GÜNDEM - 17 Ekim 2025 Cuma 09:04

40 yıllık ayakkabı ustası, deriyi ateşle canlandırıyor

A
A
A

Ordu’da yaklaşık 40 yıldır ayakkabı üretim ve tamiratı yapan usta, ayakkabı boyama işlemini ateşle yapıyor.

Altınordu ilçesinde kendine ait atölyede çalışan Mehmet Aydın (60), yaklaşık 40 yıldır sipariş üzerine deri ayakkabıların üretimini gerçekleştiriyor. Aydın, imalatın son aşamasında ayakkabıları ateşle buluşturduklarını belirterek, bu yöntemin gerçek deriyle sahte deriyi ayıran bir işlem olduğunu söylüyor. Sektörde ’ütü işlemi’ olarak bilinen bu yöntemin gerçek deride kullanıldığını ifade eden Aydın, bir yandan geleneksel ayakkabıcılığı yaşatmaya çalışırken, diğer yandan da çırak bulamamaktan yakınıyor.

40 yıllık ayakkabı ustası, deriyi ateşle canlandırıyor

"Çıraklar bu mesleklere yanaşmıyor"

Kendisine gelen siparişlerin güzel olduğunu ancak el emeği diğer mesleklerde olduğu gibi ayakkabı tamirciliğinde de çırak yetişmediğini ifade eden Mehmet Aydın, "Müşterilerimiz bildiği için tamirat siparişlerim ve yüksek topuklu olan ve ’Çarşamba ayakkabısı’ dediğimiz ayakkabıların siparişleri güzel. Bu işi 5-6 sene daha devam ettirebilirim, sonrasında devam edemem. Şimdi çıraklar yanaşmıyor, eskiden okuldan çıkınca meslek öğrenirdik, bir iş yerinde 3-4 çırak olurdu, şimdi çırak yok. Bu da bizi üzüyor, meslek artık sönüyor" dedi.

40 yıllık ayakkabı ustası, deriyi ateşle canlandırıyor

Deri ayakkabıyı ateşle buluşturuyor

İmalatı yapılan ve boyama işlemi tamamlanan gerçek deri ayakkabıları ateşle buluşturduklarını ve buna ’ütü işlemi’ adı verildiğini, sahte derilerde bu işlemin yapılmadığını kaydeden Aydın, "Derinin boşluğunu alıyoruz. Onu gerçek deriye yapabilirsin, sahte deri bu işlemde eritir. Bu işlem ile daha güzel oluyor, iplerin yünleri kayboluyor ve deri daha güzel oluyor. Boya için de iyi, deri boyayı ve cilayı daha güzel emiyor" ifadelerine yer verdi.

