EKONOMİ - 09 Haziran 2020 Salı 11:14

Kurduğu devrim niteliğindeki sistemle çay toplamak artık daha kolay

A
A
A
Kurduğu devrim niteliğindeki sistemle çay toplamak artık daha kolay

Rize’nin Kalkandere ilçesine bağlı Çayırlı köyünde çay üreticisi Aydın Yavuz geliştirdiği devrim niteliğindeki sistemle çay kesmeyi, kesilen çayları taşımayı artık daha zahmetsiz gerçekleştiriyor.

Rize’nin Kalkandere ilçesine bağlı Çayırlı köyünde çay üreticisi Aydın Yavuz geliştirdiği devrim niteliğindeki sistemle çay kesmeyi, kesilen çayları taşımayı artık daha zahmetsiz gerçekleştiriyor.


İsmini ‘Vakkum çay toplama makinesi’ verdiği icadı ile kestiği çayı vakumlu sistem sayesinde doğrudan evinin önüne kadar plastik borularla taşıyan Aydın Yavuz, bu şekilde hem zamandan kar etti hem de işçi derdinden kurtuldu.



Korona salgını bu makineyi yapma sürecini hızlandırdı


Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yıllardır Gürcistan’dan gelen çay işçileri tarafından toplanan yaş çayın bu yıl Korona Virüs salgını tedbirleri kapsamında sınır kapılarının kapatılması sonucu yöre insanı yaş çay sezonu öncesi endişeli bir bekleyiş içine girmişti. Salgın sürecinde alınan tedbirler nedeniyle "Çayı toplayacak işçi bulabilecek miyim?, Çayı nasıl toplayacağım?" endişesi Rizeli çay üreticisinin yıllardır düşündüğü ve kafasında tasarladığı sistemi hayata geçirmesini sağladı.


Yıllardır makaslarla toplanan çaylar, makasın torbası dolduğunda önce toplayan kişinin yanında taşıdığı bir torbaya dökülüyor daha sonra o torba dolunca çay arazisinin bir yerine yerleştirilen bezlere boşaltılıyordu. Bezler dolduktan sonra bağlanarak insan gücü ile sırtta veya ilkel teleferikler ile taşınıyordu. Çay toplama makasının torba kısmına yerleştirdiği bir metale bağladığı spiral boru ile çayı sabit borulara kadar vakum ile taşıyan mucit, evinin önüne kadar uzattığı boruların hemen ucunda bulunan vakum makinasının altına serdiği bezi çay dolduruyor. Kalkandereli mucit Aydın Yavuz’un kurduğu sistem ile çay makası, çay torbası, çay bezi, taşıma ve ilkel teleferik artık tarih oluyor.



"Çay toplama sorunu tarih olacak"


Kurduğu sistem ve icatla Rize’de kriz haline gelen çay toplama sorununun artık tarihe karışacağını belirten Aydın Yavuz “Her yıl çay sezonu geldiğimizde ‘İşçi bulabilecek miyiz?’ diye düşünüyorduk. Bu pandemi süreci de işin gerçeği bu işi körükledi. Buna istinaden de yaklaşık 2 yıldır Ar-Ge’sini tasarladığım bir çay toplama makinası yaptık. İsmini de ‘Vakkum çay toplama makinası’ olarak ben koydum. 300 metreden, 500 metreden çayı kestiğimiz gibi evin yanına getiriyoruz. Yani çayı kestiğimiz esnada evin yanına iniyor. Çayın torbası oldu bir başka torbaya boşaltayım derdin yok, o doldu bir beze boşaltayım derdin yok, onu sırtıma alayım yola veya en yakın yere taşıyayım derdin yok, olduğu gibi evin yanına çayımız iniyor. Sadece bir paketlemesi kalıyor, arabaya konulup çay alım yerine getiriliyor” ifadelerini kullandı.


