EĞİTİM - 31 Temmuz 2025 Perşembe 18:03

NÖHÜ’nün ERA-NET Projesi tamamlandı

A
A
A
NÖHÜ’nün ERA-NET Projesi tamamlandı

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nin paydaş olarak yer aldığı ve TÜBİTAK tarafından desteklenen "Connecting Sustainable Agroecosystems and Farming with Circular Bioeconomy and New Technologies" başlıklı ERA-NET Cofund projesi, 2022-2025 yılları arasında başarıyla yürütülerek tamamlandı.


Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesinde düzenlenen proje sonuç toplantısı, proje ekibinde yer alan fakülte öğretim üyesi Prof. Dr. Çiğdem Ulubaş Serçe ile fakülte öğretim üyelerinden Prof. Dr. Sedat Serçe’nin hayatını kaybeden evlatları ve Fakülte öğrencisi Deniz Serçe anısına gerçekleştirildi.


Bulgaristan, Estonya, İspanya, İtalya, Litvanya, Polonya ve Türkiye’nin yer aldığı Avrupa’nın yedi farklı ülkesinden 10 araştırma kurumunun eş zamanlı yürüttüğü çok ortaklı ve disiplinler arası proje kapsamında sürdürülebilir tarım sistemlerinin geliştirilmesi, toprak sağlığının iyileştirilmesi, biyolojik çeşitliliğin artırılması ve tarımsal üretimin döngüsel biyoekonomi ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmesine yönelik çalışmalar gerçekleştirildi.


Proje sürecinde elde edilen veriler, sonuç toplantısında proje ekibinden Prof. Dr. Çiğdem Ulubaş Serçe, Prof. Dr. Mustafa Avcı, Prof. Dr. Ayhan Gökçe ve Doç. Dr. Khavar Jabran ile projeye katkı sunan Arş. Gör. Dr. Ramazan İlhan Aytekin, Arş. Gör. Dr. İbrahim Köken, Arş. Gör. Musa Sürücü ve Doktora Öğrencisi Muhammed Ekemen tarafından kamuoyu ile paylaşıldı.


Proje kapsamında toprak besin uygulamaları, bitki rotasyonları ve farklı ekim sistemlerinin toprak kalitesi, verimlilik ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkileri detaylı şekilde analiz edildi.


Niğde ve TR 71 bölgesinde tahıl-baklagil karışık ekiminin hem verimi hem de yem kalitesini yükselttiğini ortaya koyan araştırmalar biyokömür ve çiftlik gübresi uygulamalarının toprak parametrelerini olumlu yönde etkilediği, karışık ekimle birlikte bu uygulamaların yabancı ot popülasyonunu azalttığı, bitkilerde görülen hastalık etmenlerinin yayılımını düşürdüğü ve zararlı böcek sayısını azaltırken faydalı tozlayıcı, avcı ve parazitoit böceklerin sayısını artırdığı tespit edildi.


Projede yer alan diğer araştırma kurumlarının çalışmaları kapsamında, arpa ve baklagiller gibi kültür bitkileri ile koyun ve tavuk gibi çiftlik hayvanları arasındaki etkileşimler incelendi. Ayrıca biyokömürün tarım ve hayvancılıkta sürdürülebilir kullanımı konusunda çeşitli öneriler geliştirildi. Verim kayıtları, toprak düzenleyici stratejiler ve tarımsal yönetim uygulamaları Avrupa düzeyinde karşılaştırmalı olarak değerlendirildi.


Rektör Uslu: "Bu projeyle bölge tarımı için yenilikçi öneriler geliştirildi"


Projeye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu, "Bu önemli ERA-NET projesiyle yalnızca akademik bilgi üretmekle kalmadık; aynı zamanda bu bilgileri doğrudan uygulamaya aktararak bölgemiz tarımı için yenilikçi ve sürdürülebilir öneriler geliştirdik" dedi.


Toprak sağlığından biyolojik çeşitliliğe, üretimden çevresel etkilere kadar pek çok bileşeni içeren bu projenin tarım ve hayvancılık alanında yeni ufuklar açacak nitelikte olduğunu belirten Rektör Uslu, "Elde edilen sonuçların hem Niğde’ye hem de ülke tarımına önemli katkılar sunacağına inanıyoruz. Projede emeği geçen tüm akademisyenlerimizi ve paydaşlarımızı tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.