Selim Kuşcu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer’den hayvan varlığı uyarısı Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB) Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, ülke genelinde etkili olan şap hastalığı salgınının yayılım hızının kontrol altına alınmasında ilerleme sağlandığını, ancak mücadelenin henüz tamamlanmadığını belirtti. Şap hastalığıyla mücadelede kamu otoritelerinin yürüttüğü çalışmalara rağmen, alınan önlemlerin henüz istenilen düzeye ulaşamadığını belirten Matlı, "Şap hastalığı, hayvancılığımızın üretim gücünü ve sürdürülebilirliğini doğrudan etkileyen bir konu. Bakanlığımızın sürece ilişkin çabalarını takdir ediyoruz; ancak mevcut tablo, tedbirlerin daha da güçlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. Üreticilerimizin bu konuda üzerlerine düşen sorumlulukları eksiksiz şekilde yerine getirmesi büyük önem taşıyor. Hayvan sağlığının korunması, yalnızca kamu kurumlarının değil, üretim zincirinin tüm halkalarının ortak görevidir" dedi. "Tarım ekosisteminin dengesi korunmalı" Sahadan alınan geri bildirimlerin dikkatle değerlendirildiğini belirten Başkan Özer Matlı, "Bazı bölgelerde anaç hayvan kesimleri, buzağı kayıpları ve verim düşüşleri yaşandığı yönünde bilgiler alıyoruz. Bunlar, önümüzdeki yıl hayvansal üretim zincirinde sıkıntılara yol açabilecek öncü göstergeler niteliğinde. Bu nedenle sürecin dikkatle yönetilmesi, üretim kapasitesinin ve tarım ekosisteminin korunması açısından son derece önemlidir" değerlendirmesinde bulundu. "Sürdürülebilir üretim için ortak sorumluluk" Matlı, hastalıkla mücadelede alınan tedbirlerin uzun vadeli bir bakış açısıyla planlanması gerektiğini vurgulayarak, "Şap hastalığı yalnızca bugünü değil, ilerleyen yıllarda ülkemizin hayvancılık kapasitesini ve gıda arz güvenliğini etkileyebilecek bir risk unsuru olarak karşımızda duruyor. Bu nedenle koruyucu politikaların bugünden şekillendirilmesi, üreticilerimizin beyan süreçlerinde şeffaf davranması ve biyogüvenlik, aşılama ile hijyen kurallarına titizlikle uyulması büyük önem taşıyor. Kontrolsüz hareketlerin zincirleme kayıplara yol açmaması için bu tedbirlerin kararlılıkla sürdürülmesi gerekiyor. Bursa Ticaret Borsası olarak, sektörün sürdürülebilirliği adına bu süreci dikkatle izlemeye ve desteklemeye devam edeceğiz" dedi.
İstanbul Eksim Enerji, iki yeni santral ile portföyünü genişletti Türkiye’nin farklı coğrafyalarında yeşil enerji yatırımlarını aralıksız sürdüren Eksim Enerji, Yozgat’ta 4 türbin ve Karaman’da 2 türbini devreye alarak iki yeni rüzgar enerji santralini daha portföyüne kazandırdı. Ayrıca şirket, çocukların enerji bilincini artırma hedefiyle İzmir’in Seferihisar İlçesi’nde Eksim Enerji Uçurtma Festivali düzenledi. Bu yıl ilk kez düzenlenen festival kapsamında, çocuklar yenilenebilir enerji farkındalığını eğlenerek öğrenme şansına sahip oldu. Yüzde 100 yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarıyla Türkiye’nin yeşil enerji dönüşümünde önemli rol oynayan Eksim Enerji, topluma değer katan projeler geliştirmeye de devam ediyor. Bu kapsamda İzmir’in Seferihisar ilçesinde çocukların enerji bilincini artırma hedefiyle Eksim Enerji Uçurtma Festivali’ni düzenleyen şirket, yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarını da sürdürüyor. Yozgat ve Karaman’da rüzgar yatırımları güçleniyor Şirketin yeni yatırımlarıyla ilgili bilgiler veren Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, "Yozgat’ta 4, Karaman’da ise 2 türbini devreye alarak iki yeni rüzgar enerji santralini portföyümüze kazandırdık. Bu adım, yenilenebilir enerji yatırımlarımızı ülke genelinde dengeli biçimde yayma stratejimizin bir parçası. Her yeni santral, sürdürülebilir enerji üretim kapasitemizi artırırken Türkiye’nin enerji arz güvenliğine de katkı sağlıyor" ifadelerini kullandı. "Eş zamanlı olarak 11 farklı lokasyonda yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımlarımızı sürdürüyoruz" Şirketin 2025 yatırımlarına ve gelecek vizyonuna ilişkin de bilgi veren Arkın Akbay, "Yıl içinde toplam yatırım tutarı 195 milyon euro olan Geyve RES projesiyle santralimizin kapasitesini 150 MW seviyesine çıkardık. Saha çalışmalarına devam ettiğimiz Silivri RES