GENEL - 13 Ocak 2020 Pazartesi 12:55

Daha dinamik ve daha bir mutlu Fatsa

A
A
A
Daha dinamik ve daha bir mutlu Fatsa

Fatsa Belediye Başkanı İbrahim Etem Kibar, daha dinamik bir Fatsa, daha da mutlu Fatsalı için bir yol haritası ve vizyon belgesi hazırladıklarını söyledi.

Fatsa Belediye Başkanı İbrahim Etem Kibar, daha dinamik bir Fatsa, daha da mutlu Fatsalı için bir yol haritası ve vizyon belgesi hazırladıklarını söyledi.


Fatsa Belediye Başkanı İbrahim Etem Kibar, başkan olduktan sonra geçen süre içinde yaptıklarını, yapmayı planladıklarını, Fatsa için hayallerini, projelerini ve “Gönül Evim” diye tanımladığı Fatsa’ya olan sevdasını İhlas Haber Ajansına (İHA) değerlendirdi. Başkan Kibar, “Dün ne isem bu günde aynı duygu ve düşünceleri taşıyorum. Önemli bir ayrıntı Fatsa’ya daha da fazla hizmet etek için duyduğum heyecan arttı. Bana bu fırsatı veren ‘gönüldaşlarıma’ şükranlarımı sunuyorum. Bugün milletin derdi ile dertlenen, kederi ile kederlenen bir anlayışın temsilcileriyiz. Dün bu görevi ziraat odasında yaparken, bugün de buradayız. Yarın Rabb’im neyi nasip ederse orada memleketimize ve milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz. Şehrin temsilcileri kendi aralarında birlik olmuşlarsa ve vizyoner insanlar ise bir hedef koyup oraya doğru beraber koşuyorlarsa o şehirlerin geleceği aydınlıktır. Bizleri birleştiren; , birlikte yönetme ve hizmet etme anlayışımızın temelinde insan vardır. İnsanı merkeze aldığınızda; haksızlıkların önüne geçer adaleti başarılı kılarsınız. Herkesin hizmete katkı sağladığı, ötekinin olmadığı, birlik ve beraberliğin hakim kılındığı bir sistem bizim özümsediğimiz ve benimsediğimiz bir sistemdir. ‘Memleket İşi Gönül İşi’ diyerek çıktığımız bu kutlu yolculukta kardeşliğimizin ve birlikteliğimizin daim olmasını önemsiyorum” dedi.



Yapılan çalışmalar


Yaptıkları çalışmalardan bahseden Başkan Kibar, “Önce belediyenin tanımının yapılması gerektiğine inanıyorum. Bizim kurumsal tanımımızdan ziyade vatandaşımızın bakış açısı ile tanımlamanın daha doğru olacağı düşüncesindeyim. Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişiliğidir. Bu tanım resmi olarak yapılmış bir tanımdır. Bizim ise bu tanıma ekleyecek çok değerler ve detaylar vardır. Milletimiz her derdi için belediyelere gelir. Bu nedenle nice duanın, nice hayalin, nice umudun kapısıdır. Bizim nazarımızda belediyeler; esnafımızın, köylümüzün, emeklimizin, sanayicimizin her türlü sorunda başvurduğu kurumdur. Fakirimizin, yoksulumuzun sığınağıdır. Dostça ve kardeşçe yaşamanın sigortası, eşitlikçi, adil ve demokratik bir toplum düzeninin teminatıdır. Sorunların muhatabı ama aynı zamanda çözüm adresidir! Bizim için belediyenin tanımı budur. Biz göreve geldikten sonra kolları sıvayarak işe koyulduk, durum analizi raporlamalar değerlendirmelerle geçen kısa sürenin ardından Ordu Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Mehmet Hilmi Güler’e çalışma arkadaşlarımızla bir sunum yaptık ve durumumuzu tüm detaylarıyla anlatarak, ivedilikle çözülmesi gereken sorunların yanında acil borçlar ve en önemlisi Fatsa’nın gelecek master planını masaya yatırdık. Bizim bir gelecek tasavvurumuz, bizim bir gelişen, büyüyen, Fatsa anlayışımız var. Bu anlayıştan hareketle daha dinamik bir Fatsa, daha da mutlu Fatsalı için Fatsa ve Fatsalıya daha fazla hizmet eden bir yol haritası ve vizyon belgesi hazırladık. Elbette bu işleri yapacak liyakat ve ehliyet sahibi bir kadroya ihtiyaç vardı. Hızla bu soruna el atarak çözmeye başladık. Beş yılda, şehri hangi noktadan alıp, nereye taşıyacağımızı planladık. Beş yıllık çalışma dönemi için strateji planını yaptık. Stratejik planda, Fatsa’nın kaynakları ve ihtiyaçlarını belirledik. Belediye bütçesiyle yapacağı hizmetlerin yanında, Fatsa’nın ekonomik, sosyal ve kültürel kaynaklarını nasıl yatırıma dönüştürüleceğini planladık” açıklamasında bulundu.



