GENEL - 30 Eylül 2020 Çarşamba 08:47

Rize şehir merkezi böyle olacak

A
A
A
Rize şehir merkezi böyle olacak

Rize’de 173 bin metrekarelik dolgu alanında bulunan ve deniz suyundan kaynaklı korozyon nedeniyle kendiliğinden yıkılacak duruma kadar gelen 4 bin 174 bağımsız yapının yerine yapılacak yeni binaların görselleri yayınladı.

Rize’de 173 bin metrekarelik dolgu alanında bulunan ve deniz suyundan kaynaklı korozyon nedeniyle kendiliğinden yıkılacak duruma kadar gelen 4 bin 174 bağımsız yapının yerine yapılacak yeni binaların görselleri yayınladı.


Şehir merkezinde bulunan 173 bin metrekarelik alanı kaplayan dolgu alanında yapılmış fakat zamanla deniz suyunun sebep olduğu korozyon nedeniyle riskli duruma gelmiş olan 4 bin 174 bağımsız yapının kentsel dönüşüm kapsamında yıkılması için gün sayılırken, yerlerine yapılacak binaların proje fotoğrafları ortaya çıktı. 1. etabı Maliye Blokları’ndan başlayarak 23 dönümlük alanı kapsayacak olan kentsel dönüşüm sayesinde 100 yıllık yeni bir projenin hayata geçirilmesi planlanıyor. Gerçekleşecek projenin insan yoğunluğunu da şekillendirecek şekilde olması için titizlikle ilerleniyor. Projede sondaj çalışmaları neticesinde zemin altında yer bulunabilmesi halinde 2 katta zeminin altında iş yerleri yapılması planlanırken, mevcut dükkan sahiplerinin mağduriyet yaşamaması için de titizlikle çalışmalar yürütülüyor.



"Vatandaşımızı mağdur etmek istemiyoruz"


Konu hakkında İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin, vatandaşın da mağdur edilmemesi düşünülerek hazırlanan projenin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına sunulduğunu söyledi. Başkan Metin "Merkezde 23 dönümlük bir alan, bu 23 dönümlük alan içerisinde yaklaşık 126 civarında bir dükkan, üstte ticari bir alan, daha üstte de ofisler şeklinde bir konsept olacak. Orada dükkanlar 8 bin 700 metrekare üstü de 25-30 bin metrekareye yakın bir alan olacak ki şuanda var olan kapalı alandan yaklaşık 3’te 2 daha az olacak. 1-2 hafta önce biz defaatle belediye olarak, buradaki yetkililer olarak proje üzerinde çalışmalar yaptık. Projenin Rize’ye uygunluğunu, esnaf lehinde nasıl çevireceğimizi, kira bedellerini, taşınma bedellerini, eğer kişi orayı satmak isterse piyasa değerinin vatandaşımızın, esnafımızın lehine nasıl iyileştiririz ile ilgili çalışmalar yürüttük. Mimari projeden, statiklerine kadar, kolon aralıklarına kadar, altının 2 bodrum katı olmasına kadar bu çalışmalar bizim tarafımızdan da bitti. Şu anda çalışmalarımız bakanımıza sunuluyor" dedi.



"Hak sahipleri ile görüşmeler önümüzdeki günlerde başlayacak"


TOKİ iştiraklarından Gayrimenkul Değerleme A.Ş (GEDAŞ) tarafından önümüzdeki günlerde Rize’de bir büro kurulacağını ve hak sahipleri ile görüşüleceğini ifade eden Metin "Hatta bugün itibariyle GEDAŞ sahilde bürosunu açacaktı fakat 1-2 gün daha müsaade istediler. Çünkü Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü ile toplantılar yapıyorlar. 1-2 gün içerisinde inşallah gelip burada ofislerini açacaklar. Vatandaşı çağırmaya, uzlaşı kurallarını anlatmaya, neleri hak edeceklerini, ne kadar sürede bu bitecek onları anlatacaklar. Bizde o arkadaşlarımız gelip işlere başladıktan sonra yazılarımızı yazıp esnafa dağıtacağız" şeklinde konuştu.


