POLİTİKA - 10 Ekim 2025 Cuma 15:45

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Gazze’de tekrar soykırım ortamına dönülmesinin bedeli çok ağır olacaktır"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in verdiği sözleri tutmama konusundaki kötü sicili olduğunu hatırlatarak "Sudan bahanelerle verdikleri sözleri çiğnediler, attıkları imzalara maalesef ihanet ettiler. Bir kez daha aynı yanlış yola girmemeleri noktasında gerekli tedbirlerin alınması içinde çaba gösteriyoruz. İki yıldır süren ağır bombardımanın ardından Gazze’de çok büyük bir yıkım ve enkaz var. Bunların kaldırılması ve Gazze’nin yeniden imarında da bize düşen neyse inşallah yerine getireceğiz. Şunu altını çizerek burada söylemek isterim. Tekrar soykırım ortamına dönülmesinin bedeli çok ağır olacaktır" dedi.

3 günlük Rize ve Trabzon programları için dün akşam Rize’ye gelerek geceyi Güneysu ilçesindeki evinde geçiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Cuma namazını ilçe merkezindeki Güneysu Merkez Camii’nde kıldıktan sonra Rize Valiliği’ni ziyaret etti. Ardından toplu açılış ve temel atma törenine katılan Erdoğan, 15 aylık aradan sonra hasret gidermek üzere bir kere daha baba ocağı, ana yurdu, ata toprağı Rize’ye geldiğini söyledi. Öncelikle 20-21 Eylül’de Rize’de yaşanan sel felaketi nedeniyle hemşehrilerine "Geçmiş olsun" dileklerini ileten Erdoğan, metrekareye 355 kg yağışın düştüğü afetin zarar ve hasar tespit çalışmalarının tamamlandığını belirtti. Erdoğan "Yaraların sarılması için hükümetimiz gerekeni yapıyor ve yapacak. Rabbim ülkemizi her türlü afetten korusun" diye konuştu. Rize’ye gelirken eli boş gelmediğini ve 38 projenin toplu açılışını, 2 projenin de temel atmasını gerçekleştireceğini kaydeden Erdoğan, toplam yatırım değeri 3 milyar 84 milyon lirayı geçen bu eserleri Rizeli hemşehrilerinin hizmetine vermenin gururunu yaşadığını söyledi.

"Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını ve ağırlığını artırıyoruz"

"Sevgili Rizeliler bir taraftan ülkemiz içinde yatırımlarımıza hızla devam ederken yurtdışında da yoğun bir diplomatik atak içindeyiz" diyen Erdoğan "Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını ve ağırlığını artırıyoruz. Dünya liderlerinin katıldığı önemli zirvelerde ülkemizi ve milletimizi gururla temsil ediyoruz. Türk milletinin hakkını, hukukunu ve çıkarlarını kararlılıkla savunuyoruz. Medeni denilen ülkelerin sessiz kaldığı tepkisiz kaldığı trajedileri cesaretle insanlığın gündemine taşıyoruz. Şanghay iş birliği teşkilatı zirvesinde bunu yaptık. İslam iş birliği teşkilatı olağanüstü zirvesinde bunu yaptık. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda bunu yaptık. Önceki gün Türk devletleri teşkilat toplantısında yine bunu yaptık yaptık. Gittiğimiz her yerde, bulunduğumuz her toplantıda kimseden çekinmeden ezilenlerin sesi olduk. Niçin biliyor musunuz sevgili kardeşlerim çünkü biz bu toprakların evladıyız. Nasıl Rize, hakkın hak olanın yanındaysa, nasıl Rize, vicdanın, hamiyetin, haysiyetli duruşun yanındaysa biz de mazlumların ve mağdurların her zaman yanındayız. Devlet ve hükümeti olarak Rize’den aldığımız güçle sizden aldığımız ilhamla zalimlerin karşısında eğilmeden, bükülmeden dimdik duruyoruz" şeklinde konuştu.

