POLİTİKA
Baybatur’dan Manisa’da kardeşlik mesajı 05 Aralık 2025 Cuma - 22:51:48 AK Parti Manisa Milletvekili Murat Baybatur, "Terörsüz Türkiye" sürecine destek amacıyla Manisa’daki kanaat önderleri, iş insanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çeşitli siyasi partilerin temsilcilerinin katılımıyla "Adımız Türkiye, Soyadımız Kardeşlik" programı düzenledi. Geniş katılımla gerçekleşen buluşmanın, kentte toplumsal birlik ve dayanışmayı güçlendirmeye yönelik önemli bir adım olduğu belirtildi. Programda konuşan Baybatur, Türkiye’nin son 40 yıllık terörle mücadelesinde kritik bir aşamaya gelindiğini vurgulayarak, "Türkiye’de terör konusu sona erme aşamasına geldi." dedi. Şehit ailelerinin hassasiyetlerinin gözetilerek yürütülen sürecin kararlılıkla devam ettiğini ifade eden Baybatur, Gabar’da bulunan petrol başta olmak üzere bölgedeki yer altı kaynaklarının ülke ekonomisine önemli katkılar sunacağını belirtti. Türkiye’nin savunma sanayisindeki gelişmelere de değinen Baybatur, "Kendi İHA, SİHA, Akıncı ve Kızılelma projelerimiz artık bağımsızlığımızın sembolü oldu. Türkiye, dostlarına güven veren, düşmanlarına ise caydırıcı güç gösteren bir devlet haline geldi." diye konuştu. Baybatur, AK Parti’nin 23 yılda Manisa’ya kazandırdığı yatırımları da aktararak, modern hastaneler, eğitim yatırımları, sulama projeleri ve ulaşım çalışmalarının kentin çehresini değiştirdiğini ifade etti. Yapımı süren Gediz Kavşağı, meslek lisesi kampüsü, küçük sanayi sitesinin taşınması, kentsel dönüşüm ve yakında açıklanacak millet bahçesi projelerinin Manisa’ya değer katacağını söyledi. Konuşmasında, yakın zamanda vefat eden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i rahmetle anan Baybatur, "Sevdamız Manisa’dır; adımız kardeşliktir; soyadımız Türkiye’dir." dedi. Programda konuşan eski İl Genel Meclisi Başkanı Hayrullah Solmaz, MAGİD Başkanı Aslan Yılmaz, MESKOP Başkanı Recep Çınar, iş insanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Baybatur’a teşekkür ederek Manisa’daki birlik ve kardeşlik ortamının önemine vurgu yaptı. Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Manisa Şube Başkanı Yusuf Kıyışkan ise terörle mücadelenin hiçbir zaman etnik kökenler arasında bir çatışma olmadığını belirterek, "Bu mücadele hain bir örgütle oldu. Vatanımıza kasteden elbette hesabını vermelidir." ifadelerini kullandı. Programda konuşan Tarihçi-Yazar Prof. Dr. Mehmet Çelik, Kent Konseyi Başkanı Hakkı Bayraktar, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Yılmaz ve Manisa OSB Başkanı Sait Türek de kentteki birlik ruhunun önemine dikkati çekti. Manisa Valisi Vahdettin Özkan, programın değerine işaret ederek, etkinlik kapsamında davetliler adına geçtiğimiz yaz orman yangını yaşanan Yukarıkayapınar Mahallesi’nde fidan dikilmesinin ayrıca anlam taşıdığını söyledi. Program, birlik ve kardeşlik mesajlarının verilmesinin ardından sona erdi.
05 Aralık 2025 Cuma - 21:15 Adalet Bakanı Tunç Hukuk Fakültesi öğrencileri ile buluştu Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Trabzon’da katıldığı açılış ve temel atma programlarının ardından Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etti. Bakan Tunç’a Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Cumhuriyet Başsavcısı Sedat Çelik, AK Parti Trabzon Milletvekilleri Adil Karaismailoğlu, Yılmaz Büyükaydın ve Vehbi Koç ile HSK 1. Daire Başkanı Turan Kuloğlu eşlik etti. Heyeti, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ve belediye yetkilileri karşıladı. Şehirde devam eden projeler ve planlanan yatırımlar hakkında Bakan Tunç’a bilgi veren Başkan Ahmet Metin Genç, merkezi hükümetle yürütülen iş birliğinin Trabzon’un gelişiminde önemli bir rol oynadığını vurguladı. Bakan Tunç da, Türkiye genelinde olduğu gibi Trabzon’da da adalet hizmetlerinin en iyi şekilde yürütülmesi için desteklerinin süreceğini ifade etti. Ziyaretin sonunda Başkan Genç, Bakan Tunç’a Trabzon’un kültürel mirasını temsil eden bir ibrik ile Trabzonspor forması hediye etti. Bakan Tunç daha sonra Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlenen TBMM Simülasyon Programı’na da katıldı. Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencilerinin organize ettiği programda 70 öğrenci; Aile Komisyonu, Bütçe Komisyonu, Adalet Komisyonu ve İçişleri Komisyonu oluşturarak kanun tekliflerini tartıştı ve gerçek TBMM ortamını deneyimledi. Öğrencilere hitap eden Bakan Tunç, Parlamenter Sistem ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi arasındaki farklar hakkında bilgi vererek genç hukukçulara tavsiyelerde bulundu.
