POLİTİKA
Başkan Başdeğirmen: "Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz" 02 Mayıs 2024 Perşembe - 01:15:17 Isparta Çünür Mahallesi’nde dün hizmete giren yeni otogar için açılış töreni düzenlendi. Açılış töreninde konuşan Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Eski otogarın bulunduğu alana da yeraltı otopark, üzeri meydan ve kütüphane yapıyoruz” dedi. Isparta Bahçelievler Mahallesi’ndeki Isparta Şehirlerarası Otogarı’ndan dün son sefer yapıldı. Çünür Mahallesi’ndeki yeni otogar da dün hizmete açıldı ve ilk otobüs seferleri gerçekleştirildi. İlk seferlerin gerçekleştiği yeni otogarın bugün de resmi açılış töreni yapıldı. Mehteran gösterisi ile başlayan törene Vali Aydın Baruş, AK Parti Isparta Milletvekili Mehmet Uğur Gökgöz, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ve eşi Şadiye Başdeğirmen, AK Parti İl Başkanı Furkan Cem Er, MHP İl Başkanı Önder Topçu, İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul, ITSO Başkanı Metin Çelik, Ticaret Borsası Başkanı Hüdai Şahin, ilçe ve belde belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, esnaf ve vatandaşlar katıldı. Verdikleri bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, eski otogarın şehrin ortasında kaldığını ifade etti. Hiçbir yatırımın yarım kalmayacağı yönünde verdikleri söz olduğunu ve bugün de yeni otogarın faaliyete sunulduğunu aktaran Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Yarım kalan yatırımları tamamlayarak buraya kadar geldik ve yeni otogarı açmaktan son derece memnun olduk. Mevcut eski otogarımız şehrin içinde kaldı, trafikte zorlanılıyordu. Öncelikle yeni otogar alanımızı faaliyete geçirdik, buranın faaliyete geçirilmesine katkı sunan belediye meclisi üyelerime, personelime emek veren herkese teşekkür ediyorum” görüşlerinde bulundu. Yeni otogarın hazırlanmadan önce hem otobüs işletmecileriyle hem de esnafla bir araya geldiklerini ve projenin kendilerinin istedikleri şekilde değiştirilerek hayata geçirildiğinden bahseden Başkan Başdeğirmen, “Esnafımızın istediği şekilde burayı düzenledik. Sonucunda da esnafımız memnun oldu. Herkes çok mutlu. Yaptığımız işin kabul görmesi çok önemli” dedi. “Eski otogar alanında 86 bin metrekarelik meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız” Boşaltılan otogarın yeriyle ilgili de hayata geçirecekleri projeye ilişkin bilgiler veren Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, boşalan otogar alanının bulunduğu bölgede yeraltı 3 katlı otopark ve üzerinde de 2 bin öğrencinin ders çalışabileceği bir kütüphane ile etkileşim merkezi yapılacağını açıkladı. Başdeğirmen, “Böcüzade Parkı ile birleştirerek toplam 86 bin metrekarelik alanda meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız. Vatandaşımızın rahat nefes alabileceği meydanlar oluşturmaya çalışıyoruz. Bu dönemimizde Isparta’da 3-4 tane büyük meydan oluşacaktır. Otogar alanımızdaki otopark kısmı 30 bin metrekare, bu alanda da her türlü etkinliği yapma imkânımız olacaktır. Isparta’mıza hayırlı ve uğurlu olsun” şeklinde konuştu. Açılış töreninde konuşan Isparta Valisi Aydın Baruş, ise yeni yapılan otogarla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak dedi. Vali Baruş, “Isparta her yıl dışarıdan misafir ağırlayan bir il. Modern bir otogara çok ihtiyacımız vardı. Şehir içinde kalmış otogar bu ihtiyaca cevap veremez hale gelmişti, oradaki esnafımız da bu durumdan muzdaripti. Yeni yapılan yatırımla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına bir yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak. Bir otogarı, bir sanayi sitesini şehir dışına taşımak çok önemli problemler doğurur. Önemli olan bu problemi hemşehrisiyle vatandaşıyla birlikte anlaşarak uzlaşarak aşmak. İşte belediye başkanımız bunu başarmış. Bu nedenle belediye başkanımızı tebrik ediyoruz. Esnafımızı mağdur etmeden vatandaşlarımıza olumsuzluğa neden olmadan bu problemi çözmüşler. Eski otogarın bulunduğu alanın hem otopark hem kütüphane hem de bir meydan olarak kullanılacak olması Isparta için çok güzel bir tasarım. Bu tesiste esnafımıza bol kazançlar diliyorum, hayırlı olsun” dedi. Konuşmaların ardından dua edildi, yeni otogarın açılış kurdelesi kesildi. Yapılan açılış töreninin ardından protokol üyeleri yazıhane ve işletmeleri ziyaret ederek, yeni otogarın hayırlı olması temennisinde bulundular.