“Daha dinamik bir Fatsa, daha da mutlu Fatsalı için”


“Gelişen, büyüyen Fatsa anlayışımız var” diyerek sözlerine devam eden Başkan Kibar, “Bu anlayıştan hareketle ‘daha dinamik bir Fatsa, daha da mutlu Fatsalı için’ çalışmalarımızı yoğunlaştırarak devam ediyoruz. Fatsa’nın çöp sorununu nasıl çözüme kavuşturduysak, OSKİ’yi nasıl Fatsa’ya kazandırdıysak. Diğer projelerimizle ilgili yoğun çalışmalarımız ve girişimlerimiz devam etmektedir. Hemşerilerimizin şunu bilmesini isterim ki; biraz önce bahsettiğim beş yıllık strateji planının son rötuşları yapılmaktadır. Zamanı geldiğinde detaylarla ilgili kamuoyuna açıklama yapılacaktır” ifadelerini kullandı.



Kibar şöyle devam etti: “Fatsa’nın daha da büyümesi, gelişmesi için marka olma yolunda atılacak olan adımların geniş spectrumlu olması lazım. Aksi halde hep bir tarafı eksik olur. Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Mehmet Hilmi Güler ve ‘A’ takımı ile sürekli istişarelerde bulunup Fatsa’ya yapılacak olan hizmetlerin içerik ve alt yapısını tartışıyoruz. Bu istişareler bizim olmazsa olmazımız. Ancak bunu sadece Ordu Büyükşehirle değil, çalışma arkadaşlarımla, fikrine ve vizyonuna güvendiğim danışmanlarımla, vatandaşlarımızla da yapıyorum. Olması gerekende budur zaten. Bizim birliğe, dirliğe ve ortak değerlerimizin korunmasına ihtiyacımız var. Birlikte ve ortak hareket etmekten Fatsa kazanacak. Paramız kısıtlı, doğru. Borcumuz var, doğru. Fatsa’nın hizmete ve kalkınmaya ihtiyacı var, bu da doğru. Peki, umutsuzluk ve kaygı var mı? Hayır. Bakın ben şunu özellikle ve hassasiyetle söylemek istiyorum: Bu benim için çok önemli. Belediyeler bütçelerinin yetersizliğinden yakınsalar da, doğru yönetilen her bütçe büyük, kötü yönetilen her bütçe küçüktür. Günümüzde belediyelerin parayı doğru yönetebilme sorununun ötesinde, vizyon sorunu vardır. Planlı ve bilerek atılan her adım bizi vuslata bir adım daha yaklaştıracaktır. Bilmek gerekir, bilinçli yönetmek gerekir. Biz boşuna liyakat ve ehliyet demiyoruz. Boşuna stratejik planlamalar yapmıyoruz. Bunların hepsinin bir amacı, değeri ve yeri vardır. Aslında planlama kavramı, kıt kaynakların, çok olan ihtiyaçlar arasında verimli ve dengeli bir biçimde paylaşma sanatıdır. Bu bizim için özellikli bir içeriktir. Önemli bir ayrıntı da stratejik plan yaparken, kendimizi belediye bütçesiyle sınırlamadık. Hedeflerimiz yaygın ve kapsayıcı ve kucaklayıcı içeriklere sahip. Sınırlı sonuçlar oluşturan klasik hizmetlerle dışında farkındalık oluşturacak hizmet detayları üzerinde çalışıyoruz. Belediyelerin yürüttüğü klasik hizmetler belediye bütçeleriyle gerçekleşirken, refaha dönük hizmetler belediye bütçeleriyle değil, belediye kadrosunun vizyonu ile gerçekleştiğini biliyoruz ve ona göre planlamalar yapıyoruz. Dolayısıyla; her şeye rağmen söz verdiğimiz gibi Fatsa tarihinde görmediği hizmete kavuşacaktır.”



