EKONOMİ - 11 Temmuz 2025 Cuma 15:00

Başkan Güler’den Ferrero’ya karşı tarihi fındık mücadelesi: "Bu bir milli duruştur"

A
A
A
Başkan Güler’den Ferrero’ya karşı tarihi fındık mücadelesi: "Bu bir milli duruştur"

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, Türk fındık sektöründe tekelleşme eğilimi gösteren ve fiyatlara müdahale eden İtalyan Ferrero firmasına karşı beş yıldır sürdürdüğü amansız mücadelede önemli bir zafer elde etti. Başkan Güler, fındık üreticisinin emeğini hiçe sayan bu düzeni kabul etmediklerini belirterek, "Rekabet hukuku, her ülkenin egemenlik hakkıdır. Biz bu hakkımızı kullandık. Üreticinin hakkını, rekabetçi ve adil bir sistemle korumaya kararlıyız. Bu bir milli duruştur" dedi.



Güler’in mücadelesi 2020’de başladı, tüm ülke takip ediyor


Başkan Güler’in fındık sektöründeki tekelci yapılara karşı savaşı, 2020 yılında yaptığı "Fındığı da fındık fiyatını da Roma, Londra, Washington merkezli oligopolist, yani alıcı piyasasında tekelleşen firmaların insafına ve tekeline bırakmayacağız. Fındığın fiyatını biz belirleyeceğiz" açıklamasıyla başladı. Bu mücadele, 2022’de daha somut adımlara dönüştü. Ağustos 2022’de "Fındığı da fındık fiyatını da monopsonik, yani alıcı piyasasında tekelleşen firmaların insafına ve tekeline bırakmayacağız. Fındığın fiyatını biz yani üretenler belirleyeceğiz. Ben bunun için savaşacağım" diyerek kararlılığını ortaya koyan Güler, Eylül 2022’de ORTAR bünyesindeki fındık bahçesi sahipleri ve üretici temsilcileri adına Ferrero hakkında hukuki süreç başlattığını duyurdu.


Başkan Güler’in girişimleri sonucu, Kasım 2022’de Rekabet Kurumu, Ferrero aleyhine Türkiye’de tekelleşen uluslararası bir firmaya karşı ilk kez soruşturma başlattı. Bu gelişme üzerine Ferrero firmasının üst düzey yöneticileri Ordu’ya gelerek Başkan Güler ile 5 saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. Güler, görüşmede Ferrero yetkililerine "Biz 700 bin aileyiz sen 1 ailesin, burada hukuk kuralları geçer, dolayısıyla kurallara uyun ve fiyatınızı ona göre ayarlayın. Biz size karşı değiliz ama sizin hareketleriniz de tedarikçi şeffaflığında değil" mesajını net bir şekilde iletti.


Görüşmenin ardından Rekabet Kurumu, Ferrero hakkındaki soruşturmasını derinleştirdi ve 1,5 yıl süren soruşturma sonrası Ferrero, Rekabet Kurumu’nun tüm taahhütlerini imzalamak zorunda kaldı. Bu taahhütlere göre Ferrero, Türkiye’de referans fiyatının altında kabuklu fındık alımı yapmayacağını ve piyasanın verimliliğini destekleyeceğini kabul etti.


Ancak Başkan Güler, İtalyan firmanın bu taahhütlerinin takip edilebilir sürecini zayıf ve güvenli bulmadığı için, iştirak şirketi ORTAR, Ordu’nun yerel fındık firması, Ziraat Odaları ve Borsa ile birlikte hukukçu Av. Ali Mertan öncülüğünde Ankara 15. İdare Mahkemesi’ne dava açtı.



Türk yargısından tarihi karar: Ferrero taahhütleri iptal edildi


Ankara 15. İdare Mahkemesi, Mart 2024 tarihinde Ferrero’nun Rekabet Kurumu’na verdiği taahhütleri yeterli bulmayarak iptal etti. Bu karar, İtalyan firmanın Rekabet Kurumu ile yeni ve daha ağır şartları taşıyan taahhütler için yeniden masaya oturması gerektiği anlamına geliyor.


