- 07 Ekim 2021 Perşembe 08:57

Babasından öğrendiği mesleği 38 yıldır devam ettiriyor

A
A
A
Babasından öğrendiği mesleği 38 yıldır devam ettiriyor

Ordu’nun Altınordu ilçesinde, çocuk yaşlarında iken babasından öğrendiği aşçılık mesleğini yaklaşık 38 yıldır devam ettiren Ayşe Keskin, işletmeciliğini yaptığı lokantada halen 80 yaşındaki babasının da desteğiyle hizmet veriyor.

Ordu’nun Altınordu ilçesinde, çocuk yaşlarında iken babasından öğrendiği aşçılık mesleğini yaklaşık 38 yıldır devam ettiren Ayşe Keskin, işletmeciliğini yaptığı lokantada halen 80 yaşındaki babasının da desteğiyle hizmet veriyor.


Altınordu ilçesinde yaşayan Ayşe Keskin, çocukluk yaşlarında iken babası Davut Bayram’ın yanında çalışmak istedi. Ailesinin de desteğiyle babasının yanında yıllarca çalışan ve aşçılık öğrenen Keskin, evlendikten sonra eşi ile birlikte İstanbul’a taşındı. Babasına, lokanta açması konusunda ısrar eden ve ısrar üzerine babasının açtığı lokantayı birlikte işleten Keskin, 38 yıldır hem lokanta işletiyor, hem de aşçılık yapıyor. Keskin, en büyük destekçisinin ise şuan 80 yaşında olan ve mesleği kendisine öğreten babası Davut Bayram’ın olduğunu belirtiyor.



“Kızıma iğneden ipliğe kadar her şeyi öğrettim”


Kızına, meslek hakkında tüm detayları elinden geldiği kadar öğretmeye çalıştığını söyleyen 80 yaşındaki Davut Bayram, “Ben kendim 2 yıl mutfakta bulaşık ve kalfalık yaptım, 58 sene de aşçı olarak çalıştım. Kızımı yanıma aldığım zaman çocuk yaşlarındaydı. Kendisini küçük yaştan bu yana alıştırdığım için devamlı benimle çalıştı. Evlendikten sonra da bana ısrar etti ve lokanta açmamızı istedi. Ben de lokanta açtım, bir süre sonra kendisine verdim ve onunla birlikte 10 yıl daha çalıştım. Şuan 80 yaşındayım artık bizden geçti. İhtiyaçları olduğunda gelip destek oluyorum. Kızıma iğneden ipliğe kadar aşçılığı öğrettim. Kendisi şuan benden de güzel yemek yapar. Köy yemekleri ve lokanta yemeklerini yapıyor, kendisi uzun süre eğitim alan iyi bir aşçı oldu” dedi.



“Mesleği disiplinli bir şekilde öğretti”


Babasından öğrendiği mesleği yıllardır devam ettiren Ayşe Keskin ise ilkokul yıllarında babasının yanında mesleğe atılarak işbaşı yaptığını söyledi. Bulaşıkçı olarak başladığı meslekte aşçı olduğunu, sonrasında ise bu günlere kadar geldiğini kaydeden Keskin, “38 yıldır bu işi yapıyorum ama aralarda başka iller de yaptığım oldu. Babamla başladığım için hem yemek yapmayı, hem ticareti hem de muhasebeyi öğrendim. Bugün bir muhasebecinin ön muhasebesini yapabilecek seviyeye kadar kendimi getirdim. Babam zaten bize mesleği evlat gibi değil de işçi gibi disiplinli olarak öğretti. Burada bildiğimiz ev yemekleri yapıyoruz. Özellikle memur kesimi ve esnaflardan çok müşterimiz var. Müşterilerimiz evlerine gelir gibi geliyorlar, 7 çeşit de çorbamız oluyor” şeklinde konuştu.



“Babam halen burada bize destek oluyor”


