- 10 Eylül 2020 Perşembe 09:22

Minibüsündeki yolcuları ve kendisini Korona virüse karşı kurduğu püskürtmeli dezenfektan sistemi ile koruyacak

A
A
A
Minibüsündeki yolcuları ve kendisini Korona virüse karşı kurduğu püskürtmeli dezenfektan sistemi ile koruyacak

Rize’de dolmuş şoförü Mehmet Eyüboğlu, pandemi nedeniyle dolmuşunda aldığı tedbirler ile dikkat çekiyor.

Rize’de dolmuş şoförü Mehmet Eyüboğlu, pandemi nedeniyle dolmuşunda aldığı tedbirler ile dikkat çekiyor. Eyüboğlu, minibüsündeki yolcuları ve kendisini Korona virüse karşı kurduğu püskürtmeli dezenfektan sistemi ile koruyor, dolmuşuna binenlerin ateşini ölçtükten sonra minibüsüne alıyor.


Dolmuşuna binen yolcuların ellerine sıkarak kendilerini dezenfekte etmeleri için dolmuş kapısının hemen yanına ilk olarak dezenfektan yerleştiren şehir içi dolmuş şoförü Mehmet Eyüboğlu, ateş ölçer ile müşterilerinin vücut ısısını kontrol ediyor. Bunun yeterli olmadığını düşünen Eyüboğlu, aracını bütün müşteriler indikten sonra da dezenfekte etmeyi ihmal etmiyor. Her seferinde dezenfekte etmekte zorlanan Eyüboğlu, bir arkadaşına kurdurduğu püskürtmeli dezenfektan sistemi ile de aracını tek tuşla sürekli dezenfekte ediyor.


Korona virüs salgınına karşı minibüsü dezenfekte etmek amaçlı böyle bir sistem geliştirdiklerini dile getiren Mehmet Eyüboğlu "Pandemi dönemindeyiz. İnsanların ve kendimizin can güvenliği için bir sistem oluşturdum kendi kafamda. Dedim ki ’Hiç olmazsa kendi sağlığımız ve gelen yolcularımızın sağlığı için böyle bir dezenfekte sistemi kuralım’. Bu sistemin tüm minibüslerde yolcu ve kendi sağlıkları için olması gerektiğini düşündüm. Yine can ve mal güvenliği için de aklıma gelen bu projeyi geliştiren arkadaşım Caner bey ile bir istişare yaptık. ilk olarak kamera sistemini kurduk. Evden veya iş yerinden aracın içerisini seyretmek amacıyla böyle bir karar aldık ve uyguladık. Çok da verimli oldu. Müşterilerin de çok hoşuna gitti. Herkes ’Tüm araçlarda olmalı’ şeklinde konuşuyor. Buda bizi mutlu ediyor" ifadelerini kullandı.


Arkadaşı Mehmet Eyüboğlu’nun kurdukları sistem ile tek tuşla aracını istediği zaman dezenfekte edebileceğini dile getiren Caner Mahmutoğlu "Mehmet beyin başvurusu doğrultusunda minibüsünde bir entegre sistem kurmak istedi. Biz 7 gün 24 saat güvenlik açısından kamera sistemini kendisine tavsiye ettik, aynı zamanda dezenfekte sistemini otomasyon olarak kendisine tavsiye ettik. 15 günlük bir çalışma sürecimiz oldu. Bu sürede 4 full HD kameralı, 7 gün 24 saat kayıt alabilen bir sistem kurduk. Bunun sadece şoför anlamında değil minibüse binen yolcular olarak da güvenlik sağmasını düşündük. Akabinde dezenfekte sistemini otomasyon ile kurduk. Motorlar sayesinde borular çekerek arka kısımda bir depo oluşturduk. Tek tuşla bütün aracı dezenfekte edebilecek şekilde bu sistemi kurduk" dedi.


Dezenfekte etmek için tüm yolcuların araçtan inmesini beklediklerini dile getiren Mahmutoğlu "Dezenfektanların insan sağlığına zararlı olduğu söylendiği için sadece minibüs boşken kullanılıyor. Minibüse yolcu binmeden önce güzelce dezenfekte ediliyor. Akabinde yolcu tamamen indikten sonra tekrar dezenfekte ediliyor. Bu sayede umuyoruz ki Covid-19 virüsünü burada yenmiş oluyoruz. Ufak maliyetlerle büyük hastalıkların önüne geçmiş olduk" şeklinde konuştu.


