EKONOMİ - 05 Kasım 2025 Çarşamba 15:05

Ordu’da fındık bahçelerine kuraklık tehlikesine karşı damlama sistemi

A
A
A
Ordu’da fındık bahçelerine kuraklık tehlikesine karşı damlama sistemi

Ordu Büyükşehir Belediyesi, fındıkta verimliliği artırmak ve kuraklık tehdidine karşı önlem almak amacıyla başlattığı Fındık Verimliliği Projesi (FINVER) kapsamında, fındık bahçelerine toprak altı damlama sulama sistemi kuruyor.


Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in öncülüğünde, belediyenin tarım şirketi ORTAR A.Ş. tarafından yürütülen projeyle fındıkta yüzde 40’a varan verim artışı hedefleniyor. Kurulan sistem sayesinde su, doğrudan bitkinin kök bölgesine ulaştırılarak hem su tasarrufu sağlanıyor, hem de bitki beslenmesi ve ürün kalitesi önemli ölçüde iyileşiyor. Ordu’nun belirlenen pilot bölgelerinde başlatılan çalışmaların, üreticilerden gelecek talepler doğrultusunda yaygınlaştırılması planlanıyor.



"Verimde yüzde 40-50’ye varan artış mümkün"


Proje hakkında bilgi veren Ziraat Mühendisi Abdulkerim Kurucu, uygulamanın bölge tarımı açısından önemli bir yenilik olduğunu belirterek, "Toprak altı damlama sulama sistemi sayesinde su ve gübre doğrudan kök bölgesine ulaştırılıyor. Bu, kaynak kullanımında tasarruf sağlarken bitkinin beslenme etkinliğini artırıyor. Üretici hem gübre maliyetinden tasarruf ediyor hem de işçilik giderleri neredeyse sıfıra iniyor. Kullanım etkinliği açısından yüzde 40-50’ye varan verim artışı elde etmek mümkün" dedi.


Özellikle yaz aylarında yaşanan kuraklık dönemlerinde sistemin önemine dikkat çeken Kurucu, "Bu sistemle toprakta düzenli nem seviyesi korunabiliyor. Suyun kontrollü ve doğrudan kök bölgesine verilmesi, su kayıplarını minimuma indiriyor, bitki gelişimini dengeliyor. Bu da doğrudan ürün kalitesine ve miktarına yansıyor" ifadelerini kullandı.



Ordu’da fındık bahçelerine kuraklık tehlikesine karşı damlama sistemi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Türkiye’nin ’2053 Karbon Nötr’ hedefinde hidrojen teknolojileri öne çıkıyor Türkiye’de enerji dönüşümünün en kritik başlıklarından biri olan hidrojen teknolojileri, sanayiden ulaşıma kadar pek çok alanda karbon salınımını azaltacak bir çözüm olarak öne çıkmaya başladı. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ) Sürdürülebilir Kampüs Koordinatörü Doç. Dr. Tuğçe Demirdelen, "Türkiye, 2053 karbon nötr hedefine giderken hidrojeni kilit noktalarından birine koydu. Hidrojeni belki de doğal gaza eşdeğer, alternatif kaynak olarak görmek istiyorlar. Japonya şu anda çok ön planda, ülkemizin de geç kalmaması ve rekabetçi yol alması açısından hızlıca yol alması gerekiyor" dedi. Çevre dostu yapısı ve yüksek verim potansiyeli sayesinde "geleceğin yakıtı" olarak nitelendirilen hidrojen, hem kamu hem özel sektörde yürütülen Ar-Ge çalışmalarıyla hızla yaygınlaşıyor. Son yıllarda yapılan yatırımlarla birlikte hidrojen üretimi, depolanması ve taşınmasına yönelik teknolojilerde önemli ilerlemeler kaydedildi. Özellikle yeşil hidrojen üretimi, yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu sayesinde sürdürülebilir bir enerji modeli sunuyor. Ulaşım sektöründe hidrojenle çalışan araç projeleri test aşamasına gelirken, ağır sanayide karbon ayak izini düşürmeye yönelik pilot uygulamalar da devreye alındı. Japonya’nın ön planda olduğu projelerde uzmanlar, Türkiye’nin coğrafi konumu ve yenilenebilir enerji potansiyeli sayesinde hidrojen ekonomisinde bölgesel bir merkez olabileceğini belirtiyor. Kamu kurumları, üniversiteler ve özel sektör iş birliğinde yürütülen projeler, önümüzdeki yıllarda enerji arz güvenliğini artırmayı ve dışa bağımlılığı azaltmayı hedefliyor. "En büyük strateji hidrojen teknolojilerinin gerçekleştirilmesiyle ilgili" Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ) Sürdürülebilir Kampüs Koordinatörü Doç. Dr. Tuğçe Demirdelen, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Demirdelen, "Dünyada gerek otomotiv sektörü, gerek enerji sektörü hidrojeni kullanma amacında. 2053 karbon nötr hedefimiz doğrultusunda hidrojeni ana kaynak olarak gözlemlemekteyiz. Özellikle Japonya’da otomotiv sektöründe araçların elektrikten daha çok hidrojene döneceği, hidrojenin de yeşil hidrojen ile adlandırdığımız su ve benzeri kaynaklardan elde edilen hidrojen olarak gözlemlenmekte. Dünya hidrojene giderken en büyük strateji hidrojen teknolojilerinin gerçekleştirilmesiyle ilgili. En büyük kaynaklarımız elektrolizörler, depolamalar ve yakma teknolojileri olarak ortaya çıkmaktadır" ifadelerini kullandı. "Karbon yoğunluklu sektörlerde de kullanılabilecek" Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanma açısından yüksek kapasiteye sahip olduğuna değinen Doç. Dr. Demirdelen, şunları kaydetti: "Biz ülke olarak yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanma açısından yüksek kapasiteye sahip bir ülkeyiz. Güneş, rüzgar ve benzeri kaynakları hidrojene ayrıştırmada kullanacağımızı görüyoruz. Su kaynakları açısından şu anda fakirleşmeye doğru gitsek de normalde kaliteli su kaynaklarına sahip olduğumuz için hidrojenin su ile elektrolizörlerden çıkacak hidrojen de bir diğer özelliğimiz olacak. Aynı zamanda ülkemizde elektrolizörler ile ilgili çalışmalar yapılmakta. Eğer elektrolizörler ile alakalı çalışmayı iyi aşamada gerçekleştirirsek demir-çelik gibi karbon yoğunluklu sektörlerde bunu kullanabileceğimizi düşünüyorum." "Hidrojenin kullanılması karbon açısından daha verimli" Türkiye’nin 2053 karbon nötr hedefi doğrultusunda hidrojeni kilit noktaya koyduğunu belirten Doç. Dr. Demirdelen, "Türkiye, 2053 karbon nötr hedefine giderken hidrojeni kilit noktalarından birine koydu. Hidrojen teknolojisi maliyet de gerektiriyor. Bunu yaparken ilk başta elektrolizör teknolojisiyle başlandı. Daha sonra teknolojiyi geliştirerek çimento, demir-çelik ve tekstilin belirli sektörlerinde deneme aşamalarında. Bunları doğal gaza belki eşdeğer, alternatif kaynak olarak görmek istiyorlar. Karbon nötr yolunda doğal gaz da yüksek karbon emisyonu yayan bir kaynak. Hidrojenin kullanılması karbon açısından daha verimli. Elektrikli araçlara geçtik, kendi yerli milli araçlarımızı yapıyoruz. Elektriğin de şebekesel bir sınırı var. Batarya ömrü, geri dönüşümü ile alakalı sorunlar olabilir. Burada da hidrojen yakıtlı taşımacılık sisteminin devreye gireceğini düşünmekteyiz. Hidrojen teknolojisini biraz daha ön plana çıkartmalıyız. Hidrojen teknolojileri şu anda birçok ülkede ciddi bir çalışma halinde. Japonya şu anda çok ön planda. Almanya’da çalışmalar sürüyor. Ülkemizin de geç kalmaması ve rekabetçi yol alması açısından hızlıca yol alması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Denizli Denizli’ye modern bir aile sağlığı merkezi kazandırıldı Denizli Valiliği, Denizli İl Sağlık Müdürlüğü ve hayırsever Mustafa Dede işbirliğiyle yapımı tamamlanan Yaşariye-Mustafa Dede Aile Sağlığı Merkezi düzenlenen törenle hizmete açıldı. Aile Sağlığı Merkezi, modern yapısı ve geniş hizmet yelpazesiyle bölgede önemli bir ihtiyacı karşılayacak. Açılış programına; AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nihat Zeybekci, Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, Ak Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin, Merkezefendi Kaymakamı Abdullah Demir, Pamukkale Kaymakamı Uğur Bulut, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mevlüt Dirim, İl Emniyet Müdürü Yavuz Sağdıç, AK Parti Denizli İl Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, Milliyetçi Hareket Partisi Denizli İl Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, İl Müftüsü Abdullah Pamuklu, Hayırsever Yaşariye – Mustafa Dede ve ailesi ile çok sayıda mahalleli katıldı. Yaşariye Mustafa Dede Aile Sağlığı Merkezinin açılmasıyla birlikte Denizli’de Aile Sağlığı Merkezi sayısı 135’e çıktı. Merkez’de göreve başlayan 2 Aile Hekimiyle birlikte de Denizli’deki Aile Hekimi sayısı da 373’e yükseldi. Aile Sağlığı Merkezimizin yanına projesi ve ihalesi tamamlanan 3800 m2 kapalı alana sahip Sağlıklı Hayat Merkezi yapılacak. Ancak Sağlıklı Hayat Merkezi yapılana kadar Kayalar mahallemizde yaşayan vatandaşlarımız bu hizmete ulaşabilsin diye Aile Sağlığı Merkezi içinde Sağlıklı Hayat Merkezi hizmetlerine başladık. Bugün açılışı yapılan Yaşariye- Mustafa Dede Aile Sağlığı Merkezimizde 2 aile hekimimiz ile birlikte beslenme danışmanlığı, kronik hastalıklar ve fiziksel aktivite danışmanlığı, kadın ve üreme sağlığı, KETEM danışmanlığı, psiko-sosyal destek hizmetleri, tütün ve madde bağımlılığı danışmanlığı, koruyucu ağız ve diş sağlığı danışmanlığı gibi hizmetlerle vatandaşlarımıza sağlıklı bir yaşam tarzı benimsenmesinin yolları öğretilecek. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nihat Zeybekci, Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, Ak Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin başta olmak üzere tüm protokol üyeleri Yaşariye – Mustafa Dede Aile Sağlığı Merkezi’nin Denizli’ye hayırlı –uğurlu olmasını dileyerek, hayırsever ailemize teşekkürlerini iletti.