SAĞLIK - 11 Nisan 2022 Pazartesi 17:13

“Türkiye’de 150 bin civarında Parkinson hastası var”

A
A
A
“Türkiye’de 150 bin civarında Parkinson hastası var”

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Polikliniği Uzmanı Dr.

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Polikliniği Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Dilek İşcan, Parkinson Hastalığı’nın ilaç tedavisi dışında, cihaz destekli tedavilerden apomorfin tedavisinin de hastanede uygulandığını söyledi.



Dr. Öğr. Üyesi İşcan, “Dünyada 10 milyon, ülkemizde 150 bin civarında Parkinson hastası olduğu düşünülmektedir. Parkinson hastalığı sıklığı yaş ile birlikte arttığından yaşlı nüfusun fazla olduğu ülkelerde hastalığın görülme oranı da artmaktadır. Ülkemizde her yıl yaklaşık 10 bin yeni teşhis konulduğunu tahmin edilmektedir. Toplumumuz, hızla yaşlanan toplumlar arasında sayılmaktadır. Artan yaşlı nüfusa bağlı olarak önümüzdeki yıllarda ülkemizde Parkinson hastalığında artış yaşanması beklenmektedir. Parkinson hastalığı var olan tedavilerle yakınmaların iyileştirilebildiği ve hastanın yaşamını daha az engeller hale getirilebildiği nörodejeneratif hastalıklardandır. Parkinson’da erken tedavinin hastalığın ilerlemesini geciktirmeye yardımcı olduğu ve kaliteli yaşam süresini uzattığı yönünde bilgiler mevcuttur. Bu nedenle toplumsal farkındalık ve bilinçlenme oluşturmak adına her yıl 11 Nisan tüm dünyada “Dünya Parkinson Hastalığı Günü” olarak ilan edilmiştir. Parkinson hastalarının önde gelen problemlerinin başında hareket ve denge problemleri gelmektedir. Bu problemlerle baş etmede tek başına ilaç tedavisi yetersiz kalmaktadır. İlaç tedavisine mutlaka egzersiz ve spor programları eklenmelidir. Egzersiz sadece yürüyüş, denge ve duruşu düzeltmekle kalmaz, Parkinson hastalığının depresyon, durgunluk, yorgunluk ve kabızlık gibi diğer belirtilerinin düzeltilmesine de yardımcı olur. Egzersizler mutlaka ömür boyu yapılmalıdır. Egzersiz seçimini mutlaka hasta hekimiyle birlikte kararlaştırmalıdır. Egzersiz dışında bahçe işleri ile uğraşmak, yüzme gibi uğraşılar da olumlu katkılar sağlar. Parkinson hastalığının bir sonucu olarak konuşma problemleri yaşanabilir. Konuşma esnasında yavaş ya da hızlı konuşabilir veya tereddüt ederek duraklayabilirler. Konuşma bozukluğu gelişen hastalarda konuşma ve dil terapistlerinin de faydası olmaktadır. Parkinson hastalığında sindirim sistemi problemleri sık rastlandığı için beslenmenin düzenlemesi önemlidir. Bunun için; bol sıvı almak gerekir. Lifli gıdalar tüketilmelidir. Beyaz ekmek yerine tahıllı ekmek yenmeli, sebze yemekleri her öğünde tüketilmelidir. Meyve suyu yerine meyvenin kendisi tüketilmelisi faydalıdır. Pirinç, makarna ve patates tüketimi sınırlandırılmalı, hamur işi gıdalardan uzak durulmalıdır. Beslenme düzeni ayarlanırken ilaçların etkinliğini artırmak için sabah ve öğlen öğünlerinde protein içeren gıdalar tüketilmemeli, et, süt, yumurta, ayran, yoğurt gibi gıdalar akşam öğünlerine kaydırılmalıdır. Parkinson hastalığı nedeniyle tedavi alan hastalarda bakla kullanımına da dikkat edilmelidir. Parkinson tedavisinde kullanılan ilaçlar dopamin içerir. Bakla da dopamin içerdiği için hastanın alması gerektiğinden daha fazla dopamin almasına yol açarak zararlı etkiler oluşabilir" dedi.



İşcan, "Covid-19 hastalığı süreci tüm toplumu olumsuz etkilediği gibi Parkinson hastalarımızda da olumsuz etkiler oluşturmuştur. Hastalarımız genelde yaşlı bireyler olduğu için bu süreçte evde kalmışlardır. Daha az hareket etmişlerdir. Kontrollerini aksatmışlardır ve hastalıkları ilerlemiştir. Hastalarımızın gerektiğinde gerekli önlemleri alarak kontrollerini aksatmamaları önemlidir. Evde egzersizlerine devam etmelidirler. Bu dönemde en çok sorulan soru aşı ile ilgilidir. Parkinson hastalarımızın aşı olmalarına engel başka bir durum yoksa mutlaka aşı olmalarını önermekteyiz. Parkinson Hastalığı’nın ilaç tedavisi dışında, cihaz destekli tedavilerden apomorfin tedavisi hastanemizde uygulanmaktadır. Herkese sağlıklı günler dileriz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.