EKONOMİ - 06 Haziran 2020 Cumartesi 10:44

Rize’de sendika üyesi oldukları için işe çağrılmadıklarını iddia eden 11 çay fabrikası işçisinin hak arama mücadelesi sürüyor

A
A
A
Rize’de sendika üyesi oldukları için işe çağrılmadıklarını iddia eden 11 çay fabrikası işçisinin hak arama mücadelesi sürüyor

Rize’nin Pazar ilçesinde dünyaca ünlü kahve markası Jacobs’a ait Ofçay Hamidiye Çay Fabrikasında çalışan 11 mevsimlik işçi, sendika üyesi oldukları için işe çağrılmadığını iddia ederek fabrikanın önünde eylem yaparak hak arama mücadelesini sürdürüyor.

Rize’nin Pazar ilçesinde dünyaca ünlü kahve markası Jacobs’a ait Ofçay Hamidiye Çay Fabrikasında çalışan 11 mevsimlik işçi, sendika üyesi oldukları için işe çağrılmadığını iddia ederek fabrikanın önünde eylem yaparak hak arama mücadelesini sürdürüyor.


İkinci kez fabrika önünde toplanan işçilere bu kez üyesi oldukları için işe çağrılmadıkları sendikadan destek geldi. İşe çağrılmayarak haklarını arayan işçiler adında konuşan Öz Gıda-İş Sendikası’nın Doğu Karadeniz Rize Şube Başkanı Hasan Fehmi Bursalı “Öz Gıda-İş Sendikası olarak Karadeniz Bölgemizde faaliyet gösteren, eski adı OF ÇAYSAN Gıda yeni adı Jacobs işletmesinde sendikalaşma süreci sürdürmekte olduğumuzu sizlerle paylaşmıştık. Çoğunluk tespitimiz olumlu olarak ilgili her tarafa gönderilmişti. Konu yargıdadır ve hukuki süreç kısa bir süre daha devam edecektir. Geçtiğimiz günlerde yaptığımız basın açıklamamızda sizlerle de paylaştığımız ve asla müsamaha göstermeyeceğimiz bir takım uygulamalar Jacobs işvereni tarafından maalesef yapılmakta, gerek sözlü gerek yazılı tüm ikazlarımıza rağmen bu haksız ve hukuksuz uygulamalara ısrarla devam edilmektedir. Bölge çalışanları ve bölgede faaliyet gösteren işverenler bilirler ki sendika olarak misyonumuz; çalışanlarımızın ve üyelerimizin hak ve menfaatlerini koruyup kollamak olduğu kadar işverenlerimizin ve işyerlerimizin de hukukları ve haklarında özenli ve iyi niyetli koruyup hareket etmektir” dedi.



"Dünyaca ünlü markadan çalışanların haklarına saygı duymasını bekliyoruz"


Dünyaca ünlü bir marka olan Jacobs’tan çalışanların haklarına saygı duymasını beklediklerini belirten Bursalı “Dünyanın sayılı şirketlerinden olan Jacobs’un çalışanlarının anayasal bir hak olan sendika hakkına saygılı olduklarını düşünmek ve uygulamalarda da bunu bizzat görmek tek temennimizdir. Çay mevsiminin açılmasına ve mevsimlik çalışanların işlerine çağrılmasına rağmen halen davet edilmeyen arkadaşlarımızın acilen ve ivedilikle işe çağrılmaları talebimizdir. Görev değişikliği yapıyorum denilerek, yıllardır aynı işi yapan kişilere başka görevler tevdi edip peşinden başka türlü düşünceler içerisinde olunarak yapılmak istenen hamleler bize göre art niyetli ve tehlikeli hamlelerdir. Bu yol ve yöntemlere yeltenen İşveren en iyimser tahminimizle Öz Gıda-İş Sendikasını hiç tanımıyor diye düşünürüz” ifadelerini kullandı.


Taleplerinin en kısa sürede yerine getirilmesini istediklerini kaydeden Şube Başkanı Bursalı “Memlekete lazım olan çalışmak ve üretmek, işyerlerine lazım olan barış ve huzurdur. Taleplerimiz en kısa sürede yerine getirilsin. Kimse de Hak-İş Konfederasyonu ve Öz Gıda-İş Sendikamızın sabrını da gücünü de test etmeye kalkmasın. Aksi taktirde Jacobs’un İstanbul Genel Merkezi başta olmak üzere her işletmesinin olduğu yerlerde, yapılmaya çalışılan bu hukuksuzluklar en yüksek perdeden anlatılmaya başlanacaktır” şeklinde konuştu.



