Son Dakika
|
Depremde ailesinden 6 kişiyi kaybeden yaşlı kadının acısı dinmiyor
Tuzla’da kauçuk fabrikasında korkutan yangın
İBB davasında yeni karar: Tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi
Futbolda Bahis Soruşturmaları'nda ikinci dalga operasyon: 35 gözaltı
Ziraat Türkiye Kupası’nda gruplar belli oldu
Bakan Yılmaz Tunç: " Hep beraber soruşturmanın seyrini takip edeceğiz"
Bodrumda sokaklar göle döndü araçlar sular altında kaldı
İstanbul’da çete operasyonu: 12 gözaltı
İmralı tutanağı okundu
Adliyedeki emanet deposu soygununun görüntüleri ortaya çıktı
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
The Voice of the Steppe Lives On in Kyrgyz Craftsmanship
Tavuk eti yüklü tır kaza yaptı: Tavuklar çevreye dağıldı
Beykoz’da milyon dolarlık otel tinercilere ev sahipliği yapıyor
Fidan: "Trump’ın yapmak istedikleri, Türkiye’nin çıkarlarıyla büyük ölçüde örtüşüyor"
Sancaktepe’de asansör yangını: Anne-çocuk ve 2 itfaiye eri dumandan etkilendi
‘Bahis ve şike’ soruşturmasında gözaltına alınanlar sağlık kontrolünden geçirildi
Kapadokya’da balon uçuşlarına 4 gündür izin yok
Pakistan-Afganistan sınırında çatışma: 4 ölü
SAĞLIK
Gaziantep’te kanseri yenen Melih Tuğra için gökyüzüne balonlar bırakıldı
06 Aralık 2025 Cumartesi - 15:37:38
Kemik kanseri tedavisini başarıyla tamamlayan 7 yaşındaki Melih Tuğra Yaprak için Liv Hospital Gaziantep’te anlamlı bir kutlama etkinliği düzenlendi. Geçtiğimiz yıl aralık ayında kemik kanseri teşhisi konulan Melih Tuğra, yaklaşık bir yıllık yoğun tedavi sürecinin ardından ameliyat ve fizik tedaviyi de başarıyla tamamlayarak sağlığına kavuştu. Zorlu süreç boyunca oğullarının yanında olan Havva Merve ve Abdullah Yaprak çifti, çocuklarının yeniden hayata tutunmasının mutluluğunu yaşadı. Özel bir etkinlik düzenlendi, balonlar gökyüzüne bırakıldı Melih Tuğra’nın bu önemli başarısını kutlamak üzere Liv Hospital Gaziantep yönetimi tarafından özel bir etkinlik düzenlendi. Etkinlik kapsamında minik Melih’e madalya takdim edildi, pasta kesildi ve tedavi sürecinin tamamlanmasının sembolü olarak balonlar gökyüzüne bırakıldı. "Balonlarımızı göğe, umutlarımızı da yüreklerimize gönderiyoruz" Düzenlenen etkinlikte balonları gökyüzüne bırakarak zor günlerin, korkuların ve acıların gökyüzüne uğurlandığını belirten Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Şefika Nur Arı, "Bugün burada bir araya gelmemizin çok önemli bir sebebi var. Bugün Melih Buğra Tuğra Yaprak’ın iyileşme yolculuğunu, umudunu ve gücünü kutluyoruz. Küçücük bir yüreğin büyük bir mücadeleyi nasıl kocaman bir cesaretle geride bıraktığına hep birlikte tanıklık ediyoruz. Azminden dolayı Melih’imizi kutlayacağız. Bu yolculukta yanında olan ailesine, doktorlarına, fizik tedavi ekibine ve tüm sağlık çalışanlarına canı gönülden teşekkür ediyoruz. Şimdi gökyüzüne bırakacağımız balonlar geride kalan zor günlerin, korkuların ve acıların gökyüzüne uğurlanışıdır. Aynı zamanda önümüzdeki güzel günlerin, hayallerin ve neşenin de simgesi olacaktır. Balonlarımızı göğe, umutlarımızı da yüreklerimize gönderiyoruz" dedi. "Kemik tümörü olan hastalara, çocuklara umut olarak karşımıza çıktı" Melih Tuğra’nın diğer hasta çocuklara umut olacağını aktaran Liv Hospital Gaziantep Genel Müdürü Cemal Çaparuşağı , "Bugün sevgili Melih, kemik tümörü tespit ettiğimiz hastamız, öncelikle ameliyat sürecini sonra da fizik tedavi sürecini başarıyla tamamladı. Tüm kemik tümörü olan hastalara, çocuklara bir öncü ve umut olarak karşımıza çıktı. Biz onun büyük kutlamasını hem çalışanlarımız adına hem bu hastalığı geçirenler adına burada coşkuyla yapıp umudumuzu göğe yükseltmeyi diliyoruz" şeklinde konuştu. "Oğlum kanseri yendi, çok mutluyuz" Düzenlenen etkinlikten dolayı çok mutlu olduklarını söyleyen Melih Tuğra’nın babası Abdullah Yaprak, "2024 Aralık ayında başladığımız zorlu bir mücadeleden sonra çok şükür oğlum Melih Tuğra bu yıl tedavide kanseri yendi. Şu anda gerçekten çok duygulu ve çok güzel şeyler hissediyoruz. Bu etkinliğe eşlik eden başta başhekimimiz, yönetim ekibi ve tüm arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Her şey için sağ olun" diye konuştu. Duygu dolu anlara sahne olan programa Liv Hospital Gaziantep Genel Müdürü Cemal Çaparuşağı, Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Şefika Nur Arı, hastane çalışanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
06 Aralık 2025 Cumartesi - 15:35
Gaziantep’te kanseri yenen Melih Tuğra için gökyüzüne balonlar bırakıldı
Kemik kanseri tedavisini başarıyla tamamlayan 7 yaşındaki Melih Tuğra Yaprak için Liv Hospital Gaziantep’te anlamlı bir kutlama etkinliği düzenlendi. Geçtiğimiz yıl aralık ayında kemik kanseri teşhisi konulan Melih Tuğra, yaklaşık bir yıllık yoğun tedavi sürecinin ardından ameliyat ve fizik tedaviyi de başarıyla tamamlayarak sağlığına kavuştu. Zorlu süreç boyunca oğullarının yanında olan Havva Merve ve Abdullah Yaprak çifti, çocuklarının yeniden hayata tutunmasının mutluluğunu yaşadı. Özel bir etkinlik düzenlendi, balonlar gökyüzüne bırakıldı Melih Tuğra’nın bu önemli başarısını kutlamak üzere Liv Hospital Gaziantep yönetimi tarafından özel bir etkinlik düzenlendi. Etkinlik kapsamında minik Melih’e madalya takdim edildi, pasta kesildi ve tedavi sürecinin tamamlanmasının sembolü olarak balonlar gökyüzüne bırakıldı. "Balonlarımızı göğe, umutlarımızı da yüreklerimize gönderiyoruz" Düzenlenen etkinlikte balonları gökyüzüne bırakarak zor günlerin, korkuların ve acıların gökyüzüne uğurlandığını belirten Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Şefika Nur Arı, "Bugün burada bir araya gelmemizin çok önemli bir sebebi var. Bugün Melih Buğra Tuğra Yaprak’ın iyileşme yolculuğunu, umudunu ve gücünü kutluyoruz. Küçücük bir yüreğin büyük bir