05 Aralık 2025 Cuma - 18:54 Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu: "Erzincan-Erzurum-Kars tren hattı etüt proje çalışmaları devam ediyor" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 379 kilometre uzunluğundaki Erzincan-Erzurum-Kars hızlı tren hattı etüt proje çalışmalarının devam ettiğini belirterek, "Erzincan-Erzurum arası 173 kilometrelik kesimin projesini tamamladık. Erzurum-Kars arası 206 kilometrelik kesimde ise yüzde 90 ilerleme sağladık. Proje çalışmalarını 2026 yılı ilk yarısında tamamlamayı hedefliyoruz" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Erzurum-Rize arasında yapımı devam eden Kırık ve Dallıkavak taneli inşaatlarındaki incelemelerini ardından Erzurum Valiliği’nde düzenlenen koordinasyon toplantısına katıldı. Bakan Uraloğlu, Dadaşlar diyarı, Nene Hatunların, İbrahim Hakkıların şehri, Erzurum’da olmaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyduğunu belirterek, "Bugün sabah saatlerinden itibaren, önce Erzurum-İspir-Rize Devlet Yolu’nun en kritik noktası Kırık Tüneli şantiyemizde incelemelerde bulunduk. Ardından Dallıkavak Tüneli sahasını ziyaret ederek orada da devam eden çalışmaları yerinde gördük. Bu iki dev proje, Erzurum’un zorlu coğrafyasında azimle, kararlılıkla ve büyük bir titizlikle ilerliyor. İnşallah kısa süre içerisinde bu eserleri de milletimizin hizmetine sunacağız" dedi. 126 milyar liralık yatırım Bakan Uraloğlu, Erzurum Valiliğinde düzenlenen koordinasyon toplantısında Vali, milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe teşkilatları ve şehrin kanaat önderleriyle bir araya geldiklerini ifade ederek, "Erzurum’umuzun ihtiyaçlarını, taleplerini ve geleceğe dair hedeflerimizi masaya yatırdık, geniş istişarelerde bulunduk. Erzurum, tarih boyunca Anadolu’nun kilidi, Kafkasya’nın kapısı, doğunun incisi olmuştur. Çifte Minare’den, Üç Kümbetler’e Tortum Şelalesi’nden, Palandöken’e kadar eşsiz bir medeniyet, kültür ve doğa hazinesidir. Aynı zamanda sanayisi, tarımı, hayvancılığı, kış turizmi ve lojistiğiyle ülkemizin stratejik merkezlerinden biridir. Biz, AK Parti hükümetleri olarak, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Erzurum’u asla ihmal etmedik, etmeyeceğiz. Son 23 yılda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak Erzurum’umuzun ulaşım ve iletişim altyapısına yaklaşık 126 milyar lira yatırım gerçekleştirdik" dedi. Kop Geçidi tarihe karışacak Bakan Uraloğlu, "2002’de 49 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 624 kilometreye,40 kilometre olan bitümlü sıcak karışım kaplamalı yol uzunluğunu ise 629 kilometreye çıkardık. 2018’de Erzurum ve Rize’nin yıllarca sabırsızlıkla beklediği İkizdere-İspir yolu üzerindeki Ovit Tüneli’ni açtık. 2021’de Pirinkayalar Tünelini de açarak dar ve keskin 22 virajın yer aldığı, ağır kış şartlarında trafik akışının kesintiye uğradığı Pirinkayalar Geçişi’ni konfor ve güven içinde kat etmeye başladık. Yine, Horasan-Karakurt Yolu, Aksukapı Köprülü Kavşağı, Çobandede-Hınıs-Varto, Erzurum-Çat-Karlıova, Erzurum-Tekman Yolları gibi önemli projeleri de tamamladık. Kop Dağı Tüneli Geçişini de kapsayan Trabzon - Aşkale Yolu, Çirişli Tüneli ve Bağlantı Yolları, Erzurum Kuzey Çevre Yolu Üst Yapı Onarımı, Dallıkavak Tüneli, Pasinler Şehir Geçişi BSK yapımı gibi 12 önemli karayolu projemizin de yapımına devam ediyoruz. Özellikle bugün yerinde incelediğimiz Ovit Tüneli’nin hem devamı hem de tamamlayıcısı nitelikte olan Kırık Tüneli tamamlandığında Erzurum-İspir-Rize yolunu 33,2 kilometre kısaltacak, seyahat süresini de 40-60 dakika arasında azaltacaktır. Erzurum-İspir yolu üzerinde bulunan 3.105 metre uzunluğundaki çift tüplü Dallıkavak Tünelimizde de kazı ve destek çalışmaları tamamlanmış, nihai beton kaplama imalatında %91 ilerleme sağlanmıştır. İnşallah bu tünelimizi 2026 yılı içinde tamamlayarak trafiğe açmayı planlıyoruz. Yine, Doğu Karadeniz’i, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerine bağlayan Aşkale-Maden-Bayburt Devlet Yolu üzerindeki 2.409 metre rakımlı Kop Geçidi’nde inşa edilen Kop Tüneli’nde de çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. Kop Tüneli, Erzurum ve Trabzon illerimizin birbirleriyle en kısa mesafede bağlantısını sağlayan, aynı zamanda Gürbulak Sınır Kapısı’nı da Doğu Karadeniz’e bağlayan güzergahta inşa edilmesi nedeniyle çok önemli bir proje. Tünel ile mevcut yolu 6,5 km kısaltacak, yaklaşık 45-55 dakikada geçilen bu kesimdeki, seyahat süresini de 15-20 dakikaya indireceğiz. Özellikle ağır tonajlı nakliye araçlarınca kışın çok büyük zorluklarla aşılan Kop Geçidi tarihe karışacak; vatandaşlarımıza çok daha konforlu ve güvenli bir ulaşım hizmeti sunacağız" diye konuştu. Demiryolu ağını yenilendi Demiryolunda da Erzurum’u geleceğe taşıyacak çok önemli projeleri hayata geçirdiklerini anlatan Bakan Uraloğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: "İlimizin tüm demiryolu ağını yeniledik, 2018’de Palandöken Lojistik Merkezi’ni hizmete sunduk. Erzurum’u hızlı tren ile tanıştıracak 379 km uzunluğundaki Erzincan-Erzurum-Kars hızlı tren hattı etüt proje çalışmalarımız da devam ediyor. Erzincan-Erzurum arası 173 km’lik kesimin projesini tamamladık. Erzurum-Kars arası 206 km’lik kesimde ise yüzde 90 ilerleme sağladık. Proje çalışmalarını 2026 yılı ilk yarısında tamamlamayı hedefliyoruz. Sivas Divriği’den başlayıp Erzurum üzerinden Kars’a uzanan yaklaşık 667 kilometre uzunluğundaki mevcut demiryolu hattımızı modernize edip, kapasitesini arttıracak çalışmaları da yakın zamanda başlatmayı planlıyoruz. Erzurum Gar’dan başlayıp Atatürk Üniversitesi Kampüsü, Tıp Fakültesi, Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Şehir Hastaneleri ve Yavuz Sultan Selim Bulvarı üzerinden tekrar Gar’a dönecek şekilde planladığımız ring hattı ile şehrimizin en yoğun bölgelerini birbirine bağlayacağız. İnşallah en kısa sürede bu güzel projeyi de hayata geçirip Dadaşların hizmetine modern, konforlu ve çevre dostu bir toplu taşıma hizmeti sunmayı hedefliyoruz. Yine, bildiğiniz üzere dünyanın en güzel tren rotalarından biri olarak büyük ilgi gören Turistik Doğu Ekspresimizde Erzurum’da 4 saatlik bir mola veriyor. Şehrimizin tarihi ve kültürel değerlerini görme imkanı sunuyor. 2019 yılında ilk sefere konulduğundan bugüne kadar 81 bin yolcumuz Erzurum’u bu yolculuk vesilesiyle ziyaret etti ve şehrimizin turizm ve ticaret hayatına hareket kattı. 22 Aralık’ta başlayacak yeni sezonu ile yine binlerce turisti Erzurum’a getirmeye devam edecek. Ve çok önemli bir müjde olarak 25 Eylül 2025 tarihi itibarıyla TCDD 9. Bölge Müdürlüğü’nün Erzurum’da kurularak faaliyete başladığını yeniden hatırlatmak istiyorum. Erzurum’la birlikte Sivas, Erzincan ve Kars illerini kapsayan, toplam 915 km demiryolu hattının yönetim merkezi artık Erzurum’dur. Bu gelişme, Erzurum’un demiryolu alanındaki karar alma süreçlerinde doğrudan söz sahibi olmasını, bakım-onarım ve yatırım süreçlerinin çok daha hızlı yürütülmesini sağlayacaktır. Tekrar hayırlı uğurlu olsun." "2005 yılında Erzurum’a yakışan 2 milyon yolcu kapasiteli modern bir havalimanı inşa ettik" diyen Uraloğlu, "Havalimanımıza en yoğun sisli havalarda dahi uçakların iniş yapabilmesini sağlayan özel aydınlatma sistemi CAT-3 sistemini kazandırdık. 2002’de 105 bin olan yolcu sayısını 2024’te 1 milyon 180 bine çıkardık. Bu yılın ilk 10 ayında yaklaşık 1 milyon 35 bin yolcu ağırladık. İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir ve Antalya’ya haftada 148 uçuş operasyonuyla Erzurum’u gökyüzünde de parlayan bir yıldız yaptık. Erzurum, sadece bir şehir değil, bir sevda, bir duruş, bir vefa şehridir. Bu şehir, her zaman devletinin, milletinin, Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında dimdik durmuştur. Biz de bu vefaya aynı sadakatle karşılık verdik, vermeye devam ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye Yüzyılı vizyonuna yakışır bir Erzurum için durmadan, yorulmadan çalışıyoruz. Erzurum’u bölgenin lojistik üssü, turizm merkezi ve sanayi şehri yapmaya kararlıyız. Birlikte, el ele, omuz omuza vererek bu güzel şehri hak ettiği yere taşıyacağız" dedi.