"İki yıl sonra ilk kez Gazze’de yüzler güldü"

Dün Mısır’dan hepimizin, tüm Müslümanları hatta vicdan sahibi tüm insanları sevindiren güzel bir haber aldıklarını hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hamas ile İsrail hükümeti arasındaki görüşmelerde anlaşma sağlandı. İki yıl sonra ilk kez Gazze’de yüzler güldü. İnsanlar korkuyla değil sevinçle sokaklara döküldü. Filistinli kardeşlerimizin mutluluğu bizleri de bahtiyar etmiştir. Çocukların yüzlerinde açan tebessümler bizim de içimizi ısıtmıştır. Hele hele Gazzeli kardeşlerimizin şükür secdesine kapandığını görmek bizi çok farklı bir duygu dünyasına götürdü. Gazze’nin iki yıllık zulmün ardından yeniden nefes alacak olmasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. İlk günden itibaren bu sürece en büyük katkıyı veren ülkelerden biriyiz. New York ve Washington’daki temaslarımızın ana gündemi Gazze’de akan kanı durdurmaktı. Orada Amerikan Başkanı sayın Trump‘la çok verimli çok samimi bir görüşme gerçekleştirdik. Ardından MİT Başkanımızı Doha’ya, Dışişleri Bakanımızı Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerine gönderdim. Hamas‘la kapsamlı görüşmeler yaptık. Katar ve Mısır başta olmak üzere bölgedeki kardeş ülkelerle görüştük. Yani Gazze’ye huzur, barış ve güvenliğin bir an evvel gelmesi için bize ne düşüyorsa hamdolsun fazlasıyla yaptık. Tek bir masumum daha ölmemesi için tüm imkanlarımızı, istihbaratımızı, diplomatlarımızı, kurumlarımızı seferber ettik. Sonuçta anlaşma imzalandı ve Gazze’de kalıcı barışa giden yolun kapıları aralandı."

"Bizim barıştan, istikrardan ve bölgemizde huzurun hakim kılınmasından başka bir arzumuz yok"