mücadeleyi nasıl kocaman bir cesaretle geride bıraktığına hep birlikte tanıklık ediyoruz. Azminden dolayı Melih’imizi kutlayacağız. Bu yolculukta yanında olan ailesine, doktorlarına, fizik tedavi ekibine ve tüm sağlık çalışanlarına canı gönülden teşekkür ediyoruz. Şimdi gökyüzüne bırakacağımız balonlar geride kalan zor günlerin, korkuların ve acıların gökyüzüne uğurlanışıdır. Aynı zamanda önümüzdeki güzel günlerin, hayallerin ve neşenin de simgesi olacaktır. Balonlarımızı göğe, umutlarımızı da yüreklerimize gönderiyoruz" dedi. "Kemik tümörü olan hastalara, çocuklara umut olarak karşımıza çıktı" Melih Tuğra’nın diğer hasta çocuklara umut olacağını aktaran Liv Hospital Gaziantep Genel Müdürü Cemal Çaparuşağı , "Bugün sevgili Melih, kemik tümörü tespit ettiğimiz hastamız, öncelikle ameliyat sürecini sonra da fizik tedavi sürecini başarıyla tamamladı. Tüm kemik tümörü olan hastalara, çocuklara bir öncü ve umut olarak karşımıza çıktı. Biz onun büyük kutlamasını hem çalışanlarımız adına hem bu hastalığı geçirenler adına burada coşkuyla yapıp umudumuzu göğe yükseltmeyi diliyoruz" şeklinde konuştu. "Oğlum kanseri yendi, çok mutluyuz" Düzenlenen etkinlikten dolayı çok mutlu olduklarını söyleyen Melih Tuğra’nın babası Abdullah Yaprak, "2024 Aralık ayında başladığımız zorlu bir mücadeleden sonra çok şükür oğlum Melih Tuğra bu yıl tedavide kanseri yendi. Şu anda gerçekten çok duygulu ve çok güzel şeyler hissediyoruz. Bu etkinliğe eşlik eden başta başhekimimiz, yönetim ekibi ve tüm arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Her şey için sağ olun" diye konuştu. Duygu dolu anlara sahne olan programa Liv Hospital Gaziantep Genel Müdürü Cemal Çaparuşağı, Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Şefika Nur Arı, hastane çalışanları ve çok sayıda vatandaş katıldı. (UD-SVY-Y)
06 Aralık 2025 Cumartesi - 14:50
"RSV vakakarında artış başladı"
Dünyada her yıl 33 milyon çocuğu hasta eden, 100 bin bebeğin ölümüne sebep olan RSV vakalarında artış başladı. Uzmanlar, bu virüsle mücadele için, hayatlarının ilk kışını yaşayan bütün bebeklere antikor verilerek bağışıklık kazandırılmasını tavsiye ediyor. Kış ayları yaklaşırken uzmanlar, özellikle bebekler için ciddi risk oluşturan bulaşıcı solunum yolu hastalığı RSV(respiratuvar sinsityal virüs)konusunda aileleri uyarıyor. Her yıl dünya genelinde milyonlarca çocuğu etkileyen RSV, bebeklerde bronşiolitin en sık sebebi olarak kabul ediliyor ve özellikle 0-6 ay arasındaki bebeklerde ölümcül seyredebiliyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Hamidiye Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Vefik Arıca, "RSV sıradan bir nezle değildir; bebeklerin bronşlarına yerleşip nefes darlığı yapan en tehlikeli solunum virüsüdür"diyerek dikkat çekiyor. "33 milyon çocuğu hasta ediyor" Prof. Dr. Arıca, "The Lancet dergisinde yayımlanan kapsamlı analizlere göre, her yıl 5 yaş altı 33 milyon çocuk RSV enfeksiyonu geçiriyor. Bu çocukların yaklaşık 3,6 milyonu hastaneye yatarken, 100 binden fazlası hayatını kaybediyor.Ölümlerin 45 bini ise henüz altı ayını doldurmamış bebeklerde meydana geliyor. RSV, çocuklarda özellikle bronşiolit ve zatürre yapan, son derece bulaşıcı bir solunum yolu virüsüdür. 0-5 yaş ölümlerinin her 50’sinden biri, 1-6 ay arası bebek ölümlerinin her 28’inden biri RSV kaynaklıdır" diyerek enfeksiyonun ciddiyetine vurgu yaptı. "İlk kışını geçiren bebekler riskte" Bebeklerde ilk kış mevsine dikkat çeken Prof. Dr. Arıca, "Türkiye’de de durum farklı değil. Yapılan çok merkezli araştırmalar, alt solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle hastaneye yatan 2 yaş altı çocukların yüzde 38’inde RSV tespit edildiğini gösteriyor. Kış aylarında görülen bronşiolit vakalarının ise yüzde 60-80’inden RSV sorumlu. Ekim-nisan döneminde çocuk servislerini dolduran bronşiolit tablolarının başrolünde RSV vardır. Özellikle ilk kışını geçiren bebekler yüksek risk altındadır" diye konuştu. "Önce kandırır sonra nefesi keser" Prof. Dr. Arıca, sözlerine şöyle devam etti: "RSV, daha büyük çocuklarda hafif burun akıntısı ve öksürükle geçse de, bebeklerde ağır nefes darlığı, hızlı solunum, göğüste çekilmeler, beslenememe, oksijen düşüklüğü ve hatta morarmaya yol açabiliyor. Özellikle 3 ay altı bebekler, prematüre doğanlar, doğuştan kalp hastalığı veya kronik akciğer hastalığı olanlar ile bağışıklığı baskılanmış çocuklar en yüksek risk grubunu oluşturuyor. Aileler çoğu zaman‘ateşi yok, nezle gibi’diyerek geçiştiriyor. Oysa RSV önce kandırır, sonra nefesi keser. Ağır RSV bronşioliti geçiren bebeklerin yüzde 30-40’ında sonraki yıllarda tekrarlayan hışıltı ve astım benzeri tablo gelişebiliyor. RSV astımın sebebi değildir ama tetikleyicisi olabilir " "Anne ve Babadan da bulaşır" Virüsün yetişkinlerden bulaşabileciğini belirten Prof. Dr. Arıca, "RSV’nin en dikkat çeken özelliklerinden biri ise erişkinlerde hafif soğuk algınlığına benzeyen bir tabloya neden olurken, bebeklerde ağır bir klinik tabloya dönüşebilmesi. Bu sebeple yetişkinlerin farkında olmadan bebeklere virüsü taşıması oldukça kolay" şeklinde konuştu. Korunma yolları Prof. Dr. Arıca, virüsten korunma yollarını şöyle açıkladı: "Ailelerin RSV’den korunmak için alabileceği çeşitli tedbirler de bulunuyor. Eller sık yıkanmalı, hasta kişiler bebekten uzak tutulmalı, sigara dumanından uzak durulmalı, kalabalık ve kapalı alanlardan kaçınılmalı ve kreşe giden çocuklar semptomluyken bebekle temas ettirilmemeli. Yenidoğan, 1-6 aylık, 6-12 aylık bebeklerin çoğu bu korumadan yararlanabilir. Ek olarak bilimsel çalışmalar prematüre bebekler, doğuştan kalp hastalığı olanlar, kronik akciğer hastalığı olanlar, bağışıklığı baskılanmış bebekler ve yoğun bakımda uzun süre kalmış yüksek riskli bebeklere de öneriliyor."