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu
04 Aralık 2025 Perşembe - 14:59 Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Yüz düşünüp bir konuşma hatta bin düşünüp bir konuşmanın gerektiği günlere giriyoruz. Herkesin öncelikle bu sürecin bundan sonraki en hassas dönemini siyasi pozisyonlarının malzemesi haline getirmemesi lazım. Hepimizin siyaset fikirleri farklı, siyasi partileri farklı, anlayışları, kanaatleri farklı ama herhalde ortak olduğumuz nokta artık bu memlekette silahlar sussun, terör sona ersin, analar ağlamasın, ocaklar sönmesin ve bu milletin geleceği bir şekilde karanlık ellere teslim edilmesin" dedi.Kurtulmuş, Milli Dayanışama, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu öncesinde koordinatör Grup Başkanvekilleri ve İmralı’yı ziyaret eden milletvekilleri ile toplantı yaptı.Kurtulmuş, Türkiye’nin sürecin en hassas, en hızlı, en kritik anlarına girdiklerini belirterek, "Şimdiye kadar hassasiyetle çalışmaları yürüttük. Bu noktaya kadar geldik. Devlet politikası olarak sürdürülen bu süreç devletin bütün ilgili kurumları vasıtasıyla sahada ve bir şekilde örgütle yapılan temaslarla bugüne kadar getirildi. Bu sürecin bir al ver süreci olmadığını, bir pazarlık süreci olmadığını, örgütün kendisini feshetme kararını ortaya koyduktan ve silahları teslim etme sürecine sembolik bir törenle başladıktan sonra, bu süreç hızlanmış ve siyasette üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bulunan partilerimizden 11’inin ittifakıyla bu komisyonu kurmuş ve bugüne kadar getirmiştir. Bu tarihi süreci komisyonda tarihi sorumluluklarını yüklenerek yerine getiriyor. Bundan sonraki süreçte çok daha dikkatli olmamız gereken, çok daha hassas davranmamız gereken bir sürece girdiğimiz aşikardır. Bunu başta kendim olmak üzere her birimize önemli bir uyarı olarak ortaya koymak istiyorum. Süreç bu anlamda şimdiye kadar 130 kişi ve kuruluşu dinledik. En son 18. komisyon toplantımızda toplantıya katılanların beşte üç çoğunluğuyla alınan yani nitelikli çoğunlukla alınan karar gereği komisyonumuzda grubu bulunan partileri temsil eden birer temsilcinin adaya gitmesi yönünde bir karar alındı. Üç siyasi parti temsilcisini gönderdi. Komisyonda bulunan partilerden ve ziyaret 24 Kasım tarihinde bildiğiniz gibi gerçekleştirildi. Bu ziyaretin gerçekleştirilmesiyle birlikte komisyonumuzun dinleme faslı nihayete ermiştir. Böylece komisyon bu konuyla ilgili farklı toplumsal kesimleri bu konunun tarafı olanları ve bu süreçlerde mağdur olanları da dinlemiş ve bu son ziyaretle birlikte de süreç dinleme faslı tamamlanmıştır" ifadelerini kullandı.Kurtulmuş, komisyonun rapor hazırlamasıyla tarihi sürecin önemli bir eşiği atlatacağını söyleyerek, komisyonun hassas bir noktaya geldiğini ifade etti. Kurtulmuş, "Yüz düşünüp bir konuşma hatta bin düşünüp bir konuşmanın gerektiği günlere giriyoruz. Herkesin öncelikle bu sürecin bundan sonraki en hassas dönemini siyasi pozisyonlarının malzemesi haline getirmemesi lazım. Hepimizin siyaset fikirleri farklı, siyasi partileri farklı, anlayışları, kanaatleri farklı ama herhalde ortak olduğumuz nokta artık bu memlekette silahlar sussun, terör sona ersin, analar ağlamasın, ocaklar sönmesin ve bu milletin geleceği bir şekilde karanlık ellere teslim edilmesin. Onun için özellikle bu siyasi malzeme yapılmaması konusunu her birinizden istirham ediyorum. Bir başka önemli konu, burada basınımızın da üstüne çok büyük sorumluluklar düşüyor. Zaman zaman bu uyarı yaptım ama hissediyoruz. Buna ihtiyaç var. Sürecin aslı kim ne dedi, ne dedi, nereden geldi, nereye gitti, bütün bunlardan daha önemlisi ortaya hangi somut sonuçlar konuldu? Önemli olan bu siyasi süreçte budur. Yani sürecin magazinleştirilmemesi için de olağanüstü bir gayret sarf etmemiz gerektiği kanaatindeyim. Ayrıca dil, uslup ve davranışlarımıza da bazen de dikkat etmemiz gerektiği bir süreçteyiz" dedi.
