SAĞLIK - 12 Nisan 2023 Çarşamba 10:34

Serdaroğlu: “Engellilerde ağız ve diş tedavisi ihmal edilmemeli”

A
A
A
Serdaroğlu: “Engellilerde ağız ve diş tedavisi ihmal edilmemeli”

Engelli bireylerin ağız ve diş hastalıkları bakımından yüksek risk grubunda olduklarını söyleyen Dt.

Engelli bireylerin ağız ve diş hastalıkları bakımından yüksek risk grubunda olduklarını söyleyen Dt. Tuğçe Serdaroğlu, “Bu bireylerde beslenme ve çiğneme problemleri yaygındır. Bu nedenle tedavileri ihmal edilmemelidir“ dedi.


Engelli bireylerin çoğunun protez veya diğer apareyleri kullanmaya uyum sağlayamadığını söyleyen Medical Park Ordu Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği’nden Dt. Tuğçe Serdaroğlu; diş kayıpları ile birlikte konuşma problemlerinde artışların gözlemlendiğini, çocukların eğitimlerinde verim kaybı olduğunu belirtti. Şeker ve karbonhidrat içeren gıda maddelerinin tüketimi en aza indirilmesi gerektiğini ifade eden Serdaroğlu, diyerek tedavi yöntemleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.



“Ağız kokusunu önlemek için dil de fırçalanmalı”


Dişlerin çocukların ağzında görünür-görünmez, beslenme aralarında nemli bir tülbent ile temizlenmesi gerektiğini ifade eden Dt. Tuğçe Serdaroğlu, 2 yaşından sonra küçük ve yumuşak kıllı bir diş fırçası ile diş bakımının yapılması gerektiğini söyledi. Kötü ağız kokusunu önlemek için dilin de fırçalanması gerektiğinin altını çizen Serdaroğlu, “Özel üç yüzlü fırçalar ve elektrikli diş fırçaları, kullanım kolaylığı açısından önerilmektedir. Diş çürüğünü önlemek amacıyla flor uygulamaları yapılmalıdır. Engelli bireyler için tablet formları veya diş hekiminin uygulayabileceği jel formları tercih edilir. Kalıcı dişler sürdükten sonra dişlerin çiğneme yüzeylerine diş hekimi tarafından fissür örtücü cilalar uygulanmalıdır. Güven ilişkisi açısından mümkünse hasta takibi aynı diş hekimi tarafından yapılmalıdır” dedi.



“Gece beslenmelerini kaldırın”


Biberonla beslenen engellilerde tüketilen sütün, hazır mamanın ve meyve sularının şeker içerdiğinden biberon çürüklerine neden olacağını vurgulayan Dt. Serdaroğlu, beslenme sonrası su içirilmesi ya da ağzın bir tülbentle temizlenmesi gerektiğini ifade etti. Dt. Serdaroğlu, “Önlem olarak mümkünse gece beslenmeleri kaldırılmalıdır. Diş çürüğünün ana nedeni şekerli, asitli, diş ve dişetine kolayca yapışıp kalan besin maddeleridir. Engelliye özel bir diyet önerilmemişse bol şeker ve karbonhidrat içeren gıda maddeleri yemek aralarında verilmemeli, bu gıdalar ana öğünlerde tüketilmelidir. Püre tarzında, yumuşak gıdalarla beslenmek zorunda kalan engellilerde diş fırçalama yapılamıyorsa, yemek sonrası ağız çalkalatılmalı ya da gıda artıkları silinerek temizlenmelidir. Şurup formundaki ilaçların çoğu şeker içerdiğinden bu ilaçları sürekli kullananlar ağız-diş bakımına daha özen göstermelidirler” şeklinde konuştu.


Dt. Tuğçe Serdaroğlu, engelli bireylerde ağız ve diş sağlığı için tedavi yöntemleri ile ilgili şu bilgileri verdi:


“Lokal Anestezi (iğneyle uyuşturma): Genelde sözel iletişim kurulabilen, korkan ve korkusunu psikolojik yaklaşımla çözebilecek engelli bireylere uygulanabilir. İğneyle uyuşturma sonrası dudak ve yanak ısırma en sık karşılaşılabilen sorunlar arasındadır. Engellilerin tedavileri sonrasında, yapılan tedavinin durumuna göre ağrı kesici ilaçlar verilmesi önerilmektedir.