06 Aralık 2025 Cumartesi - 14:05
Diyarbakır’da trafikte fermuar sistemi uygulamalı anlatıldı
Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü, Acil Sağlık Haftası’nda fermuar sisteminin önemini trafikte uygulamalı anlattı. 1-7 Aralık Acil Sağlık Hizmetleri Haftası kapsamında Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü, ambulansların trafikte yaşadığı sorunları değerlendirmek amacıyla 112 Acil Sağlık personeliyle sahada incelemelerde bulundu. İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Emre Asiltürk, ekiplerle birlikte yoğun güzergâhlarda ambulansların karşılaştığı trafik sıkışıklığını yerinde gözlemledi. Acil sağlık hizmetlerinde saniyelerin hayat kurtardığını ifade eden Asiltürk, sürücülerin trafik kurallarına özellikle ambulans geçişlerinde daha duyarlı davranması gerektiğini vurguladı. Sağlık Bakanlığınca uygulamaya alınan fermuar sisteminin, ambulans geçişini kolaylaştıran önemli bir yöntem olduğunu belirten Asiltürk, "Fermuar sistemi; siren duyulduğunda sürücülerin şeridin sağına ve soluna düzenli şekilde açılması, ambulansın ise tam ortadan ilerlemesi esasına dayanır. Araçlar iki yana açıldığında, tıpkı bir fermuar gibi güvenli bir koridor oluşur ve bu da acil müdahale için hayati dakikalar kazandırır. Toplum olarak bu kurala uymak zorundayız" dedi. Acil Sağlık Hizmetleri Haftası boyunca ambulans geçiş önceliği ve fermuar sisteminin doğru uygulanmasıyla ilgili farkındalık çalışmalarının artırılacağı belirtildi. İl Sağlık Müdürlüğü, 112 ekiplerinin sahadaki ihtiyaçlarını düzenli olarak değerlendirerek hizmet etkinliğini artırmayı sürdüreceğini bildirdi.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
05 Aralık 2025 Cuma- 12:00
Uzmanı uyardı: "Mevsimsel değişimler, psikolojik sorunlar ortaya çıkarabilir"
2
05 Aralık 2025 Cuma- 14:38
Van’da ölümcül damar yırtığı 15 kişilik ekip tarafından ameliyat edildi
3
05 Aralık 2025 Cuma- 12:07
Örnek olacak karar: Kahramanmaraş’ta Özel Megapoint Hastanesi’nde alınan fazla ücret tüketici hakem kararıyla iade edildi
4
04 Aralık 2025 Perşembe- 15:45
Tamamlandığında bölgenin en büyük sağlık yatırımı olacak
5
05 Aralık 2025 Cuma- 16:52
Uzmanından açıklama: "Zatürreye neden olan etkenler sonbahar kış aylarında artış gösteriyor"
21 Kasım 2025 Cuma - 10:34
Su arıtma cihazlarının gizli gücü: Bazı zararlı metalleri ortadan kaldırıyor
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahap Yönten, evlerde kullanılan su arıtma cihazlarının zararlı mineraller üzerindeki etkilerini bilimsel verilerle ortaya koyduklarını belirterek, "Literatüre göre zararlı kabul edilen bazı ağır metallerin cihazlar tarafından tutulduğunu, özellikle beşli ve altılı filtrasyon sistemlerinin bu unsurları suyun dışına çıkardığını tespit ettik" dedi. Van YYÜ Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahap Yönten, danışmanlığını yürüttüğü evsel su arıtma cihazlarının mineral giderimi isimli kapsamlı bilimsel tezli yüksek lisans çalışmasının sonuçlarını İhlas Haber Ajansı ile paylaştı. Yüksek lisans öğrencisi Yüksek Çevre Mühendisi Zümrüt Ünal tarafından yapılan tez çalışmasında hem arıtma cihazlarının mineral seviyeleri üzerindeki etkisini hem de tüketicilerin dikkat etmesi gereken kritik noktaları ortaya koyduğunu dile getiren Prof. Dr. Vahap Yönten önemli bilgiler verdi. "Su arıtma cihazlarının faydalarını hepimiz yaşıyoruz" Prof. Dr. Vahap Yönten, su arıtma cihazlarının artık birçok evde yaygın olarak kullanıldığını hatırlatarak, "Malumunuz, hepimiz su arıtma cihazları kullanıyoruz. Suyun fiziksel ve kimyasal parametrelerini referans değer aralıklarına getirmek amacıyla kullanılan bu cihazların faydalarını hepimiz tecrübe edinmişizdir. Bilinçli tüketiciler olmak adına bu konuyla ilgili bir tez çalışması yaptık ve çalışmamızı üniversitemizin ilgili enstitüsünde yayınladık. Araştırmamız YÖK Tez Merkezi kayıtlarına da geçti" dedi. "Oldukça ilginç ve değerli sonuçlara ulaştık" Prof. Dr. Vahap Yönten, "Su Arıtma Cihazlarındaki Mineral Değişiminin