GÜNDEM - 15 Ekim 2025 Çarşamba 17:16

KÜN’de 2025-2026 akademik yılı açılış dersinde Gazze ele alındı

A
A
A
KÜN’de 2025-2026 akademik yılı açılış dersinde Gazze ele alındı

Kapadokya Üniversitesi (KÜN) 2025-2026 eğitim öğretim yılında Gazze’nin ele alındığı açılış dersi Fabrika Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Açılış programı, KÜN Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar’ın öğrencilere ve öğretim elemanlarına hitabıyla başladı. Ardından Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesinden Doç. Dr. Halid Üveysi ’Filistin, Gazze ve İnsanlık’ başlıklı açılış dersini verdi.


Öğrencilerin ve öğretim elemanlarının büyük ilgi gösterdiği açılış dersine KÜN Mütevelli Heyeti Başkanı Funda F. Aktan ve Ürgüp Kaymakamı Ömer Coşkun da katılarak açılış heyecanını paylaştı.


Açılış dersinde konuşan KÜN Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, KÜN’ün kurulduğu 2005 yılından bu yana akıl, ahlak, adalet ve adap ilkeleri doğrultusunda ilerlediğini belirtti. Kapadokya Üniversitesinin sadece diploma veren bir kurum değil; zihinsel, kültürel ve sosyal dönüşümün merkezinde yer alan bir eğitim ortamı olduğunu vurguladı. Karasar; "Üniversitemiz; eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve topluma hizmet olmak üzere üç temel sacayağı üzerinde yükseliyor. Akademisyenlerimizin görevi artık yalnızca bilgiyi aktarmak değil; öğrencilerimize rehberlik etmek, vizyon kazandırmak ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmelerine öncülük etmektir" ifadelerini kullandı.


KÜN kurucusu Alev Alatlı’nın mirasına da atıfta bulunarak Filistin’de yaşanan insanlık dramına dikkat çeken Karasar; "Alev Alatlı Hocamız, hasta yatağında dahi her gün Gazze’den haber almayı ihmal etmedi. Bugün bir soykırım varsa, bu Gazze’de bütün dünyanın gözleri önünde yaşanıyor. Bizler hiçbir zaman buna sessiz kalmadık, kalmayacağız" dedi.


Doç. Dr. Halid Üveysi: "İnsanlığı kaybetmişiz gibi hissediyorum"


Açılış dersinde "Filistin, Gazze ve İnsanlık" başlıklı sunumunu gerçekleştiren Doç. Dr. Halid Üveysi, konuşmasında İslam coğrafyasında 20. yüzyıl boyunca yaşanan dönüşümlere değindi. Filistin’de yaşanan trajediyi anlatarak dünyadaki sessizliğe dikkat çeken Üveysi; "Yeni bir akademik yıla başlıyoruz ancak Gazze’de öğrenciler iki yıldır bomba altında ders görüyor. On binlerce öğrenci ve öğretim üyesi şehit oldu. Dünyadan bu kadar sessizlik ve acizlik beklemiyorduk" ifadelerini kullandı.