Başkan Güler, mahkemenin bu kararını "büyük bir aşama" olarak nitelendirdi. Güler, "Bu karar sadece bir belge iptali değildir; bu karar sonucu fındığın hakimiyeti üreticinin eline geçti. Rekabet hukuku, her ülkenin egemenlik hakkıdır. Biz bu hakkımızı kullandık. Çünkü, fındıkta fiyatı üreticinin değil, alıcının belirlediği bir monopsonik yapı oluşmuştu. Biz bunu belgeleriyle ortaya koyduk. Bu düzeni kabul etmedik, çünkü bu düzen fındık üreticisinin emeğini hiçe sayıyordu. Biz rekabete karşı değiliz. Biz her şeyin düzgün yürümesini istiyoruz" şeklinde konuştu.



"Arz fazlası yalanı yıkıldı, bu karar ders kitaplarına girecek"


Başkan Güler, Ferrero’ya karşı başlattıkları hukuk mücadelesinin basit bir şikayet dilekçesinden öte olduğunu vurguladı. "1935’ten itibaren çıkan tüm fındık mevzuatını, yönetmelikleri, kararları bir araya getirerek devletin fındık hafızasını oluşturduk. Avukat Ali Mertan, hukukçu arkadaşlarımız, ziraat odaları, gıda firması, borsa gibi sağlam ortaklarla iş birliği yaptık, güçlü bir dosya hazırladık. Sonuç olarak, tarihte ilk kez fındık piyasasındaki tek alıcı baskısı mahkeme kararıyla belirlenmiş oldu. Ferrero artık Türkiye’de doğrudan alım, kırma ve ihracat yapamayacak, bu düzenlemeyi yeniden Rekabet Kurumu yapacak" diye konuştu. Güler, bu kararı "Ders kitaplarına girecek nitelikte bir karar" olarak tanımladı.


Yıllardır fındık sektöründe "arz fazlası var" söylemiyle üreticinin zayıflatıldığını belirten Güler, bu algının gerçek dışı olduğunu ve bilimsel verilerle çürüttüklerini söyleyerek, "Fındık, Karadeniz’in alın teridir. Türkiye’nin stratejik tarım ürünüdür. Bugün arz fazlası değil, kaliteli üretim ve sürdürülebilir verimlilik eksikliği sorun olarak karşımızda duruyor. Gerçekler artık gün yüzüne çıktı" diye konuştu.


Üreticinin hakkını rekabetçi ve adil bir sistemle korumakta kararlı olduklarını yineleyen Güler, "Biz bunları yapmasaydık yerli kırma fabrikaları tehlikeye girecekti ve binlerce kadınımız işsiz kalacaktı. Bu mesele hepimizin meselesi. Fındıkta artık oyun kurulmasına izin vermeyeceğiz. Bu kararla birlikte fındığın geleceği artık daha yerli ve daha adil temellere oturmuştur" ifadeleriyle sözlerini tamamladı.