"Dağ Yöresi, Bursa’nın geleceğine damga vuracak"
04 Aralık 2025 Perşembe - 14:47 "Dağ Yöresi, Bursa’nın geleceğine damga vuracak" Bursa’nın Büyükorhan ilçesindeki 90 yıllık Piribeyler Tren İstasyonu’nu ziyaret ederek, bölgenin turizm potansiyeline dikkat çeken Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, "Dağ yöresi hem doğal yapısıyla hem tarımsal gücüyle hem de turizm fırsatlarıyla Bursa’nın geleceğine damga vuracak" dedi. Bursa’da altyapıdan tarıma, turizmden ulaşım yatırımlarına kadar birçok projeyi hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, dağ bölgesinin ekonomik yapısını güçlendirmek ve kırsaldan kente göçün önüne geçmek için çalışmalarını sürdürüyor. 90 yıllık tren istasyonuna ziyaret Büyükorhan ilçesi Piribeyler Mahallesi’ni ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, 1935 yılından bu yana hizmet veren tren istasyonunun da bulunduğu bölgenin potansiyeline dikkat çekti. Muhtarlar ve vatandaşlarla samimi bir şekilde sohbet eden Başkan Mustafa Bozbey, hem istasyonun hem de Piribeyler’deki doğal güzelliklerin taşıdığı turizm potansiyeli hakkında fikir alışverişinde bulundu. "Bölgenin konforunu arttıracağız" Yaklaşık 90 yıldır doğanın içinde, sessizce çalışan istasyonun yıllardır bölgenin hafızasında nasıl bir yer tuttuğunu yerinde gördüğünü belirten Başkan Mustafa Bozbey, hattın geçmişte olduğu gibi bugün de bölgeye katkı sunması için çalışmaya devam edeceklerini ifade etti. Piribeyler’in kıymetli mirasını geleceğe taşımayı sürdüreceklerini dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, "Yıllardır ilçe sakinleri trene binerek Kütahya, Balıkesir, Eskişehir, Ankara ve İzmir’e gidebiliyor. Bursalıları da bu bölgeyi ziyaret etmeye davet ediyorum. Treni kullanarak doğal güzelliklerin içinde seyahat yapma keyfini yaşayacaklar. Aslında Bursa’dan trenin geçtiğinin bilinmesini, Piribeyler İstasyonu’nun tanınmasını ve Bursalıların kullanmasını istiyoruz. Bölgenin canlanması için çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz. Hem çiftçimizi destekliyoruz, hem bölgenin sorunlarını en aza indirmeye çalışıyoruz hem de tarihi ve turizm potansiyelini değerlendiriyoruz. Bölgenin konforu artıracağız ve bölge insanın gülümsemesini sağlayacağız" diye konuştu. "Dağ yöremizin insanı da gülümseyecek" Göreve geldikleri günden bu yana dağ ilçelerinde yoğun çalışma yürüttüklerini hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Muhtarlarımızın ağırlıklı olarak yol talepleri oluyor. Bugüne kadar 160 kilometreyi geçen soğuk asfalt çalışmamız oldu. 32 bin ton civarında sıcak asfaltı dağ bölgesindeki yollarımızla buluşturduk. Halkımızı konforlu bir ulaşım ağına kavuşturduk. BUSKİ aracılığıyla altyapı projelerini de sürdürüyoruz. Dağ yöremizin insanı da gülümseyecek" dedi. "Dağ yöresinin doğal yapısını korumalıyız" Dağ bölgesinde çiftçilik ve hayvancılık yapan aile işletmelerine de desteklerinin sürdüğünü aktaran Başkan Mustafa Bozbey, "Dağ yöresinin hem doğal yapısını korumak, hem hayvancılığı ve çiftçiliği geliştirmek, hem de doğa turizmini yaygınlaştırmak adına yoğun çalışma yürütüyoruz. Halkımızın topraklarına sahip çıkmasını istiyoruz. Biz destek olmaya devam edeceğiz. Bazı ürünlerde hem ekip yaptırıyoruz hem de satın alma garantisi veriyoruz. Farklı projeleri, dağ yöresinde uygulayacağız" dedi. Başkan Mustafa Bozbey’e dağ ilçelerine verdiği değerden dolayı teşekkür eden vatandaşlar, Bursa’nın sessiz gücü olan dağ yöresinin Büyükşehir Belediyesi’nin yatırım ve destekleriyle canlandığını söyledi.
Adalet Bakanı Tunç: "Terörsüz Türkiye sürecini sabote etmek isteyenlere karşı uyanık olacağız"
04 Aralık 2025 Perşembe - 14:14 Adalet Bakanı Tunç: "Terörsüz Türkiye sürecini sabote etmek isteyenlere karşı uyanık olacağız" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bayburt ziyaretinde "Terörsüz Türkiye" sürecine ilişkin açıklamalarda bulunarak, süreci sabote etmek isteyenlere karşı mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi. Tunç, AK Parti’nin 23 yıldır iktidarda kalmasının sebebinin "eser siyaseti" olduğunu vurguladı. Bayburt’ta temaslarda bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Vali Mustafa Eldivan, Belediye Başkanı Mete Memiş ve il protokolünü ziyaret ederek kentte yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Şehir merkezinde esnaf ziyareti gerçekleştiren Tunç, daha sonra AK Parti teşkilatıyla bir araya geldi. Kentte önemli yatırımların devam ettiğini belirten Tunç, Erzurum-Bayburt güzergâhındaki Kop Tüneli’nin trafiği rahatlatacağını, yapımı süren Bayburt Havalimanı’nın ise gurbette yaşayan Bayburtlular için büyük kolaylık sağlayacağını söyledi. Tunç ayrıca yeni yapılacak Bayburt Adliye Binası’nın temel atma törenine katılacağını hatırlatarak, binanın 1,5 yıl içinde tamamlanmasının planlandığını ifade etti. "23 yıldır kesintisiz eser siyaseti yürütüyoruz" AK Parti’nin 23 yıldır iktidarda kalmasının nedeninin milletin güveni olduğunu vurgulayan Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın demokrasi tarihinde en uzun süre görev yapan lider olduğunu belirtti. Partinin yıllar boyunca pek çok saldırıyla karşılaştığını dile getiren Tunç, "Gezi olaylarından 17-25 Aralık kumpaslarına, sokak kalkışmalarından parti kapatma davalarına kadar birçok tuzakla karşılaştık ama milletimiz her seferinde bize yol açtı" dedi. "Terörsüz Türkiye sürecinde tarihi bir döneme giriyoruz" Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarıyla başlayan "Terörsüz Türkiye" sürecinin önemine dikkat çeken Tunç, terör örgütünün silah bırakması ve kendini feshetmesi yönünde adımların atıldığını vurguladı. Tunç, süreçle ilgili sabotaj girişimleri olabileceğini belirterek şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu süreci sabote etmek isteyenler çıkabilir. Geçmişte olduğu gibi terörün yeniden hortlamasını isteyenler olabilir. Biz bu tuzaklara karşı uyanık olacağız. Şehit ailelerini incitecek hiçbir adımı bugüne kadar atmadık, bundan sonra da atmayacağız." "Bugün yargı bağımsız ve tarafsızdır" Geçmiş dönemlerdeki yargı örneklerini hatırlatan Tunç, 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat süreçlerinde yargının vesayet altında olduğunu belirtti. 15 Temmuz’da yargının milletle birlikte hareket ederek darbecilere karşı durduğunu ifade eden Tunç, "Bugün yargı milli iradeden yana, hukuk devletinden yana, darbeciden de yolsuzluk yapandan da hesap soran bir yapıya kavuştu" dedi. "Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edeceğiz" Pandemi, depremler ve bölgesel savaşların ekonomiyi olumsuz etkilediğini anımsatan Tunç, milletin alım gücünü artırmaya yönelik çalışmaların devam ettiğini söyledi. Türkiye’nin savunma sanayiinden enerji hamlelerine kadar her alanda ilerlediğini belirten Tunç, "2028’e giderken daha güçlü, daha dirayetli, mazlumun hakkını savunan bir Türkiye oluşturacağız" diye konuştu.
