KÜLTÜR SANAT - 19 Şubat 2022 Cumartesi 11:31

Osmaniye’de “Hocalı Soykırımı ve Türkiye Azerbaycan İlişkileri” konferansı

A
A
A
Osmaniye’de “Hocalı Soykırımı ve Türkiye Azerbaycan İlişkileri” konferansı

Azerbaycan’da 30 yıl önce gerçekleştirilen ve modern zamanların en büyük insanlık trajedilerinden biri olan Hocalı Soykırımı ve kurbanlarını anma vesilesiyle Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi (OKÜ) tarafından “30.

Azerbaycan’da 30 yıl önce gerçekleştirilen ve modern zamanların en büyük insanlık trajedilerinden biri olan Hocalı Soykırımı ve kurbanlarını anma vesilesiyle Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi (OKÜ) tarafından “30. Yılında Hocalı Soykırımı ve Türkiye Azerbaycan İlişkileri” başlıklı konferans düzenledi.


Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi kulüplerinden Türk Dünyası Araştırma Kulübü tarafından organize edilen konferans saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. OKÜ Mimarlık Tasarım ve Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Meyser Kaya ile Mimarlık Tasarım ve Güzel Sanatlar Fakültesi Araştırma Görevlisi Ahmet Korkmaz, müzik dinletisi sunulmasının ardından konferans protokol konuşmalarıyla devam etti.


Konferansın açılış konuşmasını yapan OKÜ Rektörü Prof. Dr. Turgay Uzun, “Azerbaycan-Türkiye iki devlet tek millet parolasıyla baktığımız, çok köklü kültürel bağları olan iki ülkedir. Geçmişten gelen bu bağlılıklarımız ekonomik, kültürel ve siyasal birçok alanda, özellikle bugünlerde en yüksek düzeyde devam ediyor. İnşallah bu birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz her zaman daim olsun. Tarihi birçok olayda olduğu gibi Hocalı Soykırımı da gösteriyor ki, Türk toplulukları, Türk halkları zayıf oldukları anda böylesi vahim hadiselere maruz kalabiliyorlar. O nedenle bizlerin karşısındaki tek imkân, tek çare her zaman güçlü olmaktır. Devletimiz, devletlerimiz, sahip oldukları potansiyel ile birlikte bu güçlerini daim kılacaklar ve bir daha böylesi acı olayların yaşanmasına asla müsaade etmeyecektir” diye konuştu.


Azerbaycan Ankara Büyükelçiliği Başkatibi Elkhan Zeynalov ise, “Azerbaycan’ın bu kanlı tarihinin teyit edilmesinde her zaman Türk halkı bizim yanımızda oldu. Biz tek millet, tek halktık. Zamanın keşmekeşliğinde ayrıldık ama derdimiz her zaman bir oldu, birbirimizi düşünüyoruz ve bu hayata devam ediyoruz. Cumhurbaşkanlarımız Recep Tayyip Erdoğan ve Haydar Aliyev sayesinde birliğimiz daha da güçlendi, daha da kuvvetlendi. Azerbaycan 44 günlük bir savaşla işgal edilmiş toprakları azat etti. Bu işgalden azatlık olma savaşında Azerbaycan’ın yanında omuz omuza vererek Türk halkı, Türk Devleti, Türk Devlet rehberleri daima bizim yanımızda oldu. Bu yüzden ülkemizin halkı her birinize teşekkürlerini bildirir” dedi.


Konuşmaların ardından Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Marziye Memmedli, “30. Yılında Hocalı Soykırımı ve Türkiye Azerbaycan İlişkileri” başlıklı sunum yaptı. Sunumunda Azerbaycan Türkiye kardeşliğinin Karabağ’da sevinç yaşattığına değinen Memmedli, “Bölgedeki son gelişmeler neticesinde diplomatik ilişkiler başlayacaktır. Ama şunu söylemek lazım, biz beraber yaşayacağız. Biz toprak bütünlüğümüzü koruruz, hiçbir zaman bir karış toprağımızı vermeyiz. Geçmişimizi de asla unutturmayız. Bizim kanımız aynı, dilimiz aynı, kardeş kardeşten ayrılamaz, bizi ayıramazlar nitekim bunu yapamadılar, yapamazlar da” ifadelerini kullandı.


15 Temmuz Şehitler Amfisi’nde düzenlenen konferansa OKÜ Rektörü Prof. Dr. Turgay Uzun’un yanı sıra Osmaniye Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Hulisi Akkuş, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Alpaslan Dayangaç ve Prof. Dr. Coşkun Özalp, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Ceyhun Yükselir, Genel Sekreter Recep Şen, Fakülte Dekanları, Enstitü ve Yüksekokul Müdürleri ile Meslek Yüksekokulu Müdürleri, kamu kurumlarının temsilcileri ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri, idari personeli ile çok sayıda öğrenci katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.