Belediyenin ekonomik durumu


Belediye Başkanı Kibar açıklamasını şöyle tamamladı:


“Belediyemizin ekonomisi kötü. Evet, bu doğru. Ancak bu çaresizlik değil. Bizim hizmet etme şevkimizi kıracak ya da engelleyecek bir durum değil bizim için çok üzerinde durulması gereken konu olmadığını düşünüyorum. Bunu neden söylüyorum her şart ve koşulda hizmet edeceğiz. Biz göreve gelmeden önce borç olduğunu biliyorduk ama bu kadarını bilmiyorduk. Ama dediğim gibi bu bize engel değil. Ekonomi salt paranın miktarı ile ölçülen bir değer değildir. Doğru yönetebilmek, doğru planlamalar yapabilmek ziyadesi ile önemlidir. Biz iyi yöneteceğiz derken tam da bunu kastediyorduk. Var olan parayı doğru yatırımlarla değerlendirmek ve yönetebilmek önemlidir. Yakın gelecekte bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu tüm Fatsa görecek.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kaleiçinde hanutçular, dilenciler ve etiket denetimi için için özel ekip Antalya’nın Kalbi Kaleiçi’nde Polis ve Zabıtalardan oluşan Hanutla Mücadele ve Etiket Denetimi ekipleri turistleri ve vatandaşları canından bezdiren hanutçulara göz açtırmıyor. 7/24 esasına göre görev yapan ekipler, turist kafilelerinin ve vatandaşların yoğun bulunduğu Kaleiçi, Cumhuriyet Meydanı, Işıklar Caddesi, Kazım Özalp Caddesi (Kapalı Yol) gibi alanlarda hanutçulara, dilencilere, seyyar satıcılara göz açtırmıyor. Geçen yıl ilçede Hanutçuluk yaptığı tespit edilen 5680 kişiye 3 milyon 508 bin 560 TL’lik idari para cezası uygulayan ekipler, 2024 yılının ilk üç ayında ise bin 828 kişiye 1 milyon 788 bin 106 TL’lik idari para cezası uyguladı. Özel ekipler kuruldu Antalya’da yoğun turizm sezonun başladığını ve Antalya’da gece gündüz demeden 24 saat boyunca yaşamın devam ettiğini belirten Muratpaşa Kaymakamı Orhan Burhan, “Günün her saatinde oldukça yoğun bir sezon geçiriyoruz. Pandemi dönemi öncesi 2019’da yaşadığımız turizmdeki en yüksek seviyeyi bu sene egale edeceğiz diye düşünüyoruz. Bu bizi turizm açısından oldukça mutlu ediyor. Bu anlamda gelen turistin rahat etmesi gerekiyor. Bu konuda da bir takım tedbirler aldık, almaya da devam ediyoruz. Özellikle turistlerin rahatsız edilmemesi, hanutçulukla karşı karşıya kalmaması için “Hanutla Mücadele ve Etiket Denetimi” ekipleri oluşturduk. Özellikle Kapalı Yol, Kaleiçi, Atatürk Caddesi, Karaalioğlu Parkı gibi turistin yoğun olduğu bu alanlarda denetimler yapıyoruz. Ekiplerimizde Polis Memurlarımız, Büyükşehir ve Muratpaşa Belediyelerimizin Zabıta personeli birlikte görev yapıyor. Hanuta ve turistlerin rahatsız edilmesine kesinlikle müsaade etmiyor. Hanut dışında esnafımıza etiket denetimi de yapıyoruz. Etiket denetimi önemli, turiste farklı farklı fiyatların uygulanması kesinlikle taviz veremeyeceğimiz bir husus” dedi. Huzuru bozanlara ceza yağdı Hanutla yaptıkları mücadele kapsamında çok sayıda cezai yaptırım uyguladıklarını belirten Muratpaşa Kaymakamı Orhan Burhan, çalışmalarını aylık, yıllık ve üç aylık olarak raporladıklarını ifade etti. Burhan, “2023 yılında rahatsız etme adı altında hanut, dilencilik, gürültü gibi konularda kabahatler kanunu çerçevesinde 5 bin 680 kişiye, 3 milyon 508 bin 560 Türk lirası idari para cezası uyguladık. 2024 yılının ilk üç ayında ise bin 828 kişiye 1 milyon 788 bin 106 Türk lirası idari para cezası uyguladık” açıklamasında bulundu.