İncelenmesi" başlıklı tez kapsamında suyun içeriğini detaylı biçimde analiz ettiklerini vurgulayarak, "Tezimizde oldukça ilginç ve değerli sonuçlara ulaştık. Vücudun ihtiyaç duyduğu bazı mineraller bizler için son derece önemlidir. Su arıtma cihazlarının, bu kıymetli elementlerin bir kısmını belirli düzeylerde tuttuğunu ve bazı istenmeyen elementleri de immobilize ederek içme suyuna katkı sağladığını gözlemledik" ifadelerini kullandı. "Zararlı ağır metallere karşı etkili filtreleme görevi yapıyor" Prof. Dr. Yönten, cihazların zararlı metalleri etkili biçimde filtrelediğini söyleyerek, "Literatüre göre zararlı kabul edilen bazı ağır metallerin cihazlar tarafından tutulduğunu, özellikle beşli ve altılı filtrasyon sistemlerinin bu unsurları suyun dışına çıkardığını tespit ettik. Dolayısıyla su arıtma cihazlarının hem faydalı hem de zararlı minerallere karşı belirli bir giderim sağladığını bilimsel verilerle kanıtlamış olduk" diye konuştu. "Filtre kalitesi ve değişim süresi hayati öneme sahip" Çalışmanın önemli bulgularından birinin de cihaz bakımının tüketici sağlığı açısından kritik olduğuna değinen Prof. Dr. Vahap Yönten, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Araştırmamızın bir başka önemli sonucu ise tüketicilerin kullandıkları su arıtma cihazlarının filtre kalitesine, filtrasyon sistemine ve filtre değişim periyotlarına mutlaka dikkat etmeleri gerektiğidir. Çalışmamızda 15 farklı mineralin değerlerini tek tek inceleyerek bu sonuca ulaştık. Elbette, her mineral sudan yeterli düzeyde alınamıyor. Bu nedenle günlük yaşamda alkali veya mineral takviyeli gıdaların tüketilmesi, örneğin günde bir soda içmek ya da mineral seviyesi yüksek su ve gıdaları tercih etmek oldukça önemlidir. Hem mineral takviyesi yaparak hem de bilinçli şekilde su arıtma cihazı kullanarak sağlıklı su tüketiminin mümkün olabileceğini bilimsel çalışmalarımızla ortaya koyduk. " Konu ile ilgili bilgi almak isteyenler Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Kütüphanesi’nden veya YÖK Tez Merkezinden yayınlanan teze ulaşabilirler." (YLM-MSA-Y)
21 Kasım 2025 Cuma - 10:14
Acil Durum Hastanesine taşınma planlamaları yerinde değerlendirildi
Denizli İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, Denizli Devlet Hastanesi Yönetimi ve branş sorumlu hekimleriyle birlikte inşaatı biten ve yerleşim planlamalarının yapıldığı 500 yataklı Acil Durum Hastanesinde kapsamlı incelemelerde bulundu. Modern yapısı ve ileri tıbbi donanımıyla şehrin sağlık hizmeti sunumunda önemli bir yeri olacak yeni hastanede çalışmaların son aşamaya geldiği belirtildi. Ziyaret kapsamında İnşaat Firma yetkililerinden bilgi alan İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk ve beraberindeki heyet, acil servis planlamasından polikliniklere, ameliyathanelerden, yoğun bakım üniteleri ve görüntüleme merkezlerine kadar tüm bölümleri dolaştı, birimler ve servisler yerleşim planlarını yerinde değerlendirdi. 500 yatak kapasiteli Acil Durum Hastanesine taşınma hazırlıklarının yapıldığını belirten Öztürk, "Bugün burada incelediğimiz Acil Durum Hastanemizde Denizli Devlet Hastanemizin buraya taşınması için hastane yönetimimizle kapsamlı bir planlama yapıyoruz. Merkezefendi İlçesi Karahasanlı Mahallesi’nde yaklaşık 47 bin metrekare kapalı alana sahip 104 yoğun bakım yatağı ile birlikte toplam 500 yatak kapasitesine sahip hastanemizde; 106 poliklinik, 14 ameliyathane, anjiyografi ünitesi, MR, BT, mamografi, röntgen, USG ve kemik dansitometri gibi ileri teknoloji tıbbi cihazlarımız bulunacak. Bugün de hastanemizin geldiği noktayı, hizmet planlamalarımızı ve birimlerimizin yerleşim planlamalarını Hastane Yönetimimiz ve Sorumlu Hekimlerimizle birlikte yerinde değerlendirdik. En yakın sürede tüm birimlerimizi, modern bir ortamda, vatandaşlarımıza daha geniş, daha konforlu ve daha nitelikli sağlık hizmeti sunulacak yeni hastanemize taşımayı hedefliyoruz. Acil Durum Hastanemizi bir an önce vatandaşlarımızın hizmetine sunmak için heyecanlıyız" diye konuştu.