kapasite artışı projesinin toplam yatırım tutarı 100 milyon dolar değerinde. Proje kapsamında 6 yeni rüzgar türbinimizi bakanlık onayıyla devreye aldık. Önümüzdeki yıl devreye almayı hedeflediğimiz 4 türbinimizle birlikte kurulu gücümüzü 129 MW’a çıkarmayı hedefliyoruz" dedi. Açıklamalarına devam eden Akbay şunları söyledi: "Güneş enerjisi tarafında da yüksek hacimli projeler gerçekleştirdik. Başarıyla tamamladığımız ve yatırım tutarı 150 milyon dolara ulaşan Viranşehir GES tesisimizde de 191,6 MW kurulu güce ulaştık. Eş zamanlı olarak yurt içi, yurt dışı 11 farklı alanda kapasite artışı ve yeni santral inşası gerçekleştirebilme becerisine sahip Türkiye’nin nadir enerji şirketlerinden biriyiz. Yıl sonunda Türkiye’de rüzgar enerjisinde ilk 3’e, yenilenebilir enerji şirketleri arasında ise ilk 10’a girmeyi hedefliyoruz" dedi. Gürcistan ve Ukrayna’daki yatırım 1 milyar doları aşacak Şirket, Türkiye’deki yatırımlarının yanı sıra yurt dışı yenilenebilir enerji portföyüyle de dikkat çekiyor. Şirket, Gürcistan’da işletmede bulunan 2 HES, devreye girme aşamasındaki 1 GES, izinleri tamamlanmakta olan 6 RES ve 2 GES yatırımıyla toplamda 700 MW; Ukrayna’da ise işletmeye girmek üzere olan 1 RES ve geliştirme aşamasında olan 2 RES yatırımıyla 420 MW yenilenebilir enerji portföyüne büyütüyor. Konuya ilişkin de açıklamalarda bulunan Akbay; "Gürcistan ve Ukrayna’da bulunan yenilenebilir enerji yatırım hedefimiz 1 milyar dolara ulaştı. 2025 yılı sonuna kadar Ukrayna’da bir RES ve 2026 yılının ilk çeyreğinde Gürcistan’da yeni bir GES tesisimizi devreye almayı hedefliyoruz. Doğu ile Batı arasında bir enerji köprüsü kurma hedefimizi ilmek ilmek örüyoruz. Projelerimizle enerji dönüşümüne katkı sunmayı, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini tersine çevirmeyi dünyamıza karşı bir sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Gelecek nesillere daha temiz bir dünyanın, bugünün imarı ile bırakılabileceğine inanıyoruz" dedi. Çocuklar yenilenebilir enerjiyi sahada keşfetti Son olarak şirketin Seferihisar’da düzenlediği Uçurtma Festivali’ne de değinen Akbay, "Çocuklarımıza yenilenebilir enerjiyi anlatmak için eğlenirken öğrenebilecekleri bir etkinlik hayal ettik. Bu amaçla çocukların en sevdiği aktivitelerden biri olan ve rüzgarın gücünü en iyi anlatan uçurtma deneyiminden faydalanmak istedik. Bu sayede çocuklarımızın rüzgar enerjisi hakkında farkındalık kazanmalarını hedefledik. Etkinlik boyunca çocuklarımızın yenilenebilir enerjiye merakları, bu alanda sordukları soruları da bizleri çok mutlu etti. İlkini Seferihisar’da düzenlediğimiz bu etkinliğin devamını faaliyet gösterdiğimiz diğer bölgelerde de yapmayı sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.
Kocaeli Yangın mağduru çiftçilere tarımsal destek Kocaeli’de yaz aylarında Körfez ve Kandıra ilçelerinde çıkan yangınlarda tarlaları ve ambarları hasar gören üreticilere tohum ve gübre desteğinde bulunuldu. Büyükşehir Belediyesi Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlığı Tarımsal Hizmetler Şube Müdürlüğü ekipleri, yangınların ardından bölgede hasar tespiti yaptı. Yangından etkilenen çiftçilere destek süreci başlatıldı. Tamamı hibe olan buğday tohumu ve gübreler, ekipler tarafından çiftçilere dağıtıldı. "Büyükşehir baştan sona yanımızda yer aldı" Kandıra Yenice Mahalle Muhtarı İlhan Gülser, yangında mahallesindeki 7 çiftçinin 80 dönüm arazisinin zarar gördüğünü belirterek, "Büyükşehir yetkilileri yerinde tespitte bulundu, bizim yanımızda durdu. Şimdi de tamamı hibe olan tohumları çiftçilerimize teslim ediyorlar. Büyükşehir baştan sona yanımızda yer aldı. Teşekkür ediyorum" dedi. Yenice’de çiftçilik yapan İlhan Sarı da hasat döneminde mahsullerinin yandığını ifade ederek, "Büyükşehir sadece bu yangında değil, verdiği desteklerle zaten sürekli yanımızda olan bir belediye. Başkanımız Tahir Büyükakın’a desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum" diye konuştu. Körfez Kutluca Mahallesi’nde üretim yapan Cengiz Bilecik de yangında 4 bin 500 balyası ile iki samanlığının yandığını belirterek, "Büyükşehir Belediyesi’nden desteğimizi aldık. Ekmemiz için tohum desteğinde bulunuyorlar. Bizleri mağdur etmediler" ifadelerini kullandı.