Düzce Düzce Üniversitesi’nin ilk akredite bölümü DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesinin ilk akredite bölümü Peyzaj Mimarlığı değer üretmeye ve değer katmaya devam ediyor. Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Eroğlu, Dünya Peyzaj Mimarlığı Ayı ve Ulusal Peyzaj Mimarlığı Gününde önemli açıklamalarda bulundu. Peyzaj Mimarlarının, ekolojik sürdürülebilirliği, peyzajların kalitesini ve işleyişini sağlamak, kolektif hafızayı, mirası ve kültürü canlı tutmak için estetik ve bilimsel ilkeleri uygulayarak, doğal, kırsal ve kentsel çevreleri planlandıklarını, tasarladıklarını ve yönettiklerini belirten Eroğlu, “Peyzaj Mimarları, diğer disiplinleri yönlendirerek, koordine ederek, iklim değişikliği ve ekosistemlerin istikrarı, sosyo-ekonomik iyileştirmeler, toplum sağlığı, refahı ile ilgili uyum ve azaltma gibi doğal ve kültürel ekosistemler arasındaki ilişkileri planlarlar ve yönetirler” ifadelerini kullandı. Peyzajı farklı ekosistemlerin birleşiminden oluşan bir mozaik şeklinde nitelendiren Eroğlu, “Bu mozaikte insan ve doğa arasındaki etkileşimlerin dengeli bir şekilde yönetilmesinde Peyzaj Mimarlarına ihtiyaç bulunmaktadır. 1968 yılında Peyzaj Mimarlığı eğitiminin ülkemizde başlamasının 56. yılı, Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nün Düzce’de eğitime başlamasının 30. yılında, Düzce Üniversitesi’nin ilk akredite olmuş bölümü olarak ilimizde, bölgemizde ve ülkemizde değer üretmeye ve değer katmaya devam ediyoruz” dedi.
Tokat Tırın önünde metrelerce sürüklenip burunları bile kanamadan kurtuldular Emniyet Müdürlüğü Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) kameralarınca Mart 2024 tarihinde Tokat’ta meydana gelen kazalar paylaşıldı. Kaydedilen görüntülerde bir otomobil tırın önünde metrelerce sürüklendi. Araç içerisinde bulunanlar şans eseri burunları bile kanamadan kurtuldular. Türkiye’nin birçok ilinde farklı tarihlerde meydana gelen trafik kazalarının görüntüleri, Emniyet Müdürlüğü Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) kameralarınca kaydedildi. Tokat’ta şubat ayında meydana gelen 4 ayrı kaza da kameralar tarafından an be an kaydedildi. Emniyet Genel Müdürlüğü, 2024 yılının Mart ayında Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) kameralarının kaydettiği farklı illerdeki trafik kazalarının görüntülerini paylaştı. Paylaşılan görüntülerde Tokat’ta 4 ayrı kaza kameralara yansıdı. Dikkatsizlik ve geçiş üstünlüğüne dikkat etmeyen sürücüler kazalara neden oldu. “Metrelerce sürüklendi” İlk görüntüde Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi önündeki caddede meydana geldi. Görüntüde bir otomobil aynı yönde ilerleyen tırın sıkıştırması ile yan döndü ve metrelerce sürüklendi. Kazada şans eseri otomobilde bulunanlar yara almadan kurtuldu. “Otobüs hızını alamadı” İkinci görüntüde ise şehir içi Özel Halk otobüsü durmayarak kırmızı ışıkta duran arabalara arkadan çarptı. Kaza nedeniyle araçlarda maddi hasar meydana geldi. “Yine kavşak yine kaza” Paylaşılan diğer iki kaza da şehirdeki farklı kavşaklarda meydana geldi. Geçiş üstünlüğüne dikkat etmeyen araçlar çarpıştı. Çarpmanın etkisiyle araçlarda maddi hasar meydana geldi.