01 Mayıs 2024 Çarşamba - 22:56 İletişim Başkanı Altun: "TRT, Batılı medya organlarının görmezden geldiği her konuda, uluslararası topluma doğru bilgileri, yerinde ve zamanında ulaştırıyor" İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "TRT, Batılı medya organlarının üzerini örttüğü veya görmezden geldiği hemen her konuda uluslararası topluma doğru bilgileri, yerinde ve zamanında ulaştırıyor” dedi. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, ATO Congresium’da düzenlenen TRT 60. Yıl Gala Programında konuştu. Altun, Türkiye’nin en güçlü, en etkili yayın organın TRT’nin kuruluş dolasıyla aranızda olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirtti. Türkiye’nin modernleşme tarihi ile medya tarihi iç içe geçtiğini ifade eden Altun, “Kitle iletişim araçlarının gelişimi ile devletin, toplumun, siyasetin serencamı arasında çok ciddi geçişlilikler vardır. Tanzimat’tan bugüne iletişim tarihimiz içerisinde 4 önemli dönemden bahsedebiliriz. Gazete yayıncılığı, radyo yayıncılığı, televizyon yayıncılığı, ve dijital yayıncılık. Bu tarihi seyir içinde Türkiye Radyo ve Televizyon kurumu asli bir rol oynamıştır” ifadelerini kullandı. TRT’nin 60 yıl önce, 1 Mayıs 1964 yılında kurulduğunu ve 1990’lı yılların başına kadar televizyon ve radyo yayıncılığı yükünü tek başına sırtlandığını hatırlatan Altun, “TRT, bu süreçte alternatifi olmayan bir okul işlevi görmüştür. Özel radyo ve televizyonlar ilk kuruldukları yıllarda, ihtiyaç duyduğu insan kaynağını ve meslek kültürünü TRT’den karşılamıştır. Yayıncılık faaliyetlerine ek olarak, eğitim ve araştırma alanında TRT’nin önemli katkıları olmuştur. 2000 sonrasında ise, TRT hem kanal sayısını artırmış hem de yayın faaliyetlerini çeşitlendirmiştir. TRT’nin yarım asrı aşan yayınları, aslında Türkiye’nin son 60 yıllık siyasal, toplumsal ve kültürel serencamını da gözler önüne sermektedir. Bu kapsamda, TRT Türkiye’nin sevinçlerine olduğu kadar, darbelere, sıkıyönetim dönemlerine, ulusal ve uluslararası krizlere de şahitlik etmiştir. Şahitlik etmekle kalmamış, çalkantılı süreçlerden etkilenmiştir” şeklinde konuştu. TRT’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde büyük bir atılım içerisine giren ülkemizin yeni konumuna uygun olarak milletin, gönül coğrafyanın ve insanlığın yararına önemli adımlar attığına dikkat çeken Altun, “TRT, büyük ve güçlü Türkiye’nin bir kurumu olarak habercilik, belgeselcilik, dizi ve film sektörlerinde güçlü içerikler ve markalar üretmiştir. TRT bunu yaparken, sadece ulusal alanda ve konvansiyonel medyanın sınırları içinde kalmamış, aynı zamanda yetkin bir uluslararasılaşma ve dijitalleşme sürecini de hayata geçirmiş ve yönetmiştir. Uluslararasılaşma ve dijitalleşme. Bana göre bu iki kavram TRT’nin son dönemine damgasını vuran iki önemli kavramdır. Bugün TRT, TRT World başta olmak üzere, geçen hafta açılışını yaptığımız TRT İspanyolca Dijital Haber Platformu, TRT Arapça, TRT Rusça, TRT Afrika, TRT Balkan, TRT Fransızca’nın da aralarında olduğu 41 dil ve lehçede yaptığı yayınlarla küresel bir içerik üreticisidir” diye konuştu. “Uluslararası haber ağlarını yönetmek, dünya kamuoyunun algısını yönetmek için önemli bir imkandır” Küresel alanda medya emperyalizmini destekleyen başlıca unsursa uluslararası haber ağları ve onların anlatı mekanizmaları olduğunu belirten Altun, “Uluslararası haber ağlarını yönetmek, dünya kamuoyunun algısını yönetmek için önemli bir imkandır. Fakat dünya kamuoyunun algısını yönetmek noktasında belki de en sinsi güç, medyanın söylem ve anlatı oluşturma gücüdür. Batı dünyası bugün bu güçten kendi emperyal amaçlarını kamufle etmek için faydalanmaktadır” açıklamalarında bulundu. "Uluslararası barış, adalet ve hakkaniyet ortamının oluşumuna katkı sunacak sıhhatli bir iletişim akışına katkı sunmaktır” 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan haber ajanslarının basınla birlikte sömürgeciliğin keşif kolunu oluşturduğunu bildiren Altun, "İletişim ve medya alanında Batı tahakkümünün tartışma konusu olması ancak 1970’lerle birlikte mümkün olmuştur. 