GENEL - 05 Ekim 2017 Perşembe 12:13

Rize’de yatay mimari için çalışmalar başladı

A
A
A
Rize’de yatay mimari için çalışmalar başladı

Cumhurbaşkanı Recep Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dikey değil, yatay mimarı” dediği proje üzerinde çalışan mimarlar çözüm önerilerini sundular.

Cumhurbaşkanı Recep Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dikey değil, yatay mimarı” dediği proje üzerinde çalışan mimarlar çözüm önerilerini sundular. Çarpık ve çözümü zor alan kent yapısına sahip olan Rize’de modern bir şehircilik için çeşitli üniversiteler önerilerde bulundu.


Yüzde 20-25 lık bölümü dolgu olan Rize’de çarpık yapılaşma ve şehrin modern şehir haline gelebilmesi için çeşitli üniversiteler yaptıkları projeler ile Belediye karşısına çıktı. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın üzerinde durduğu “ Dikey değil, Yatay mimarı” projesi üzerinde çalışan çeşitli üniversiteler şehrin planı üzerinde ürettikleri projeler ile Rize Belediye meclis salonunda sunumlar yaparak “Yeni Şehir“ projesini Rize belediyesi mühendis ve mimarlarına aktardılar.


Rize Belediyesi meclis salonunda kentsel tasarım vizyonu projesi sunumunda Kentsel ve kırsal mekâna yeniden bakış adı altında ki sunumda konuşan Prof. Dr. Güzin Konuk kendi hazırladığı kentsel tasarım konusunda ki bilgilerini aktardı, “ Dikey değil. Yatay mimarı” üzerinde çalıştıklarını belirten Konuk” Rize’nin denizle ve ırmaklarla olan bütünlüğünün zenginleştirilerek artırılması gerektiğini söyledi. Doç. Dr. Hürriyet Öğdül ise Rize için hazırladığı Köy tasarım rehberleri konusunda bilgiler vererek Dünyada ve Türkiye de köy tasarımları konusunda yapılan çalışmaları aktardı. Sunumlar karşılıklı soru cevap olarak tamamlandı.


Toplantıya dinleyici olarak Rize Valiliği, Rize İl Özel İdaresi, Rize Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Doğu Karadeniz Belediyeler Birliği ve ilgili kurum temsilcileri katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.