Bu gelişmenin önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Tüm zorluklarına rağmen bunu çok önemli buluyoruz. Çünkü biz artık kan akmasın diyoruz. Biz çocuklar açlıktan ölmesin diyoruz. Biz Filistinli analar yavrularının beyaz kefenlerine sarılmasın diyoruz. Ne yapıyorsak sadece ve sadece bunun için yapıyoruz. Bizim barıştan, istikrardan ve bölgemizde huzurun hakim kılınmasından başka bir arzumuz yok. Bundan sonra önemli olan anlaşmanın harfiyen uygulanmasıdır. Biz inşallah uygulama sürecinde de elimizi taşın altına koyacağız. Mısır’ın El-Ariş Limanında bekleyen gemilerimizdeki insani yardımları hızla Gazze’ye ulaştıracağız. Havalar soğumadan Gazze halkına ne kadar çok yardım ulaştırabilirsek o kadar güzel bir iş yapmış olacağız. İsrail’in verdiği sözleri tutmama konusundaki kötü sicilini elbette biliyoruz. Sudan bahanelerle verdikleri sözleri çiğnediler, attıkları imzalara maalesef ihanet ettiler. Bir kez daha aynı yanlış yola girmemeleri noktasında gerekli tedbirlerin alınması içinde çaba gösteriyoruz. İki yıldır süren ağır bombardımanın ardından Gazze’de çok büyük bir yıkım ve enkaz var. Bunların kaldırılması ve Gazze’nin yeniden imarında da bize düşen neyse inşallah yerine getireceğiz. Şunu altını çizerek burada söylemek isterim. Tekrar soykırım ortamına dönülmesinin bedeli çok ağır olacaktır. Bölgemiz özellikle de Gazze artık kana, katliama, gözyaşına doymuştur. Barışa fırsat tanınmalıdır. Sabotajlardan uzak durulmalıdır. Türkiye olarak nasıl mücadele ve müzakere süreçlerinde Gazze halkının her zaman yanında olduysak bundan sonra da tüm imkanlarımızla Filistinli kardeşlerimizi desteklemeye devam edeceğiz. İki senedir dişleri ve tırnaklarıyla zulme direnen Gazzeli kardeşlerimi buradan saygıyla selamlıyorum. Gazze direnişinde şehit düşen tüm kardeşlerimize Yüce Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize ise acil şifalar diliyorum" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakanlar Göktaş ve Yumaklı’dan "Her Aile 1 Fidan Sevdamız Yeşil Vatan" kampanyası kapsamında yeni doğan bebeklere ziyaret Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Her Aile 1 Fidan Sevdamız Yeşil Vatan" kampanyası kapsamında Ankara’da yeni doğan bebekleri ziyaret ederek ailelere fidan dikim sertifikalarını takdim etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ilan edilen 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü çerçevesinde bu yıl 11 Kasım’da başlatılacak Yeşil Vatan Seferberliği kapsamında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğiyle "Her Aile 1 Fidan Sevdamız Yeşil Vatan" kampanyası hayata geçirildi. Proje kapsamında her yeni doğan bebek ve yeni evli çift adına bir fidan dikiliyor. Bu çerçevede Bakan Göktaş, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile birlikte Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde yeni doğan bebekleri ziyaret etti. Bakan Göktaş ve Bakan Yumaklı ilk olarak üçüncü bebekleri dünyaya gelen Meryem-Yasin çiftinin bebekleri Asel’i ziyaret ederek, sağlıkla büyümesi temennisinde bulundu. Daha sonra ilk bebeklerini kucaklarına alan Asiye-Abdulkadir çiftinin bebekleri Meryem ile üçüncü bebekleri dünyaya gelen Şeyma-Emre çiftinin bebekleri Alpay Aslan’ı ziyaret eden bakanlar Göktaş ve Yumaklı bebekleri kucaklarına alarak yakından ilgilendi. Ailelere hayata geçirilen yeni projeyle ilgili bilgi veren Bakan Göktaş ve Bakan Yumaklı, Koşar ailesine Çorum Sungurlu’da, Dinçer ailesine Ankara Yenimahalle’de, Uludağ ailesine Ankara Etimesgut’ta bebekleri adına dikilen fidanların sertifikalarını takdim etti. "81 ilimizde aile ormanlarını hayata geçireceğiz" Ziyaretin ardından yaptığı açıklamada Bakan Göktaş, Aile Yılı kapsamında sundukları desteklerle beraber Tarım ve Orman Bakanlığı ile yeni bir projeyi başlattıklarını belirterek, "‘Her Aile 1 Fidan’, Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği Yeşil Vatan Seferberliği’ne katkı sunmak amacıyla çok kıymetli bir proje. Doğan her bir bebeğimiz, evlenecek her çiftimizin artık bir fidanı olacak. Bizler de hem nikah akitlerinde hem de yeni doğan bebeklerimize sertifikalarını isme özel takdim etmiş olacağız" ifadelerini kullandı. Ağacın aileyi temsil ettiğine dikkati çeken Göktaş, "Fidan çok kıymetli çünkü ağaç oluyor. Ağaç aile demek. Geçmişten geleceğe, topraktan dallarına uzanan, aileyi simgeliyor" dedi. Göktaş, Aile Yılı, Aile ve Nüfus 10 Yılı kapsamında özellikle demografik değişim ve dönüşümle beraber yaşlanan nüfusa cevap vermek adına önemli adımlar attıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti: "Doğum yardımlarımız, evlenecek çiftlere sunduğumuz desteklerle beraber aileyi korumanın yanında çevre seferberliği ve Yeşil Vatan Seferberliğine destek sunmuş olduk. Bu kapsamda bu yıl içinde 81 ilimizde aile ormanlarını hayata geçireceğiz. Bu kıymetli projeyi bakanımızla beraber yürütmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Kendisine Aile Yılı’na sunduğu desteklerden dolayı teşekkür ediyoruz." "Bir yılda yaklaşık 1,5 