1970’lerde çok sesli ve çok kültürlü enformasyon akışı talepleri yükselmeye başlamıştır. Türkiye, o dönemde bu taleplere cevap vermeye çalışmış, ne var ki bu gücü ancak 2010’lardan sonra kendisinde bulabilmiş ve TRT World başta olmak üzere uluslararası medya markalarını bünyesinden çıkarabilmiştir. Buradaki en temel amaç, uluslararası barış, adalet ve hakkaniyet ortamının oluşumuna katkı sunacak sıhhatli bir iletişim akışına katkı sunmaktır” ifadelerini kullandı. "Şartlar ne olursa olsun, biz hakikat nöbetimizi sadece ulusal düzlemde değil, küresel düzlemde de tüm kurum ve kuruluşlarımızla sürdürmekte kararlıyız" TRT’nin Batılı medya organlarının üzerini örttüğü veya görmezden geldiği hemen her konuda uluslararası topluma doğru bilgileri yerinde ve zamanında ulaştırma mücadelesi verdiğine dikkat çeken Altun, “Örneğin bugün Amerikan üniversitelerinde yaşanan İsrail protestoları Batılı medya tekelleri tarafından görmezden gelinmektedir. TRT bu olayları en başından itibaren yerinde izlemekte ve böylelikle uluslararası alanda bir hakikat mücadelesi vermektedir. TRT gibi kurumlarımız, üniversite öğrencilerinin, akademisyenlerin İsrail’in soykırımına karşı uluslararası ayaklanmasını bütün dünyaya aktarmaya çalışmaktadır. Bu çok önemli bir çabadır. Şartlar ne olursa olsun, biz hakikat nöbetimizi sadece ulusal düzlemde değil, küresel düzlemde de tüm kurum ve kuruluşlarımızla sürdürmekte kararlıyız” diye konuştu. “Dijitalleşmeyle birlikte dezenformasyon, yalan ve kurgusal içeriklerin hızla yaygınlaşabildiği bir medya eko-sistemi inşa edildi” Günümüzdeki iletişim ekosisteminin bir ayağı uluslararasılaşma ise diğer bir ayağı da dijitalleşme olduğunu belirten Altun sözlerini şu şekilde konuştu: “Dijitalleşme öncesi medya ekosisteminde tek yönlü iletişim sözkonusuydu. Gazeteler, televizyonlar, dergiler yayınlarıyla özne durumundaydı; hedef kitlenin ise bunları okumak veya izlemek dışında bir seçeneği yoktu. Günün sonunda dijitalleşme olgusunun hayatımıza girmesiyle birlikte medya kuruluşları, kitleyi pasif bir tüketici değil, aynı zamanda bir özne olarak kabul etmek zorunda kaldı. Bununla birlikte dijitalleşme kuşkusuz yeni meydan okumaları beraberinde getirdi. Dijitalleşmeyle birlikte dezenformasyon, yalan ve kurgusal içeriklerin hızla yaygınlaşabildiği bir medya eko-sistemi inşa edildi. Bu yönüyle dijitalleşme medya sektöründe hem yeni imkanları beraberinde getirdi, hem de ciddi risklerin gün yüzüne çıkmasına yol açtı. TRT bu süreçte, dijitalleşmenin hem imkanlarından yararlanmayı hem de risklerini yönetmeyi tercih etti. TRT gerek habercilik alanında gerekse de dizi ve film yayıncılığı alanında birçok yeni dijital marka üretti. Bu itibarla, TRT, tabii başta olmak üzere dijital platformları, çok yönlü ve çeşitli iletişim kanallarıyla dijital medya konusunda öncü bir kuruluş olmuştur.” “TRT, iletişim ve medya sektörünün mevcut ve muhtemel eğilimlerini belirlemeye devam edecektir” TRT’nin bugün Türkiye İletişim Modeli’nin en önemli taşıyıcı unsurlarından biri olduğuna dikkat çeken Altun, “Bu vasfıyla TRT, öyle inanıyorum ki hak ve adalet eksenli iletişim ve medya kültürümüzü en doğru şekilde Türkiye Yüzyılı’nda taşımayı sürdürecektir. Son yıllarda hayata geçirdiği çalışmalarla ve yaptığı atılımlarla TRT, bu kapasiteye, bu birikim ve tecrübeye ziyadesiyle sahiptir. İnanıyorum ki TRT, iletişim ve medya sektörünün mevcut ve muhtemel eğilimlerini belirlemeye devam edecektir” şeklinde konuştu. “Haktan, hakikatten, adaletten ve kaliteden taviz vermeden alanında öncü ve yenilikçi çalışmalar ortaya koymalıyız” Dünyada itibarlı şekilde sözünü söyleyecek, değişime duyarlı ve fakat ona yön veren bir yayıncılık anlayışını temsil etmenin gerekliliğine ifade eden Altun, “Televizyon dizisi ve sinema yapımlarını daha da nitelikli hale getirmeli, bunları kültürel diplomasinin ve Türkiye’nin yumuşak gücünün etkili birer enstrümanı dönüştürmeliyiz. Haktan, hakikatten, adaletten ve kaliteden taviz