Üveysi, adaletin insanlık için vazgeçilmez bir değer olduğunu vurgulayarak şunları ekledi: "İnsanlığı kaybetmişiz gibi hissediyorum. En son Filistin’e gittiğimde ümmetten bir fert olarak utandım. Gazze’yi yalnız bıraktık. Kapadokya Üniversitesinin adalet, insan haysiyeti ve vicdan temelli yaklaşımını büyük bir takdirle karşılıyorum" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Genel Cerrahi Uzmanı Gökbayır: "Hemoroidde tedavi yakınmanın düzeyine göre planlanıyor" Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Hakan Gökbayır, hemoroid tedavisinde ilk adımın bağırsak alışkanlıklarını düzene sokmak olduğunu söyledi. Tedavi yaklaşımının hastanın yakınmaları ve muayene bulgularına göre değiştiğine vurgu yapan Gökbayır, şikayetlerin ilerlemesi ile lazer tedavisinin de öne çıkan seçeneklerden biri olduğuna dikkat çekti. Güven Çayyolu Tıp Merkezi Genel Cerrahi Bölümü’nden Uzm. Dr. Hakan Gökbayır, halk arasında basur ya da mayasıl olarak bilinen hemoroidin, anüs bölgesindeki toplardamarların genişlemesiyle ortaya çıktığını belirtti. Hemoroidde ağrı, makattan kanama, kaşıntı ve tahriş, akıntı ve ıslaklık hissi gibi şikâyetler görülebileceğini ifade eden Dr. Gökbayır, lazer tedavisinin temel amacının damarlara enerji vererek hemoroid damarlarını büzüştürmek ve kapatmak olduğunu söyledi. Gökbayır, lazerin özellikle uygun hastalarda etkili bir seçenek olabildiğini vurguladı. "Tanı muayene ile konur, gerekirse rektoskopi yapılır" Tanının çoğu zaman muayene ile konulduğunu belirten Gökbayır, "Bazı hastalarda tanıyı netleştirmek için rektoskopi yapılması gerekebilir. Hemoroid oluşumunda genetik yatkınlık, uzun süren kabızlık, gebelik, obezite ve düzensiz tuvalet alışkanlığı önemli nedenler arasındadır. Orta dereceli hemoroidlerde lastik bant ligasyonu, infrared ve skleroterapi gibi yöntemler de anestezi gerektirmeden uygulanabilir" dedi. Gökbayır, daha ileri durumlarda ise anestezi ile yapılan yöntemlerin daha iyi sonuç verebildiğini belirterek, bu aşamada lazer, longo (stapler hemoroidopeksi) ve anüs bölgesindeki atardamarın bağlanması gibi seçeneklerin değerlendirilebileceğini aktardı. "Tedavi planı kişiye özel yapılmalı" En iyi sonucun, hastanın muayene bulguları ve şikayet düzeyine göre doğru yöntemin seçilmesiyle elde edildiğini vurgulayan Gökbayır, "Hangi yöntemin tercih edileceğine; yaş, yaşam tarzı, şikayetlerin şiddeti ve ne kadar sık tekrar ettiği ile muayene bulgularına göre karar vermek gerekir. Cerrahi yöntemler arasında hemoroidlerin kesilip çıkarılması ve dikişle kapatılması yöntemi de günümüzde hala kullanılmaktadır. Bu işlemlerde ileri teknolojik cihazlardan yararlanılabiliyor" şeklinde konuştu. Hemoroid ameliyatı olan hastaların çoğunun aynı gün ya da ertesi gün taburcu edildiğini belirten Dr. Gökbayır, uygulanan yönteme ve kanama, şişlik, akıntı gibi şikayetlerin olup olmamasına göre iyileşme süresinin 1 hafta ile 1 ay arasında değişebildiğini söyledi. Ayrıca hastanın çoğu zaman ameliyat günü ayağa kalkabildiğini ve kısa sürede günlük yaşama dönebildiğini ifade etti.
Diyarbakır Diyarbakır’da il kanser danışma kurulu toplantısı yapıldı Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Emre Asiltürk’ün başkanlığında, dünyada ve Türkiye’de sıklığı gittikçe artan kanserin önlenmesine yönelik tedbirlerin alınmasını amaçlayan il kanser danışma kurulu toplantısı yapıldı. Toplantı, Dicle Üniversitesi, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, İlçe Sağlık Müdürleri ile Kamu ve Özel Hastane yöneticileri ile Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri sorumlu hekimlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Emre Asiltürk yaptığı açılış konuşmasında, ‘’İldeki kanser çalışmalarının etkin yürütülebilmesi, kanser kayıt, tarama, erken teşhis, kanser kontrol, epidemiyolojik araştırma ve benzeri konularda müdürlüğümüze görüş bildirmek, eğitim programlarına öneri ve katkı sağlamak amacıyla il kanser danışma kurulu toplanmıştır. Kanser, önlenebilir, erken tanı ile tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bilgi eksikliği, korku, ihmal gibi nedenlerle tanı geciktiğinde tedavi de güçleşmektedir. Aynı zamanda sosyal, psikolojik, ekonomik yönden de hasta, hasta yakınları ve toplumun önemli bir kısmını etkileyebilmektedir. Kanser türlerinin uyarılarını erken tespit etmek, bulgularını araştırmak ve ileri tetkik için hastaların sevk edilmesi, erken tanı şansını arttırmaktadır. 2025 yılının ilk 11 ayında İlimizde yapılan toplum tabanlı kanser tarama faaliyetlerinde meme kanseri taraması 27 bin 808 kadına yapılmış, 681 şüpheli olguya rastlanan kadın takibe alınmış olup 56 kadına da kanser tanısı konularak tedavilerine başlanmıştır. Serviks kanseri taraması 38 bin 817 kadına yapılmış, 416 şüpheli olguya rastlanan kadın takibe alınmış olup 3 kadına da kanser tanısı konularak tedavilerine başlanmıştır. Kolon kanseri taraması 54 bin 564 kadın-erkeğe yapılmış, 444 şüpheli olguya rastlanan hasta takibe alınmış olup 2 kişiye kanser tanısı konularak tedavilerine başlanmıştır. Toplum tabanlı yürütülen kanser taramaları kapsamında 40-69 yaş arası kadın nüfusa meme kanseri, 30-65 yaş arası kadın nüfusa serviks kanseri (Rahim Ağzı), 50-70 yaş arası kadın-erkek nüfusa bağırsak kanseri taramaları yapılmaktadır. Kanserde erken teşhis konulması amacıyla taramalar Aile Sağlığı Merkezleri, Sağlıklı Hayat Merkezleri, Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), mobil KETEM’lerimizde ücretsiz olarak yapılmaktadır’’ dedi. Toplantıda, kanser birim sorumlusu Dt. Hülya Batgi’nin 2025 yılı aktif kanser kayıt istatistiği ve toplum tabanlı kanser tarama faaliyetlerine ait veriler ile ilgili sunumu sonrası, Diyarbakır’da yürütülen kanser tespit ve kayıt çalışmaları, tarama, erken teşhis, kontrol ve epidemiyolojik araştırmalar görüşüldü.