Sedasyon (uyutma): Psikolojik yaklaşım ve davranış şekillendirilmesinin işe yaramadığı durumlarda kullanılan tekniğin adıdır. Halk arasında uyutma olarak bilinmektedir. Hastanın derin uyku konumuna gelmesini sağlamak için engel durumuna uygun uyku ilaçları kullanılmaktadır. Zihinsel engelliler, hiperaktif çocuklar, dikkat eksikliği olanlar, motor gelişim bozukluğu olan engel gruplarında ve sözel iletişim kurulamayan çocuklarda sıklıkla uyutma yapılarak diş tedavisi işlemleri mümkün olmaktadır. Uyutma genel anesteziden birçok farklılıklar içerir. En önemli özelliği, engelli çocuğun kliniğe yürüyerek gelip, yürüyerek eve dönmesidir. Çocukta öksürme, tıksırma, solunum, dolaşım gibi refleksler ortadan kalkmadığından son derece güvenlidir.


Genel anestezi: Daha ağır özür gruplarında uyutmanın işe yaramadığı, büyük cerrahi gerektiren durumlarda genel anestezi engellileri uyutmak için diğer alternatif bir yöntemdir. Genel anestezinin uyutmadan en önemli farklılığı soluk alıp verme, öksürme, tıksırma gibi doğal reflekslerin bu yöntemle kaybolmasıdır. Soluk alıp verme bir cihaz yardımıyla yapılmaktadır. Bu yüzden tam donanımlı bir hastanede bu işlemin yapılması gerekmektedir. Tedavi ameliyathane şartlarında anestezi uzmanı ve ekibiyle yapılması gerektiğinden pahalı bir yöntemdir. Ameliyat öncesinde mutlaka laboratuvar tetkikleri ve akciğer filme çekilmesi gerekmektedir.