İşçiler mağduriyetlerini anlattı


2 yıl önce Jacobs’un satın aldığı Of Çaysan’da çalışan ve bu yıl işe çağrılmayan Şah İsmail Bozdil isimli bir işçi “Benim çalıştığım yere 2 yıllık işçiyi verdiler. Benim 10 yıllık emeğim var, çağırmadılar. Teknolojik sisteme geçmişler, azaltma olacakmış. Tamam azaltma olacaksa emekliyi azalt, 2 yıllık işçiyi azalt. Sen onları alıyorsun, ben 10 sene emek vermişim, 3 yıl var emekliliğime sen beni dışarıya atıyorsun, benim çalıştığım yere başkasını koyuyorsun. Bu şimdi haksızlık değil de nedir?” diyerek tepkisini dile getirdi.


Çalışma koşullarının iyi olmadığı için sendika üyesi olduklarını fakat iş verenin bu durumdan rahatsız olduğunu dile getiren Muhammet Kaçalı isimli bir başka işçi ise “İçeride çalışma koşulları hiçbir şekilde iyi değildi, maaşlar da iyi değildi. Bizde sendikada örgütlendiğimiz için sürekli işçiye baskı yapıldı. Örgütlendiğimiz için de sürekli manalı ve kinayeli laflar kullanılmıştı. ‘Bu saatten sonra sendikanız kurtarsın, bu saatten sonra sendika başkanlarınız kurtarsın’ şeklinde söylemler vardı. Bizi bu sezon da çalıştırmadılar. Hiçbir geçim kaynağı olmayan arkadaşlarımız var” ifadelerini kullandı.


İşe çağrılmadığı için ne yapacağı nı bilmeyen 3 çocuk babası Şükrü Dervişoğlu de “İmalat işçisi olarak girdim. Arkadaşlarımızı çağırdılar ama bize ‘Siz daha sonra geleceksiniz’ gibi söylemlerde bulundular ve bizde bekledik. Daha sonra korona virüs çıktığı için biz biraz daha sabrettik. Bürün haklarımızı almak için sendikamıza müracaat ettik. Mağdur olduk, gereğinin yapılmasını istiyoruz. Bizde arkadaşlarımız gibi işe başlamayı istiyoruz. 3 tane çocuğum var, boş geziyorum şuanda. Bu millete yazık değil mi? Günah değil mi? Biz buraya çalışmak için geldik, başka isteğimiz yok. Ekmeğimizin peşindeyiz” dedi.