vermeden alanında öncü ve yenilikçi çalışmalar ortaya koymalıyız. Küresel medya dilini, imtiyazlı elitlerin dayattığı ezber tanımlardan, kavramlardan ve hakikat nazarında karşılığı olmayan söylemlerden arındırmalıyız. Hakikat kriziyle ve bunun en önemli ayaklarından birisi olan dezenformasyonla mücadele etmeyi sürdürmeliyiz; bu mücadelede, hızlı ve etkin çözümler sunacak araçlar geliştirmeliyiz” dedi. Altun, kamuoyunu ‘tüketim toplumu’, yayıncılığı ise ‘tüketim metası’ olarak kayıtlayan çarpık anlayışa karşı, medya içeriklerini toplumun kültürel ve entelektüel derinliğini artıracak şekilde üretmeye devam etmesi gerektiğine dikkat çekti. Altun konuşmasının sonunda 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı tebrik etti. Altun, Nisan ayında Beşiktaş’ta bir gece kulübünün inşaatı esnasında çıkan yangında can veren 29 işçi kardeşi de bu vesileyle rahmetle andı. Altun, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı vesile kılarak taşkınlık oluşturmak isteyen, provokasyon peşindeki kimi marjinal çevrelerin bu işçi kardeşlerimizin hatırlamamasına elbette şaşırmadıklarını ve bu ikiyüzlü duruşu kabul etmediklerinin altını çizdi. Altun, ideolojik saplantılar, siyasi aidiyetler hakikatle olan ilişkimizi asla perdelememesini sahici olmalı, hakikat için mücadele edilmesini belirtti.
01 Mayıs 2024 Çarşamba - 21:44 Keçiören Belediye Başkanı Özarslan: "Eğer mahallemizde uyuşturucu tacirlerine göz yumuyorsanız hepimizin evine ateş düşsün" Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, muhtarlarla bir araya geldiği toplantıda, “Eğer mahallemizde uyuşturucu tacirlerini görüp de polisimize ve bizlere haber vermiyorsanız o mahallemizin caddesinde, sokağında, pazarında bunlara göz yumuyorsak sizin de bizim de hepimizin evine ateş düşsün” dedi. Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, ’Afet Sonrası Muhtarlarla Toplantı’ buluşmasında ilçedeki muhtarlarla Estergon Kalesi’nde bir araya geldi. Etkinliğin açılışında konuşan Keçiören Muhtarlık Dernek Başkanı Muhammet Kılıç, Özarslan’dan böcek ilaçlaması konusunda ve muhtarlara ödenen ödeneğin artırılmasına yönelik taleplerini iletti. Ardından konuşan Keçiören Belediye Başkanı Özarslan, seçim süreci kapsamında tüm muhtarları dinlediklerini dile getirerek Keçiören’de altyapıda, ulaşımda ve kültürel bölgelerde eksikliklerin bulunduğunu fark ettiklerini söyledi. "Şehrimizin en önemli problemi uyuşturucu" Muhtarların ödeneklerinin yükseltilmesini istemesine ilişkin de konuşan Özarslan, “750 lira gibi komik bir rakamla size yardım edeceğiz dediler. Ben sizin üşüdüğünüzü gördüm. Gelen halkınıza da mahcup olduğunuzu gördüm. Hatta beraber eleştirdik. Bu noktada benim sizlere sözüm var. En nihayetinde beraber karar vereceğiz. Ne şatafat içerisinde ve lüks, ne de sizin konumlarınızı aşağıya çekecek bir noktada olsun istiyoruz” ifadelerini kullandı. Özarslan, konuşmasını şöyle bitirdi: “Burada sizlere söz veriyorum. Açık ve net söyleyeyim, biz çaldırmayacağız o paraları tasarrufa alacağız. O paraların birçoğuyla ne yapacaktık? Fakirin, fukaranın, yaşlının, emeklinin, kimsesizin, engellinin yanında duracağız dedik. Benim size söyleyeceğim ve karşılıklı vebal bırakacağım üç noktamız var. Birincisi. Eğer bir mahallede bir kişi yatağa aç giriyorsa, üşüyorsa, baktığı yaşlının altına bez alamıyorsa, engellilerin ihtiyaçlarını karşılayamıyorsak, o ailenin evladı servis ücretini ödeyemediği için okula gidemiyorsa, eğer siz bana bildirirseniz de ben yardım etmezsem yüce Mevlam benden sorsun. Eğer siz tespit edemiyorsanız da sizden sorsun. İki, şehrimizin en önemli problemi uyuşturucu. Eğer bir mahallemizde uyuşturucu tacirlerini görüp de polisimize ve bizlere haber vermiyorsanız o mahallemizin caddesinde, sokağında, pazarında bunlara göz yumuyor isek siz de biz de hepimizin evine ateş düşsün. Üç, muhtarlarımız o mahallenin ihtiyacı olan insanları bize getirip de buna iş lazım, buna burs lazım, önceliğini kendi ailesine vermesini istemiyorum. Bu noktada da samimiyim."