Kurdukları dezenfektasyon sisteminin tüm kapalı alanlarda kurulabileceğini dile getiren Mahmutoğlu "Bu sistemi öğrenci servislerinde, taksilerde de kurabiliriz. İş yerlerinde de bu sistem kurulabilir. Okullara da entegrasyon yapılabilir. Sistem basit ve bu şekilde ilerliyor. Düşünün ki kendinizi bir tuşa basıp yüksek maliyetlerle yapılan ilaçlamaları yapabileceksiniz. Sadece uzaktan kumanda ile iş yerinizi, aracınızı dezenfekte etmiş olacaksınız" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Meyve düşmanı bir çift ’fındık kurdu’ 200 meyveye zarar veriyor 10 gün içerisinde tamamlamaları gerektiğini söyledi. Türkiye ve Samsun’un en önemli ihracat kalemlerinden olan fındıkta kahverengi kokarcanın ardından fındık kurdu için uyarı geldi. Mücadelesi yapılmadığı takdirde önemli oranda verim kaybına neden olan fındık kurdu zararlısı ile ilgili açıklamalarda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, gerekli tedbirlerin en kısa sürede alınması gerektiğini ifade etti. “Bir çift fındık kurdu 200 meyveye zarar veriyor” Ekonomik anlamda üretimi yapılan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdunun beslenme ve yumurta bırakmak yoluyla meyvelerde zarar yaptığına dikkat çeken Sağlam, “Fındık kurdu erginleri, öncelikle yeni oluşmakta olan meyvelerde zarar yapar daha sonraları fındığın meyve kabuğunu hortumunun ucundaki ağız parçalarıyla kemirerek deler ve kabuk içindeki yumuşak etli kısımla beslenir. Zarar gören meyveler normal büyüklüğe erişinceye kadar kabuk içindeki etli kısmı ve kabuk kısmı sarı renk alır. Bu zarar şekline halk arasında sarı karamuk denir. Meyve normal iriliğe ulaştıktan sonra zarara uğrarsa meyve içi kararır ve bu zarara da kara karamuk denir. Bir çift fındık kurdu ergini (dişi ve erkek); beslenme ve yumurta koyma yoluyla yaklaşık 200 meyveye zarar verebilir. Meyve içerisinde beslenen larvalar meyve içini tamamen yedikten sonra bir delik açarak dışarı çıkar. Bu şekilde beslendiği fındık meyvelerinin pazar değeri kalmaz ”dedi. “Fındık kurdu ve kokarca görülen bahçelerde her ikisiyle de mücadele yapılır” Samsun’da üreticilerin en önemli gelir kaynaklarından biri olan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdu zararlısı ile duyurulan zaman aralığında ve tekniğine uygun mücadele yapılmasının verim kaybını önlemek bakımından çok önemli olduğunu belirten Sağlam, “Fındık kurdu mücadelesinde bitki köklerine zarar vermeden bahçe toprağının çapalanması böcek yoğunluğunu azaltmada etkili olmaktadır. Kimyasal mücadele; ergin fındık kurdu zararlısının ekonomik zarar yapmaya başladığı dönemde, bahçedeki hâkim çeşitlerin yarıdan fazlası mercimek iriliğine yaklaşınca (3-4 mm) yapılmalıdır. Fındık kurdu mücadelesine karar vermek için, 2-3 günde bir güneş doğmadan sabahın erken saatlerinde çarşaf yöntemi ile fındık kurdu sayımı yapılmalıdır. 10 ocakta iki ve daha fazla fındık kurdu ergini bulunursa ilaçlama yapılmalıdır. Fındık kurdu ilaçlaması yapılan bahçelerde fındık kokarcasına rastlanırsa ayrı bir ilaçlama yapmaya gerek yoktur. Sayımlarda 10 ocakta ortalama bir ergin fındık kokarcası bulunursa her iki zararlıya karşı etkili etken maddeli ilaçlarla mücadele yapılır. Ayrıca fındık kurdu popülasyonunun yüksek olduğu yerlerde tekrar sayım yapılarak zararını engellemek için mayıs sonu, haziran başında ikinci bir ilaçlama yapılabilir. Fındık kurdu ve kahverengi kokarca görülen fındık bahçelerinde her ikisine de ruhsatlı BKÜ ile ilaçlama yapılarak kontrol sağlanabilir” diye konuştu. “Mücadele zamanı geldi, 1 hafta-10 gün içinde mücadele tamamlanmalı” Fındık kurdu ile mücadele zamanının geldiğine değinen Sağlam, “İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüzce fındık alanlarında yapılan