milyon gibi bir fidanı toprakla buluşturmuş olacağız" Bakan Yumaklı ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılında 11 Kasım’ı Milli Ağaçlandırma Günü olarak ilan ettiğini anımsattı. Böyle bir bayramın dünyada sadece Türkiye’de olduğuna dikkati çeken Yumaklı, "Şu anda Avrupa’da biz ağaçlandırmada birinciyiz. Onun daha da ileri götürülmesi adına her geçen yıl bazı kampanyalar yapıyoruz, bazı etkinlikler yapıyoruz. Bu sene de 2025 yılında Milli Ağaçlandırma Bayramı başta olmak üzere bir yıl sürecek bir kampanyalar silsilesi, etkinlikler silsilesi başlattık" dedi. Yumaklı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile "her yolcu için yeşil vatana bir fidan" protokolü imzaladıklarını belirterek, 1 yıl boyunca 13 milyon fidanın toprakla buluşturulacağını söyledi. Bakan Göktaş’ın "Hem yeni doğan bebeklerimiz için hem de yeni evli çiftlerimiz için bir fidan dikelim" dediğini aktaran Bakan Yumaklı, şunları kaydetti: "Bu hem ülkemizin geleceğe dair umutlarını taze tutmak adına, diri tutmak adına son derece önemli olacak. Hem yeni doğan bebekler için hem de yeni evli çiftlerimiz için bir yılda yaklaşık 1,5 milyon gibi bir fidanı toprakla buluşturmuş olacağız. Her yıl 550 milyona yakın 500 ile 550 milyonun arasında tohum ve fidanı bizim arkadaşlarımız toprakta buluşturuyorlar. Ülkemizin yüzde 30’u yeşil vatan yani ormanlarla kaplı." Yumaklı, her yıl 11 Kasım’dan başlayarak bir sonraki yılın 11 Kasım’ına kadar gerek orman yangını veya herhangi bir nedenle etkilenmiş olan alanları tekrar fidanla ve tohumla buluşturduklarının ve buluşturmaya da devam edeceklerinin altını çizerek, "Bu vesileyle bugün burada yeni doğan üç bebeğimizi ziyaret ettik. Gözümüz gönlümüz açıldı. Ülkemiz adına umutlandık. İnşallah bundan sonraki yaşamlarında o bebeklere ve onlar için diktiğimiz fidanlara sağlıklı uzun ömürler dileyelim. Tabii bütün vatandaşlarımıza da buradan bir çağrıda bulunmuş olalım: 11 Kasım 2025 saat 11’de hatta 11’i 11 geçe belirlenen alanlara ki ‘geleceğenefes.gov.tr’ adresinden bütün alanlar 81 ilde belirlendi, buraları görebilirler vatandaşlarımız. Hepsini alanlara bekliyoruz. 7’den 77’ye bir şölen havasında ülkemizin yeşil vatanına hep birlikte katkıda bulunmuş olalım" diye konuştu. Bakan Yumaklı’dan Bakan Göktaş’a Yeşil Vatan Seferberliği sertifikası Açıklamaların ardından Bakan Yumaklı, Bakan Göktaş’a memleketi Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinde dikilen fidanın sertifikasını hediye etti. Öte yandan iki bakanlık arasında yapılan protokol kapsamında, 5 yıl boyunca doğan her bebek ve yeni evlenen çiftlerin adına dikilen fidanlar için düzenlenen e-sertifikalar tüm ailelere ulaştırılacak.
Manisa Milli mücadele ruhu tarihi evde yaşatılacak Cumhuriyet dönemi mimarisinin önemli örneklerinden biri olan Manisa’nın Alaşehir ilçesindeki Turhan Alakent Evi, Alaşehir Belediyesi tarafından restore edilerek müzeye dönüştürüldü. Alaşehir Kongresi’nin ruhunu yaşatacak müze, milli mücadelenin öncü ismi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 87’nci yıldönümü olan 10 Kasım’da törenle açılacak. Manisa’nın Alaşehir ilçesinde, Cumhuriyet dönemi mimari eserlerinden biri olan tarihi Turhan Alakent Evi, Alaşehir Belediyesi tarafından restore edilerek Alaşehir Kongresi Müzesine dönüştürüldü. Restorasyon çalışmaları 2024 yılında tamamlanan yapı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı özel müze statüsünde, Alaşehir Belediyesi bünyesinde hizmet verecek. Müzenin açılışı 10 Kasım günü saat 14.00’te düzenlenecek törenle gerçekleştirilecek. Soğuksu Mahallesi İstiklal Caddesi üzerinde yer alan, 1963–1973 yılları arasında Alaşehir Belediye Başkanlığı yapan Turhan Alakent’e ait tarihi ev, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından "Cumhuriyet Dönemi Mimari Eseri" olarak koruma altına alınmıştı. 8 Nisan 2022’de Alaşehir Belediyesi’ne devredilen yapı, özgün mimarisi korunarak aslına uygun şekilde restore edildi. Alaşehir’in tarihi belleğinde önemli bir yer tutan ev, artık kent tarihini ve Alaşehir Kongresi’nin ruhunu yaşatacak. Bina, 1926 yılında Rusya’dan getirilen özel bir çimento ile inşa edilmiş ve yapıldığı yıl Alaşehir Kaymakamlık binası olarak kullanılmıştı. 99 yılı geride bırakan tarihi bina 100’üncü yaşına müze olarak girmiş olacak. "Alaşehir’in tarihini yaşatacağız" Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu, restorasyonu tamamlanan yapının ilçenin tarihine ışık tutacağını belirterek şunları söyledi: "Turhan Alakent Evi, Alaşehir’imiz için bir tarih olacak. Bu yapıda Alaşehir Kongresi’nin ruhunu ve Milli Mücadele’nin izlerini gelecek nesillere aktaracağız. Desteklerinden dolayı Alakent ailesine ve belediye meclisimize teşekkür ediyorum. 10 Kasım günü saat 14.00’te yapılacak açılış törenine tüm vatandaşlarımızı davet ediyoruz. Aynı gün Gazi Mustafa Kemal Atatürk anısına lokma hayrımız da olacak." Tarihi binanın, Alaşehir’in kültürel mirasına katkı sunması ve kentin tarih turizmine yeni bir ivme kazandırması bekleniyor.