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Oktay: "Çatışmaların ülkemizin münhasır ekonomik bölgesine sıçraması asla kabul edilemez"
04 Aralık 2025 Perşembe - 13:47 TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Oktay: "Çatışmaların ülkemizin münhasır ekonomik bölgesine sıçraması asla kabul edilemez" TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay, "ABD Başkanı Trump tarafından 28 maddelik bir belge Ukrayna ve Rusya tarafına geçtiğimiz ay iletildi. Detayları kamuoyu tarafından da bilinen söz konusu öneriye Ukrayna ve Avrupa ülkelerinin karşı çıktığı, Ukrayna ve Rusya liderlerinin ABD’li temsilcilerle söz konusu belgeye ilişkin müzakereleri devam ettirdiğini izliyoruz. Bir yandan bu süreç devam ederken, savaşın özellikle Karadeniz’de sivil taşımacılığa sıçraması bir endişe kaynağıdır. Çatışmaların ülkemizin münhasır ekonomik bölgesine sıçraması asla kabul edilemez" dedi. Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay, Komisyon toplantısında konuştu. Oktay, Ukrayna-Rusya arasındaki savaşa değinerek, "Ukrayna’daki savaş var gücüyle devam ederken, bazı barış girişimlerinin yapılmakta olduğuna tanık oluyoruz. ABD Başkanı Trump tarafından 28 maddelik bir belge Ukrayna ve Rusya tarafına geçtiğimiz ay iletildi. Detayları kamuoyu tarafından da bilinen söz konusu öneriye Ukrayna ve Avrupa ülkelerinin karşı çıktığını, Ukrayna ve Rusya liderlerinin ABD’li temsilcilerle söz konusu belgeye ilişkin müzakereleri devam ettirdiğini izliyoruz. Bir yandan bu süreç devam ederken, savaşın özellikle Karadeniz’de sivil taşımacılığa sıçraması bir endişe kaynağıdır. Çatışmaların ülkemizin münhasır ekonomik bölgesine sıçraması asla kabul edilemez. Bu tür saldırılar, tüm kıyıdaşlar için deniz trafiği, can ve mal güvenliği açısından son derece tehlikelidir. Bu konuda taraflarla gerekli temaslar yapılmaktadır. Karadeniz’in tüm kıyıdaşlar için bir barış alanı olarak kalması önemlidir. Bu kapsamda Türkiye olarak savaşan iki tarafı masada buluşturarak, her iki ülkenin de kabul edebileceği bir ateşkesin ve barışın sağlanması için çabalarımızı ve katkılarımızı sürdürüyoruz. Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky’nin ülkemize yaptığı son ziyaret, bunu takiben Sayın Cumhurbaşkanımızın Rusya Devlet Başkanı Putin ve Avrupalı liderlerle yaptığı telefon görüşmeleri bu açıdan son derece değerlidir. Başta İstanbul sürecini devam ettirmek olmak üzere savaşın sona ermesi için diplomatik çabalarımıza, bu meyanda parlamenter diplomasi faaliyetleriyle de buna destek olmaya devam ediyoruz" dedi. Gazze’de 20 maddelik Barış Planı’nın imzalandığına dikkat çeken Oktay, "Gazze’ye gelecek olursak, 20 maddelik Barış Planı, BM Güvenlik Konseyi tarafından 17 Kasım 2025 tarihinde 2803 sayılı karar ile onaylandı. Bunun ’kalıcı barış’ için bir fırsat penceresi olmasını ümit ediyoruz. Bununla birlikte ateşkesin ilan edilmiş olmasına rağmen İsrail’in buna defaten uymadığını, saldırılarına devam ettiğini, insani yardımların yeterli miktarda girişine izin vermediğini ve Gazze’deki kabul edilemez insani durumun halen devam ettiğini müşahede ediyoruz. İsrail hükümeti ayrıca Batı Şeria’da Filistinlilere yönelik saldırı ve hak ihlallerini sürdürmektedir. İsrail keza Lübnan’a yönelik uluslararası hukuka aykırı saldırılarına da devam etmektedir. Filistinlilere yönelik soykırım ve baskıyı sonlandırması ve bölge ülkelerine yönelik saldırılarına son vermesi için İsrail üzerindeki uluslararası baskının arttırılması yönünde hükümetimiz yoğun çaba harcamaktadır. Bu doğrultuda Dışişleri Komisyonu olarak biz de parlamenter diplomasiyi yoğun olarak kullanıyor, bu hususu tüm dış temaslarımızda gündeme getiriyoruz" şeklinde konuştu. Oktay, Suriye’de toprak bütünlüğü vurgusu yaparak, "Bölgemizde ülkemizi yakından ilgilendiren diğer bir husus Suriye’deki gelişmelerdir. Her zaman vurguladığımız üzere, Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve birliğini koruması, barış içerisinde istikrarlı ve müreffeh bir komşu olarak varlığını sürdürmesi gerek siyasi gerek insancıl açıdan büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda çaba gösteren Şam yönetimini desteklemeye devam ediyoruz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Suriye Devlet Başkanı’nı uluslararası yaptırımlar listesinden çıkartılması yönünde 6 Kasım 2025 tarihinde aldığı karar önemli bir gelişmedir. Öte yandan, Suriye’ye yönelik dış müdahalelere imkân tanınmaması ve SDG’nin Suriye’yle bütünleşmesinin en kısa zamanda gerçekleşmesi kritik önem taşımaya devam etmektedir. Ayrıca İsrail’in Suriye’nin egemenliğini ve uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletler Şartı’nı ihlal ederek sürdürdüğü saldırıları, bölgenin güvenliğine tehdit teşkil etmeye devam etmektedir. İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırıların derhal durdurulması da bölgede güvenliğin temini açısından zarurettir" diye konuştu.
İletişim Başkanı Duran: "Sudan’daki istikrarsızlık, küresel deniz ticareti açısından seyrüsefer güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor"
04 Aralık 2025 Perşembe - 13:31 İletişim Başkanı Duran: "Sudan’daki istikrarsızlık, küresel deniz ticareti açısından seyrüsefer güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor" İletişim Başkanı Burhanettin Duran, "Afrika’nın Kalbinde Süregelen Çatışma: Sudan’da Barış Arayışı" panelinin açılışında yaptığı konuşmada, "Kızıldeniz’e kıyısı olan Sudan’daki istikrarsızlık, küresel deniz ticareti açısından hayati öneme sahip bu koridorda seyrüsefer güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor" dedi. İletişim Başkanlığı’nda düzenlenen "Afrika’nın Kalbinde Süregelen Çatışma: Sudan’da Barış Arayışı" paneline, Sudan’ın Ankara Büyükelçisi Nadir Yousif Eltayeb ile çok sayıda davetli katıldı. Panelde yaptığı konuşmada Türkiye’nin Afrika politikası ve kıtayla gelişen ilişkilerini değerlendiren İletişim Başkanı Duran, Türkiye’nin Afrika’ya yönelik yaklaşımının "salt bağış veya hibe odaklı" bir zemine dayanmadığını vurgulayarak, "Afrika sorunlarına Afrikalı çözümler" ilkesi temelinde kıtanın "daha müreffeh, barış içinde bir gelecek vizyonunu" paylaştıklarını belirtti. Duran, Türkiye burslarından bugüne kadar 15 binden fazla Afrikalı öğrencinin yararlandığını, hâlihazırda 65 bini aşkın Afrikalı öğrencinin Türkiye’de yükseköğretime devam ettiğini bildirdi. Türkiye Maarif Vakfı’nın 27 Afrika ülkesinde yaklaşık 25 bin öğrenciye eğitim verdiğini aktaran Duran, ticaret hacminin son yıllarda katlanarak arttığını ve ticaret hacminin 2024 yılı sonunda 36,6 milyar dolara çıktığını söyledi. Türkiye’nin bu hacmi önümüzdeki dönemde 50 milyar dolara çıkarmayı hedeflediğini vurgulayan Duran, Türkiye’nin kıtanın ekonomik kalkınmasına, kapasite geliştirme çabalarına ve güvenlik alanındaki ihtiyaçlarına destek sağlandığını ifade ederek, savunma sanayii alanındaki ikili işbirliklerinin de giderek güçlendiğini belirtti. Türkiye’nin gerektiğinde kolaylaştırıcı ve arabulucu bir rol üstlendiğine dikkat çeken Duran, "Afrika’nın sorunlarına Afrikalı çözümler" ilkesine bağlı kaldıklarını ve kıtadaki bölgesel örgütlerle işbirliğine önem verdiklerini söyledi. Afrika ülkelerinin Türkiye’yi "güvenilir ortak" olarak görmesinin işbirliklerini daha da geliştirdiğini belirten Duran, "Afrika kendi sorunlarını çözebilecek kapasitededir ancak Afrikalı kardeşlerimizin onları dinleyen ve anlayan uluslararası ortaklara ihtiyacı vardır" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın birçok konuşmasında atıfta bulunduğu Sudan’ın toprak bütünlüğü konusunu hatırlatan Duran, "2023’te başlayan iç çatışmalar acil bir çözümü gerektiren konuma geldi. Dünya belki Sudan’da ne yaşandığına pek dikkat etmiyor ama Sudan’da büyük bir dram yaşanıyor. Çok sayıda insanın yardıma ihtiyaç duyduğu bir süreç yaşanıyor. 