Bu yöntemlerin hastanın engel durumu ve hastalığın öyküsüne göre farklılıklar içerdiğini ifade eden Dt. Tuğçe Serdaroğlu, “Yöntemlerin hepsi engellilerin ağız ve diş sağlığına hizmet etmek için insan sağlığının hizmetine sunularak etkinlikleri ve güvenlikleri kanıtlanmıştır. Engellilerin ağız ve diş sağlığı sorunlarının çözümünde önemli bir engelin ülkemizde aşılmaya başlaması bizlere ayrıca sevinç ve mutluluk vermektedir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Tunç: "Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur" AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, yaşanan su kesintisiyle ilgili olarak, "ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" dedi. Gün boyu süren geniş çaplı su kesintisi sebebiyle siyasi isimler Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü’ne tepki göstermeye devam ediyor. Son olarak ise AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, sosyal medya hesabından konuyla ilgili bir açıklamada bulundu. Başkan Tunç’un açıklamasında, "ESKİ tarafından yapılan açıklamada, Tepebaşı İlçesi’nin bazı mahallelerinde 00.00-08.00 saatleri arasında planlı su kesintisi uygulanacağı duyurulmuştu. Ancak bugün gelinen noktada, Tepebaşı İlçesi’nin tamamında hâlâ su yoktur. Bu tablo, planlama eksikliğini ve ciddi bir yönetim beceriksizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Planlı olduğu söylenen bir çalışmanın saatleri belli olmasına rağmen, ne süreye uyulmuş ne de vatandaşlara doğru ve zamanında bilgi verilmiştir. Tepebaşı’nda yaşayan on binlerce vatandaş, sabah saatlerinden bu yana en temel ihtiyaçlarına dahi ulaşamamaktadır. Hijyen, sağlık ve günlük yaşam tamamen aksatılmıştır. Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur. Vatandaşlar açıklama değil bahane değil, çözüm beklemektedir. ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" ifadeleri yer aldı.
İstanbul Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan ve adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı. Saran evinde bulunan ve ilk testte uyuşturucu olduğuna dair sonuç çıkan maddelere ilişkin soruya ilişkin savunmasında, "Bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ‘uyuşturucu madde temin etme, uyuşturucu madde kullanma ve uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırma’ suçlarından ifadeye çağrılan Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Saran, hakimlik tarafından yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Öte yandan, soruşturma kapsamında Ela Rümeysa Cebeci’nin de ek ifadesine başvuruldu. Cebeci ardından tutuklu bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu’na geri gönderildi. "Sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım" Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Saran ifadesinde, "Ela Rümeysa ile tahmini olarak 3 sene önce bana mesaj atmasından dolayı tanışmıştık. Bu vesile ile konuşmaya başladık" dedi. Saran’a savcılıkta, spiker Ela Rümeysa Cebeci’ye, "Sende var mı ondan? Pazar sabahtan teyitleşelim olma ihtimali yüzde 70. Assos’a gideceğim birazdan geç dönmem herhalde, tamam? Konuşuruz hadi bay bay" şeklinde mesaj attığı, Cebeci’nin ise "Ben Escobar mıyım nereden bulayım sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım haberleşiriz" şeklinde cevap verdiği konuşma soruldu. Saran konuşmaya ilişkin, "Mesaj içerikleri doğrudur. Ancak tarihleri noktasında yanlışlık olabilir. Bu yazışmalar yaklaşık 17-18 ay önceki yazışmalardır. Mesaj içerikleri daha önceki izlediğim filmden dolayı kendi aramızda yaptığımız espridir. Benim uyuşturucu yetiştirme ile uzaktan yakından hiçbir alakam olamaz. İzlediğimiz filmin konusu ile ilgili olduğu için kendi aramızda yaptığımız bir espridir. Bu mesajlaşmalar da şaka amaçlıdır" dedi. "Acayip rahatlatıyor müthiş bir şeymiş o" Saran’ın Ela Rümeysa Cebeci’ye gönderdiği bir başka mesaj da savcılık ifadesi esnasında soruldu. Mesajda Saran’ın "Gel git Ela nasılsın? dediği, ses dosyası çözümünde ise "Kızım laf dinlemiyorsun ki yavaş yavaş diyorum, böyle apsesif insanlar gibi böyle şey yapıyorsun. Bi ayarında bırak. Her şeyi abartıyorsun ya, neyse Habertürk’te bir sürü insanı işten çıkarıyorlarmış, doğru mu ha? Bir de baskı yapıyorlar galiba" dediği Ela Rümeysa Cebeci’nin ise cevap olarak ses dosyası çözümünde "Ama var ya ne HD rüyalar gördüm ve böyle düşüncesizce uyudum, acayip rahatlatıyor. Müthiş bir şeymiş o. Bahçeden topla getir bana bir dahakine. Evet evet çok kelle alıyorlar. İnsanları spikerleri falan çıkarma değil kafaları koparıyorlar. Bakalım neler olup bitecek bekleyip göreceğiz ama bir dizayn var. Lütfen sen de Kenan Bey ile aranı düzelt. Bu benim için çok önemli bir şey, çok mutlu olurum bunu yaparsan" dediği konuşma içeriği soruldu. "Hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur" Saran bu konuşmalara ilişkin ifadesinde, "O akşam içtiğimiz şaraptan bahsediyorum. Ben akşam puro içtim. Ela da vozol sigara içti. O akşam şarabı da çok fazla içti. Bir şişeden ben yarım kadeh içtim. Geri kalanını da Ela içti. Ben Kenan Tekdağ’ın kötü kalpli ve tehlikeli bir insan olduğunu bildiğim için Ela Rümeysa TV 100 kanalından Show TV’ye geçerken kendisini uyardım. Kenan’ın kötü kalpli tehlikeli ve karanlık ilişkileri olduğunu söyledim. Ondan dolayı Kenan Tekdağ ile ilgili mesajlar atmış olabilir. ‘müthiş bir şeymiş o bahçeden topla getir bana bir dahakine’ mesajında ise yine aynı şekilde izlediğimiz bir filmdeki repliklerden kaynaklı kendi aramızda metafor şeklinde geliştirdiğimiz bir espridir. Benim kesinlikle böyle bir şeyle alakam olamaz. Hatta Ela Rümeysa’ya en son birkaç hafta önce ilk gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra geçmiş olsun mesajı da attım. Kendisi de bana ‘inan ben böyle bir şey yapmadım’ tarzında cevap vermişti. Birlikte uyuşturucu madde içmiş olsaydık bana böyle bir cevap vermezdi. Ben de ona ‘sana inanmak istiyorum’ şeklinde cevap vermiştim. Benim bu hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur. Sadece benim kanser olduğum dönemde, annem ile babamın son hastalık ve ölüm süreçlerinde, Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde ve iftiraya uğradığım süreçte pek çok kişi tarafından tarafıma organik sakinleştiriciler verilmişti. Ben de bunları hatırladığım kadarıyla kullandım. Bunların içerisinde de uyuşturucu etken maddesi olduğunu düşünmüyorum. İstanbul’daki evimde misafir odası olarak kullanılan odada cam kavanozun içerisinde kızımın muhtelif ilaçları vardı. Büyük ihtimal camdaki kalıntılar bu ilaçların tozlardır. Zaten inceleme sonucunda anlaşılacaktır. Assos’taki evimde yapılan aramada çıkan maddelere ilişkin olarak, o evde çalışan hizmetliyi aradım. Bunlar ne diye sordum. Asos‘taki evimde tahmini 20 gün önce kadın basketbol takımını ağırlamıştım. Bahçeye çok fazla sinek gelmişti. Bu sinekleri uzaklaştırmak için lavanta veya türevi şeklinde yaprakları evde çalışan hizmetli yaktığını söylemişti. Daha sonra mangal yaptıktan sonra da arılar geldi. Arıları uzaklaştırmak için yine evde çalışan hizmetli kahve yakmış. Ele geçirilen maddeler de kahve, lavanta ve adaçayı yakılması sonucu kalıntılardır. Maddeler üzerinde yapılan ilk testte uyuşturucu madde olduğuna dair sonuç çıkması sorusuna ilişkin savunmam ise bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Melike İnal