GEDAŞ tarafından Rize’de kurulacak büro vasıtasıyla hak sahipleri ile görüşüleceğini ve bu görüşmelerin projenin hızını artıracağını dile getiren Metin "Bizim şuanda ön gördüğümüz 2 aylık bir süreç olacak. Bu sürecin sonunda orada gerekli fizibilite çalışmaları bitirilmiş, ihale aşamasına çıkmış bir yer olarak göreceğiz burayı. Gönül isterdi ki pandemi ile birlikte Mart’ta başlasaydı ve önümüzdeki Mart, Nisan ayında bitirilseydi bu ama hiç bir şey ön gördüğümüz gibi gelişmiyor. Çalışmalar vatandaşın lehine nasıl olabilir, taşınacaklar nereye taşınacak? Kira bedelleri geçmişten daha iyi bir noktaya tırmandırıldığı için, kira ve taşınma bedellerini bizim esnafımız gördüğü zaman ’Ben prefabrike değil de bu kira bana veriliyorsa falan yere taşınayım’ diye veya ’Bir dükkan çatısı altında devam edeyim’ diye düşüneceklerdir diye düşünüyorum. Onun için bu GEDAŞ görüşmeleri bizim için sürecin hızlanması açısından önemli" diye konuştu.



"Ekrem Orhon ve Engindere mahallelerinde de yıkılacak siteler var"