Jacobs’tan eylemlere ilişkin açıklama


Jacobs yetkilileri işçilerin eylemi ile ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada "Çalışma arkadaşlarımızın sağlığı, güvenliği ve tüm tesislerimizin verimli bir şekilde işletilmesi Ofçay olarak temel odak noktamızdır. Bu kapsamda Ofçay Rize Hamidiye Kuru Çay tesisimizde bazı otomasyon çalışmaları gerçekleştirdik. Bu sürecin sosyal etkilerini en aza indirmek amacıyla da 12 çalışma arkadaşımızla bu sürecin çalışma programlarına etkileri ile ilgili karşılıklı görüşmelerimize başladık. 5 çalışma arkadaşımızın kabul ettiği yaş çay satın alma yerlerinde yeni görevlendirme de dahil olmak, ihtiyaç fazlası istihdamı değerlendirmek amacıyla etkilenen tüm çalışma arkadaşlarımıza uygun seçenekler sunduğumuza inanıyoruz" ifadelerine yer verdiler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir Modifiyeli araç tutkunları buluştu Nevşehir’de düzenlenen etkinlikte, modifiyeli araç sahipleri ve tutkunları bir araya geldi. Farklı renk ve modellerde araçların sergilendiği etkinlikte birbirinden ilginç araçlar, özellikleriyle görücüye çıktı. Nevşehir’in Gülşehir ilçesinde düzenlenen ’1.Modifiye Fest’; modifiyeli araçlar festivali yaklaşık 750 araç ve sahipleri ile meraklılarını bir araya getirdi. Gülşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe, farklı kentlerden gelen sürücüler, birbirinden ilginç modifiyeli araçlarıyla katıldı. Oyuncaklarla süslenenlerin yanı sıra, ses sistemlerinin, görücüye çıktığı etkinliğe, gençler oynayarak renk kattı. Nevfest Dernek Başkanı Ekrem Varol yaptığı açıklamada, “Nevşehir’de güzel bir organizasyon yapmak için burada toplanıyoruz. Türkiye’nin birçok ilinden yaklaşık 700-800 aracımız geldi. Burada ayrıca 2 bin kişiye yakın yaya topluluğumuz var. Nevşehir’i ve Kapadokya’yı en güzel şekilde temsil etmeye çalışıyoruz” dedi. Amasya’dan festival için Nevşehir’e geldiklerini söyleyen Amasya Tunik Başkanı Talip Yeniçeri de; “Nevşehir’de düzenlenen bu festivale Türkiye’nin birçok ilinden gelerek destek veriyoruz. Amacımız modifiyeyi iyi bir şekilde tanıtmak” şeklinde konuştu. Yıllardır bu tür organizasyonlara katıldığını söyleyen Alparslan Uysal da Konya’dan ekip olarak geldiklerini söyledi. Festivalde yapılan desibel yarışlarında da Türkiye rekoru kırıldı. Festivale Mersin’den katılan Samet Topal’ın kullandığı araç 169.9 desibel ile yeni bir rekora imza atmış oldu. Festivalde ayrıca güzellik ve basıklık yarışmaları da düzenleniyor.
Ankara Bakan Uraloğlu: “Otoyol ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanacak” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ‘Üç Deniz Girişimi’ kapsamında değerlendirmelerde bulunarak, “Via Carpatia Otoyolu ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye Üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanacak. Türkiye olarak Via Carpatia projesinin bir parçası olmaya ve her türlü işbirliğine hazırız” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Orta ve Doğu Avrupa’da enerji, ulaştırma ve dijitalleşme alanlarındaki altyapı eksikliklerinin giderilmesini hedefiyle Baltık, Adriyatik ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin başlattığı ‘Üç Deniz Girişimi’ ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bakan Uraloğlu, ‘Üç Deniz Girişimi’nin; enerji, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerindeki altyapıyı birbirine bağlayarak Kuzey-Güney eksenindeki ülkeleri daha iyi entegre etmek amacıyla AB Üye Ülkeleri tarafından kurulduğunu söyledi. Bulgaristan’dan Türkiye’ye bağlanacak Üç Deniz Girişimi kapsamında inşa edilmesi planlanan ve Orta Koridor’a direk bağlantısı olması sebebiyle Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren ‘Via Carpathia’ Otoyol Projesi’nin, Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayarak; Polonya, Slovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan’dan sonra Selanik Limanı’na ve buradan da İstanbul’a uzanacağını ifade eden Uraloğlu, bu projenin ayrıca Türk firmalarının küresel pazardaki rekabet gücü ve üretim kalitesi düşünüldüğünde, ülkemiz için önemli bir ekonomik faaliyet ve fırsat alanı olabileceğini vurguladı. Toplam uzunluğu 712 kilometre Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile Türkiye’ye gelecek olan ya da Türkiye’de üretilen ürünlerin Baltık, Adriyatik, Ege ve Karadeniz’e komşu olan ülkelere doğrudan iletilmesini sağlayacak olan ‘Via Carpatia’ Otoyol Projesi’nin uluslararası taşımacılık faaliyetlerine büyük katkı sağlayacağını da kaydeden Bakan Uraloğlu, “Via Carpatia, Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan bir proje. Projenin Polonya’daki kısmı 2027’de tamamlanacak. Toplam uzunluğu ana güzergahın 712 km’sini oluşturuyor. Bugün itibariyle projenin 259,6 km’si tamamlandı. 