Vakkum çay toplama makinesine bağladığı borular ile kurduğu sistem sayesinde zaman kayıplarından da kurtulduklarını dile getiren Yavuz “Çay topladığımız çay makasının torbası dolduktan sonra bir başka torbaya konuluyor. Sonra o torba dolduğunda bir beze dökülüyor. Yaklaşık 3-4 torba çay konulduktan sonra o bezler ya teleferik sistemine konuluyor veyahut da sırta iple alınıyor. Bunların hepsi bu sistem ile artık ortadan kalkmış oluyor. Tamamen çay kesmeye odaklanıyoruz ve bütün bu zaman kayıplarından kurtulmuş oluyoruz” dedi.



"Bu sistem ile yabancı işçilere verilen para da yurdumuzda kalacak"


Kurdukları sistem ile 1 kişinin üretim gücünün 4 kattan daha fazla arttığını ifade eden Yavuz şunları söyledi:


“Bizim ürettiğimiz sistem ile yapılan kesimle zaman kaybı olarak günde 1 kişi 350 ile 400 kilogram arasında çay toplayabiliyorken bu makine ile yaklaşık 2 ton çay kesebiliyor. Ekonomi olarak yabancı işçilerin gelip bizim paraları yurt dışına çıkarmaları gibi bir derdimiz var. Bu kardeşlerimiz Türkiye’ye gelerek burada çalışıyorlar ve burada kazandıkları paraları yurt dışına çıkartarak oralarda harcıyorlar. Bu sistem ile bunun da önüne geçebileceğimizi düşünüyorum. 10 tonluk çay kesen bir çay müstahsilinin 1 yıllık işçi maliyeti ile kurabileceği bir sistem bu.”