2023 Nisan ayında Sudan Silahlı Kuvvetleri ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında başlayan bu çatışma sonucu bugün 31 milyona yakın kişinin insani yardım ihtiyacı içerisinde olduğu, 9 milyona yakın insanın ülke içinde yerinden edildiği ve 3 milyon Sudan’ın komşu ülkelerde mülteci durumunda olduğunu görüyoruz" şeklinde konuştu. "Sudan’daki istikrarsızlık, küresel deniz ticareti açısından seyrüsefer güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor" Sudan’daki durumun ülke sınırlarını aşarak bölgesel ve küresel ölçekte sorun oluşturduğuna dikkati çeken Duran, "Komşu ülkelerde çeşitli listeler altındalar. Etiyopya, Güney Sudan, Çat ve Orta Afrika Cumhuriyeti gibi ülkeler de bir şekilde bu konuyla alakalanmak durumunda kalıyor. Bütün bunlar hem Sudan’ın kendi çatı iç çatışmasındaki yıkıcılığı hem de büyük bir maliyet üreten ekonomik anlamda da, insanlık kayıpları anlamında da bir çatışmanın artık sona ermesi gerektiğini gösteriyor. Kızıldeniz’e kıyısı olan Sudan’daki istikrarsızlık, küresel deniz ticareti açısından hayati öneme sahip bu koridorda seyrüsefer güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor. Böyle baktığımızda Sudan’da istikrarı sağlamakla Kızıldeniz ve Afrika Boynuzu güvenliğinin sağlanamayacağı açıktır. Böyle baktığımızda hem Arap dünyası açısından hem Batı ülkeleri, hem de dünyanın diğer aktörleri açısından burada bir mücadelenin gerçekleştiğini ve bu mücadelenin aslında Sudan halkına zarar veren bir noktaya geldiğini görüyoruz. Bu olaya müdahil olan ülkelerin oturarak bu meselenin çözümünde istikrar sağlayıcı, barış getireceği bir konumda olmaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Bakan Göktaş: "Pek çok Avrupa ülkesinde kadınlar, seçme ve seçilme hakkını Türkiye’den sonra elde etti"
04 Aralık 2025 Perşembe - 13:26 Bakan Göktaş: "Pek çok Avrupa ülkesinde kadınlar, seçme ve seçilme hakkını Türkiye’den sonra elde etti" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Fransa, İtalya, İsviçre gibi pek çok Avrupa ülkesinde kadınlar, seçme ve seçilme hakkını Türkiye’den sonra elde etti" TBMM’de Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını elde etmesinin 91. yıl dönümü nedeniyle program düzenlendi. Programa Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, kadın milletvekilleri ve çok sayıda davetli katıldı. Ankara Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’nun konser verdiği programda konuşan TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı ve AK Parti Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan, "Bundan tam 91 yıl önce yine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tarihi bir adım atıldı. Teşkilatı Esasiye Kanunu’nda yapılan değişiklikle Türk kadınına seçme ve bir seçilme hakkı tanındı. O gün Meclis’te yükselen alkışlar sadece Ankara’da değil, tüm Türkiye’de ve dünyada yankılandı. O günlerin basınından, Meclis tutanaklarından, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yazılan teşekkür mektuplarından yaşanan büyük sevinci ve neşeyi okuyabiliyoruz. Anlıyoruz ki Türkiye’de kadınlara verilen bu haklardan ötürü Fransız, İtalya ve Belçika kadınları ülkemize gıptayla bakmışlardır. Bilhassa Fransız kadınları bundan çok etkilenmiştir. Zira döneminin Fransa’sında kadınlar milletvekili seçimlerinde oy vermek ve parlamentoya girmek şöyle dursun, belediye meclislerine seçilememişlerdir. Ve belediye seçimlerinde oy vermek uğruna büyük mücadeleler vermişlerdir" ifadelerini kullandı. "Pek çok Avrupa ülkesinde kadınlar seçme ve seçilme hakkını Türkiye’den sonra elde etti" Bakan Göktaş ise, "91 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisi, tam da bu hakikatin gereğini yerine getirdi. O gün Meclis’te yapılan konuşmalarda tek bir şey vurgulandı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, kadınların millet iradesine katılımını Cumhuriyet’in temel taşı olarak gören öngörüsüyle bu tarihi dönüşüme yön verdi. Kadınların seçme ve seçilme hakkı, oylamaya katılan milletvekillerinin tamamının evet oyuyla kabul edildi. Türkiye o dönemde bu yasayı kabul eden ülkeler arasında öncü konumdaydı. Bu adım, sadece zamanlama bakımından değil, verilen hakkın kapsamı açısından da son derece ilericiydi. Çünkü bu dönemde dünyanın pek çok yerinde kadınlara tanınan siyasi haklar ya oldukça dar kapsamlıydı ya da ciddi şartlara bağlıydı. Örneğin İngiltere’de kadınlar 1928’e kadar yaş ve mülk şartlarıyla oy kullanabiliyordu. Türkiye’de ise kadınlar genel, eşit ve doğrudan seçim hakkına sahipti hiçbir ayrıma, hiçbir ön şarta bağlanmadan. Diğer yandan Fransa, İtalya, İsviçre gibi pek çok Avrupa ülkesinde kadınlar bu hakkı Türkiye’den sonra elde etti" dedi. "2002 yılında 14 kadın büyükelçimiz varken, bugün 297 büyükelçiden 80’i kadın" Son 23 yılda kadının güçlenmesi alanında devrim niteliğinde reformlara imza atıldığını dile getiren Göktaş, "Anayasa değişikliği ile ‘pozitif ayrımcılık’ ilkesini hukuk sistemimize yerleştirerek, kadınların hak ve fırsat eşitliğini devlet güvencesine aldık. Günümüzde kadınlar artık daha görünür, daha etkin ve daha güçlü. Bu kapsamda kadınların eğitim düzeyleri, iş gücüne katılım oranları ve kamusal temsiliyeti en yüksek seviyelere ulaştı. Hayata geçirdiğimiz politikalarla kadın milletvekili oranı 2002’de yüzde 4,4 iken, bu oran yüzde 19,8’e yükseldi. Bunun yanı sıra kadın işgücüne katılım oranı yüzde 27,9’dan yüzde 6,5’e, istihdam oranı yüzde 25,3’ten yüzde 32,4’e çıktı. 2002 yılında 14 kadın büyükelçimiz varken, bugün 297 büyükelçiden 80’i kadın. Bugün hakimlerimizin yüzde 47,3’ü, savcılarımızın yüzde 19,4’ü kadındır. Benzer şekilde 2002 yılında kadın öğretim görevlisi oranı yüzde 36’dan yüzde 53’e yükseldi. 2002 yılında üniversiteye giden kız öğrenci sayısı yüzde 14 iken, bu oran yüzde 53’e çıkt, ve her iki üniversite öğrencisinden biri kadın oldu" şeklinde konuştu.