21 Kasım 2025 Cuma - 10:10
Depremin en karanlık günlerinden doğan ışık: Melike’nin 14 yıllık tedavi yolculuğu
Van’da 2011 depremi sonrası kurulan konteyner kentte dünyaya gelen Melike Gülşen Cesur, gözündeki şaşılık ve kaymadan dolayı 14 yıldır Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür Bülent Timuçin tarafından takibi yapılıyor. 2011 depremi sonrası kurulan konteyner kentte dünyaya gelen Melike Gülşen Cesur, yaşamının ilk günlerinden itibaren zorlu bir mücadelenin içine doğdu. Aile depremin izlerini atlatamadan bu kez bir trafik kazasıyla sarsıldı; Gülşen’in babası ağır yaralı kurtulsa da kalıcı sakatlık nedeniyle çalışamaz hale geldi. Bu süreçte Gülşen’in hayatına umut olan kişi ise onu 14 yıldır ücretsiz takip eden Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür Bülent Timuçin oldu. Depremin en karanlık günlerinde başlayan hikâye 2011’de yaşanan büyük Van depremi, binlerce aile gibi Cesur ailesini de evsiz bıraktı. Melike Gülşen, o günlerde kurulan konteyner kentte dünyaya geldi. Aile hem maddi hem psikolojik açıdan zor bir sürecin içindeyken, Melike Gülşen’in sağlık sorunları da düzenli takip gerektiriyordu. Trafik kazası ailenin yükünü daha da ağırlaştırdı Depremden birkaç yıl sonra meydana gelen trafik kazası, ailenin yükünü dayanılmaz bir noktaya taşıdı. Baba ağır yaralandı ve kalıcı sakatlık nedeniyle çalışamaz hale geldi. Tam bu zorlu dönemde devreye giren isim, Van’da birçok sosyal soruna dokunan çalışmalarıyla bilinen Gazeteci Deniz Başdinç oldu. Ailenin durumunu öğrendikten sonra Melike Gülşen’i, halk tarafından çok sevilen ve insani yönüyle tanınan Dr. Özgür Bülent Timuçin ile buluşturdu. Bu buluşma, küçük bir kızın geleceğini değiştiren dönüm noktası oldu. Gönüllere taht kuran doktor: Dr. Özgür Bülent Timuçin Dr. Timuçin, Melike Gülşen’i tam 14 yıldır ücretsiz olarak takip ediyor. Yalnızca bir doktor olarak değil, bölge halkının gönlünde yer edinmiş bir insan olarak tanınıyor. Bir dönem özel bir merkezde çalışmasına rağmen hastasının takibini ücretsiz sürdüren Timuçin, hastalarına yaklaşımı, yardımseverliği ve vicdani tutumu nedeniyle Van’da "gönüllere taht kuran doktor" olarak anılıyor. Bugün Melike Gülşen’in kontrolleri Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinde devam ederken, aile her ziyaretinde aynı ilgiyi ve desteği görmeye devam ediyor. "Bu destek olmasaydı ayakta duramazdık" Cesur ailesi, yıllara yayılan bu dayanışmanın kendileri için ne anlama geldiğini şu sözlerle ifade ediyor: "Deprem, yoksulluk, hastalık… Çok şey yaşadık ama Deniz Başdinç’in desteği ve doktorumuzun vicdanı olmasaydı bugünlere gelemezdik. 14 yıldır yanımızdan ayrılmayan bir doktorumuz var, bu bize güç veriyor." Dayanışmanın en güzel örneği Büyüyünce doktor olacağını ve kendisini tedavi eden doktorunu hiç unutmayacağını ifade eden Melike Gülşen Cesur’un hikâyesi, Van’da depremle başlayan acıların, iyilikle ve dayanışmayla nasıl hafifletilebildiğini gösteriyor. Bir gazetecinin duyarlılığı, bir doktorun gönüllülüğü ve bir ailenin umuda tutunma çabası, bir çocuğun hayata daha güçlü tutunmasını sağladı.
21 Kasım 2025 Cuma - 10:01
Aynı anda iki kalp krizi geçiren hasta zamanında müdahaleyle kurtarıldı
Van’da aynı anda iki damarının tıkanması sonucu kalbi duran 69 yaşındaki Gülmehmet Akdağ, Lokman Hekim Van Hastanesinde yapılan zamanında müdahaleyle hayata döndürüldü. Van’ın Edremit ilçesinde yaşayan 4 çocuk babası Gülmehmet Akdağ, yaklaşık 10 gün önce hastane yakınlarında arkadaşlarıyla oturduğu sırada fenalaştı. Kalp krizi geçirdiği değerlendirilen Akdağ, arkadaşları tarafından ambulans beklenmeden hızla Lokman Hekim Van Hastanesi’ne ulaştırıldı. Acil servise kalbi durmuş halde getirilen Akdağ’a burada dakikalarca kalp masajı uygulandı. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Tuncer ve ekibinin başarılı müdahalesiyle hayata döndürülen Akdağ’ın taburculuk işlemleri için hazırlıklar sürüyor. "İki ana damarının tamamen tıkalı olduğu görüldü" Konuya ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Mustafa Tuncer, hastanın yakınları tarafından kalbi durmuş şekilde acile getirildiğini belirtti. Tuncer, "Yapılan EKG’de hem kalbin arka yüzünü besleyen sağ damar hem de ön yüzünü besleyen sol damar olmak üzere iki ana damarının tamamen tıkalı olduğu görüldü. Bu süreçte hastamızın kalbi sürekli duruyordu. Biz de aralıksız olarak kalp masajına ve elektriksel kardiyoversiyon dediğimiz şoklamaya devam ettik. Hastada ciddi bir umut kalmayınca, yakınlarını beklemeden acilen anjiyoya aldık. Yapılan anjiyografide, EKG ile uyumlu olarak hem kalbin arka yüzünü besleyen sağ damar hem de ön yüzünü besleyen sol damar, iki ana damar ağızdan tamamen tıkalıydı. Uyguladığımız işlem sonucu her iki damarı açtıktan sonra hastanın ritim bozuklukları ve kalp durması düzeldi" dedi. "Çok nadir karşılaştığımız bir durum" Hastanın tedavi sürecinin olumlu ilerlediğini dile getiren Tuncer, "Takiplerimizde beyninde herhangi bir hasar olmadığını gördük ve hasta uyandı. Bu sonucun alınmasında kalp masajının başarılı olması ve hastanın zayıf yapılı olması en önemli etkenlerdi. Çok nadir karşılaştığımız bir durum. Daha önce benzer şekilde kurtardığımız hastalar oldu ancak bu hastamızda aynı anda iki damarın tıkalı olması çok nadir görülen ve kurtulma ihtimali çok düşük bir durumdu. Hastamızın vadesi yetmemiş, öyle söyleyelim. Biz de yaşamasına vesile olduk. Şu anda hastamız gayet iyi, gelen gideni tanıyor. Aksilik olmazsa yarın taburcu edeceğiz" diye konuştu. "Keşke herkes benim gibi şanslı olsa" Başarılı müdahaleyle hayata döndürülen Gülmehmet Akdağ ise yaşadıklarını şöyle anlattı: "Çarşıda emekli arkadaşlarımla oturup sohbet ediyorduk. Bir anda gözlerim kararmaya başladı. Şu an anlıyorum ki hastaneye çok yakındım. Arkadaşlar ambulans çağırmadan beni apar topar hastaneye yetiştirdiler. Hastaneye ulaştıktan sonra kendimde değilmişim. Kalbim birkaç kez durmuş, tekrar çalıştırmışlar. Direnç gösterdiğim anlarda da müdahaleye devam etmişler. Sağ olsunlar, benim kurtuluşuma vesile olmuşlar. Aynı anda iki kalp krizi geçirmişim; binde bir görülen bir durum. Mustafa Tuncer hocamızın bunu fark ederek her iki damarı da açması büyük bir başarı. Keşke herkes benim gibi şanslı olup böyle kritik bir durumda işini layıkıyla yapan bir doktora denk gelebilse."