Kuşadası Belediyesi’nde 1 Mayıs coşkuyla kutlandı
01 Mayıs 2024 Çarşamba - 14:52 Kuşadası Belediyesi’nde 1 Mayıs coşkuyla kutlandı Kuşadası Belediyesi’nde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü coşkuyla kutlandı. Belediye Ana Hizmet Binası önünde düzenlenen kutlama programında işçiler davul ve zurna eşliğinde halaylar çekti. Kuşadası Belediyesi tarafından 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Ana Hizmet Binası önünde kutlama programı düzenlendi. Kutlamaya, Kuşadası Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, belediye başkan yardımcıları, belediye meclis üyeleri, sendika temsilcileri ve çok sayıda işçi katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan kutlamalar, Kuşadası Belediyesi Halk Dansları Akademisi Spor Kulübü (KUŞADANS) tarafından sergilenen çeşitli dans gösterileri ve çekilen halaylar eşliğinde coşkuyla sürdü. Kutlama programına katılanlara tavuk ve pilav ikramında bulunuldu. "Biz büyük bir aileyiz" Kuşadası Belediye Başkan Vekili Tibet Özer ise, “Öncelikle Başkanımız Ömer Günel’in hepinize saygı ve sevgilerini iletiyorum. İşçi ve emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs gibi önemli bir günde siz değerli mesai arkadaşlarımla olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyuyorum. Kuşadası Belediyesi olarak kentimize hizmet vermek için gerek sahada gerekse de idari birimlerde siz çalışanlarımız ile birlikte büyük bir aileyiz. Bu ailenin her bir üyesi bizim için eşit öneme ve değere sahip. Bizler göreve geldiğimiz günden bu yana kaynaklarımızı en doğru bir biçimde kullanarak sizlerin haklarını korumak, geliştirmek ve enflasyon karşısında ezdirmemek için çaba gösterdik. Geldiğimiz noktada artık taşların yerine oturduğunu, yaptığımız toplu sözleşmeleriyle çalışanlarımızın yüzünün gülmeye başladığını görmek bizlere büyük bir mutluluk veriyor. Bu nedenle bugün burada büyük bir gönül rahatlığı ile sizlerle birlikte 1 Mayıs’ı bayram havasında kutluyoruz. Bu süreçte bizler, emeğin en yüce değer olduğunu unutmadan yanınızda olmaya devam edeceğiz. Tüm mesai arkadaşlarımın 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlu olsun” diye konuştu.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay: "İşçilerin yeni bir anayasaya ihtiyacı var"
01 Mayıs 2024 Çarşamba - 14:20 TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay: "İşçilerin yeni bir anayasaya ihtiyacı var" Bursa’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde bir araya gelen binlerce işçiye seslenen TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, "İşçi maaşı, kıdem tazminatı ve vergi diliminin düzeltilmesi gerekiyor. Türkiye’yi durdururuz. Otururuz kalkmayız bir daha" dedi. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde binlerce işçi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda toplandı. Polis tarafından tek tek aranan işçiler, bayraklarla metrelerce uzunlukta kortejler oluşturdu. Hastane alanında son bulan kortejin ardından 1 Mayıs’ı işçiler davul ve zurnalarla halay çekerek kutladı. Alanı dolduran binlerce işçiye seslenen TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, “İşçiler çalışma hayatının merkezidir. İşçinin emeği her yerdedir. Oturduğunuz evde, bindiğiniz arabada, temiz sokaklarda, yediğiniz ekmekte işçi var. Her yerde emeği olan işçiler çoğu zaman hak ettiğini alamaz. Kıt kanaat hayatını sürdürmeye devam eder. Cefa çeker, ancak sefası çok azdır. Sendikalı