MHP Genel Başkanı Bahçeli: "(Papa’nın ziyareti) "Eleştiri noktamız gerçekleştirdiği, ritüellerle milletimizi rahatsız etmesidir"
04 Aralık 2025 Perşembe - 12:22 MHP Genel Başkanı Bahçeli: "(Papa’nın ziyareti) "Eleştiri noktamız gerçekleştirdiği, ritüellerle milletimizi rahatsız etmesidir" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Papa’nın Türkiye ziyaretine ilişkin, "Eleştiri noktamız gerçekleştirdiği, şova dayalı dini ve tarihi ritüellerle milletimizi rahatsız etmesidir" dedi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli Türkgün Gazetesine gündeme dair açıklamalarda bulundu. Bahçeli, TBMM’de kurulan ‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun dinleme ve istişare aşamasının geride kaldığını belirterek, artık geçiş sürecini ilgilendiren rapor yazımına geçilmesi gerektiğini ifade etti. Bahçeli, 2026’dan itibaren ‘Terörsüz Türkiye’nin vasat ve varlık bulması gerektiğini vurguladı. ‘Terörsüz Türkiye’ süreciyle toplumsal huzurun egemen olacağını aktaran Bahçeli, "Milletimiz heyecanla barışı kucaklayacaktır. Bundan dolayı da müsterihim. Komisyona üye veren her partinin sorumluluk ahlakıyla hareket ettiğini değerlendiriyor, hepsine teşekkür ediyorum" diye konuştu. "CHP üç S’li bir alanda bocalamaktadır: Söğütözü, Saraçhane ve Silivri" Bahçeli, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) tarihin yanlış yerinde durduğuna değinerek, "Görülen odur ki, CHP üç S’li bir alanda bocalamaktadır: Söğütözü, Saraçhane ve Silivri. Rüşvet, yolsuzluk ve irtikap davaları Aziz Atatürk’ün partisini mahvı perişan etmiştir. CHP yönetiminin her önüne geleni suçlaması doğru ve omurgalı bir tavır değildir. Aynada başka bir şey görmek istiyorlarsa aynayı değil aynanın karşısındaki görüntüyü değiştirmeleri akla yatkın en makul tercihtir. CHP’nin istikrarsızlığı, tarihî çizgisinden derin kopuşu Türk siyaset ve demokrasi hayatını olumsuz etkileyecektir" değerlendirmesinde bulundu. "Türk yargısına güvenimiz tamdır" CHP’nin rüşvet ve yolsuzluk suçlamalarına ilişkin de değerlendirmede bulunan Bahçeli, "Hazırlanan iddianamenin içeriği gerçekten de çok ciddidir. Yüzleşmek için özgüven, gerçekleri kabullenmek için de siyasi ahlak ve dirayet gerekmektedir. Yüzyılın en vahim yolsuzluğunun aydınlanması ve adaletin tecellisi şarttır. Bizim de Türk yargısına güvenimiz tamdır" şeklinde konuştu. "Savunmasız insanların hakkını hukukunu savunmak bir insanlık görevidir" Bahçeli, Gazze’de soykırımın devam ettiğini ve soykırımcıların mutlaka hesap vermesi gerektiğini aktararak, "Bu yılki Genel Kurul’da pek çok ülke Filistin’i tanımıştır. Akan kan durmalı, Gazze’nin Gazze’lilere ait olduğu herkesçe kabul edilmelidir. İki devletli çözümden başka yol kalmamıştır. 1967 sınırlarına haiz olmak kaydıyla başkenti Doğu Kudüs olan egemen, bağımsız ve coğrafi bütünlüğünü sağlamış Filistin devleti kabul edilmeli, Birleşmiş Milletler’e de tam üye yapılmalıdır. Bunun yanı sıra soykırımcılar mutlaka hesap vermelidir. Gazze’li bebeklerin, çocukların, kadınların, yaşlıların, savunmasız insanların hakkını hukukunu savunmak bir insanlık görevidir, bir vicdan ve merhamet seferberliğidir" açıklamasında bulundu. "Eleştiri noktamız gerçekleştirdiği, şova dayalı dini ve tarihî ritüellerle milletimizi rahatsız etmesidir" Papa’nın 27-30 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretine ilişkin konuşan Bahçeli sözlerine şu ifadeleri kullandı: "Öncelikle şunu ifade edeyim, Milliyetçi Hareket Partisi adına görüş paylaşan Genel Başkan Yardımcımız Edip Semih Yalçın’ın açıklaması bizim resmi açıklamamızdır, nitekim desteğim tamdır. Papa 14.Leo, Vatikan Devlet Başkanı ve Katolik dünyasının ruhani lideridir. Ülkemize ziyareti Cumhurbaşkanımızın daveti üzerine gerçekleşmiştir. Bizim bu ziyarete diyeceğimiz bir şey yoktur. Yapılan görüşmelerde Türkiye-Vatikan diyaloglarıyla, Filistin başta olmak üzere güncel mahiyetli bölgesel ve küresel gelişmeler ele alınmıştır. Bizim eleştiri noktamız Papa’nın Vatikan Devlet Başkanı olarak yaptığı temaslar değil, Katolik dünyasının ruhani lideri olarak gerçekleştirdiği, haddizatında şova dayalı dini ve tarihî ritüellerle milletimizi rahatsız etmesidir. İznik Neofitos Bazilikası’ndan tutun da, İstanbul Maçka’da kurulu bulunan Wolkswagen Arena’daki ayinlere varıncaya kadar sahnelenen gizil propagandaya ve kapalı devre işlenen mesajların muhtevasına esastan ve usulden itirazımız vardır. 1700 yıl önce toplanan bir konsilin, bu topraklardaki ilk başkentimiz olan İznik’ten tekrar canlandırılma hevesine, İznik yerine Nicaea’yı ikame etme sinsiliğine seyirci ve suskun kalamayız. İslam aleminin arasına nifak tohumları saçanların, Müslümanı Müslümana kırdıranların, Hıristiyanlığı birleştirme ve bu dini özellikle Asya merkezli yayma çabalarına İznik’in alet edilmesi, burayı sıçrama alanı olarak görmeleri inanç ve itikat onurumuzun hiçe sayılmasıdır."
İzmit’te kaçak seçim ofisi polemiği: "Fatura kime kesilecek?"