Başkan Güler’den Ferrero’ya karşı tarihi fındık mücadelesi: "Bu bir milli duruştur"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM’de Leyla Zana gündem oldu TBMM Genel Kurulu’nda Leyla Zana gündem oldu. TBMM genel Kurulu’nda 2026 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri devam ediyor. DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, sürecin dilinin oluşturulması gerektiğini söyleyerek, "Bu sürecin başarısı için olmazsa olmaz şart olan toplumsal rıza ve toplumsal desteği de oluşturamayız. Bu konuda üzülerek söylemeliyim, siz sayın iktidar partisi mensupları gereken özen ve çabayı göstermiyorsunuz, göstermediniz. Örneğin, bu Parlamentonun bedel ödemiş eski bir üyesi, bir kadın, bir anne, bir torun sahibi anneanne, başta ülkemizin Kürt halkının, Kürt kadınlarının çok sevdiği, çok saydığı, onuru olan Leyla Zana için iktidar temsilcilerinden bir tepki gelmesini beklerdik. Bursa’da bir grup kendini bilmez ırkçının hakaretlerine karşı en başta öncelikle siz kadın milletvekillerinin bu kürsüden çıkıp iki çift laf etmesini beklerdik, etmeliydiniz, hâlâ da etmelisiniz. Ben Bursa’daki aile kökeni yedi yüz yıl geriye giden bir insan, nüfus kütüğü Bursa’da olan bir insan olarak Leyla Zana’dan tüm Bursa namına özür diliyorum" ifadelerini kullandı. Bunun üzerine TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, tek kelimeyle cevap vereceğini söyleyerek, "Leyla Zana onurumuzdur; nokta" şeklinde konuştu. AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik söz aldı. Çelik, "Salı günü Soma’da gerçekleştirilen Somaspor-Bursaspor maçında, maçın bitimine üç-dört dakika kala maalesef hiç istenmeyen, hiç arzulanmayan ve bugüne kadar da, yaklaşık iki yıldır kulübün başında bulunan oğlum dolayısıyla yakinen izlediğim Bursaspor’un, takip ettiğim Bursaspor’un hiçbir maçında bu ve benzeri hiçbir olayı yaşamadığımız bir sahneyle karşı karşıya kaldık. Şimdi, sosyal medyada da ifade ettim, Bursaspor 3-0 galip ve maç bitiyor, bitmek üzere; bunu bir soru işareti olarak huzurlarınıza koyuyorum, bir. İkincisi, şunu da açıkça ifade ettim, dedim ki: ’Bu yanlıştır, bir. Kabul edilemez, iki. Doğru değildir, üç. Ve müsamaha gösterilemez’ diye 4 madde altında bunları ifade ettim, çok net bir şekilde. Cengiz Çandar ’İfade edilmedi, konu geçiştirildi’ anlamında söylediği için bunları söylüyorum. Ben inanıyorum ki şu eylem karşısında bu 4 ifade bütün Meclisin ittifak ettiği, hiçbir milletvekilinin ’hayır’ demeyeceği 4 madde diye düşünüyorum. Yani bu hoş görülecek veya tasvip edilecek veya ’Ne iyi olmuş’ denilecek bir olay değil; aksine kınanacak, aksine bunun müsamaha gösterilme gibi olay olmadığını da ifade etmek istiyorum. Evvela bu konuda hemfikir durum var. Fakat esas mesele şu: Biz siyasetçiyiz, mümkün mertebe de vitrinden uzak durmaya çalışıyoruz. Ya sorumlu bir siyasetçi olacağız ya da sorumlu bir siyasetimiz olacak. Bu konuda sorumlu siyasetçi olarak davranmak mecburiyetindeyiz. Burada ifade ettiğimiz herhangi bir kelimenin topluma, stadyumlara, seyirciye, tribünlere nasıl yansıdığını mutlak surette değerlendirmek durumundayız" şeklinde konuştu. DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, şunları kaydetti: "Şimdi konuyu bu kadar teferruatta boğmaya gerek yok, zaten böyle bir usul yok ama biz kendisini dinlerken bir özrü bekledik her şeyden önce çünkü bu ülkenin en onurlu siyasetçilerinden birine inanılmaz bir hakaret, saldırı ve küfür söz konusu olmuştur. Tabii ki biz tüm Bursa’yı ya da tüm Bursa taraftarını suçlamadık, bir grubun bu suçu işlediğini söyledik. Mesele bir, özürdür; iki, bu suçu işleyenler hakkında gerekli soruşturmanın açılmasıdır. Ben bir kez daha buradan ’Leyla Zana onurumuzdur’ diyorum ve bu konuda da İçişleri Bakanlığını göreve davet ediyorum."