Aydın Yavuz, Vakkum çay toplama makinesinin hijyen kurallarına da uygun olduğunun altını çizerek sistemi daha da geliştireceğini belirtti. Yavuz “Tamamen gıda hijyenine uygun, kromdan yapılmış, hıfsısha özelliğine sahip muhteşem bir çalışma oldu. boruların hepsini yer altına alacağız. Kesim yapılacak çaylık alanlarda musluk gibi bir alan olacak. Keseceğin alanda kapağını açacaksın, borunu yerleştireceksin orada kesimini yapabileceksin. Orada işin bittikten sonra hemen geçeceksin üst kısma orada kesimini yapacaksın. Bir nevi kanalizasyon sistemi gibi bir boru sistemi olacak ve dışarıdan gözükmeyecek. Bakım olarak da hiçbir masrafı yok, sadece yağını değiştiriyorsunuz, ufak tefek bakımlarını yapıyorsunuz o kadar” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "22 yılda üniversite sayımız 76’dan 208’e yükseldi" Genç ve dinamik nüfusun bir ülkenin en büyük sermayesi ve varlığı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "2 yılda üniversite sayımız 76’dan 208’e, öğretim personeli sayımız 70 binden 185 bine yükselmiştir. Öğrenci sayımız ise 2002’de 1,6 milyon iken bugün 8 milyonu aşmış durumdadır" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Bingöl Üniversitesi 2023-2024 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni’ne katıldı. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Karşıyaka Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen mezuniyet töreninde, fakülte ve bölüm birincilerine diplomaları takdim edildi. Ardından sahneye çıkan ve açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, üniversitelerin toplumun ve hayatın tam merkezinde yer aldığını söyledi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Ülkemizde yükseköğretim alanında gerçekleşen köklü reform süreci ve ilerlemenin öncüsü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sizlere selamlarını ve başarı dileklerini iletiyorum. Üniversiteler, ekonomik ve sosyal kalkınmanın itici gücü olarak toplumun ve hayatın tam merkezinde yer alır. Nitelikli beşeri sermaye yetiştirerek dinamik, üretken ve gelişmeye açık şekilde bilgiyi insanlığa kazandırır. Ban bir ülkenin en büyük serveti, büyük varlığı nedir diye sorarsanız insanıdır derim. Yetişmiş, nitelikli, girişimci, yenilikçi bir insan gücü, genç ve dinamik bir nüfus bir ülkenin en büyük sermayesi ve varlığıdır. Öğrenciler geleceğe ve işgücü piyasasına üniversitelerde hazırlanır. Bizler de üniversitelerimizi kaliteli beşeri sermayenin ve toplumsal refahın kaynağı olarak görüyoruz. Asırlara sığmayan düşünür Ibn-i Haldun’a göre, ’Eğitim; kültür ve medeniyet değerlerinden kopuk şekilde düşünülemez’. Her bir üniversitemiz aynı zamanda bilimin toplum için faydalı bir ürüne dönüşmesine imkan veren kurumlardır. Yükseköğretim, cumhurbaşkanımızın öncülüğünde üzerinde hassasiyetle durduğumuz ve en çok yatırım yaptığımız alanların başında geliyor. Üniversiteleri, doğu batı ayırmadan ülkemizin dört bir yanında yaygınlaştırırken yükseköğretimde ihtisaslaşma ve güçlü akademik performansı destekledik. Üniversiteye girişte yaşanan katsayı adaletsizliklerini ortadan kaldırarak her bir öğrencimizin yarışa eşit şartlarda başlamasını sağladık” diye konuştu. “Öğrenci sayımız 8 milyonu aşmış durumda” Yılmaz, “Yükseköğrenim dahil eğitim-öğretim bütçesini 2002 yılındaki 10 milyar lira seviyesinden bugün 1 trilyon 615 milyar liraya taşımış durumdayız. 22 yılda üniversite sayımız 76’dan 208’e, öğretim personeli sayımız 70 binden 185 bine yükselmiştir. Öğrenci sayımız ise 2002’de 1,6 milyon iken bugün 8 milyonu aşmış durumdadır. Türkiye Yüzyılı’nda, kalkınmanın en önemli unsuru olan eğitim, temel önceliğimiz olmaya devam ediyor. Üniversitelerimizi yaygınlaştırırken öğrencilerimizin barınma ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak yurt-yatak kapasitesini 1 milyona yaklaştırdık. Dünyada bu alanda en ileri ülkelerden biri olduğumuzu söyleyebilirim. Burs ve kredi imkanlarını miktarlarını, imkanlarını sayı olarak arttırmaya devam ettik. Diğer taraftan bilim insanı desteklerini artırdık ve akademisyenlerimizin özlük haklarında iyileştirmeler yaptık. Savunma Sanayi, siber güvenlik gibi alanlarda artan beşeri sermaye ihtiyacından yola çıkarak özel sektör-üniversite işbirliklerini destekledik. Yükseköğretim programlarını yapay zeka, bulut veri ve makine öğrenmesi gibi çığır açan teknolojilere ve geleceğin mesleklerine uyumlu hale getiriyoruz. İstihdam odaklı program seçimi, akademik üretkenlik hedefleri, üniversite-sanayi işbirliğinde yeni modeller, teknoparklar ve dijital imkânlarla yükseköğretim sistemimizi her açıdan güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Bu hafta içi Milli Eğitim Bakanlığı’mızın Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesini ve bu kapsamda özellikle istihdam odaklı olarak izleyeceğimiz stratejileri kamuoyuyla paylaşacağız. Meslekî ve teknik eğitim mezunlarının istihdamında eğitimlerine uygun asgari ücret veya özlük haklarının iyileştirilmesi gibi politikalar, mezunlar için İŞKUR işbirliği ve gerekli mevzuat değişiklikleri gündemimizdedir" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Yılmaz, İslami İlimler Fakültesi birincisi olan Mustafa Barman’a belgesini ve hediyesini verdi. Birinci olan öğrencilerin kütüğe çivi çakmasının ardından, toplu fotoğraf çekildi ve öğrenciler keplerini fırlattı. Törene Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz’ın yanı sıra Vali Ahmet Hamdi Usta, AK Parti Bingöl Milletvekilleri Feyzi Berdibek ve Zeki Korkutata, Belediye Başkanı Erdal Arıkan, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, AK Parti İl Başkanı Yılmaz Seven, akademisyenler, öğrencilerin aileleri katıldı.