21 Kasım 2025 Cuma - 09:57
Bayburt’ta üstün başarı gösteren diş hekimlerine teşekkür belgesi verildi
Bayburt İl Sağlık Müdürlüğünce 17-23 Kasım Ağız ve Diş Sağlığı Haftası kapsamında program düzenlendi. Programda, yıl içinde üstün başarı gösteren diş hekimlerine teşekkür belgeleri verildi. İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Harun Sivlim, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde görev yapan diş hekimlerinin 22 Kasım Dünya Diş Hekimleri Günü’nü kutladı. Etkinlik çerçevesinde pasta kesimi gerçekleştirilerek, yıl boyunca üstün performans gösteren diş hekimlerine teşekkür belgeleri takdim edildi. Sivlim, Bayburt Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi yöneticilerine özverili çalışmaları dolayısıyla teşekkür ederek, başarı temennilerinde bulundu.
21 Kasım 2025 Cuma - 09:54
Kütahya Şehir Hastanesi’nde farkındalık etkinliği
Kütahya Şehir Hastanesi Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde, Dünya Prematüre Günü dolayısıyla prematüre doğumlara dikkat çekmek ve toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla etkinlik düzenlendi. Programa Hastane Başhekimi, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Pediatri Ana Bilim Dalı Başkanı, başhekim yardımcıları, uzman doktorlar, asistan hekimler, ebe ve hemşireler ile prematüre bebek sahibi aileler katıldı. Etkinlikte prematüre bebeklerin yaşadığı zorluklar, erken doğumun nedenleri ve erken müdahalenin önemi üzerine bilgilendirmelerde bulunuldu. Sağlık çalışanları ile aileler arasında duygu dolu anların yaşandığı programda, prematüre bebeklerin hayata tutunma süreçleri bir kez daha vurgulandı. Dünya Prematüre Günü kapsamında düzenlenen etkinliğin, toplumda prematüre doğumlara yönelik farkındalığın artırılmasına önemli katkı sağladığı belirtildi.
21 Kasım 2025 Cuma - 09:51
Karacabey Devlet Hastanesi’ne anlamlı bağış
Karacabey Anadolu Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Karacabey Devlet Hastanesi’ne modern tıp uygulamalarında önemli bir yere sahip olan Ven Görüntüleme Cihazı bağışında bulundu. Karacabey Devlet Hastanesi Başhekimliği’nde gerçekleşen ve Karacabey Anadolu Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Osman Sol ile dernek üyeleri Bahattin Er, Esat Çelik ve Şakir Ağraş’ın hazır bulunduğu bağış töreninde konuşan Başhekim Muzaffer Şenveli; sağlık hizmetlerinin niteliğini artırmayı amaçlayan bu anlamlı desteğin özellikle damar erişiminin zor olduğu hastalarda büyük kolaylık sağlayacağını, Karacabey Devlet Hastanesi’nin son dönemde bünyesine kazandırmış olduğu cihazlar ve yeni göreve başlayan nitelikli sağlık kadrosuyla Karacabey halkına kaliteli sağlık hizmeti sunma yolunda gelişimini sürdürdüğünü ifade etti. Başhekim Muzaffer Şenveli; "Karacabey Anadolu Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin bu değerli katkısı hastanede sunulan sağlık hizmetlerinin hızına, konforuna ve güvenliğine önemli ölçüde katkı sağlayacak." dedi. Başhekim Şenveli, yapılan bağışın hem hastalar hem de sağlık çalışanları için büyük bir kazanım olduğunu belirterek Karacabey Anadolu Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Osman Sol’un şahsında tüm dernek yönetimi ve üyelerine teşekkür etti. Dernek Başkanı Osman Sol, yaptığı açıklamada; "Daha güzel ve daha yaşanabilir bir Karacabey için her alanda katkı vermek amacıyla kuruluşunu tamamlayan Karacabey Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin ilk bağışının Karacabey Devlet Hastanesi’ne olmasından dolayı mutuyuz. Son dönemde Karacabey Devlet Hastanesi’nin kalite standartlarını yükselterek Karacabey halkına daha kaliteli hizmet vermeye başlamasından dolayı Başhekim Muzaffer Şenveli’ye teşekkür ediyoruz" dedi. Ven Görüntüleme Cihazı; cilt altındaki damarları ışık teknolojisiyle görünür hâle getirerek hemşirelerin ve sağlık personelinin damara çok daha hızlı ve doğru şekilde ulaşmasına imkân tanıyor. Bebekler, çocuklar, yaşlı bireyler, obez hastalar, dehidrate olanlar ve kemoterapi tedavisi gören hastalarda sıkça karşılaşılan damar bulma güçlüğünü önemli ölçüde azaltıyor. Böylece birden fazla iğne girişimi ihtiyacı ortadan kalkıyor, cilt bütünlüğünün korunması sayesinde enfeksiyon riski azalıyor. Ayrıca damar yolunun hızlı açılması, acil ve rutin işlemlerde zaman kazandırarak özellikle kritik vakalarda hayati önem taşıyor.
21 Kasım 2025 Cuma - 09:51
Tavşanlı’nın şifalı sularına ziyaretçi akını
Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde bulunan termal tesisler, şifalı suları ve doğal ortamıyla hem kent merkezinden hem de çevre il ve ilçelerden gelen ziyaretçilerin akınına uğruyor. Tesise gelen vatandaşlar, termal sularda dinlenerek hem şifa buluyor hem de keyifli vakit geçiriyor. Özellikle hafta sonları büyük bir yoğunluk yaşanan tesislerde ziyaretçiler, tesisleri bir gelenek haline getirdiklerini belirtiyor. Arkadaşlarıyla birlikte düzenli olarak termale geldiğini söyleyen İsmail Keleş, "Her hafta Perşembe ve Pazar günleri sabah erken saatlerde geliyoruz. Şifa aramanın yanı sıra burada arkadaşlarımızla toplanıp keyifli bir kahvaltı yapıyoruz. Burası bizim için bir sosyalleşme alanı" dedi. Tesislerin ünü bölge dışına da taşmış durumda. Giresun’dan gelen Ülfet Cengiz, termal tesisi çok beğendiğini belirterek, "Tavşanlı’ya geldim ve burayı çok sevdim. Termal sular başta romatizmal hastalıklar olmak üzere bir çok rahatsızlığına şifa oluyor. Kesinlikle tekrar gelmeyi düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Hem bölge halkının hem de şehir dışından gelen misafirlerin gözde adresi haline gelen Göbel Termal Tesisleri, fiziksel rahatlamanın yanı sıra sosyal bir buluşma noktası olarak da tercih edilmeye devam ediyor.