Ekrem Orhon mahallesinde bulunan Deniz Sitesi ve Engindere Mahallesi’ndeki yan yatan binalardan alınan karot numunelerinin kötü çıktığını, o bölgelerde de kentsel dönüşümün kısa süre içerisinde başlayacağını sözlerine ekleyen Başkan Metin "Deniz sitesi ve yan yatan binalarla ilgili de arkadaşlarla görüşmüştük. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yapılan anlaşmayla karot numuneleri alındı, eğer bunlar kötü çıkacaksa ki kötü çıktılar, belirli bir süre içerisinde hemen yıkılması lazım. O süre ile projenin yapılma süresini denkleştirmeye çalışıyoruz ki proje ne zaman başlayacaksa ona 1 ay kala çıksın oradan, o binalar yıkılıp inşallah yenileri TOKİ’nin desteği ile yapılmış olacak" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde kültür söyleşilerine Prof. Dr. Halil Berktay konuk oldu Eskişehir’de ‘Kültür Söyleşileri’ kapsamında düzenlenen ’Tarih ve İdeoloji’ başlıklı söyleşi Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi (İBF) Şener Şen Salonu’nda gerçekleştirildi. Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜDAM) Müdürü Prof. Dr. Haşim Şahin’in moderatörlüğünü yaptığı etkinliğe İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Berktay konuk oldu. Söyleşiye İBF Dekanı Prof. Dr. Bülend Aydın Ertekin başta olmak üzere çok sayıda akademisyen ve öğrenci de katılım gösterdi. “Tarihçilik ve tarih yazıcılığı bugün ile geçmiş arasında sürekli bir ilişkidir” Tarihçinin özelliklerinden ve tarihi ideolojilerden kurtarmanın mümkün olup olmadığına değinen İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Berktay konuşmasında şunlara yer verdi: “Bilimde objektiflik apriori değildir aposteoridir. İyi bilim insanı ise sadece yanıldığını kabul etmekle kalmaz, yanıldığının düzeltilmesinden sevinç duyar. Kendisini aşağılanmış hissetmez gerçeğe daha fazla yaklaşmak uğruna hatasının düzeltilmesinden sevinç duyar. Sadece gerçeği bilmek söz konusu değildir. Tarihte niyet ve bağlayıcı meslek etiği önemlidir. Tarihçilik ve tarih yazıcılığı bugün ile geçmiş arasında sürekli bir ilişkidir; geçmişin nötr bir şekilde incelenmesi yerine bugün ile geçmiş arasında sürekli diyalogdur ve bu ilişki bugünden kurulur. Günümüz olayları, ideolojik politik cereyanları tarihi belirli bir ortamla kuşatır ve ona bazı fikirleri, konuları, temaları ilham eder. Duyarlılıklar doğrultusunda her nesil kendi tarihine ilişkin sorular sorar. 1960-1968 Paris Vietnam savaşı ve protestoları birer dalgalanma örnekleri. 1950’lerin sonundan itibaren birçok İlkçağ Tarihine yönelen genç araştırmacılar, kölelik ve köle isyanını çalışıyor çünkü 1960’ların, o dönemin solcu terminolojisi, aşağıdan yukarı patlak veren isyanları, özellikle klasik Atina’nın ve Roma’nın kölelik düzeni ve köleleri ile zihinsel ve duygusal bir bağlantı kuruyorlar. Böylelikle İlkçağ Tarihçiliğinde yoksulluk, sınıflar, sınıfsallaşma, köylü isyanları gibi konular öne çıkar. Sovyetler Birliği çökünce ve bütün Doğu Avrupa’daki komünist tek partili rejimleri de transformasyona uğratınca demokrasiye geri dönüş gerçekleşti. Bunun sonucunda İlkçağ Tarihçiliğinde, ilkçağ demokrasisi yeniden değer kazandı.” ‘Tarih ve İdeoloji’ söyleşisi soru-cevap kısmının ardından İBF Dekanı Prof. Dr. Bülend Aydın Ertekin’in Prof. Dr. Halil Berktay’a teşekkür belgesi ve hediye takdim etmesiyle sona erdi.
Ankara Bakan Tunç’tan Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Khan’a "Gazze çağrısı" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Asad Ahmad Khan’a, "Acilen soruşturma açılmalı, tedbir kararları alınmalı, suçluların tutuklanması sağlanmalıdır" çağrısında bulundu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, X hesabından yaptığı paylaşımda, Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Asad Ahmad Khan’a Gazze’de yaşanan olaylara ilişkin çağrıda bulundu. Bakan Tunç, "Khan’ın Filistin’de işlenen insanlık suçları karşısında soruşturmayı tamamlayarak davayı açmaması Gazze’deki dramın giderek artmasına, çocuk katliamının devamına neden olmaktadır. Davanın gecikmesi İsrailli saldırganları cesaretlendirmekte, Uluslararası Hukuka olan güveni ortadan kaldırmakta, UCM’yi etkisizleştirmektedir" ifadelerini kullandı. "Lütfen çocuklar öldürülmesin, suçlular adalet önünde hesap versin" "15 bini çocuk 37 bin sivilin öldürüldüğü 77 bin masum insanın yaralandığı" ifadesini kullanan Tunç, paylaşımında şunları aktardı: "Milyonlarca insanın açlık ve susuzluğa maruz bırakıldığı, hastanelerin, ibadethanelerin, okulların, mülteci kamplarının bombalandığı saldırılarda harekete geçilmeyecekse ne zaman geçilecektir. Tüm suç delilleri ortada iken davayı açmamakta direnmek, katliama sessiz kalmak, işlenen suça ortak olmak anlamına gelecektir. Artık tahammül kalmamıştır, insanlık vicdanı dünyanın her yerinde, üniversitelere, sokaklara, meydanlara taşmaktadır. Çocukların katlini önlemek UCM’nin elindedir, soykırım suçunu önlemek UCM’nin varlık sebebidir, UCM bunun için kurulmuştur, bu yetkisi vardır. Suçlular da bellidir, acilen soruşturma açılmalı, tedbir kararları alınmalı, suçluların tutuklanması sağlanmalıdır. Bir gün bile gecikmek, yüzlerce çocuğun hayattan koparılması demektir. Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Asad Ahmad Khan, beklemeniz için hiçbir neden yok, dünya hukuk tarihine kara bir leke olarak değil; insan haklarını ve adaleti savunan biri olarak geçmek istiyorsanız bir dakika bile beklememeniz gerekir. Lütfen çocuklar öldürülmesin. Suçlular adalet önünde hesap versin."