04 Aralık 2025 Perşembe - 12:08 İzmit’te kaçak seçim ofisi polemiği: "Fatura kime kesilecek?" MHP İzmit İlçe Başkanı İlker Kazan, kaçak olduğu iddiasıyla gündeme gelen ve seçim döneminde CHP tarafından kullanılan binanın tapuda satıldığını belirterek, süreçteki çelişkilere dair İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’ten açıklama istedi. Kazan, "Siz görevinizi yaptıysanız bu bina gözünüzün önünde nasıl tamamlandı? ’Mühürledik, suç duyurusunda bulunduk’ dediğiniz binayı neden seçim ofisi olarak kullandınız? Kaçak yapı işlemi yaptıysanız bu binanın tapuda satışı nasıl gerçekleşti?" dedi. MHP İzmit İlçe Başkanı İlker Kazan, İzmit Kemalpaşa Mahallesi’nde ’basit tadilat izni’ ile yeniden inşa edildiği öne sürülen ve 31 Mart yerel seçimlerinde CHP’nin seçim ofisi olarak kullanılan binanın satışı ile ilgili İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’e tepki gösterdi. Kazan, kaçak olduğu iddia edilen yapının tapuda el değiştirmesi üzerine, ’Gereken işlemler yapıldıysa satış nasıl gerçekleşti?’ sorusunu yöneltti. "Mal sahibi seçimden sonra burayı elden çıkarttı, tapudan satışını yapıldı" Binanın inşası ve sonraki sürece değinen Kazan, "İzmit Belediyesi’ne kuş uçuşu sadece 1 kilometre mesafede, İzmit’in bütün yollarının birleştiği, ana caddelerinin kesiştiği, bütün halk otobüslerinin önünden geçtiği, en dolu durak noktasının yanında bulunan bir bina. Basit tamir izni alınarak yıkılıp kaçak olarak yapıldı, hatta fazladan kat bile eklendi. Ardından İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ile CHP Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Atasoy Bilgin’in seçim ofisi olarak kullanıldı. İçinde türlü türlü etkinlikler, seçim çalışmaları yapıldı. Mal sahibi seçimden sonra burayı elden çıkarıp, tapudan satışı yapıldı. Bina kiralık diye üzerine tabela asıldı. Bu konuları gündeme getirdiğimizde Fatma Hanım çıkıp, ’Biz gereken işlemleri yaptık, savcılığa başvurduk’ diyor. Bu kaçak yapıyı yapan Faruk Bostan, sözde gazetesinde iki yıldır Fatma Kaplan Hürriyet’in siyasi rakiplerine ahlaksızca aslı olmayan iftira manşetleri atıyor, karalama kampanyaları düzenliyor, itibar suikastları yapıyor. Fatma Hanım, bu şahısla da hiçbir ilgisi bulunmadığını iddia ediyor" dedi. "Bütün bu usulsüzlükleri yapan şahıs ceza alacak mı, fatura kime kesilecek" Kazan, şöyle devam etti: "Siz görevinizi yaptıysanız bu bina gözünüzün önünde nasıl tamamlandı? ’Mühürledik, suç duyurusunda bulunduk’ dediğiniz binayı neden seçim ofisi olarak kullandınız? Kaçak yapı işlemi yaptıysanız bu binanın tapuda satışı nasıl gerçekleşti? Bu bina satılıp, el değiştirdiğine göre bütün bu usulsüzlükleri yapan şahıs ceza alacak mı, fatura kime kesilecek? Siyasi rakiplerinize ahlaksızca manşetler atan Faruk Bostan, ’Bu yer benim değil’ dedi. Kağıt üzerinde sahibi oğlu çıktı ama siz de açıklamanızda Faruk Bostan’ın yerin sahibi olduğunu itiraf edip, ’Faruk Bostan ile ilgimiz yok’ dediniz. Bu ilişki ne boyutta, kim doğru söylüyor ya da kim daha az yalan söylüyor merak ediyoruz. En önemlisi belediye imkanlarını kullanarak başka basın kuruluşları, sivil toplum örgütü ya da şahısla bu tür ilişkiler kurdunuz mu?"
Darende Belediyesi’nden özel program
04 Aralık 2025 Perşembe - 11:19 Darende Belediyesi’nden özel program Malatya’nın Darende ilçesinde Belediye tarafından 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla Köprügözü Düğün Salonu’nda geniş katılımlı bir etkinlik düzenlendi. Program, özel ihtiyaçlı bireyler ve ailelerinin yoğun ilgisiyle gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını yapan Darende Belediye Başkanı Alican Bozkurt, engelliler için belediye tarihinde ilk kez kapsamlı bir sosyal etkinlik düzenlediklerini belirterek, "Hayatı birlikte güzelleştireceğiz. Yüreklerdeki engelleri kaldırmak ve ‘Biz büyük bir aileyiz’ demek için bugün buradayız. Bu salonu dolduran kalabalık bize bu buluşmayı yapmakta geç kaldığımızı gösteriyor ama olsun; ‘Nerede kalmıştık?’ demiyoruz, ‘Bismillah’ diyerek yeni bir sayfa açıyoruz" dedi. Göreve başladıkları günden itibaren özel ihtiyaçlı bireyler adına neler yapabileceklerinin gayreti içinde olduklarını ifade eden Bozkurt, "En büyük engel empati yoksunluğudur, sevgisizliktir. Kardeşlerimiz sosyal hayatta ‘Ben de varım’ diyebiliyorsa işte o zaman biz görevimizi yapmış sayılırız. Bu özel günün zihinlerdeki engellerin kalkmasına vesile olmasını diliyorum. Bu daha başlangıç, birlikte hayatı güzelleştireceğiz" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Başkan Bozkurt, ilçede görev yapan Yeni Zeynep Sultan Rehabilitasyon Merkezi öğretmenleri ile devlet okullarındaki özel eğitim öğretmenlerine çini tabak hediye etti. Bozkurt ve Apan’a teşekkür Yeni Zeynep Sultan Rehabilitasyon Merkezi adına konuşan Veysel Ser, Darende, Gürün ve Kuluncak’ta 18 yıldır özel ihtiyaçlı bireylere hizmet verdiklerini belirterek, "İlk kez belediye tarafından 3 Aralık için bir program düzenlendi. Başkan Alican Bozkurt ve ekibine teşekkür ediyoruz. Ayrıca özel bireylere giysi ve kırtasiye desteği sağlayan Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Apan’a da teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı. Özel bireylerin kına gecesi Program kapsamında özel ihtiyaçlı bireyler tarafından şiirler okunurken, Akif Kalay isimli öğrenci "Etek sarı sen etekten sarısın" türküsünü seslendirdi. Etkinliğin en dikkat çeken bölümü ise 1976 doğumlu Firaz Tercan ile yine 1976 doğumlu Senem Tezcan için düzenlenen kına merasimi oldu. Hayallerindeki düğün atmosferine kavuşan özel bireylere kınayı, Belediye Başkanı Bozkurt’un eşi Fatime Bozkurt yaktı. Gelinler ellerini açmayınca avuçlarına çeyrek altın bırakıldı. Kına sonrası halay çekilerek eğlenceli anlar yaşandı. Konuklara pasta, çerez ve meyve suyu ikram edilirken kına dağıtımı da yapıldı. Programa yoğun katılım Programa Belediye Başkanı Alican Bozkurt, Başkan Yardımcısı Muharrem Apan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Fevzi İnce, kurum amirleri, siyasi parti ve STK temsilcileri ile özel ihtiyaçlı bireyler ve aileleri katıldı.