280,8 km’si ise inşaat halinde, 171,6 km’si ise ihale ve hazırlık aşamasında” dedi. “Avrupa Birliği ile bağlantısallığımızın artırılmasını ve taşımacılık faaliyetlerimizin gelişmesine olumlu katkı sağlayacak” Bakan Uraloğlu, Via Carpatia Projesi’ne Belarus, Bulgaristan, Hırvatistan, Yunanistan, Macaristan, Litvanya, Polonya, Romanya, Slovakya, Ukrayna’nın ardından 2016 yılında II. Lancut Deklarasyonu ile Türkiye’nin de dahil olduğunu belirterek, “Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan Via Carpatia Otoyol projesinin ülkemizi de kapsayacak şekilde genişletilmesi Avrupa Birliği ile bağlantısallığımızın artırılmasının yanı sıra söz konusu rota üzerinde yer alan ülkeler ile taşımacılık faaliyetlerimizin gelişmesine olumlu katkı sağlayacak. Ayrıca müteahhitlik sektörümüzün de söz konusu proje üzerinde yer alan ülkelerin karayolu altyapısı inşa sürecine dahil edilmesi de ülkemiz için çok değerli” diye konuştu. “Proje Türkiye’nin uluslararası yeni ticaret koridorlarında yer almasını ve yakın coğrafyadaki ülkelerle işbirliği yapmasını sağlayacak” Türkiye’nin, bu ticaret koridorunun ve Avrupa’nın önemli bir parçası olacağını vurgulayan Uraloğlu, “Proje Türkiye’nin uluslararası yeni ticaret koridorlarında yer almasını ve yakın coğrafyadaki ülkelerle işbirliği yapmasını sağlayacak. Dünya’da geçmişteki İpek Yolu bugün de Modern İpek Yolu Doğu’dan Batı yönündeydi. Artık geldiğimiz noktada herkes bu pastadan pay almak istiyor. Bu proje doğu batı yönündeki koridorlardan ziyade kuzey güney yönlü bir proje. Via Carpatia Otoyolu ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanmış olacak" dedi. “Proje, Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayan ve Bulgaristan’da Orta Koridor’a bağlanıyor” Baltık Denizi, Adriyatik Denizi ve Karadeniz’e komşu olan ülkelerin başlattığı projenin çok doğru bir proje olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Proje, Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile kesişen ve bu koridorları doğrudan güçlendirecek bir proje. Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayan ve Bulgaristan’da Orta Koridor’a bağlanan Via Carpatia Projesi girişim üyesi olmamamıza rağmen desteklediğimiz bir proje. Biz bu projenin bir parçası olmaya ve her türlü işbirliğine hazırız. Orta koridor bağlantısı ile her şartta bizim de olmamız gereken bir proje. Konumumuz itibarı ile bu coğrafyada bir koridor olacaksa eğer bu Türkiye’siz olmaz. Türkiye her açıdan istikrarlı ve güvenli bir liman.”
Erzincan A Milli Kadın Futbol Takımı, Azerbaycan maçı hazırlıklarını Erzincan’da sürdürüyor 2025 Avrupa Şampiyonası Elemeleri B Ligi 1. Grup’ta yer alan A Milli Kadın Futbol Takımı, Azerbaycan maçı öncesi Erzincan’da antrenmanlarını sürdürüyor. Maçın oynanacağı Erzincan 13 Şubat Şehir Stadı’nda, teknik direktör Necla Güngör Kıragası yönetiminde ısınma hareketleriyle başlayan idman, şut ve taktik çalışmayla sona erdi. Antrenmanı izleyen Erzincan Gençlik ve Spor İl Müdürü Volkan Burak Mumcu teknik ekip ve sporcularla bir süre sohbet edip başarı diledi. İdman öncesi gazetecilere açıklama yapan Kıragası, geldikleri günden itibaren vatandaşların yoğun ilgisiyle karşı karşıya kaldıklarını, bunun kendilerini çok mutlu ettiğini ifade etti. Tesislerin, standartların üzerinde olduğunu ifade eden Kıragası, "Azerbaycan maçı öncesi hazırlıklarımıza başladık. Şimdi taktiksel çalışmalarımıza geçmeye başladık. Eksik olan oyuncularımız tamamlanıyor. 28 Mayıs tarihinde artık tam kadro saha çıkmaya başlayacağız. Heyecanla ayın 31’indeki Azerbaycan maçını bekliyoruz" dedi. Milli futbolcu Birgül Sadıkoğlu ise, "Hazırlıklarımız çok iyi geçiyor, hepimiz çok motiveyiz. 2 maçı da alıp önümüze bakmak istiyoruz. Mutlaka taraftarlarımızı bekliyoruz. Çünkü onları arkamıza alıp bu sahadan galip ayrılmak istiyoruz. Taraftarlarımız gelsin, onlarla daha güçlüyüz. Daha motiveyiz ve burada taraftar rekoru kırmak istiyoruz" şeklinde konuştu. Antrenmanlara erken başladıklarını ve çok iyi hazırlandıklarını söyleyen kaleci Selda Akgöz, "Atmosfere, havaya, en önemlisi zemine alışıyoruz. Bundan sonrası 31 Mayıs tarihini bekliyoruz. Azerbaycan ile oynayacağımız maçta Erzincan halkına nasıl hazır olduğumuzu göstereceğiz" ifadelerini kullandı. Milli takım, Azerbaycan ile 31 Mayıs Cuma günü karşı karşıya gelecek.