Çocukluk yıllarındaki maddi sıkıntıların da etkisiyle okulu bıraktığını ve lokantada çalışmak istediğini söylemesi üzerine ailesinin kendisine destek olduğunu aktaran Keskin, “Benim hocam zaten babamı kendim de çok severek yapıyorum. Ben daha çok baharat kullanmak yerine gıdaların kendi lezzetlerini ön plana çıkartmaya çalışıyorum. Özellikle çocuklarımız hazır gıdalara çok yöneldiler, o yüzden burada hep doğal yemekler yapmaya çalışıyorum. Babam da halen burada bize destek oluyor, onun burada olması bize güç veriyor. Kendisi 60 yıl öncesinden kalan tek ustalardan, ben kendimden çok onun adını yaşatmaya çalışıyorum. Çünkü bu onun mesleği, ben sadece devam ettiriyorum” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Ormanlık alanda gezintiye çıkan 3 genç mahsur kaldı, ekipler seferber oldu Bursa’nın Orhangazi ilçesinde dağlık arazide gezintiye çıkan ve dere kenarında mahsur kalan 3 genç, ekiplerin yaklaşık 3 saatlik çalışmasıyla kurtarıldı. Olay, Orhangazi’ye bağlı Sölöz mahallesi ile Bayırköy yolu üzerinde dağlık bir bölgenin içinde yer alan vadide meydana geldi. Alınan bilgilere göre, motosikletler ile Sölöz köyüne gelen Beyzanur A., Ali K., Ahmet Arda Ş. isimli 3 genç, yanlarına hiçbir koruyucu ve güvenlik malzemesi almadan yaya olarak ormanlık alanda gezintiye çıktı. Geldikleri yerden yaklaşık 1 kilometre uzaklaşan ve orman içindeki vadide yollarını kaybeden 3 genç, 112’den yardım istedi. Gençlerin bulunduğu bölgeye ihbar üzerine ilk olarak Orhangazi İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri sonrasında ise çok sayıda AFAD, JAK ve itfaiye personeli sevk edildi. Sölöz Mahallesi ile Bayırköy Mahallesi arasındaki yol üzerinden başlatılan çalışmayla ekipler yaklaşık 500 metre mesafeden aşağı indi. Yoğun akan bir derenin karşı tarafından yerleri tespit edilen 3 genç, ilk olarak derenin karşı tarafına alındı ve sonrasında ekiplerinde yardımı ile yukarı çıkarıldı. 3 saatlik bir çalışma ile mahsur kaldıkları yerden alınan ve sağlık durumları iyi olduğu öğrenilen gençler daha sonra yol üzerinde hazır bekletilen sağlık ekipleri tarafından tedbir amacıyla Orhangazi Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Elazığ Eğitmeninden ’astroloji’ vurgusu, ’medyum’ yanılgısı Astrologların medyum olarak görüldüğünü, astroloji denince insanların aklına fal, büyü ve cadılık gibi yanlış bilginin geldiğini ifade eden astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, astrolojinin, M.Ö. 4000’li yıllara dayandığını söyledi. Astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, gökyüzü bilimi ve astroloji hakkında toplumda doğru olarak kabul edilen yanlışlar konusunda açıklamalarda bulundu. Öztürk, astrolojinin, gökteki gezegenlerin hareketleriyle, dizimleriyle, güneş sisteminin varlığı ve yokluğuyla, dereceleriyle alakalı bir bilim dalı olduğunu kaydetti. Özellikle astrologların, medyum, falcı ve cadı olarak tanımlanmasının yanlış olduğunu ifade eden Öztürk, yaşam koşullarını, hayat kalitesini ve yaşamın sürdürebilirliği için evrenle sürekli bağlantı halinde olunması için insanlara, astrolojiyi araştırma ve öğrenme önerilerinde bulundu. ’’Gezegenlerin hareketleri ile dünyadaki sarsılmalar eş zamanlı’’ Astrolojinin tarihsel gelişimine değinen astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, ’’Astrologlar medyum olarak görülüyor. Batıya göre doğu tarafında astroloji hiç gelişmemiş. Astroloji denince insanların aklına fal, büyü ve cadılık geliyor. Bizim yaşadığımız toplumda bizlere çok garip bir gözle bakılıyor. Batıda astroloji, bir ilim bir bilim olarak kabul edildi ama doğuda bu şekilde değil. Astroloji, haram bir şey olarak görülüyor. Aslında astroloji, Kur’an’da da geçen, fizikte de kanıtlanmış ve matematik hesapları ile ortaya çıkan bir bilim dalıdır. Astroloji, M.Ö. 4000’li yıllara dayanan, en büyük gelişimini İslamiyet sayesinde gerçekleştiren bir bilim dalıdır” dedi. Astrolojinin yıldızları inceleyen gökyüzü bilimi olduğunu belirten Öztürk, “Biz de uzman astrologlarımız gibi sürekli, depremleri, heyelanları, doğa olaylarını, insanların ruh halini ve hastalıklarını anlatıyorlar. Astroloji, yalan değildir. Astroloji, gökteki gezegenlerin hareketleriyle, dizimleriyle, güneş sisteminin varlığı ve yokluğuyla, dereceleriyle alakalı bir bilim dalıdır. Örneğin, pandemi döneminde balık burcu dolunayı etkisi altındaydı. Balık burcu astrolojide sağlık demektir. Pandemi döneminde balık burcu dolunayı komple Türkiye ve dünyanın sağlığını derinden etkiledi. Depremlerin hepsi önceden gökyüzünde biliniyor. Çünkü gezegenlerin hareketleri ile dünyadaki sarsılmalar eş zamanlı” şeklinde konuştu. ’’Evrenin hareketleri bizi etkiler’’ Astrolojinin araştırılması ve doğru bilinmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Bizim yaşam koşullarımız, hayat kalitemiz ve yaşamımızı sürdürebilmemiz için evrenle sürekli bağlantı halinde olmamız gerekmektedir. Evrenin hareketleri bizim günlük hayatımızı, duygularımız, düşüncelerimizi, ruh halimiz ve sağlığımızı çok derinden etkiler. Astrolojiyi, araştırmaktan öğrenmekten çekinmeyin. Astroloji, bir fal değildir veya medyumlarla alakalı bir şey değildir. Astroloji tamamen yıldız bilimidir, gökyüzü ile alakalıdır. İnsanlar, astrolojiyi araştırmaya, öğrenmeye daha çok meylederse doğuda da batıda da astroloji hayatımızın her alanında kolaylıklar sağlayacak bir ilimdir” diye konuştu.
İstanbul Galatasaraylı Sporcular Derneği’nin dayanışma yemeği düzenledi Galatasaraylı Sporcular Derneği, birlik ve beraberlik mesajı vermek adına dayanışma yemeği düzenledi. Şişli’de bir otelde düzenlenen organizasyona, Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen ve oyuncular ile davetliler katıldı. Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, burada yaptığı konuşmada, “Bu gece, futbolla ilgili önümüzdeki çok önemli maçlarda bütün camianın bir arada olduğunu göstermek için yapılan bir gecedir. Galatasaray Kadın Futbol Takımı’nın da bu hafta sonu maçı var. Kazandıkları takdirde ilk kez şampiyon olacaklar ve direkt Şampiyonlar Ligi’ne katılacaklar. Takımın bu maçı kazanmasını istiyoruz" dedi. Nazifoğlu, konuşmasının ardından Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas’a, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy’a, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar’a, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan’a, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen’e ve oyunculara desteklerinden ötürü plaket takdim etti.