SAĞLIK - 17 Ağustos 2022 Çarşamba 13:21

Rizelilerin yıllarca "şifalı" diye içtikleri su zehirli çıkınca hüsrana uğradılar

A
A
A
Rizelilerin yıllarca "şifalı" diye içtikleri su zehirli çıkınca hüsrana uğradılar

Rize’de yıllardır şifalı diye içilen Andon ılıca suyunun arsenik oranı 27 kat fazla çıkınca Rize halkı hüsrana uğradı.

Rize’de yıllardır şifalı diye içilen Andon ılıca suyunun arsenik oranı 27 kat fazla çıkınca Rize halkı hüsrana uğradı.


Andon’daki ılıca suyundan Rize İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığınca analiz için 7 Haziran 2022 tarihinde alınan numune, ılıca suyunu içme suyu olarak tüketenlerin adeta kanseri ayağına çağırdığını ortaya çıkardı. Andon ılıca suyunda ağır materyallerin çıkması nedeniyle İl Sağlık Müdürlüğü tarafından suyun bulunduğu alana içilmemesi yönünde uyarıcı tabela asıldı.


Yıllardır içilen ılıca suyunun bulunduğu alana asılan tabelayı gören kent sakinleri içtikleri suyun zehirli olduğunu öğrendiklerinde hüsrana uğradılar. Ilıca suyundan içmeye gelen vatandaşları karşılayan bu tabelayı görenlerin bazıları bu zamana kadar içtikleri sudan tedirgin olurken, bazıları ise yazıya inanmayarak suyu içmeye ve kullanmaya devam ediyor.


Çocukluğu boyunca ılıca suyundan içtiğini fakat bu zamana kadar hiçbir sıkıntıyla karşılaşmadığını söyleyen Meliha Özdemir "Bizim çocukluğumuz burada geçti yıllardır buraya gelip bu sudan içerdik. Biz bu suyu şifalı biliyorduk. Ne oldu da şimdi böyle oldu? İstanbul’da yaşıyorum Rize’ye her geldiğimde bu sudan içmeye gelirim. Tabelayı görünce şaşırdım. Şimdiye kadar hep içerdim hiçbir sıkıntısını yaşamadım" ifadelerini kullandı.


Yapılan tahliller ile suyun bozuk olduğuna inanmadığını ifade eden Andon’da tesis sahiplerinden Sedat büyük ise "Biz çocukluğumuzdan beri buraya gelirdik. Eskiden buranın girişinde üzerinde nelere iyi geldiğini yazan büyük bir tabela olurdu. Buranın 150 yıllık bir mazisi var. Eskiden insanlar buraya şifa bulmaya gelirdi. Şimdi yapılan tahlillerde suyun bozuk olduğunu söylüyorlar. Biz buna katılmıyoruz çünkü bu su bir gün durduğu zaman bozuluyor. Bu sudan numene aldılar, kaç gün sonra tahlil ettiler, belli değil. Biz bu suyun yerinde tahlil edilmesini istiyoruz. Burada bir sürü işletmedeki insanlar ekmek yiyor. Bu suyun kapanması demek işletmelerin yok olması demek. Madem sağlık için uygun değildir diye bu yazıyı yazdılar o zaman buraya gelip suyu mühürleseydiler. Gelen insanlar inanmayıp yine suyu alıp içiyor" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.