Ankara CHP lideri Özel: (Kılıçdaroğlu ile görüşmesi) "Cumhurbaşkanı ile yaptığım görüşmeyle ilgili kendisine bilgi verdim, detayların önemli bir kısmını paylaştım" Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeye ilişkin, "Cumhurbaşkanı ile yaptığım görüşmeyle ilgili kendisine bilgi verdim. Detayların önemli bir kısmını paylaştım, kendisinin görüşlerini aldım" dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’ı 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nin ardından ilk kez ziyaret etti. Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından Özel ve Yavaş, Belediye Meclis Salonunda CHP’nin Ankara ilçe belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri ile bir toplantı yaptı. Toplantının çıkışında ise Özel ve Yavaş basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. ABB Başkanı Mansur Yavaş, Özel’in seçimlerin ardından hayırlı olsun ziyaretinde bulunduğunu ve kendisine belediye olarak yaptıkları çalışmalar ile finansal raporlara ilişkin bilgiler verdiğini kaydetti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise ziyarette Yavaş’ın kendisine Ankara’nın 5 Beyazı’nı temsil eden Ankara tavşanı, Ankara balı, Ankara keçisi, Ankara kedisi ve Ankara güvercinini simgeleyen bir plaket takdim ettiğini, kendisinin ise Atatürkçü Düşünce Derneği ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne yaptığı bağışın sertifikasını hediye ettiğini bildirdi. "Ben de olumlu buluyorum" Açıklamaların ardından Özel ve Yavaş, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Mansur Yavaş, Özgür Özel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki görüşme hatırlatılarak, "Bu görüşmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizin Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmeniz gerçekleşecek mi?" şeklindeki soruya, şu yanıtı verdi: "Kamuoyu gibi ben de olumlu buluyorum. Genel Başkanımızın yaptığı konuşmada belediyelerimizin sorunları da Cumhurbaşkanımıza anlatıldı. Önümüzdeki günlerde bizim de bakanlıklarla ilgili bazı bekleyen yazılarımız var. Onlarla ilgili eğer görüşmenin sonucu olumlu olursa biz de olumlu sonuç bekliyoruz. Olumlu sonuçlanmazsa ondan sonra tekrar bir randevu istemeyi düşünebilirim. Görüşmenin sonucu inşallah olumlu olur iki taraftan da diye bekliyorum eğer hükümet kanadından olumlu bir yaklaşım olursa zaten problemlerimiz çözülecek o zaman görüşmeye gerek kalmayacak." "Yargı talimatı kendi vicdanından alsın" Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesinde Gezi Parkı Davası tutuklularının gündeme gelip gelmediği ve atılacak olumlu bir adım konusunda umutlu olup olmadığı sorulan Özel, "Bu konuda en yoğun beklenti, iş adamlarından tutun Türkiye’nin ekonomisi iyiye gitsin isteyen herkesin beklentisidir. Gezi Davası, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı ve Anayasa Mahkemesi kararı ayrı ayrı uygulanmadığı için Türkiye’de hukukun üstünlüğü olmadığını, hukuki öngörülebilirlik olmadığını, insanların önünü göremediğini böyle bir ülkeye yatırım yapılamayacağını, kredi verilemeyeceğini, verilen kredinin riskinin yüksek olduğunu ve doğrudan ekonomiye dahi olumsuz etkisi olan bir durum olduğunu bir kere bu yönüyle hatırlatalım. Yargı talimatı kendi vicdanından alsın. Yeniden yargılama mı? yargılamanın yenilenmesi mi? En doğrusunu hukukçular bilir ama bu bir yol bulunsun, Türkiye bu cendereden kurtulsun" dedi. "Cumhurbaşkanının düşüncelerini ifade etmek bana düşmez" Erdoğan ile görüşmesinde hasta tutuklular konusunun gündeme gelip gelmediği sorusunu yanıtlayan Özel, "Ben tabii kamuoyuna mal olmuş konularda kendi düşüncelerini söyleyebilirim ancak Cumhurbaşkanının düşüncelerini ifade etmek bana düşmez bu sorunun muhatabı kendisi. Ben büyük dramı anlattım ve bu konuda kendisinin gerekeni yapmasının çok yerinde olacağını nezaketli bir dille kendisinden talep ettim. Ancak kendisinin değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaşmaya ben yetkili değilim" ifadelerini kullandı. "Çok defa yemek yedik, bu kadar keyifli bir yemek yememiştik" Dün Ahlatlıbel’de CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede Kılıçdaroğlu’nun 31 Mart’taki seçimleri ve Erdoğan’la görüşmesini nasıl değerlendirdiği sorulan Özel, şunları aktardı: "Genel Başkanımızla hem çok faydalı hem de bugüne kadar en rahat ve en keyifli yemeğimizi yedik. İki taraf da kazanan tarafta sonuçta. CHP kazanınca mevcut genel başkanı da bir önceki genel başkanı da keyifleniyor. Çok keyifli bir sohbet oldu. Hem Sayın Meclis Başkanı ile hem de Sayın Cumhurbaşkanı ile yaptığım görüşmeyle ilgili kendisine bilgi verdim. Detayların önemli bir kısmını paylaştım, kendisinin görüşlerini aldım. O Twitter meselesiyle ilgili ben onu hiç üstüme almamıştım almamakla doğru yapmışım. Sayın Genel Başkanı telefonla aradığımda görüşmeyle ilgili zaten bunu önerilerde bulundu. ’Şu söylenebilir, şunu söylerlerse bunu hatırlatmayı unutmazsak iyi olur’ dediğine göre, görüşmeyi yanlış bulmuyor. Yoksa ’benim söyleyecek bir sözüm yok ne gidiyorsunuz?’ derdi. Genel Başkanlar her tweeti üstüne almazlar. İkincisi, dün de kendisiyle yaptığım görüşmenin değerlendirmesinde kendisinin son derece yapıcı, son derece katkı, verici geleceğe dönük ışık tutucu bir yaklaşımı vardı. O yüzden böyle bir sorun alanımız yok. Bundan sonra partiyle ilgili, partinin geleceğiyle ilgili partinin iktidara gelmesi ile ilgili umutlarımız var. Çok defa yemek yedik, bu kadar keyifli bir yemek yememiştik."