örgütlenmeden mahrum kalır. Örgütlenme mücadelesini verir. Bu durum çok uzun sürer. Bu, benim ülkemde gerçek olan bir tablodur. Her alanda bedel ödemeye devam ediyoruz. Vergiyle ilgili 12 ay çalışıyoruz. Bir senede bir bölüm arkadaşımız 10, bir bölüm arkadaşımız 11 ay maaş alıyor. Bu adil değil, bu sürdürülebilir bir tablo değil. Bu doğru değil. Bir an evvel düzeltilmeli. Ekim ayında kanun meclise gelene kadar her alanda olacağız. Sendikalarla bu mücadeleyi vermezsek, temsil ettiğimiz insanlar ekonomik yönden, vergi üzerinden bedel ödemeye devam eder. Bu vergi ile ilgili 4 ay evvel Türk-İş genel kurulunu yaptık. Aldığımız kararlardan bir tanesi, kıdem tazminatını ülke gündemine getirirseniz genel grev yapacağız. Aynen aynı noktadayız. Bir adım geri yapmayız. Allah şahidimdir, Türkiye’yi durdururuz. Otururuz kalkmayız bir daha” dedi. "işçilerin yeni bir anayasaya ihtiyacı var" Yeni anayasanın günlerdir konuşulduğunu belirten Başkan Atalay, “Yeni anayasa yapılır mı? Yapılmaz mı? bilmem. Ama TÜRK-İŞ’in, sendikaların bir talebi var. Yeni anayasanın adını bırakın. İşçiyle ilgili yeni bir anayasa düzenlemeye bizim ihtiyacımız var. Bu sistemle bu gemiyi götürmemiz. Mahkemeye gidiyorsun. Örgütleniyorsun. Bin kişilik iş yerinde, 970 kişiyi üye yapıyorsun. Mahkeme yedi sene sürüyor. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Onun için işçilerin anayasaya, yeni bir anayasaya ihtiyacımız var. Bu yeni bir anayasada yasal düzenleme yapılmadığı müddetçe biz bu sorunları, problemleri, bu kürsüler anlatmaya devam ederiz. Onun için taleplerimizin başında. Anayasası geliyor. Bir an evvel çıksın” şeklinde konuştu.
Selçuklu’da asfalt ve altyapı sezonu başladı
01 Mayıs 2024 Çarşamba - 14:19 Selçuklu’da asfalt ve altyapı sezonu başladı Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi 2024 yılı asfalt ve altyapı sezonunu sıcak asfalt çalışmalarıyla açtı. Selçuklu Belediyesi yeni dönemin asfalt ve altyapı çalışmalarına başladı. Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri ilçenin farklı noktalarında gerçekleştirdiği altyapı ve sıcak asfalt çalışmalarıyla Selçuklu’nun modern görünümüne katkı sağlamayı sürdürüyor. Bu kapsamda 2 asfalt ve 3 altyapı ekibi Selahaddin Eyyubi Mahallesi, Kahramanlar Caddesi ve Kale Mahallesi 2611 Sokak üzerinde çalışma gerçekleştiriyor. Ekipler önümüzdeki günlerde ise Selahaddin Eyyubi Mahallesi Yelda Parkı yürüyüş yolları, Horozluhan Mahallesi Testiler Sokak, Sarayköy Mahallesi Sarayköy Caddesi, Tepekent Mahallesi Söğütözü Yolu’nda asfalt ve altyapı çalışması yapacak. Öte yandan, Kahramanlar Caddesi’ndeki çalışmanın tamamlanması ile yeni trafik eğitim alanı da Selçuklu’ya kazandırıldı. “İlçemizin yaşam kalitesini her alanda yükseltiyoruz” Altyapı çalışmalarına önem verdiklerini söyleyen Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “Altyapı ve asfalt bizim hizmet planlamamızda büyük önem verdiğimiz, öncelikli faaliyet alanlarının başında geliyor. Bu çerçevede ekiplerimiz, planlamalar doğrultusunda gece gündüz demeden, ana yollar ve caddeler başta olmak üzere kent genelinde çeşitli yol kesimlerinde çalışmalarını sürdürüyor. Gerçekleştirdiğimiz altyapı ve asfalt çalışmalarının yanı sıra her alanda ilçemizin yaşam kalitesini sürekli yükseltiyoruz. Tüm bu çalışmaları ekip çalışması ve uyum içerisinde gerçekleştiriyoruz. Tek amacımız ilçemizin marka değerini artırarak Türkiye’ye her alanda rol model olmayı sürdürmek" dedi.