21 Kasım 2025 Cuma - 09:48
Bulanık’ta ‘Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek’ projesiyle öğrenciler bilgilendirildi
MUŞ (İHA) – Muş’un Bulanık İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından yürütülen "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" projesi kapsamında Elmakaya İlk ve Ortaokulundaki öğrencilere eğitim verildi. Bulanık İlçe Sağlık Müdürlüğü, Elmakaya İlk ve Ortaokulunda öğrencilerle bir araya gelerek, "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" projesi kapsamında sağlıklı beslenmeden hijyene, acil durum bilgilerinden UMKE görevlerine kadar birçok konuda eğitim verdi. Etkinlikte sağlık ekipleri tarafından farklı istasyonlar kuruldu ve her istasyonda öğrenciler uygulamalı olarak bilgilendirildi. Program kapsamında öğrenciler, sağlıklı beslenme alışkanlıkları hakkında bilgilendirildi; meyve, sebze ve dengeli öğünlerin önemi anlatıldı. Ayrıca diş temizliği ve el yıkamanın sağlık üzerindeki etkileri, doğru yöntemler gösterilerek uygulamalı olarak öğretildi. Öğrenciler steteskop ve tansiyon aleti kullanımı ile ilgili temel bilgiler aldı; kalp atışlarını dinlemeyi ve tansiyon ölçmeyi öğrenerek sağlık ölçüm araçlarını tanıdı. Bu sayede çocuklar hem teorik hem de pratik olarak sağlık uygulamalarına hâkim oldu. Ayrıca programda 112 Acil Çağrı Hattı’nın doğru kullanımı hakkında bilgilendirmeler yapıldı. Öğrenciler, acil durumlarda kime, neyi ve nasıl bildirmeleri gerektiğini uygulamalı olarak öğrenerek acil çağrı farkındalığı kazandı. Etkinlikte UMKE (Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri) de tanıtıldı. Öğrencilere, UMKE ekiplerinin deprem, sel ve kaza gibi acil durumlarda görev alanları ve kurtarma faaliyetleri anlatıldı; ekiplerin halkın hayatını korumak için nasıl hazır beklediği uygulamalı olarak gösterildi. Programın sonunda öğrenciler, sağlık konulu şiirler okuyarak etkinliğe katılım sağladı ve öğrendiklerini paylaşmanın mutluluğunu yaşadı.
21 Kasım 2025 Cuma - 09:47
Okul başarısı sadece ders çalışmakla artmaz
Milyonlarca öğrenci ara tatil sonrası yeniden ders başı yaparken, Uzm. Dr. Ceren Hande Seyyar, çocuklarının okul başarısını artırmak isteyen ebeveynlerin genellikle takviyelere yöneldiğine dikkat çekti. Başarıyı sadece ders çalışmaya indirgememek, başarı için takviyelere sarılmamak gerektiğini belirten Uzm. Dr. Seyyar, "Uyku, etkili çalışma yöntemleri, fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme ve stres yönetimi öğrenme sürecinde belirleyici faktörlerdir." dedi. Acıbadem Kent Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ceren Hande Seyyar, çocuklarının okul başarısını artırmak isteyen ailelere önemli uyarı ve önerilerde bulundu. Uzm. Dr. Seyyar, yeterli ve kaliteli uykunun, öğrenmenin en önemli destekçisi olduğunu, derin uykunun bilgilerin kalıcı hafızaya dönüşmesini sağladığını kaydetti. REM uykusunun yeni sinir yollarını güçlendirdiğini belirtti. "Ön beyin uykuda dinlenir; ertesi gün dikkat, planlama ve problem çözme becerileri artar," diyerek başarıda fiziksel aktivitenin, beslenmenin etkilerini anlattı. Beslenme, beyin fonksiyonlarını etkiliyor Çocukların okul başarısının sağlıklı ve dengeli beslenmeyle doğrudan ilişkili olduğunu vurgulayan Dr. Seyyar, "Düzenli kahvaltı yapan çocuklar gün boyunca daha enerjik olur, dikkat dağınıklığı azalır. Protein, tam tahıllar, sebze, meyve ve omega-3 içeren gıdalar beyin fonksiyonlarını destekler. Ayrıca, kan şekeri dengesinin korunması yorgunluk ve motivasyon kaybını önler. Eiziksel aktivite de beynin oksijen ve glikoz seviyesini artırarak sinir hücrelerinin daha etkili çalışmasını sağlar. Düzenli egzersiz motivasyonu yükseltir, stres hormonu kortizolü düşürür ve uyku kalitesini artırır. " Etkili çalışma yöntemleriyle verim artıyor Öte yandan Uzm. DR. Seyyar, çocuğun okul başarısının artmasında stres yönetiminin ve sosyal desteğin önemine dikkat çekti. Seyyar, rutinler oluşturmanın, hedefler belirlemenin ve aile-öğretmen desteği almanın stresle başa çıkmayı kolaylaştırdığını söyledi. Seyyar, stresin kontrol altında tutulmasının, öğrenmeye odaklanmayı ve başarıyı artırdığını kaydetti. Uzm. Dr. Seyyar, etkili çalışma yöntemleriyle verimin daha da arttığını ifade etti. Ders çalışırken düzenli aralıklarla tekrar yapılmasının ve yazılı çalışmaların öğrenmeyi güçlendirdiğini ifade eden Dr. Seyyar, "Yazmak sadece motor belleği değil, anlamayı ve bilgiyi geri çağırmayı da destekler. Zamanlayıcı kullanmak ve çalışma rutini oluşturmak, derslerden maksimum verim alınmasını sağlar." diye konuştu. Takviyeleri yalnızca doktor taviyesiyle kullanın Ebeveynlerin çocuklarının akademik başarılarını artırmak için sıklıkla vitamin ve besin takviyelerine yöneldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Seyyar, bu konuda dikkatli olunması gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Demir, B12 ve D vitamini eksiklikleri dikkat, hafıza ve öğrenmeyi olumsuz etkileyebilir. Ancak takviyeler yalnızca eksiklik durumunda ve doktor gözetiminde kullanılmalıdır. Omega-3 yağ asitlerinin bilişsel fonksiyonlar için önemli olduğu unutulmamalı. Balık tüketimi düşük olan çocuklarda bu destek dikkat ve hafıza üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. Özetleyecek olursak okul başarısı yalnızca ders çalışmakla değil; uyku, beslenme, fiziksel aktivite, etkili çalışma ve stres yönetimiyle şekillenir. Çocuğun kendi ritmine uygun bir plan ve destekleyici bir ortam, uzun vadede hem başarıyı hem motivasyonu artırır."