İstanbul Esenyurt’ta öğrencilere ücretsiz içme suyu desteği Esenyurt Belediyesi, öğrencilerin temiz ve sağlıklı içme suyuna ücretsiz erişimini sağlamak amacıyla okullara su sebili yerleştirme uygulamasını başlattı. Belediye Başkan Vekili Can Aksoy’un öncülüğünde hayata geçirilen proje, ilk etapta üç okulda uygulamaya alındı. Uygulama kapsamında Esenyurt Sezai Karakoç Lisesi, Esenyurt Ali Fuat Üstün İlkokulu ve Esenyurt Merkez Ortaokulu’na modern su sebilleri kuruldu. Projenin kısa sürede ilçedeki tüm okullara yaygınlaştırılması hedefleniyor. Recep Tayyip Erdoğan Parkı’nda da başlatılan bu uygulamanın tüm parklar ve ilerleyen süreçte diğer kamusal alanlarda da hayata geçirilmesi planlanıyor. Çevre dostu bir uygulama Konuyla ilgili açıklama yapan Can Aksoy, "Çocuklarımızın temiz ve güvenilir içme suyuna kolayca ulaşmalarını sağlamak için okullarımıza modern su sebilleri kuruyoruz. Bu uygulamayla öğrencilerimiz ücretsiz içme suyuna ulaşırken, plastik şişe ve tek kullanımlık ambalaj kullanımını azaltarak çevreye duyarlı bir adım da atmış oluyoruz" dedi. "Eğitim yatırımlarımız hız kesmeden sürüyor" Eğitim alanındaki çalışmalara da değinen Aksoy, göreve geldikleri günden bu yana Esenyurt’taki eğitim sorunlarını öncelikli gündem maddeleri arasında ele aldıklarını belirtti. İlçede öğrenci sayısının fazla, derslik sayısının ise yetersiz olduğuna dikkat çeken Aksoy, bu sorunun çözümü için Milli Eğitim Bakanlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordineli çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti. Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nin 10 okuldan oluşan yapısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla eğitime başladığını hatırlatan Aksoy, Ardıçlı Mahallesi’nde önceki yönetim tarafından yarım bırakılan Beşli Lise projesinin Milli Eğitim Bakanlığı’na devredildiğini ve çalışmaların hızla sürdüğünü aktardı. 3 yeni okulun proje çalışmaları sürüyor Ayrıca 24 derslikli Durmuş Döven İlkokulu’nun yapımının devam ettiğini belirten Aksoy, üç yeni ilkokul için de proje çalışmalarının tamamlandığını söyledi. Okulların fiziki şartlarının iyileştirilmesine önem verdiklerini vurgulayan Aksoy, eğitim-öğretim dönemi başında ve ara tatillerde boya, badana ve tadilat çalışmalarının yapıldığını, 26 bin öğrenciye ise kırtasiye desteği sağlandığını kaydetti.
Muğla Muğla Büyükşehir Zabıtasından hijyen ve gramaj denetimi Vatandaşların sağlıklı gıdaya ulaşması, ürünlerin hijyen kurallarına uygun hazırlanması ve satışa sunulmasını sağlamak için Büyükşehir Belediyesi Zabıta ekipleri il genelinde denetimlerine devam ediyor. İşletmelerde hijyen, gramaj denetimleri yapan Büyükşehir Belediyesi kurallara ve halk sağlığına uymayan bazı işletmelere idari işlem uygularken tarihi geçmiş ürünleri de satıştan men ediyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Ahmet Şan halkın hijyenik ve kaliteli ürünlere ulaşması için il genelinde gıda üretimi yapan iş yerlerine rutin kontrollerinin devam ettiğini söyledi. Ahmet Şan; "Muğla Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı olarak gıda üretimi ve satışı yapan yerlerde denetimlerimizi gerçekleştiriyoruz. Yapmış olduğumuz denetimlerde amacımız halkımıza hijyenik ve kaliteli ürünlerin sunulması ve halkımızın hijyenik ürünlere ulaşmasını sağlamak. Ben bu konuda kurallara uyarak Muğla halkının hijyenik ve sağlıklı ürün tüketmesini sağlayan esnaflarımıza teşekkür ediyorum. Vatandaşlarımıza da herhangi bir aksaklık gördüğünde bizlere ulaşmasını rica ediyorum. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Aras’ın halk sağlığına verdiği önem doğrultusunda denetimlerimize devam ediyoruz" dedi. Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras halkın sağlığını yakından ilgilendiren gıda üretimi yapan işletmelerle ilgili Zabıta ekiplerinin sürekli denetimde olduğunu, bu konuda çok titiz ve dikkatli olduklarını belirtti. Başkan Aras; Muğla’nın 13 ilçesinde Büyükşehir Belediyesi ekiplerimiz vatandaşların sağlığı için titiz bir çalışma yürüttüklerini belirtirken, sofraların baş tacı ekmeği üreten fırınların, vatandaşa yemek hizmeti veren lokantaların temizlik ve hijyen kurallarına uyması, zincir marketlerdeki ürünlerin son kullanma tarihlerine dikkat etmesi gibi birçok önemli konuda Büyükşehir ekiplerimiz sahada kontrollerini yaparak vatandaşların sağlığını korumak için çalıştıklarını açıkladı.