sürvey ve fenolojik gözlemlere göre sahil ve orta kuşakta erkenci çeşitlerin hakim olduğu bahçelerde 6 Mayıs, yüksek kuşakta ise 15 Mayıs tarihi itibariyle mücadele zamanının geldiği belirlenmiştir. Fındık üreticilerimizin bahçelerindeki hâkim çeşitlerin yüzde 50’sinin mercimek büyüklüğüne ulaştığı dönemde teknik tavsiyelere uygun olarak mücadeleye başlamaları, gerekli koruyucu tedbirleri almaları ve ilaç uygulamalarını en kısa sürede tamamlamaları (1 hafta-10 gün) gerekmektedir. Kimyasal mücadelede kullanılacak bitki koruma ürünleri yetkili bayilerden alınmalı, reçete yazma yetkisine sahip olan kişiler tarafından reçetelendirilmeli, uygulama yetkisine sahip olan kişiler tarafından uygulanmalıdır” şeklinde konuştu. Diğer geçim kaynaklarından biri olan arıcılıkta arı faaliyetlerinin bitki çeşitliliğinin sürdürülebilirliği bakımından da çok önemli işleve sahip olduğunu belirten Sağlam, fındık kurdu ilaçlamaları esnasında arıların su içtiği kaynaklara hiçbir şekilde ilaç bulaştırılmaması gerektiğini, tarım ilaçları uygulamalarının akşam üzeri veya sabahın erken saatlerinde arıların uçuş yapmadıkları zamanda yapılması gerektiğini ve öncelikle arılara zarar vermeyen bitki koruma ürünleri tercih edilmesi hususunda üreticilerin özenli davranmalarını, ayrıntılı bilgiye sahip olmak için il/ve ilçe müdürlüklerine başvurmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Hatay Eldiveni takan başkan ve kaymakam kenti temizlemek için sahaya indi Hatay’ın İskenderun ilçesinde başlatılan temizlik kampanyası çerçevesinde kentin sokaklarındaki izmaritler başta olmak üzere çöpler, Kaymakam Murat Sefa Demiryürek ve Belediye Başkanı Mehmet Dönmez’ın katılımı ile toplandı. İskenderun Kaymakamlığı ve İskenderun Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Çevremizi Temiz Tutalım, İskenderun’umuza Sahip Çıkalım” kampanyası çevresinde kentte temizlik seferberliği başlatıldı. Kampanyaya İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, ilçe protokolü, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Kentin sokaklarında Kaymakam Demiryürek, Başkan Dönmez ve vatandaşlar tek tek izmarit topladı. Temizliğin en başta kirletmemekten geçtiğini dile getiren Kaymakam Demiryürek, “Caddelerimizin, sokaklarımızın temiz kalması, sadece temizlik işçilerinin görevi değil. Hepimizin görevi, tüm vatandaşların görevi ve tüm İskenderunluların görevi. Bunun en iyi yolu kirletmemekten geçiyor. Deprem süreci hepimizi çok zorladı. Hepimizi çok zorlayan bir süreç ama normalleşme yolunda bu tür duyarlılıkları hepimizin paylaşması, kurumsal olarak tavrımızı ortaya koymamız ve bu amaçla mücadele etmemiz gerekiyor. Sayın belediye başkanımızla, ekipleriyle, bütün kurumlarımızla ve en önemlisi bu kenti gelecekte teslim edeceğimiz, emanet bırakacağımız çocuklarımızla bu duyarlılığı tüm İskenderunlu, tüm çevreyle paylaşmak adına bugün beyaz eldivenlerimizle sokaktayız” ifadelerini kullandı. Başkan Dönmez ise, belediye olarak temizlik çalışmalarını aralıksız yürüttüklerini belirterek, “Deprem yaşadık, acılar yaşadık. Bu acılarla beraber insanların bazı şeyleri kanıksadığını gördük; etrafın dağınık olmasını, etrafının kirli olmasını. Bu kanıksamanın önüne geçebilmek için biz temizlemeye çalışıyoruz. Var gücümüzle belediye ekiplerimiz, temizlik şirketimiz çalışmalarını devam ettiriyor ama asıl olan kirletmemek, asıl olan insanların şehri temiz tutmasını sağlamak. Bu amaçla bir kampanya başlattık. Kampanyaya hep birlikte destek veriyoruz. Bu kampanya bir defalık olmayacak, en önemlisi bunu birer hafta arayla sürekli hale getireceğiz" şeklinde konuştu. 120 okul, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar, temizlik çalışmalarına katkıda bulundular.