21 Kasım 2025 Cuma - 09:39
Uzmanından uyarı: "Çatlak da bir kırıktır. İster ince bir ’saç teli’ çatlağı olsun, ister kemiğin tamamen ayrıldığı bir kırık olsun, her ikisi de ’kırık’ olarak tanımlanır"
Medicana Sağlık Grubu Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Batu Ertan, "Çatlak da bir kırıktır. İster ince bir ’saç teli’ çatlağı olsun, ister kemiğin tamamen ayrıldığı bir kırık olsun, her ikisi de ’kırık’ olarak tanımlanır. Bu nedenle kemik bütünlüğünü bozan her türlü travma ciddiye alınmalıdır" dedi. Medicana Sağlık Grubu Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Batu Ertan, kırık vakalarının dikkate alınması gerektiğini söyledi. Ertan, tatil döneminde çocuklarda kırık vakalarının arttığını belirterek, çocuklarda basit bir düşme olarak görülen travmaların kemiğin büyüme merkezi olan kıkırdaklara zarar vererek büyüme sürecini etkileyerek kalıcı sorunlara yol açabileceğini vurguladı. "Çocuk kemiği, bir yetişkin kemiğinin küçük bir kopyası değildir" Okulların ara tatile girmesiyle birlikte çocukların fiziksel aktivitelerinin artmasının oyun ve spor sırasında yaşanan düşmelerin de çoğalmasına neden olduğunu belirten Ertan, "Çocuk kemiği, bir yetişkin kemiğinin küçük bir kopyası değildir, kendine özgü bir yapısı ve maalesef kendine özgü riskleri vardır. Çocuk kemiğinin içeriği, bir yetişkinin sert ve daha kırılgan olan kemiğinden farklıdır. Bu esneklik, kemiğin kırılmak yerine bükülmesine neden olabilir. Bu durum, çocuklara özgü ’yaş ağaç kırığı’ ve ’torus kırığı’ isimleri verilen iki tipik kırık modelini ortaya çıkarır. Yaş ağaç kırığında kemiğin bir tarafı bükülürken, gerilime maruz kalan diğer tarafı kırılır. Torus kırığı ise genellikle el bileği gibi bölgelerde, düşme sırasında oluşan baskı kuvvetiyle kemiğin bir tarafında ‘çökme/kabarma’ şeklinde görülür" şeklinde konuştu. "Bir yetişkinde aynı düşme bağ yırtılmasına neden olabilirken, bir çocukta bu kuvvet büyüme plağı yaralanmasına yol açabilir" Büyüme kıkırdağı konusunda ebeveynleri uyaran Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Batu Ertan, "Uzun kemiklerin uçlarında, eklemlere yakın bölgelerde bulunan ve kemiğin uzamasını sağlayan kıkırdak plaklardır. Çocuk kemiklerinin büyüme merkezi olan bu kıkırdak yapılar, bir travma anında kemiğin güçlü bağlarından daha zayıftır. Bir yetişkinde aynı düşme bağ yırtılmasına neden olabilirken, bir çocukta bu kuvvet büyüme plağı yaralanmasına yol açabilir. Bu yaralanmalar, kemiğin gelecekteki şeklini ve uzunluğunu belirlediği için acil ve doğru müdahale gerektirir. Bu bölgedeki bir hasar fark edilmez veya yanlış tedavi edilirse, büyüme plağı kısmen veya tamamen durabilir. Bu durum, o uzvun diğer tarafa göre kısa kalmasına veya kemiğin yanlış bir açıyla büyüyerek eğri olmasına neden olabilir" diye konuştu. "Çocuk kırıklarının büyük çoğunluğu alçı veya atel gibi yöntemlerle başarıyla tedavi edilebilir" Ertan, ebeveynler arasındaki en yaygın ve tehlikeli yanılgılardan birinin ‘çatlak’ ve ‘kırık’ ayrımı olduğunu vurgulayarak, "Çatlak da bir kırıktır. İster ince bir ’saç teli’ çatlağı olsun, ister kemiğin tamamen ayrıldığı bir kırık olsun, her ikisi de ’kırık’ olarak tanımlanır. Bu nedenle kemik bütünlüğünü bozan her türlü travma ciddiye alınmalıdır. Özellikle küçük yaş grubundaki çocuklar ağrıyı tam olarak tarif edemeyeceği için kullanmaktan kaçındıkları, dokunmaya karşı hassasiyet gösterdikleri, belirgin şekil bozuklukları, şişlik, morarma ve devam eden ağrı fark edildiğinde bir uzmana başvurulmalı. Çocuk kırıklarının büyük çoğunluğu cerrahiye gerek kalmadan, alçı veya atel gibi yöntemlerle başarıyla tedavi edilebilir. Çocuklarımızın düşmesini veya yaralanmasını tamamen engellememiz mümkün değil. Ancak doğru gözlemi yaparak ve şüphelendiğimizde vakit kaybetmeden bir ortopedi ve travmatoloji uzmanına başvurarak, bu yaralanmaların çocuğumuzun gelecekteki sağlığını etkilemesinin önüne geçebiliriz" dedi.
21 Kasım 2025 Cuma - 09:38
Koçarlı Devlet Hastanesi’nin Geçici Hizmet Alanı’nda inceleme yapıldı
Koçarlı İlçe Devlet Hastanesi’nin geçici hizmet vereceği alanda yapılan incelemelerde, taşınma sürecinin kesintisiz ve sorunsuz ilerlemesi için gerekli hazırlıklar değerlendirildi. Aydın İl Sağlık Müdürlüğü, Koçarlı İlçe Devlet Hastanesi’nin geçici olarak hizmet vereceği alanda incelemelerde bulundu. İl Sağlık Müdürü Dr. Eser Şenkul’un koordinasyonunda gerçekleştirilen incelemeye hizmet başkanları, Koçarlı İlçe Sağlık Müdürü ve hastane yönetimi katıldı. Ekipler, hastanenin taşınacağı alanın fiziki şartlarını, altyapı durumunu, ulaşım imkanlarını ve sağlık hizmetlerinin kesintisiz sürdürülebilmesi için gereken teknik ihtiyaçları detaylı şekilde değerlendirdi. Yapılan inceleme ve planlamalar doğrultusunda geçiş sürecinin sorunsuz ilerlemesi için gerekli hazırlıkların sürdüğü bildirildi. Vatandaşların sağlık hizmetlerinden herhangi bir aksama yaşamadan yararlanabilmesi için süreç titizlikle takip edilirken, Koçarlı İlçe Devlet Hastanesi’nin taşınma sürecinin kesintisiz ve sorunsuz ilerlemesi için gerekli hazırlıklar değerlendirildi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder