GENEL - 23 Kasım 2017 Perşembe 11:04

(Özel Haber) Suudi Arabistan’da mahsur Türk işçiden "Beni Türkiye’ye götürün" çağrısı

A
A
A
(Özel Haber) Suudi Arabistan’da mahsur Türk işçiden "Beni Türkiye’ye götürün" çağrısı

Çalışmak için gittiği Suudi Arabistan’da iki ay kaldıktan sonra işten çıkarılan Suat Mutlu, pasaportu elinden alındığı için Türkiye’ye dönemediğini söyleyerek yardım istedi.

Çalışmak için gittiği Suudi Arabistan’da iki ay kaldıktan sonra işten çıkarılan Suat Mutlu, pasaportu elinden alındığı için Türkiye’ye dönemediğini söyleyerek yardım istedi.


İstanbul’daki bir firma aracılığıyla Suudi Arabistan’a giden Osmaniyeli Suat Mutlu (35) iki ay çalıştıktan sonra işten çıkarılınca ülkesine dönemedi.


Gönderdiği videoda, hiçbir yetkiliden bilgi alamadığını belirten evli ve 2 çocuk babası Mutlu, “İstanbul’da bir Türk firmasının aracılığıyla Arabistan’ın Arar bölgesine geldim. Orada 2 ay çalıştım. 2 aydan sonra vizem çıkmadı beni göndermelerini istedim göndermediler, 25 gün orada beklettiler beni. Ondan sonra Riyad’a getirdiler. Toplam 90 gündür buradayım hiçbir gelişme yok. Hiçbir yetkili arayıp sormuyor. Ne uçak biletim var ne vizem ne de pasaportum var elimden aldılar. Devlet büyüklerimden, Dışişleri Bakanlığı’ndan ve Cumhurbaşkanımdan beni Türkiye’ye götürmelerini istiyorum. Gerçekten çok zor durumdayım. Tek başıma burada kaldım Allah rızası için yardımcı olun” diyerek yardım istedi.


İnşaatlarda işçilik yapan Hüsnü Mutlu’nun (60) 7 çocuğundan biri olan, İslam (6) ve Hira (3) adlarını taşıyan 2 çocuk sahibi Suat Mutlu’nun eşi Hatice Mutlu, “Eşim 4 ay önce Suudi Arabistan’a çalışmaya gitti. Pasaport sorunu çıkınca 2 aydır çalıştırmadılar, geri de göndermediler. Biz burada 2 çocukla perişan olduk, mağdur olduk. Çocuklar babalarını istiyorlar, çocuğum dua ediyor ’Allah’ım babamızı gönder’ diye. Bir an önce gelmesini istiyoruz, şirket yetkilileri sürekli olarak oyalıyor, ’bekleyeceksiniz’ diyorlar. Eşimi başından savıyorlar 2 aydır aç susuz geziyor. Bir an önce eşimin evine çocuklarına kavuşmasını istiyorum” dedi.


Göz yaşlarına hakim olamayan anne Feyziye Mutlu ise, “Allah için peygamber için bize yardım etsinler. Başbakanımızdan yardım bekliyorum. Bizler burada perişan olduk, oğlum orada perişan oldu, rehin kaldı. Artık oğlumun hasretine dayanamıyorum” diye konuştu.


Babasının özlemini dile getiren 6 yaşındaki İslam Mutlu da, babası ile internet üzerinden görüştüklerinde “Seni çok seviyorum eve geleceğim” dediğini söylediğini belirterek, “Babamı özledim eve gelsin” dedi.


Acılı baba Hüsnü Mutlu, oğlunun 17 yıldır çeşitli şirketlerde çalıştığını ifade ederek, "17 sene oldu devamlı şirketlerde çalıştı gidip geldi. Dubai’ye, Irak’a gitti. Bu sefer Suudi Arabistan’a gitti. Orada bir sorun çıkmış. İki ay orada çalışmış iki aydır da rehin tuttular. Ne eve gönderiyorlar, ne de orada bakıyorlar. O orada perişan çocukları burada perişan, anne ve baba olarak biz de perişanız. Şu an Mekke’de Riyad’da internetten konuşuyoruz. Ağlıyor orada hal kalmamış, para da yok, biz de fakir aileyiz. Bizim devletimiz çocuğumuzu Türkiye’ye getirsin” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.