Sivas 58 yıldır gerçek kimliğini arıyor Sivas’ta yaşayan 58 yaşındaki Raziye Şimşek, doğduğu günden bu yana gerçek kimliğine kavuşamadı. Hikâyesiyle filmlere konu olacak olayın aydınlatılması için Şimşek’in biyolojik babasının mezarı açılarak DNA örneği alındı. Sivas kent merkezinde yaşayan Raziye Şimşek, 1 yaşında annesini kaybettikten sonra yaşadığı dramatik hayat hikâyesiyle duyanları derinden etkiliyor. Şimşek, annesinin vefatının ardından babası tarafından 1 yaşındayken yurda verildi. İddiaya göre, o dönemdeki yurt müdürü Şimşek’i kaydettirmeden resmi olmayan şekilde bir aileye verdi. Bu aile de sahte kayıtlarla Şimşek’i öz çocuklarıymış gibi nüfusa kaydettirdi. Şimşek, evlendikten sonra evlat edinen aile tarafından reddedilerek evlatlıktan düşürüldü. Evlat edinen ailenin çıkarttığı kimlik kartı numarası ve kendisinin mecburiyetten çıkarttığı kimlik kartı numarası bulunan Şimşek, bu nedenle resmi bir kimliğe sahip olmadığı için devlet kurumlarına gittiğinde kimlik eksikliği nedeniyle birçok sorunlarla karşılaşıyor. “Ölünce mezarıma yazılacak bir baba adım yok” Yaklaşık 3 yıldır bu durumun çözümü için mücadele eden Şimşek, “Ben bir yaşımdayken annem vefat etti. Bana bakan olmadığı için beni yurdun kapısının önüne bırakıyorlar. O dönemin yurt müdürü beni el altından yurda kaydetmeksizin beni büyüten aileye veriyor. Onlarda sahte kayıtla beni kendilerinin üzerine geçiriyorlar. 18, 19 yaşına gelip evlendiğimde beni üzerlerinden düşürüyorlar. Bunlarda olmadığı için benim bir kimliğim yok. Hiç bir resmi kurumlarda kaydım yok. Ölünce mezarıma yazılacak bir baba adım dahi yok. Bunun zorluğunu hep yaşıyorum. Benim ablalarım bütün aile fertlerim beni kabul ediyor ama daha büyük aile bireylerimiz olmadığı için Hâkim Bey DNA testine karar verdi. 2,5 yıldır çok büyük zorluklarla uğraşıyorum. Hem maddi hem de manevi sıkıntılar yaşıyorum. Sürekli mahkemelere gidip geliyorum. Yaşadığım şeyleri tekrar tekrar yaşıyorum” dedi. Resmiyette gözükmüyor, iki farklı kimlik numarası bulunuyor Adına iki farklı kimlik numarası olduğunu ifade eden Şimşek, “Geçmiş yakamı bırakmıyor ki rahat edeyim. 1965 yılından bu yana bu hayatı yaşıyorum ama hiçbir yerde resmiyette görünmüyorum. Şuanda benim adıma iki farklı TC kimlik numarası var. Birisi onların üzerine diğeri de benim şuan mecburiyetten kullandığım sahte TC kimlik kartı numarası. Devlet kurumlarına gittiğim zaman ‘kayıtlarda böyle birisi yok’ diyorlar. ‘Sadece baba adı var alt soy üst soy yok’ diyorlar. Hastanelere falan gittiğimde eşimin üzerine muayene olduğum için pek sorun yaşamadım ama yine de ben bu durumdan da rahatsız oluyorum. Her zaman elim yüreğimde. İnşallah son mahkeme olur, bu konudan dolayı hem maddi hem manevi çok yoruldum. 58 yaşındayım 25 yıl olmuştu ben unutalı. Ama ben 2,5 yıldır bu durumu mahkeme kapısında tekrar tekrar yaşıyorum, geçmiş yakamı bırakmıyor” şeklinde konuştu.