklı bir şekilde yetiştirilmektedir" dedi. Firmanın Üretim Sorumlusu Ziraat Yüksek Mühendisi Nuri Elik de, bu sistemin topraklı yetiştiriciliğe oranla çok daha sağlıklı ve katma değerinin yüksek olduğunun altını çizdi. Elik, "Topraklı yetiştiriciliğe kıyasla 6 kat daha fazla dikim yapılmaktadır. Bu tesis 1000m2 alanda üretim yapılmaktadır. Topraksız tarım yöntemi olan NFT dediğimiz kanallar içerisinde yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bölgemizde bu şekilde yapılan üretim tesisi bulunmamaktadır" şeklinde konuştu.
Batman Batman’da Gömek Yaylası’nda yeraltında cami bulundu Batman’ın Sason ilçesine bağlı Karameşe köyü Gömek Yaylası’nda köylüler tarafından tesadüfen yeraltı camisi bulundu. Cehennem Deresi yakınlarında bulunan yapının içindeki mimari detaylar, bilinmeyen bir tarihe işaret ediyor. Kayalık bir yamacın altında açılan küçük bir oyuktan girilen yeraltı yapısında mihrap, duvarlara gömülü ses yalıtımı amacıyla kullanıldığı değerlendirilen onlarca küp ve kimliği bilinmeyen büyük bir mezar bulunuyor. Yapının bulunduğu alanda yapılan yüzey incelemesinde, aralarında çocuk mezarlarının da yer aldığı çok sayıda uzun mezar tespit edildi. Daha önce Batman Valiliğince bölgede yapılan araştırmalarda elde edilen eserlerin Batman Kültür Envanteri’ne işlendiği bilinirken, bu yeraltı camiine dair herhangi bir kayıt bulunmaması dikkat çekti. Caminin keşfine tanıklık eden doğa yürüyüşçüsü Sabahattin Atalay, Cehennem Deresi’nden geçtikten sonra karşılaştıkları manzara karşısında şaşkına döndüklerini ifade ederek, "Gömek Yaylası’nda doğa yürüyüşü yaparken köylüler bir oyuk gösterdi. İçeri girince karşılaştığımız manzara gerçekten şaşırtıcıydı. Mihrap tamamen sağlamdı. Duvarların içine gömülü çok sayıda küp vardı, bunların akustik için kullanıldığı öğrendim. İçeride büyükçe bir mezar bulunuyor. Dışarı çıktığımızda da onlarca mezarın yaylaya yayıldığını gördük. Tarihin derinliklerinden çıkmış gibi bir yapı. Dönemi bilinmiyor, uzman incelemesi gerekiyor. Yaptığım araştırmada uzmanlar, yapının mimarisinin ilk bulgularla Orta Çağ - erken İslam dönemi veya daha eski bir kültüre işaret edebileceğini, ancak net tarihlemenin ancak kapsamlı bir arkeolojik çalışma ile yapılabileceğini belirttiler" dedi.
Ordu Ordu’da telefon dolandırıcılarına darbe: 3 tutuklama Ordu İl Emniyet Müdürlüğü tarafından telefon dolandırıcılara yönelik yapılan operasyon kapsamında, gözaltına alınan 13 şüpheliden 3’ü tutuklandı, 31 şahsa adli işlem yapıldı. İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, dolandırıcılık olaylarının engellenmesi ve şüphelilerinin yakalanması için çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda ekipler, şüpheli şahısların Fatsa ilçesinde gençleri hedef alarak adlarına banka hesapları ile hat çıkardıklarını, bu işlem karşılığında hesap kiralama bedeli olarak para verdiklerini ve kiralanan banka hesapları üzerinden ülke genelinde çok sayıda vatandaşı dolandırıldığını tespit etti. Bunun üzerine Fatsa Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Asayiş Şube Müdürlüğü ve Fatsa İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından Ankara ve İstanbul İllerini kapsayan Fatsa merkezli ’nitelikli dolandırıcılık, banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması’ suçları kapsamında 7 şahsa yönelik eş zamanlı operasyon gerçekleştirildi. Operasyonda 5 şüpheli Fatsa ilçesinde, 2 şüpheli ise Ankara ve İstanbul illerinde yakalanarak suç unsurları ile birlikte gözaltına alındı. Operasyonun devamında ise 6 şüpheli daha gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 13 şüpheliden 3’ü tutuklanırken, 10 şüpheli ise savcılık kararıyla serbest bırakıldı. Operasyonda ayrıca, dolandırıcı şahıslara hesaplarını kullandırdığı tespit edilen 31 şahsa da adli işlem yapıldı.
Ankara Ticaret Bakanlığı: "Yunanistan’daki eylem nedeniyle İpsala ve Kipi Gümrük Kapılarında tır işlemleri yapılamamaktadır" Ticaret Bakanlığı Yunanistan’da çiftçilerin başlattığı eylem nedeniyle Yunanistan tarafındaki yolun tır geçişlerine kapatılmasından dolayı İpsala ve Kipi Gümrük Kapılarında işlemlerinin yapılamadığını açıkladı. Ticaret Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Yunanistan’daki çiftçilerin başlatmış olduğu grev nedeniyle Yunanistan tarafındaki yolun TIR geçişlerine kapatılmasından dolayı 02.12.2025 tarihi akşam saatlerinden itibaren İpsala ve Kipi Gümrük Kapılarında TIR işlemleri yapılamamaktadır. Grev kapsamında Yunanistan’ın Bulgaristan sınırında bulunan Ormenio Gümrük Kapısının da çiftçiler tarafından kapatıldığı bilgisi alınmıştır" ifadelerine yer verildi. Bazı araçların geçişi için gerekli girişimlerde bulunulduğu aktarılan açıklamada, "Frigorifik tır araçlarında bulunan balık, yumurta, meyve ve sebze, çiçek, tıbbi malzeme ve ADR belgesine sahip kimyasal madde taşıyan tankerlerin grevden muaf tutulması konusunda gerekli girişimlerde bulunulmuştur. Yunanistan’ın Bulgaristan ve Makedonya’ya açılan sınır kapılarında da grev sebebiyle eylemlerin yapılacağı, bu sınır kapılarında da tır geçişlerine izin verilmeyeceği, grevin 15-21 Aralık tarihine kadar süreceği bilgisi edinilmiştir. Bu süreçte tırların diğer gümrük kapılarına yönlendirilmesi önem arz etmektedir" denildi.