Başkan Kepenek: “Her işin başında emekçilerimizin alın teri vardır”
01 Mayıs 2024 Çarşamba - 14:18 Başkan Kepenek: “Her işin başında emekçilerimizin alın teri vardır” 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek, “Bizler, emekçilerimizin haklarını korumak, çalışma şartlarını iyileştirmek ve onlara layık oldukları değeri vermek için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi. Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Başkan Kepenek mesajında, “Bugün, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü olarak kutlanan çok özel bir gün. Bu anlamlı günde, tüm emekçi kardeşlerimizin haklarını, alın terini ve emeğini saygıyla selamlıyorum. Emek, toplumumuzun temel taşıdır ve her işin başında emekçilerimizin alın teri vardır. Bizler, emekçilerimizin haklarını korumak, çalışma şartlarını iyileştirmek ve onlara layık oldukları değeri vermek için var gücümüzle çalışıyoruz. Bugün, emekçilerimizin birlik, beraberlik ve dayanışma içinde oldukları bu özel günde, tüm emekçi vatandaşlarımıza sağlık, başarı ve mutluluklar diliyorum. 1 Mayıs, sadece emekçilerimizin değil, tüm insanlığın daha adil, daha eşit ve daha özgür bir dünya için bir araya gelmesinin sembolüdür. Bu vesileyle, tüm dünya emekçilerinin Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyor, emeği ile hayatımıza katkıda bulunan her bir kişiye şükranlarımı sunuyorum. Bugün, emekçilerimizin sorunlarını bir kez daha gözden geçirme ve onların daha iyi şartlarda çalışmalarını sağlama noktasında hepimize düşen görevleri hatırlatma günüdür. Unutmayalım ki, emekçilerimizin refahı, toplumumuzun refahıdır. Hep birlikte, daha güzel yarınlar için çalışmaya devam edeceğiz. Emek ve Dayanışma Günümüz kutlu olsun” şeklinde konuştu.
İYİ Parti’de istifalar nedeniyle il yönetimi düştü
01 Mayıs 2024 Çarşamba - 14:12 İYİ Parti’de istifalar nedeniyle il yönetimi düştü İYİ Parti Trabzon İl Başkanlığı’nda yaşanan istifalar nedeniyle il yönetimi düştü. İYİ Parti Trabzon İl Başkanlığı yönetiminde birçok ismin istifası nedeniyle il yönetimi düştü. Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık’ın partisinden istifasının ardından Trabzon İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenlendi. İl Başkanlıği görevinden istifa ettiğini belirten Fatma Başkan, 2023-2024 seçimlerinde partilerinin uygulamış olduğu stratejinin başarılı olmadığını belirterek, “Özellikle yerel seçimlerde muhalefete karşı kullanılan dil ve söylemler seçmen nezdinde eleştiriye ve şüpheye sebebiyet verdi. İYİ Parti’nin oyları gün gün eridi. Bizler sürecin gittiği noktanın farkındaydık fakat partimize zarar vermemek adına genel merkezin aldığı kararlar başarıya götürmeyecek olsa da uyguladık. Parti aidiyetimizle birlikte çalıştık. Vekilimiz Yavuz Aydın’la yerel seçimlerde birçok konuda fikir ayrılığına düştük. Fakat seçim sürecinde partime zarar vermemek adına yine her şeye rağmen süreci düzgün yönetmeye çalıştım. Ancak İYİ Parti olarak sınırlı il ve ilçeler dışında ülke genelinde ağır bir hezimete uğradık. Trabzon’da Mustafa Bıyık başkanımızla Yomra Belediyesi’ni alarak mevcut belediyemizi koruduk” dedi. “İYİ Parti için tekrar bir çıkış yakalama fırsatı vardı” “Kendi söylemlerimizle çeliştik, millete ve tabana rağmen siyaset yapılmayacağını gördük” diyen Başkan, “Bu durumun ardından Genel Başkanımız Meral Akşener bir kongre kararı aldı ve aday olmayacağını belirtti. İYİ Parti için tekrar bir çıkış yakalama fırsatı vardı. Partimizin çok değerli üç ismi kongrede adaylığını açıkladı. Bunlardan birisi de şehrimizin gururu, bakanımız Koray Aydın’dı. Biz kendisini destekledik. Zaten Trabzon teşkilatına yakışan da buydu. Trabzonlu bir genel başkan adayı varken başka bir adayı destekleyemezdik, bize