EKONOMİ - 13 Şubat 2025 Perşembe 15:44

Niğdeli süt üreticilerinden marketler ve sanayicilere fiyat tepkisi

A
A
A
Niğdeli süt üreticilerinden marketler ve sanayicilere fiyat tepkisi

Niğdeli süt üreticileri, Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği çiğ süt fiyatı olan 17,15 TL’ye rağmen sütlerini 12 liraya satmak zorunda kaldıklarını belirterek, bu şartlar altında hayvancılığı sürdüremeyeceklerini ifade ettiler.


Niğde Damızlıklık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nde bir araya gelen üreticiler, Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği fiyatın altında süt alımı yapan büyük firmalar ve artan maliyetler altında ezildiklerini ifade ederek, bu şartlar altında hayvanlarını satmak zorunda kalacaklarını söylediler. Niğde Damızlıklık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Bilgehan Güney, büyük şirketler lehine değil, küçük çiftçi lehine düzenlemeler yapılması gerektiğini söyledi. Güney, "Buradan süt toplayan sanayici firmalara sesimizi duyurmak istiyoruz. Ulusal Süt Konseyi’nin açıklamış olduğu fiyatın altında süt toplanıyor. Ulusal Süt Konseyi sıcak sütü minimum 15 TL, soğuk sütü ise 17,15 TL olmasını belirledi. Fakat Niğde’de sıcak süt 14 TL, soğuk süt ise 15,5 TL’den toplanıyor. Üreten çiftçimizin eline geçen para, o sütün raflardaki fiyatının çok altında. Yemi, elektriği, veteriner hizmetlerini karşılamakta zorlanırken, tüketici de yüksek fiyat ödüyor. Bu işin kazananı büyük zincir marketler, sanayiciler ve aracılar oluyor, üretici kazanmıyor. Oysa asıl yükü sırtlayanlar bizleriz. Sabahın köründe ahırında işe koyulan, yağmurda çamurda hayvanına bakan, elinde kalan sütü değerinin çok altında satmak zorunda kalan küçük üreticiler emeğinin karşılığını alamıyor. Süt üreticisini koruyacak adil fiyat politikaları geliştirilmeli, büyük şirketler lehine değil, küçük çiftçi lehine düzenlemeler yapılmalı, üreticinin doğrudan pazara erişimini sağlayacak kooperatifler desteklenmelidir" dedi.



"Üreticiler hayvanlarını kesime gönderiyor"


Girdi maliyetlerindeki artış ve büyük sanayicilerin düşük alımları nedeniyle üreticinin zarar ettiğini ifade eden Güney, şunları söyledi:


"Bugün küçük çiftçiler, hayvanlarını kesime göndermek zorunda kalıyor. Çünkü yem fiyatları altında ezilirken, sattıkları süt ellerine geçen parayla maliyetlerini bile karşılamıyor. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Eğer bu düzen böyle devam ederse, yakında süt üreticisi kalmayacak, halk daha pahalıya süt ve süt ürünleri almak zorunda kalacak."


Üretici Harun Evkaya ise Ulusal Süt Konseyi’nin fiyat açıklamasının ardından raflardaki peynire hemen zam geldiğini ancak bu artışların kendilerine yansımadığını ifade etti. Girdi kalemlerinden sadece yemin kilosunun 13 TL olduğunu söyleyen Evkaya, "Sütü 15 TL ile sattığımız zaman biz ne kazanacağız?" dedi.



"Köylülerin durumu iyileşmezse şehre göç başlar"


Üretici Erdoğan Ergen üretim yapan çiftçinin desteklenmesi gerektiğini ifade ederek, "Köylülerin durumu kötüye giderse şehirlere yığılma olacak. Üretimi bırakıp gelip kapıcı olacak, kahvehanede çırak olarak çalışacağım. Köyler boşalacak. Üretimin yürümesi, köylümüzün olması lazım" dedi.


18 yıldır Niğde’de süt üretimi yapan Yusuf Musalli ise, fiyat dengesizlikleri devam ederse hayvanlarını satacağını ve üretimi bırakacağını ifade etti. Musalli, "Eskiden bir ton süt sattığımızda bir asgari ücret ediyordu ancak şimdi 1 kilo sütten 8 TL zarar ediyoruz. Yorulduk, dayanacak gücümüz kalmadı" ifadelerine yer verdi.



Niğdeli süt üreticilerinden marketler ve sanayicilere fiyat tepkisi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.