- 26 Nisan 2021 Pazartesi 10:14

Taş duvarlar arasında harladığı ateşle atalarının izinden gidiyor

A
A
A
Taş duvarlar arasında harladığı ateşle atalarının izinden gidiyor

Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde kendisine uygun avcı bıçağı bulamadığı için avcı bıçağı yapmaya karar veren Mustafa Kazgın, hobi olarak başladığı bıçak üretimini meslek haline getirdi.

Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde kendisine uygun avcı bıçağı bulamadığı için avcı bıçağı yapmaya karar veren Mustafa Kazgın, hobi olarak başladığı bıçak üretimini meslek haline getirdi. Taş duvarlar arasında harladığı ateşle geleneksel yöntemlerle çifte su verilmiş bıçaklar üreten Kazgın, atalarının izinden gittiğini söyledi.


Düziçi ilçesi Akçakoyunlu köyünde ikamet eden 20 yaşındaki Mustafa Kazgın, avcı bıçaklarına merak sardı. Bir türlü istediği avcı bıçağını bulamayan Kazgın, kendisine özel bir avcı bıçağı yapmaya karar verdi. Hobi olarak bıçak yapmaya başlayan Mustafa Kazgın, şimdilerde köyün en genç bıçakçısı olarak kurduğu taş duvarlı atölyesinde hizmet veriyor. Geleneksel yöntemler kullanarak kamyon makasları ve testere çeliklerinden döverek ürettiği ürünlerini çifte su vererek müşterilerinin kullanıma sunuyor. Taş duvarlı atölyesinde harladığı ateşle yaklaşık 40 çeşit bıçak, kılıç, balta gibi ürünler üreten Kazgın, yaptığı işte atalarının izinden gittiğini söyledi.


Ürünlerini tamamen döverek imal ettiğini belirten Mustafa Kazgın, “20 yaşındayım 5 yıldır bu işle uğraşıyorum. Daha önceden avcılık yapıyordum. Kendime uygun bir bıçak bulamadım. Bir bıçak yapmaya karar verdim. Hobi olarak başlamıştım daha sonraları da devam etti. Şu anda da meslek olarak devam etmekteyim. Atölyemde ortalama 40 çeşit ürün çıkartıyorum. Avcı bıçakları, kurban bıçakları, oyma bıçaklar, kılıçlar, nacaklar, satırlar ve baltalar gibi ürünlerimi kamyon makaslarından testere çeliklerinden tamamen döverek elde imal ediyorum. Geleneksel yöntemlerle çifte su verilmiş şekilde ürünlerimi yapıyorum. Tamamen atalarımızın izinden gitmekteyiz mesleğimizi sürdürüyoruz. Hurdacılardan ya da fabrikalardan temin ettiğim çeliklerden bıçak yapıyorum. Bu bıçaklara teke, koç ve geyik boynuzundan da kabzalar yapıyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yağmurlu havalarda ıslanmak istemeyen depremzede Meriç’in sesini duyan sağlıkçı Havva’dan afetzede aileye sıcak yuva Hatay’da depremin ilk günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak amacıyla görev alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, yağmurlu havada bir daha ıslanmak istemeyen 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesini sıcak yuvasına kavuşturmayı başardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşları hayata tutundurmak için mücadele etti. Sağlık personeli Ertuğrul, depremin yaralarını sarmak için kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. ATT Ertuğrul, depreme Antakya ilçesi Karaali Mahallesi’nde yakalanan 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesinin isteği üzerine afetzede aileye yuva yapabilmek için çalışma başlattı. Dernek aracılığıyla Altunay ailesine ev yaptırmayı başaran Ertuğrul, 2 odası ve 1 salonu olan evi Altunay ailesine teslim etti. "Yeterli maddi destek sağladığında yıl sonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz" Ülkem Okuyor Derneği olarak 2’nci evi teslim ettiklerini ifade eden Ertuğrul, "Depremin 37’nci gününde çadır okul açmıştık. Bugün ev yaptığımız öğrencimiz de o çadır okula gelen ilk öğrencilerimizden biriydi. Talent ve Meriç okulu açtığımızda koşa koşa gelmişti. Bu enkazlar bir gün kalkıp Hatay normale dönecek dememize neden oldular. Biz 2 aydır ev yapıyoruz. Öğrencilerimiz ve depremzede çocuklarımızın yaşam koşullarını düzeltmeye dert edindik. Çadırda ve barakada yaşayan öğrencilerimize ev yaparak hak ettikleri yaşamları sürmelerini istiyoruz. Bu depremden en çok çocuklar etkilendi. 15 aydır baktıklarında enkaz görüyorlar. Çadırda yaşıyorlar. Deprem üzerine oyunlar kuruyorlar. O yüzden buradaki çocukların daha iyi yaşam koşullarından yaşamaları için emek veriyoruz. ‘Ülkem Okuyor Derneği’ olarak ev yapmaya devam edeceğiz. Haftaya 4 ve 5’inci evlerimizin temelini atacağız. Durmadan yorulmadan Hatay’daki son çocuğun yüzünü güldürene kadar güldürmeye devam edeceğiz. Yeterli maddi destek sağladığında yılsonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz” dedi. "Yeni evim için çok heyecanlıyım ve çok mutluyum" Yeni evlerine kavuşan anne Esmeray Altunay, "Depremde evimiz yıkıldı. Çok kötü bir durumdaydık. Havva abla çocuklara mont ve ayakkabı getirmişti. Okula çağırdı. Oğlum Meriç’in doğum günüydü. O esnada Havva ablayı tanıdım. Eşimle beraber çadırdan suları dışarı atmaya çalışıyorduk. Ellerimiz, ayaklarımız ve çocuklar berbat bir haldeydi. Çocuklar sırılsıklamdı. Çocukların ayaklarında ne ayakkabı ne de çorap vardı. Yeni evim için çok heyecanlıyım. Çok mutluyum" ifadelerini kullandı.