yakışmazdı. Süreçte diğer genel başkan adaylarımızı da aradım ve hayırlı olsun dileklerimi ilettim. Trabzon çok farklı bir şehirdir. Bu şehrin yazılı olmayan kuralları, çok keskin normları vardır. Bu şehir milliyetçidir, kendi adamını tutar. Kendinden olanı her zaman destekler. Fakat İYİ Parti Olağanüstü Kongresi’nde böyle olmadı. İYİ Partililerin oyları ve emekleri ile siyaset yapan ve partimize umut olan Genel Başkan Sayın Koray Aydın’la dostluk yapıp, yol yürüdüğü halde desteklemeyenler oldu” şeklinde konuştu. “Yaşanan bu olaylardan sonra sağlıklı bir çalışma ortamı kalmadığını düşünüyorum” İYİ Parti Trabzon İl Başkanlığı görevinden istifa ettiğini kaydeden Başkan, “Kongrede yaşanan bazı olaylar bizi derinden sarsmıştır. Yomra Belediye Başkanımız Mustafa Bıyık, kongrede oy kullanamamıştır. Bilgileri yanlış girilmiştir. Kasıtlı veya kasıtsız bilmiyoruz. Ancak bir önceki kongrede sorunsuz oy kullanabilen bir delegenin bu seçimde oy kullanamaması şüpheli bir durumdur. Kongre ile alakalı çok daha fazla şey söyleyebilirim ancak siyasi etik gereği bu konulara fazla girmek istemiyorum. Sonuca gelecek olursak artık İYİ Parti İl Başkanı olarak yaşanan bu olaylardan sonra sağlıklı bir çalışma ortamı kalmadığını düşünüyorum. Bugün itibariyle yürütmüş olduğum İYİ Parti Trabzon İl Başkanlığı görevimden istifa ettiğimi kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu’na ve İYİ Parti ailesine başarılar dilerim. Şimdiye kadar benimle yol yürümüş il yönetim kurulu üyelerime, ilçe başkanlarıma, teşkilat mensuplarıma ve partimize gönül veren herkese emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti’de devir teslim töreni yapıldı
01 Mayıs 2024 Çarşamba - 13:59 İYİ Parti’de devir teslim töreni yapıldı İYİ Parti’nin 5. Olağanüstü Kurultayı’nda Genel Başkan seçilen Müsavat Dervişoğlu, görevi Meral Akşener’den devraldı. Partisinin 5. Olağanüstü Kurultayı’nda Genel Başkan seçilen Müsavat Dervişoğlu, görevi devralmak için parti genel merkezine gitti. Dervişoğlu’nu kapıda İYİ Parti’nin kurucu Genel Başkanı Meral Akşener karşıladı. Dervişoğlu ve Akşener, daha sonra partilerin alkışları arasında devir teslim için makam katına çıktı. Dervişoğlu ve Akşener, burada karşılıklı sohbet etti. Dervişoğlu yaptığı konuşmada, “İYİ Parti’nin Türk demokrasisi için bir fidan dikmesiyle o fidan, kutlu bir çınara dönüştü. Güçlendi ve büyüdü. Mensuplarını ve yol arkadaşlarını hiçbir zaman utandırmadı. Ben bu devir teslim töreninde dikmiş olduğu fidanın aslında orman olduğunun müjdesini vermeye geldim. Şimdi ‘İyiler ormanı’ oluşturuyoruz Sivas’ta Ovacık bölgesinde. Bunun hatırası olarak 2017’de bir fidan bağışladık. Kabul buyurursanız teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. İYİ Parti’nin nasıl bir yolculuk seyrettiğini çok iyi bildiğini ifade eden Dervişoğlu, “Devletimiz için de itibar yolculuğudur çıktımız yolculuk. Bu yolculuğun her adımında genel başkanımızın teri ve fedakarlıkları var. Türk milletinin huzurunda kendisine partimizi oluşturarak insanlarımıza yeni bir umut ışığı vermesi münasebetiyle şükranlarımı arz ediyorum. Sadece bir koltuk devralmıyorum. Bir ülküyü, hedefi ve idealleri teslim alıyorum. Onu da bir bayrak gibi teslim alıyorum. O bayrağı da arkadaşlarımla birlikte kutlu hedeflere götürmenin sözünü veriyorum” diye konuştu. Akşener ise yaptığı konuşmada, “Bu dostluk içerisindeki değişim Türkiye’ye ve gençlerimize örnek olacak. Kutuplaşan ve birbirine düşman hale getirilen ülkenin fertlerine ve milletimize rahatlama açısından örnek olacak. Ben çok mutluyum çünkü. O bayrak hepimizin emeği olan bir bayrak. Onu daha yükseğe çıkaracak” dedi. Devir teslim töreninin ardından Dervişoğlu, Akşener’i parti genel merkezi önünde uğurladı.